+ver ben soyayım diyor sabah!
-ben yaparım.
+Sen iyi yapamıyorsun ama! ????
şöyle yapacaksın bak!diyor!!
-Bu yaşta yumurta soymayı mı bilmiyorum?
+Ama iyi yapamıyorsun ondan, sıkılıyorsun da...
-Ee ilerde ne yapacağım şimdi sen soyarsan? sen mi soyacaksın?
+Napayım soyarım!diyor....
-Hem daha tanışmadan bile kendi kendine gelin güvey oluyorsun, evlenecekmişim gibi hayallerdesin ama yumurtamı sen soyuyorsun!
+E ne alaka??
-Evlenince de mi sen soyacan??
+Soyarım napayım yavrum!
-?????????????????????????????????????????????
(evlenince gelip bizle oturmayı mı düşünüyor ne,)
-sabah sabah nereden bulacan yumurtamı.
+??? niye? haa, gelir soyarım kızım! napayım...
yaa zavallı kızının yumurtasını sen soy yoksa beslenemeyecek ya da bilmeden kabuğuyla yiyecek!!
-------------------------
şimdiden hayallerde, düğün planları bitti, ev döşeme ve hamilelik hayallerine geldi. Aklınca aklıma öyle sokacak; bahane çok konu açılsın diye, aşağı hamilelik yukarı bebek bakımı...
-Of yeter daha tanışmadık bile, zorla mı evlendirecen napacan diyorum.
+Yok canım hiç olurmuymuş! ne sanıyormuş yani zorla nikah memuruna mı götürecekmiş??
Güldüm
-ben fiziksel zorlamadan bahsetmiyorum anne, psikolojik olanını diyorum, şimdiden havalara girdin plan yapıyorsun, neredeyse tek konuştuğun konu bu; evlilik, düğün merasimi, ev döşenmesi, annelik, hamilelik...
Napsınmış hiç mi konuşmayalımmış bazı konuları, tabu değilmiş ki...
-Değil ama beni heveslendirmeye, etkilemeye çalışıyorsun, vicdan duygumla da oynamaya çalışıyorsun.
Ne efendim ölmeden mürüvvetimi, torunlarını görek istermişsin. Ne efendim yeni ev yeni eşyalar ne güzel oluyormuş.. Ne efendim hamilelik müthiş bi duyguymuş...
Resmen beni etkilemeye çalışıyor, annelik içgüdüm bile olamaz o kadar zavallı ve salağım! Kendine göre yapmıyor hiç öyle bi şey! öyle sohbet olsun diyeymiş....
Bunun için mi evlenmeli insan?; hiç evlenmemiş olmamak, bebek doğurmak, annen üzülmesin?? Zaten bu ve benzeri sebepler çokça neden oluyor insanlara bari bana olmasın... Daha tanışmadık bile ayrıca yani..... Bazen öyle karmaşık konuşur ki ay çelişkili....
Kendi babamla birbirlerini severek evlenmişler mesela tamam sonu hayırlı bitmese de.... Bu yüzden herhalde aşk değil mantık evliliği olsun daha iyi olur gibi geliyor herhalde, ama dile dökerken adeta ben aşkı hak etmiyormuşum gibi oluyor. Ya da en azından bana göre yakışıklı birini...
Mesela kendi anlaşamayınca boşanmış, yani elindekiyle idare etmemiş, ama bana elindekiyle idare etmeyi bilmeli insan diyor... Yani adeta ben daha iyisini istemeyi hak etmiyorum gibi...
Baskı yapmadığını iddia eder tabi.... Bi zaman görüştüğüm birinden o kadar emindi ve istiyordu ki evlenmemi elinden geleni ardına koymamıştı gene böyle.... Ki ortada bir evlilik teklifi ya da fikri bile yoktu... Duygusal baskısı artık kendi bencilliğine döndü, torun göremeyecekmiş diye ağladı bile, sömürü edebiyatı yaptı yani. Elindekiyle yetinmeliymiş biraz insan yoksa mutlu olamazmış bile dedi...
Sen yetinmemişsin işte, boşanmışsın ve hem de benle yani elindeki evlatla bile yetinmiyorsun, ben neden yetineyim? ben düşünmeyi bile mi hak etmiyorum daha fazlasını daha iyisini???? Olurmuymuş canım???!!! Ama annem yaşamış tecrube etmiş ve karar vermiş hata yapmayayım üzülmeyeyimm diyeymiş...
Birinin hatası başkabirine öyle değil belki??? insan buna kendi yaşayıp karar vermeli, mantığınla hareket ettiğinde mi duygunla hareket ettiğinde mi mutlu oluyorsun? Annem karar vermiş ve sadece kendi fikirlerini değil duygu ve zevklerini bile empoze etmeye çalışıyor.. Güya beni de benden iyi tanıyormuş, kendi doğurmuş, bununla bitmiyor işte....ki daha yumurtayı nasıl sevdiğimi bile bilmiyor, bilemez çünkü dinlemez ve önemsemez; kendi sevdiği gibi yapar, dökecek değilsin ya yediğin için de öyle sevdiğini varsayar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder