Bu dolaylı şeyleri idrak edememe ve yavru kedi gibi saf ama aslında bomboş bakakalma ablamda da var.
Normalde çok da zekidir, hep matemetiği iyi olmuş hatta tarihi de ama gel gör ki pratikte bazen çuvallamıştır. Yani mesela lise yıllarında sevgilisi de oldu, anında yakışıklı gördü mü parlar gözleri, bir haller olur, etrafı unutur ona odaklanırdı. Sosyal ilişkileri de iyi olmuştur, politiktir ama iyiniyetli biçimde; hemen hemen herkesle hemencecik kaynaşır, ama fazla derine inemez.
Süper araba kullanır, uçak bile kullanabilir bence, işinde de başarılı, güzel yemek ve kurabiye yapar, evi temiz ve düzenlidir, yardımcısı var gerçi ama o olmadığında kendi de o şekilde tutabilir. çok da uyumludur annemin aksine hatta benim bile aksime. Sabit fikirli değildir ama tutucu bir tarafı vardır; insan ilişkileri iyi olmuştur ama öyle benim gibi süreki değişiklik ve aktivite de aramaz; bıraksan ne gezer ne eğlenir ama biri istedi mi uyum sağlar. Oysa annem uyumsuzdur ve eğlenceye değişikliğe karşıymış kadar yabancıdır sevmez.
Annem de zekidir; acayip kelime bilgisi var mesela; çok okur kitap dayanmaz. Fırsat olsa 10 kişiye yemek yapar, pasta yapar; dünya kadar tarifi aklında tutar, hangi rahatsızlığa hangi ot iyi gelir bilir.
Tamam film-dizi adlarını oyucu adlarını hiç bilmez; hiç ilgi duymadığı için. Teknolojiden de anlamaz ama zorlasa biraz öğrenir aslında. Herşeye herkese laf yetiştirmede uzmandır ve evet geçmike yönelik hafızası çok kuvvetlidir.
Ama gel gör ki ikisi de dolaylı anlatımlardan, ima, ironiden hiiç anlamaz. Ama hiç hiç bu kadar olur.
Sanki beyin orada tık diye duruyor, donup kalıyor.
Mesela ablam üniversiteye hazırlanırken kurs hocası taciz etmişti. Kimbilir ne kadar zamandır. Bi gün ağlamaklı geldi, anlattı annem üzülmesin diye gizledik ondan. Hocası göğsünü avuçlamış; önceden de koluna dokunur sarılırmış, demek ki o da mı tacizdi Nazlı? ; avuçlamak hem nasıl? önce kırıntı var alıyor sanmış bizimkisi, sonra öyle avuçlamış ki bizimki şüphelenmiş! Anca taciz olduğunu adam ablamın meme ucunu bulup ovuşturunca anlayabilmiş. Yok şoktan kalakalmış değil, yanlışlıklaolmuştur diye anlayamamış. Hızla çıkıp gitmiş oradan.
Annemde de var bu anlamamazlık bi çeşit. Ama yaş aldıkça arada bir bunları anlayamadığını fark etmiş olacak ki o zaman da panik ve saplantılı, aşırı korkulu korumacı oluyor.
Nasıl geçen aylarda beraber çıktığımızda herkesin benim popoma baktığını düşünüp korku doluyor, bu yüden de popomun dibinden gidiyordu! Bakışları engelleyecekmiş. O kadar dibimden tuhaf bi yürüyüş oluyordu ki, ayağı ayağıma dolanıyor, tekme atıyordu, hatta bikaç kez beni düşürdü! Cidden, hem de karşıdan karşıya geçerken yolun ortasında yere yuvarlandım; tabi o önce kendini düşünerek ay ayağım ayağım çok acıdı diye serzenişte bulundu! Kısa bi süre sonra da beni apartmanın girişindeki 3 basamaklı merdivenden yuvarladı! Baya yuvarlandım!
Sinirimden beni gebertip rahatlayacaksın herhalde o zaman kimse bana bakmaz dedim!
Ay ayağı çok acımış ama!
Hem ayak bileğim hem kafamı çarpmamak için elimi koyarken yere el bileğim incindi, gözlüğüm de kırıldı!
Bi ara da elele yürürdük, bi yakaladı mı bırakmaz sımsıkı. Sevgiden de değil korkudan. Sanki kaçıracaklar yanından. Böyle kabus senaryoları var onun.
Mesela zor anlıyor ya tacizvari şeyleri, imalı, dolaylı; kendinin artık pek değil de benim derde sokuyordu başımı.
Adamın sulu ya da kötü niyetli, tuhaf falan olduğunu anlamadan, böyle bir arkadaşının bilmem ne toplantısına beni de sürüklemişti; uzun uzun konuşuyordu; ben lafı bölüp annemi uzaklaştırmak istedikçe annem ne güzel sohbet ediyoruz sanıyordu. Konu da benim; bütün detaylarıyla; neredeyse şeyimdeki beni anlatacak. Konduramıyor çünkü adam benden çok büyük. Annem düz mantıktır ya benden yaşlı diye bana bişey duyamaz; babası gibi hisseder sanıyor. Mesela kendinden genç erkeklerle beraber olanları da anlamaz ay annesi gibi hisseder insan der; 1 yaş bile!
illa da adama telefonumu vermiş, neyse bahane artık. Adam bana dadandı ama annem anlatsam da anlayamıyor; çok aşırı zeki ama aşırı da iyi niyetliymiş ondan, çok temizmiş kalbi! Kalbi temiz olan neden bu kadar nefret dolu olur??? Annem nefretten beslenir!
Bi de inkarda ben vermedim numaranı sen vermişindir!
üçümüz bi arada sohbetteyiz o gün; sonra annem aniden kalktı gitti! Hani ben ayırmaya çalışıyor konuyu değiştirmeye uğraşıyorum ama anlamıyor susturuyor beni. Bıraktı gitti! Yarım saatten fazla dönmedi. Adam da üstüne alındı; yani niyeti evlenme falan değil ha; annem bunu da anlamaz; evlenmeyecekse insanlar neden görüşür ona göre anlamsızmış, ya sen seks düşkünü değilsen herkes öyle mi?? Anlamaz.
Resmen asılıyor, onu bırak adam akşam benle yatacağını annemin de bizi başbaşa bıraktığına göre onayladığını düşünüyor belli.
Annem de dönmüyor, çağırıyorum bahaneyle duymazdan geliyor!
Başka bir tanıdığın tanıdığı anladı da halimden yalnız kalmayayım diye gelip oturduydu adam. Bir zaman sonra mekandan ayrılacakken tam bu sulu sapkın demiş ki evinize bırakayım öğretmen hanım efendi!
Annem erkeklerin arkasındansöver bile. Ama biri kendine güleryüzlü, saygılı olsun yapay olsa bile anlamaz yelkenler hemen suya iner.
Hatta cıvır, böyle acayip bir sırıtış ve herşeyi kabul.
Demiş ki işte ben bırakayım sizi eve, hop annem de üstne atlamış ay ne kadar iyi bir insan?!
Böyle birine karşı yelkenleri suya indi mi; sonuna kadar ? Mesela bi komşumuz vardı o: öyle iyi ve namuslu bir insanmış ki beni dünyanın öbür ucuna gönderirmiş, bilirmiş ki o kadar namuslu, iyi! Hani bu insanı çok uzun yıllardır yakından tanıyor olsak; yok: aslında erkek ilgisine hasret kalmış da acık bulunca şaşırıyor! Hıı o komşu karısını kaç kere aldatmış hatta eve defalarca kadın atmış! Hani bizlere yangözle bakmış değil ama yani dünyanın öbür ucuna gidilecek de değil hiç?!
Annem çok mantıklı aşırı!ama tutuldu mu da dibine kadar nefret etti mi de?!
Neyse ki ben önceden ayarlamıştım, hani masada beni kurtaran tanıdığımızın kocası biz bırakalım eve sizi demişti. Annemin arkadaşını kardeşi ve eşi.
çıkışta; tabi annem hangi ara numaramı verdi bilemedim; beni orada bıraktığının da farkında değildi; çok terbiyeli adammışmış ona rol kesiyor ama annem anlamaz.
Sevinçle geliyor yanıma; tabi şimdi normalde pek sosyalleşmediği, hatta adeta karşı olduğu için o zamanlar bile; birden sosyalleşince şaşkına dönmüş gibi oluyor; şevke gelmiş oluyor; saflaşıyor, körleşiyor; hani o korumacı kalkanları inmiş oluyor. Dese ki o sulu sapkın Nazlı'yı alayım gezdireyim; al götür der!
Nazlıııı! Murat bey bırakacak bizi! Ah ne mutlu annem, uçuyor bulutlarda körleşmiş artık.
Benim çok daha önce söz vermeme önce bozuluyor sonra napalım uyuyor.
Zaten sonrasında adamın telefon sapığı gibi dadanmasına da inanmamak için ciddi mücadele verdi benle. Kendi haklı çıksın yeter; Nazlı mesela tescilli gerizeka çıksa ne güzel olur?
Numarayı da vermemiş! Ben vermişimdir işte masada konuşmuşuz ya! Ben vermedim, masada bizi yalnız bırakan sensin!
Adamın sulu olduğuna da inanmıyor hiç: suçlu farketmemiş çıkmamak için razı herşeye yaa!
Ben kötü niyetliymişim yani herkesi kötü sanıyormuşum.
Falan....
Adam dadandı annem lafından dönmemek için inanmamayı seçiyor. Belki hatırlamıyordur numaramı verdiğini ama o tamamen inkarda ve numarayı verip de hatırlamayan da benim!
Ayyy sonunda okuldan bir arkadaşım, şöyle tok sesli; açtı da telefonu sövdü tehdit etti azarladı falan da adam bi daha aramadı!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder