annem yıllarca iş hayatıyla bizi aynı anda büyüttü. bir koltukta üç karpuz bile taşır o :)) iki karpuz ne!!
hem sabah sabah işe gitti hem bize kahvaltı hazırlamayı ihmal etmedi. iyi beslenelim diye sabahları illa bir yumurta yedirirdi. ama üç yumurtayı herkesin istediği şekilde pişirmez aynı pişirirdi; kendi sevdiği gibi.
= eğer yağda yapacaksa beyazıyla sarısı iyice karışmış ama aşırı kurumadan pişmiş olacak. eğer haşlama olacaksa beyazı pişmiş sarısı az pişmiş olacak. çünkü en güzeli bu! böyle yemeli dünya!!
napalim, annemiz bize yumurta yapmış yemeyelim mi? yer giderdik. birkaç kere öyle sevmediğimi söylesem de işe yaramadı. sonra yememezlik edemedim öyle nankör gibi. yuttuk gitti besin besindir.
tabi bu sabah sabah uğraşmamak için verdiğim çaba annem de yumurtayı öyle sevdiğimi sanmasına sebep oldu... bazen hala kendi hazırlıyorsa öyle yapar.
hayır ben böyle değil şöyle severim aslında desen nankör olursun, sabah sabah hazırlamış işte sana, daha bir de beğenmiyor musun?? sitem!
herhalde sitem etmek annemde benim fikir ve zevklerimi tartışmamak, kendininkini kabul etmem için kestirme yol farz edildi.
kendim aypıyorum artık yumurtamı, zira annem yıllardır nadiren yer tansiyon sorunu yüzünden.
ama onun yumurta yememesi benim yumurta yapmama karışmasna engel değil ki!!
her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır atasözünün bir geçerliliği yok bu evde. yiğit varsa ha o gerçekten annemdir ama yoğurdu yiyiş de bir ve tektir!!
illa.
işte her zaman değilse de (bazen üşenir, bazen meşgul olur, bazen benden şüphelenmez) bazen mesela geçende ben sabah kendime omlet yaparken geldi tepeme dikildi müfettiş annedeki gibi.
-'yapamıyorsun' dırdırına başladı.
hem dırdır ediyor hem beni itekleyerek, elimdeki tahta kaşığı almaya çalışıyor.
-'bırak bırak yapamıyorsun!! çekil ben yapacam!!'
neden yapamıyorum çünkü onunki gibi değil. yumurta beyazıyla sarısı iyice karışmış ama aşırı kurumadan pişmiş olacak. biz böyle severiz!! bir birlik duygusu bekliyor annem sürekli ama zevkler ve renkler konusunda. hem de benim tamamen kendisine uymamla.
-'öyle olmaz nazlı!!! karıştır biraz!!'
bir hışımla elimdeki tahta kaşığa saldırıyor. vayy vatan haini! yumurtasını iyi pişmiş yemek istiyor! öyle olmaz ki!!!
+"of anne bırak ya! ben böyle istiyorum!"
ahanda bir gerçek gün yüzüne çıkıyor ve annemin en azından yumurtayı aynı şekilde yemeyi seviyoruz sanısı kırılıyor'!!!
-'sen öyle yemezsin ki!!' hayretle ve isyanla..
(kesin pişirmeyi beceremediğim için uydurduğum bir kılıf. hayır yani bu sahneler bir kez mi yaşanıyo sanıyosunuz... ohooo kaç kez. bir keresinde bunu dediydi!)
hani bir de sanki fikrimi değiştirme, başka şekiller deneme hakkım yokmuş gibi.
+"yok ben sarısı beyazı ayrı ve iyi pişmiş severim"
-'?? niye? sabahları yerdin ama'
+"napiim anne? nankör müsrif olup yemem ben bunu deyip yemesemiydim. sabah sabah uykundan alıp bize hazırlardın, her halde yiyecektik"
-'e söyleseydin ya!!'
sanki söylemedim ve sanki taktı ve gene sanki değişen bir şey oldu da benim sevdiğim gibi yaptı.
+"söylediim. ama herhalde sabah sabah üç değişik tarzda yumurta hazırlayacak vakit olmazdı"
-'yani zor olurdu. ama yapardım deseydin.'
bir de böyle iddia etmez mi. ana farkında değil ki inkarının... dedim dedim yapmadı! cıvık sarıdan midem bulanırdı. söyledim halbuki. ama sabah sabah demek tartışma modunda dememişim ki hatırlamıyor...
bak şimdi bile iki kere diyor 'söyleseydin, deseydin'
yani hata bende ben dememişim ki!
işte her günüm bir mücadele.
daha önce de oldu işte bu sahne. bazen de elim yanacak korkusuyla (bahanesiyle) tahta kaşığı elimden kapıp iyice karman çorman eder, kalıp gibi yumurta top top olur. illa kendi istediği olacak ya.. mücadele ondan.,
anneme göre o fikrini belirtiyo, savunuyo. asla dayatmacı diil. bir kere hep istersen diyor!!
daha ne tartışmalar kıyafetler, oyuncular, diziler, renkler....
sevdiği sevmediği bir şeyi illa belirtecek tamam da ama illa da defalarca sen onu farkında olmadan benimseyinceye ya da kabul edinceye kadar çeşitli zaman aralıkları ve farklı yollarla söyleyerek fikri ekecek zihnine...onun zevkleri, doğruları kesin çünkü..
bana karşı kabulsüz ama o an yanımızda bir yabancı varsa
nazlı öyle seviyor ben böyle oluveriyor!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder