Bişeye kafayı taktı mı tamam, yapmak için mücadele etmek, yapmaktan zevkli geliyor ona. Yazın bi elbise almıştım, diyor ki fazla uzun kısaltacağım. çok uzun değil, ara boyda, güzel, yazlık bi elbise. Gerek yok boyu iyi diyorum. Yok uzun kısaltacağım. Kısaltma gerek yok. Var var iyi değil boyu, ver kısaltacağım.. istemiyorum anne, ben boyunu sevdim. (orjinali bu zaten)...diziz az altında... Yoo bizde istediğin kadar kısa giyilir, yani rahat edeceğin kadar... Bütün yaz aynı şeyi dinledim, hatta neyse ben bulur kısaltırım bi ara bile dedi, sakladım elbiseyi... Dikişten anlıyor diye sürekli bişeyler üzerinde tadilat yapmak istiyor... Denek de benim kıyafetlerim!
___________________--
Sinemaya gitmek istediğimde, işim iş. Ya kalan 1-2 arkadaşın işlerinin olmadığı ve ya kıçlarını kaldırmaktan üşenmediği bi zamana denk gelmeli... Bu 'genç' arkadaşlar elbet yoruluyor, ama bunun yanında hayatla bağları kopuk ve yaşayan ölü gibiler be! insanın içinden gelmez mi??? Annem desen ben sinemaya gitmem der, ya da çekemem... Ben de kendim gidiyorum!! öyle film sevmem böyle film izlemem. önemli değilmiş, tv'de verince izlermişiz!! Böyle bişeyi söylememe bile şaşıyor. Nasılsa 1 sene sonra verirlermiş tv'de, ne gerek varmış sinema minema???
-Niye geç izleyelim ki?
Ne varmış geç olsa?cezası mı varmış? Zamanında izleyene plaket mi veriyorlarmış sanki??? Neremiz artacakmış??? Hiç bişey kaçırdım hissi yok...bende olması da saçma zaten! Gene nazlı saçmalıyor işte, hayalci, sorumsuz, aklı havada, uçarı, ne yaptığı yapacağı belli olmayan mantıksız biri....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder