5 dakika gözünü üstünden ayırsan, yanından ayrılsan saçma sapan bir durumda bulabilirsin annemi.
tabi ablacığımın hiiiç haberi yok. çünkü sorumluluk almaktan kaçıyor, hiç görmüyor farkında bile değil.
sanki küçük beceriksiz huysuz bir çocukla uğraşıyor gibiyim üstelik sevimli değil de fena halde küfürbaz ve bedduacı dırdırcı.
bir keresinde ben girmem o mağazaya dedi kenarda durup bekleyecekmiş, 5 dakika da işimi bitirdim döndüm baktım ki az ilerdeki mazgala takmış terliğini küfürler ederek çırpınıyor.
eskiden hem aşırı becerikli hem navigasyon cihazı gibi yön duygusu olan biriydi. ama biz bir paketi elimiz ufak diye açamazsak fena halde sıkılır azarlayarak açıp öyle de bir elime verirdi ki al zıkkım ye der gibi!! hızlı yürür ve bizi azarlayıp andavallı derdi.
şimdi evden çıkarken yönünü şaşırıyor, hiç bir şeyin paketini kapağını falan açamıyor. sadece gözü görmediğinden değil herhalde eli de hissizleşmiş ondan. ama buna da fena halde sinirleniyor.
nasıl terliğini mazgala sokmuş anlamadım. yerinde durmuş çırpınırken ana avrat söverek belalar okuyarak konuşuyor veeee gebersek de kurtulsak!!! bir sorun oldu mu sığındığı bu. ve asla tekil söylemiyor nedense beni de peşinden sürüklemek istiyor sanki geberirken!!!
başka bir mağazada gezerken bir seferinde de gömleğinin kolundaki, hani katlanan kollardaki biyeyi gitmiş bir askının ucuna takmış ve çıkaramıyor: hemen de dellenir sinir krizi geçirir asla sakince çözüp de olacak şeye bak deyip gülmez hemen küfre ve bedduaya bağlar.
sen sandaletini ya da kolunu bir yere taktın diye beraberce gebereceğiz!!! aman ablam değil ama haaa!!!
tabi ki ben suçluyum elbette!!!!! beni ne biçim yerden geçiriyorsun!!! geçme.!! gölgem gibi peşimde olmak zorunda değilsin geniş yerdeki kıyafetlere bak niye aradan geçiyorsun. e ben oradan geçmişim. beni gölgem gibi takip etmek zorunda değilsin.
ha bir ara da kafayı benim götüme takmıştı!!! sapkın fikirleri garip fantastik kabus senaryoları dönüyor kafasında hep çünkü!!!! götüme bakmasınlar diye yarı arkamdan götümün hareketlerini izleyerek yürüyordu.
her seferinde de götümün bir lobunun daha farklı sallandığını tespit ediyordu!!! tabi arkamdan sebepten ötürü hızımı kesmek zorunda kalırsam bana çarpardı. kaç kere ayakkabımı mahvetti, kaç kere sandaletin arkasına bastığı için ben adım atarken kopmasına sebep oldu; kaç kere beni tekmeledi anlatamam. nazlı'nın götüne bakmasınlar!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! hani kendisi gibi alımlı çekici cezbedici dikkat çeken güzel biri değildim niye baksınlar götüme!!! güzel olmak şart değilmiş et diye bakarlarmış!!!
ne kadar harika yorumlar değil mi? hem güzel değilim bir özelliğim yok hem de bir meta gibi et diye görülürüm!!!
sonunda bir gün böyle yarı arkamdan dibimden yürürken yolun ortasında yere kapaklanmama sebep oldu. çünkü nasıl beceriyorsa artık adımları benim iki bacağımın arasına geliyordu eğer yürürken tekmelemiyorsa!!! ben sokağın ortasında düşerken aman bir yerime bişey olacak diye endişe etmiyor da ay ayacığı acımışmış!!!! ne işi var senin ayağının iki bacağımın arkasında-arasında??????
benim yüzümden tabi ki olmuş çünkü bacağı bitişik yürüyormuşum garip bir yürümem varmış!!! sünnetli oğlan gibi ayrık mı yürüyeyim??????????
evet bu beceriksiz sıklıkla bana mal oluyor!!
bir gezide de güya yardım etmemi istiyor azıcık bir yokuşta; ne bileyim hafif destek alacak sandım; bir elime yapışmasıyla kendini boşluğa bırakması var ki ; güya ben kendinin gençliğindeki gibi sağlıklı sağlam ve güçlü değilmişim; sağlıklı sağlam güçlü olayım diye ne yaptın ekstra hamur işi dayamaktan başka??? anca şikayeti bilir. kendini bırakmasıyla ben de yere düştüm. kolumun bağları mı ne kopma noktasına gelmiş. e ben çekecekmişim!!!!! yürümeyecek de 60 kiloluk gövdesini çocuk hoplatır gibi yukarı çekeceğim!! kolum hala zaman zaman ağrıyor ama pişman olup üzüleceğine laf sokmalara devam ediyor!!!
----
zaten beceriksizliği ve çocuksu inadından ötürü toplu taşımalarda defalarca düşmüşlüğü var ve yakalarsa da bana tutunur ne şekilde olursa olsun umurunda da değil!!! insan ben düşüyorum bari yavrum düşüp incinmesin demez mi? yooo. ben neden düşmemişim diye sorgular!!
bir de garip bir şekilde düşeceği zaman; hani insan dengesini kaybederken bir yere tutunmaya çalışır ama bir yandan da dizlerinden bükülüp falan yüz üstü düşmek yerine popo üstü düşmeye çalışır ya: bizimkisinde yok öyle şey= annemde kollar bacaklar dizler kilitleniyor; yeni kesilen bir ağacın devrilmesi gibi yere yıkılıyor.
tabi bana garip şekillerde abanmazsa.
boynuma doladığım atkıya mı yapışıp tüm ağırlığıyla asılmadı, at kuyruğu saçıma mı, bütün sırtımı tırnaklarıyla çizerek kemerime ve şortuma mı asılmadı, askılı buluzumun askısına yapışıp mı kopartmadı...... başka bir seferinde bana sarılıp belime abandı düşmemek için, başka bir seferinde dengesini kaybedip kafa attı.
bir araca binerken geçip yer kapmak yerine avanakça dolanıyor, yer beğenmeyip değiştirmeye çalışıyor çünkü. huysuz çocuklar gibi yok esti buradan yok esmedi yok güneş geldi yok rahat değil diye fır dönüyor ama kalabalık olmasa bile hareket halinde ve annemde eski çeviklik denge ve direnç yok. kendisi de biliyor söylüyor hatta ama illa ki toplu taşımada bir en azından dengesini kaybedip düşecek olmadan edemiyor.
---
bir yerde bir şey içerlim de asla içeceğin kapağını açamaz. kola kutusunun kapağını açamayıp düşürdü diye saatlerce söylenip bedua etti gebersek de kurtulsaklara bağladı. demiyor ki kırk yılın başı nazlı'nın canı pide çekmiş zehir etmeyeyim. yoo zehir zıkkım etmek daha iyi; boğazımda kalsın!!!
amaaa etrafta aileden birileri varsa mümkün emrtebe onlara yansıtmamak için uğraşır ha bire bana kapris yapar. bebek gibi peçetesini eline verecem bişeylerin kapağını açacam!!
evde de bir şey bulamıyor. spesifik koordinatlarını versen dahi!!!! şifonyerde mesela ikinci çekmecenin sol tarafında kırmızı şort diyorsun ama ne kadar arasa da bulamıyor ve delleniyor!!
gelmiş bana kepçe nerde diye soruyor. yani kepçeyi koynuma almış olabilir miyim? çantama mı koyacam donlarımın arasına mı sokacam ne yapacam????????? herkes mutfak gereçlerini mutfak dolaplarındaki çekmeceli kısma koymaz mı???? tarif etsen de bulamaz illa bulup alıp eline vereceksin!!!
ne durumda olursan ol banyoda mısın tuvalette işiyormusun uyuyormusun hastasın başın fırfır mı dönüyor; bir şeye mi ihtiyacın var? fark etmez yarım bırak kalk hizmete koş anında!!!
-----------------------
tabi bir de duş başlığı meselesi var. hala aynı. asla öğrenemiyor beceremiyor; yapıp eline vereceksin bebek gibi. hani bir parcası oluyor duştaki musluğun da başlıktan mı aşağıdan mı gelsin su diye ayarlıyorsun ya annem onu kesinlikle beceremez oldu!!! çıldırıyor duşta tepinerek küfredekrek yıkanıyor. her açıp kapattığında değişiyormuş her seferinde beni çağırıyor!!
hele geçen sene asla beceremiyor anlatsan anlayamıyordu!! el yordamıyla bulunup da yapılmaz mı mesela; bir sola çevirirsin olmadı sağa çevirirsin olmadı yukarı çekersin falan. asla el yordamıyla yapamıyor ve sinir olup beni suçluyor!
tabi ki benden başka suçlu olabilir mi?
hayır bir de ayarını sabitleyip bırakıyorum sırf duş başlığından gelsin diye. nasıl yapıyorsa eski haline getiriyor bu defa da bağırıyor bana!!!
bir insan bu kadar beceriksiz olabilri mi????????
yemek yaparken öyle değil ama ya da bir şey dikerken falan.
iş aletlere mekanizmalara hele anneme göre tkenolojiymiş bunlar- gelince asla öğrenemiyor beceremiyor da.
benim telefonu öğretmeye çalışıyorum asla istemiyor.
hadi diyorum düştüm bayıldım ne yapacaksın? oldu ya acil yardıma ihtiyacım var fenayım ne olacak hiç bir yardım beklemeden yavaş yavaş gebermeyi kabulleneyim yani şimdiden öyle mi?
kendi telefonunu bulacak da tabi önce idrak edip ciddiye alıp yerinden kalkacak, arayacak telefonu nerede o yavaş hareketleriyle!! telefonunu bulacak da açacak da arayacak da anlatacak da....
bir gün diyor ki kendisi daha iyi anlatıyormuş telefonda siparişi!!! çevirdim numarayı verdim eline hadi o zaman diye!!! evi satın aldığımız günleri anlatarak başlıyor yaa!!!! sitedeki markette su istenecek altı üstü!! daire bilmem kaça 2 su diyeceksin o kadar!!! uzatıyor da uzatıtor!!! çok iyi anlatıyor. bakkalın üzerine vazife mi bizim evi ne zaman nasıl aldığımızı bilsin??????????
diyelim zar zor doktora gittik; şikayetleriniz neler diyor adam annem teeee fi tarihinden kalan şeyleri anlatıyor başlangıcından!!!!! önce şikayetini söyle sonra kaç yıldır var anlat.... sanki sohbete gelmiş gibi uzatır uzatır ama şikayetinin bazı kısımlarını unutur söylemeyi; sonra da akşam sızlarınır şunu sormadık da bunu sormadık!!! 1 saatlik sohbete mi geliyoruz da te eskiden başlıyorsun?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder