5.05.2015

Hep yazın bile üşümemden üşütmemden korkan, Mersin'in ağustosunda bile bana hırka, gömlek giydirmey için mücadele veren annem; dışarısı buz gibiyek çamaşır asmamda bir sakınca görmez! Hatta bugün ben çamaşırı asıp bitirip içeri girerken gördü, daha içeri giremeden, içeri bi ayağımı atmışken onu öyle asma bu böyle asılır şunu şöyle as diye söylenerek beni dışarı itmeye çalıştı. Ben üşümüş acele ediyorken beni itiyor dışarı! çamaşır daha önemli! Ve elbette kendi dükünce ve hisleri! O anda kendi üşümüyor ki. O ne zaman üşürse ne zaman sıcaklanırsa ne zaman tuvalet ihtiyacı gelirse ben de o zamanlar üşüyü sıcaklanacağım ve tuvalete gideceğim. O her şeyi düşünür, enn doğrusunu bilir ve hisseder; benim düşünüp kafamı yormama gerek yok.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder