talk şov programı izlerken annemin de konuşası geliyor :))
ne zaman bir talk şov açsam ki çok severim, annem soruyu üzerine alınıyor adeta, ya ada laf lafı açıyor bir ortak nokta buluyor ve başlıyor konuşmaya...
ha bir de tv ye bakmama da biraz gıcık oluyor dikkatimi çekmek için, kendiyle ilgilenmemi sağlamak için birşeyler buluyor.
talk şovlar geç saatte olıyor neyse ki, annem 2lere kadar oturmaz, ama ilk bir saatini belki uykusu kaçmışsa daha fazlasını bana izletmemeyi başarıyor..,,
mesela bayramda esin övet, oben budak ve özge ulusoy'un sunduğu burcu esmersoy ve ziynet sali'nin konuk olduğu bir program vardı, çok geç saatlerde değildi.
özge ulusoy'un ayakkabılarını beğendik, vee konu açılmış oldu!!! gençken ne kadar güzel, uyumlu ve şık giyindiğiyle ilgili... gitti içerden bir yerden albüm getirdi hem gösteriyor hem konuşuyor. bazı fotoğrafların detayına da giriyor.
programdan hiçbirşey anlamadım, onlar konuşuyor annem yarışırcasına konuşuyor... eğer gözüm ekrana kayarsa;
-'bak işte bu fotoğraf nazlı!! bak!!' diyerek gözümü illa ekrandan alıyor.
sonuç ne talk şova ne anneme dikkatimi verebildim, zihnim bunaldı, bulandı, yoruldum...
+"severim ziynet sali'yi , bu şarkısı çok güzel" diyerek konuyu değiştirmeye çalışıyorum ama bu seferde konu ziynet sali oluyor. yani şarkıyı da dinleyemedim, annem fonda sürekli konuştu.
hani her zaman beraber izlemiyoruz işte dediğim gibi, bazen de ben uyarıyorum ama canı sıkılıyor.
+"annecim şunu bi izleyelim merak ettim ne diyor" diyorum
-'amaan sen de kırk yılda bir konuştum' diyor.
__-----_____-----_______________________-----___________------________
kırk yılda bir mi konuşmuş???!!! :))))
annem mütemadiyen konuştuğunun farkında değil demek. belki tüm çok konuşanlar farkında değildir ne kadar konuştuğunun ha??!!
hani bir içses diye bir şey vardır, filmlerde romanlarda geçer, çoğu kadının buna annem de dahil içses diye bir şeyi yok!! her şey dışses, aklından geçen hemen hemen herşey hemen dillerinde...
böyle insanlarla çok karşılaştım ben, hani sürekli konuşması bir yana bazen hem boş konuşuyor ki hiiç farkında değil ve önemli meselelerden bahsettiğini sanıyor, hem ya senin ilgi ananın olmayan birşeyden bahsediyor, ya da seni hiçç alakadar etmeyen şeylerden mesela senin hiç tanımadığın uzak akrabalarının yaşadığı bir olaydan uzuuunn uzun bahsediyor...
dolu ya da senin de ilgi alanın olan bir şeyden konuşması gene bir derece ama sana fırsat vermiyor sa ki bu da çok görülür, işte o zaman sıkıcı.
bir de dili tat falan olduğu için yada çok yuvarladığı için, ne bileyim çok küçük sesle konuştuğu için her dediği anlaşılmadığı halde bunun da hiç farkında olmayıp sürekli konuşanlar var ki hiç çekilmiyor.
çirkin ses tonu, ya da tuhaf bir aksan gibi bir şeyle konuşanlar var hiç bahsetmeyeyim.
yani çok konuşmayı sevenler çok konuştuklarının da boş konuştuklarının da genelede hiiiç farkında değil. hatta bazılarının dinleniyor olması bile. tabi bir de sürekli suratına bakılmasını isteyenler var ki konuşurken, eliyle yüzünüzü kendine bile çevirebilir öyle ilgi manyağı... bencillilk hat safhada..
söylesen çok konuştuğunu ya da konuyla ilgilenmediğini bir de bozulur, bir de nedenini anlamazlar, hainlikle suçlamaya kalkarlar kii :)
baş etmesi zor. tabi o kişiyi sevip sevmemenize de bağlı. ama ne kadar da olsa bir yerden sonra çekilmez oluyor..
hani bu sürekli konuşanlar bırak konuşma bozuklukları, saçma, ilgisiz konular konuşmalarını, istersen ilgini de çeksin ama aynı şeyi de defalarca ilk kez anlatıyormuş gibi anlatırlar. aman daha önce anlattığını yüzüne vurmayın!! işte o zaman asılacak adam olursunuz!!
bazı şeyleri o kadar çok defa duydum ki artık dayanamayıp konuşmanın devamını ben getirip hatırladığımı kanıtlamaya çalışsam da gene suçluyum. ne var canım bir kez daha anlatsa. ya da aslında yooo sana daha önce hiç anlatmadım!! eminler birde!!
her birine bir kusur bulup irtibatı kesemem ya sadece annemden muzdarip değilim yani. sürekli çocuğunu ya da olmadı iş hayatını anlatmak isteyeni de var...
hadi ilk kez duyuyo olsan neyse bir derece, artık ezberlediğim şeyleri defalarca duymak cidden asabımı bozuyor tepkili oluyorum..
ne yani ahmak mıyım da ben anlamayacağım.
-'yok canım ne alakası var estafurullah, ama daha önce anlatmadım ki sana bunu dur bak şimdi!!! şöyle oldu...'
çok konuşanlar hem sürekli konuşmak istiyor hem ilk kez anlatıyor heyecanıyla nlatıyor yani bir de özet geçmeden uzun uzun..
______
bir de ilgi çekmek için komik hikayelerini, fıkraları ezberleyip bunları hiç usanmadan defalarca anlatanlar var ki işte onlar da çekilmezler sınıfına dahiller...
hani konuşurken anlamadığın bir yeri, tanımadığın birini sormak istersin, onaylamak istersin belki, ya da onaylamamak; bunlara da fırsat bırakmayanı var. canları sıkılıyo ne diye bölüyosun konuşmasını!!! kesme sözünü!! 44üncü defa aynı olayı anlatacak ne var yani?? ne 44ü hiç anlatmadı daha bunu!!! 200den az defa anlatılan şey hiç anlatılmayanlar kategorisine giriyor!!
bunlar lafı değiştirmede, dahil olmaya çalışmana da dayanamıyor. dur! ben konuşuyorum! kesme sözümü ya!!
hadi diyelim konuyu değiştirmeyi başardın e bu kez o konudan bahsedecekki hiç durmadan!! ha bir de başka bir gün daha önce anlattığı şeyin bir kısmından gene bahsediyor ama sen unutmuşsun, işin gücün yok bunları öğrenip ezberlemelisin!! ne hakla unutursun!!! pis alçak!! ayrı bir de aman unutmuş ya da anlatmamışım du bi daha anlatayım deyip konuyu iyice başa saranlar var... yok anlattın unutmuşum orayı desen pis bir bakış yersin hatta sen beni hiç dinlemiyosunz zaten oluR!!!
bunlar hem aslında fazla konuşmadıklarına, hem herşeyi defalarca anlatmadıklarına inanıyor hem de hani her zaman dinlenmek, sözünün kesilmemesini istiyor üstelik bu kadar çok şey konuşmasına rağmen işte bunların her birini mutlaka hatırlaman gerektiğini düşünüyor.
hani insanlara önemli, ilgi çekici, akılda kalıcı, komik gelen şeyler farklı oluyor ya bunun da farkında değiller. ona bunları hissettiren şeyler herkese aynı gelir...
senin kafanı şişirmez, sıkmaz, zamanını çalmaz..!!! senin nasıl deşarj olacağının da önemi yok be güzelim! bu onları hiç alakadar etmez! sen sus! dinle sadece ama iyi dinle unutma, lafını da bölme!! bu onların dünyası, bu dünya onların etrafında dönüyor ki!! ne sandındı sen??
hem onlar kırk yılda bir konuşuyor ki!!!!!
işin oldukça komik bir yanı hani farkında değiller, inanmıyolar ya kendilerinin çok konuştuklarına ama onlara da başkaları çok konuşuyor geliyor!!!!
mesela dediği doğru olabilir, o kişi de çok konuşkan olabilir. yani gevezeler gevezelerden hoşlanmıyor, yoksa biliyorlar ki belki de kendileri konuşamayacak!!!
bir arkadaşım vardı böyle mümkünse nadir görüşürüm kötü biri değil tabi ama çok konuşuyor aynen yukarıda bahsettiğim özelliklerin çoğuna sahip. adı x. sen önemli birşeyden bahsedeceksen mesela lafını bölüp, ilgisini çeksin diye özel bi çaba harcayıp abartarak anlatman gerekmektedir.
başka bir ortak arkadaşımız var o da öyle gevezedir ama senin konuşmana da fırsat bırakır, aşırı uzatıp detaya girerek anlatmaz, heyecanlı konuşur ama.. adı b.
işte x arkadaşım b arkadaşımdan pek hoşlanmıyor ve aynı ortamda bulunmak istemiyor.
bir gün bunu çok açık ve net söyledi ve beni kahkahalara boğdu. koparttı
-'off nazlı b'yi çağırmasaydın ya! çok konuşuyor o, çok geveze resmen!!'
+"tatlım sen de gevezesin!^^" sırıtarak.
-'ben çok konuşmam ama değil mi? o çok uzatıyor! çok geveze. gelmesin o'
+"ne o seni bırakıp onu dinleriz diye mi korktun??" (ki çoğu zaman öyle olur, çünkü b sempatiktir, ve lafı sana da paslar, konuşmayanı konuşturur. sohbet insanı)
__________
şimdi sen konuşmuyon belki ama yazıyon bacım! diyeceksiniz
biliyorum ki!!
bazen aynı ya da benzer şeyleri de yazabilirim, tarih tekerrürden hem de hayat bir dejavudan ibaret (belki sırf benimki)
hem yazarım ya size neee!!!
:))
ben nasıl deşarj olucam afedersiniz??
ben de yazıyom işte :))
ama en azından okuyup okumamak, yarım bırakmak elinizde. ama eğer karşınızda konuşan biriyse bu çok da kaçamıyorsunuz. mücadeleye devam gevezelerle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder