geçende annem forum'a gidelim diye tutturdu, istemedim, sonunda başardım teyzemle gönderdim. Neyseki teyzem daha uyumludur nispeten...
Annesi de öğretmen diye tanıdığı ve hatırladığı bi ilk okul arkadaşımla karşılaşmış; Pelin...
Makine mühendisi olmuş,
itü'de okumuş,
yabancı üniversitede doktora yapmış,
Almanya'da bi üniversitede çalışıyormuş,
doçent olmuş,
eşi Alman'mış,
gençmiş ama profesörmüş,
iki de çocukları varmış küçük!
Ne kadar sevinmiş keşke ben de gelseymişim de ben de karşılaşsaymışım.
Bu kadar istikrarlı bir ineklik, bravo!
Aslında bana ne ama annemin bu kadar gururla anlatması bozuyor insanı, ama annem hep böyleydi hep başkalarını daha çok sever, över ve gurur duyardı. Bunu en açık şekilde belirtmesi gerekmez hal ve tavırlarından anlarısınız.
Sizi bi türlü beğenmez, yeterli bulmaz. Ama başkasının başarı, beceri ya da yaptıklarıyla daha çok gurur duyar gibidir, övdükçe över size, adeta kıyas yapar, aklısıra sizi imrendirip şevke getirecektir ama aslında öyle bi sahne olmamıştır.. Oldukça basit bişeyi bile övmekle kalmaz o başkasının, onun gidip yüzüne de söyler.... Ama siz napsanız yeterli gelmez.... Bazen bu kendine güvensizliğe neden olur, kalp kırmanın dışında, kendini sevilmeyen, beğenilmeyen ve dışlanmış görürsün...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder