1.12.2019

doktora gitme işkencesi - deşarj olma

annemi doktora götürmek ayrı dert doktora doğru dürüst anlatmasını sağlamak ayrı dert oldu.
kendisi kendisinin doktoru olduğu için artık doktordan farksız olduğu için gitmeye gerek duymuyormuş, ancak mecbur kalıncaymış. o da zaten ne diyeceğinia dı gibi biliyormuş da bir tek farkı ilaçları öğrenememiş zamanında. eskiden bildiği antibiyotikler ilaçlar da değişmiş artık satılmıyormuş. yoksa ne hacetmiş doktora kendizi doktor gibiymiş zaten.

hani bir şekilde bir rahatsızlığı olur direnir önce, ardından uzadıkça geberelim de kurtulalımlar eşliğinde inatlaşır, geberecekmiş burada ama gitmeyecekmiş doktora!!!
ölünecek değil de kısa vadede uzun uzun süründirecek bir şey bile olsa oracıkta ölmeyi tercih edermişmiş. geberelimmiş de kurtulalımmış.
tek başına da gitmek istemez!!!

zaten senelerdir çocukken ergenken 20li yaşlarımda öyle değildi, ne zaman ki 29 - 30 oldum belki biraz daha erken sürekli hastalıklarından çoğul bahseder insanlara. hem de sanki bundan keyif alarak.
bizim midemiz hazmetmiiyor bizim dişimiz esmiyor bizim bilmem nemiz bilmem ne!
inşallah sende olmaz diye bir şey yok gayet memnuniyetle bende de aynı sorular aynı şekilde çıksın diye bekliyor.
saki 30 yaş küçük kızı değilim de kız kardeşiyim. ailede de kimseden aynı şeyi beklemiyor. ben burnunun dibindeyim diye benim de aynı sorunlarım olacakmış!

üşütür, midesi ağrır bilmem ne olur inadından gitmez doktora. zamanında fobi yaratacak bir şey mi yaşamış hayır. sırf inat sırf gıcıklık olsun diye sırf kapris. geçen sene ayağını burkmuş evde; doktora gitmek yerine 1,5 ay bana taşıttı kendini her tuvalete her mutfağa gittiğinde! gece yarıları 2 belki bazen 3 kere beni bağırarak uyandırıp tuvalete taşıttı. ne zaman da doktor desen geber demişten beter hain pislik bir insansın! ne var yani mesela işi gücü bıraksan evde annenin ayağına baksan, geceleri de hiç uyumasan ne var yani. ne olmuş neredeyse 70 kiloya ulaşmış vücudunu taşırken fıtık olsan ne var yani.
zaten annende de var bir an önce aynı hastalık aynı şekil ve miktarda sende de olsun!!

sanırsın ahretlik yol arkadaşıyım  emeklilik planı yaptığı kızı değil de.

ne kaprisler ne surat asmalar ne laflar yersin her doktor dediğinde! nefretlik iğrenç bir insansın. tabi bak ablan diyor mu doktor!
demez tabi senin çeneni çekmektense senin de benim de geberişimi izlemeyi tercih eder. yağlar ballar pohpohlar iltifatını kapıp rahatlar, çekilir köşesine ki kendisinin uğraşması gerekmesin aman aman!!

kırk yılın başı midesi için doktora gitmeyi ikna etmek için dedim ki sen dersen ikna olur, dedi ve oldu diye bu kadarını annemi doktora götürmüş saydı!!!
randevu alan ben işten izin alan ben annemin azarlarını dırdırını kaprisini çeken ben beddua alan bile benim! taksiyi çağıran da annesine ceketini giydiren de benim. ablam sırf yanımızda dikildiği için kendisinin götürdüğüne inanmış annemi doktora!!!!
lan kapıyı kilitleyen asansörü çağıran taksinin parasını bile veren benim be! taksiden inerken annesinin elini tutma zahmetine bile katlanmıyor hanımefendi. kaynanası olsa yağ çeker ama! taksiden inip dosdoğru yürüdü gitti doktora, hani giriş işlemini başlatmış olsa bari, öyle sap gibi dikiliyor.
ben bir yandan taksi parasını veriyorum bir yandan da annemin hala kaprisini çekiyorum inamiyor diye söylenip duruyor!!! koluma da girip abandıkça abanıyor. hiiiiç korkusu yok yani fıtık mıtık olurum diye!!! olsam da oldun diye dırdır eder kendi gençliğini kendi enerjizisi sağlığını över!!! babamla evlenmeden önce ve 2. çocuk -benden böyle bahsediyor güya o zaman suçlamış gibi olmayaca aklı sıra- acayip sağlıklıymışmış. dere tepe yürür düz duvara tırmanırmış. ama ne zaman ki evlenmiş mahvolmuş hayatı!
annemden erkekler ve evlilikle ilgili iyi bir şey duymadım bu imkansız - en çok dediği evlilik insanın hayatını mahvediyor evlilik insanın hayatına sıçıyor!
ama ben hem de göz göre göre abuk subuk biriyle evleneyim istiyor. herhalde benim mahvoluşumu canlı yayın izlemek istemekte! nerede boktan bir tip bana layık buldu. bodur mu istersin dayakçı mı nonoş mu sülalesinde kanser vakası ya da cücelikten geçilmeyen adamlar mı....

hastane girin-şini bile ben yaptırdım annemin, asla anlayamadığı kabul edemediği şekilde münakaşa ederek alırsın kimliğini, anlamaz yok parmak izi avuç izi alınacak yok imza atılacak bilmem ne! tüm bunlar caydırır bile kendisini. tedavi olup rahatlamaktansa sürünmek ve beni de süründürmek daha zevkli geliyor sanki.
otouracak teri bile beğendiremeyip insanlardan rica minnet yer değiştirmelerini istedim gene anama yaranamadım, sürekli suratsız sürekli memnuniyetsiz sürekli şikayetçi. çenesi hiç durmuyor.
o sırada annesini hastaneye getiren ablacığım ne yapıyor; instagramda story izliyor ve etrafa sıkıntılı gözlerle bakıp gününün hastane köşelerinde geçmesinden şikayet ediyor! bunun için mi izin almış da gelmişmiş!!

---------------------------

hangi hastalık hangi doktor olursa olsun anneimin adeti problemin kaynağına gitmek!!! illa geçmişten alacak!
ya eve damacana su istemeyi beceremiyor açmış adama önce evi ne zaman nasıl aldığımızı anlatıyor!!!
doktora da gidince bir düşerse çenesi amaaan başlıyor anneannesinden beridir anlatmaya!!!!
önce kaç defa diyorum ki esas sorunu önce anlat diye ama yok tee anneannesinin de midesi böyleymiş de daş oturdu mideme dermiş de diye başlıyor. asla da kısa kesme yok. bıraksan 1  belki 2 saat anlatır. bir de spontane yapıyor ki anneannesinin midesinden başlayıp başka detalarda böğuluyor.
o sırada annecim sadede gelelim şimdi nasıl desen de duymuyor ki seni. o kendi dünyasında konuşmaya dalııııp gitmiş gözüyle görüyor ama beyni algılanıyor, ona göre biz ağzını oynadan cam fanustaki balıklar gibiyiz.
ama ilk defa midesi anneannesi bilmem nerden komşularından aldığı nası yediği zaan ağrımış!!! başlıyor anneannesinin komşularını anlatmaya!!
midenin tarihi mi desek mide sorunlarının tarihi mi aile tarihi mi???????????

sadede geleceği vakit kimsede dikkat sabır zaman kalmamış oluyor ve istediği şeyleri söyleyememiş oluyor. sonra da bana defalarca doktoru aratıp soru sorduruyor. soru soruşumu beğenmiyor efendim bir de!!! al sen anlat desem başlayacak 55 yıl öncesinden gene. yaptı çünkü bunu!!!

-------------------------

konuşmaya doymuyor ve konuşmaya o kadar hevesli ki kimseye fırsat bırakmıyor! komşularla komuşmuyorsun diye beni eleştirirken biriyle 2 çift laf edecek olsan anında araya girmeye çalışıyor. hatta önüme geçip beni dirsekleyerek itip kendi konuşmaya çalışmışlığı, beni çekiştirerek lafımı bölmeye çalışmışlığı da çok.
hem der ki arkadaşın yok hem arkadaş edinmek için 5 dakika zaman çaba harcama ister. telefonfa arkadaşımda konuşurum merakından sürekli burnumun dibinde elinde sigarayla dolanır durur ve benim dediklerimden çıkarım yaparak dahil olmaya çalışır.
 napim kimseyle konuşmayayım mı dersen de aaaaamammmmaaaaaaaaaaaaaaaaaan der.
ya ablamla konuşturmuyor ya!
geçende gelmiş tepeme dikilmiş suratında da beğenmeyen bir ifade usanmış sesimi dinlemekten yetermiş susayımmış kimle konuşuyorsam!!

-----
kendini herkes mütemadiyen dinleyecek ama. gece uykusu kaçmış da kalkmışsa özellikle gürültü yapar ki uyanayım ben de kalkayım da annem 1960lar 70ler 80ler ve 90lardaki belki 2000lerdeki boktan anılarını bir milyonuncu kez daha anlayıp deşarj olup rahatlayıp uyuyabilsin.

sen şiş patla umurunda bile değil hiç!

ne efendim kendisi konuşarak deşarj oluyormuş saygı duyacakmışız!!!

sen duyuyor musun benim deşarj olma yöntemlerime!!!
yürüyüş yaparım peşime takılıp beni daha da deli eder. yok yorulmuş yok yeremiş, yok bilmem ne zamanlarındaki bilmem ne yürümesinde yaşadığı boktan anılara dalar gider. sahilde yürüyüp kafa dağıtacakszın annem dibinde koluma asıla asıla andavallı gibi yürümeme sebep olurken bir de kafa ütülüyor!!!
spora heves edersin hevesini kırmak için elindekini ardına koymaz. ne sportif olmayışın ne gevşekliğin ne koca götün kalır oysa kendisi gençken ne kadar mükemmelmişdir! peşine takılıp sen spor yaparken ekşimiş nemrut suratıya seni gözünü ayrırmadan zileyerek kusur arar. yok götünün bir yana daha garip oynuyormuş da yok iğrenç terliyormuşum da.
annem kendisinin terinin çişinin kakasının asla kokmadığına inandırmış kendini!!! külliyen yalan. seneler evvel bir şeyden alrji oldu muhtemelen çamaşır makinası almayı inatla reddedip çamaşırları elde yıkadığımız için deterjan falan alerji yapmıştı önce onu sonra beni. o zaman suyun alerji yaptığına karar vermişti doktordan farkszı olduğu için- haftalarca yazın ortasında yıkanmayı reddetmiş kokarca gibi eksi pis kokarak gezerken de asla kokmadığını iddia etmişti.
aksine deodorant sıkınca çıkıyormuş kokusu! annem deodorantları çok terleyip koktuğumuz zaman sıkılacağını zannediyor. temizken niye sıksıznmış????????? terler ter kokar üstüne deodorant sıkıp daha beter etti işe yaramıyor bu diye de isyan eder. deodorantın amacını anlayamıyor hala!!!
alışverişe çıkarsın peşinde arkadaş buluşmalarımda peşimde sürekli kuyruğum gibi bana günümü zehir etemek için ekstra çaba sarf eder!!!
gelememişse de defalarca arayıp bir bahaneyle kontrol ederek.

sanki bir kaç salak anadolu kızı kafede buluşup ne bok yiyecek!

annem,n bir de sinema fobisi var. zamanında sinema salonunda geçen bir porno falan mı izledi başına bi şey mi geldi nedir. travmatik şekilde sinema salonu fobisi var. salak salak ses çıkaran telefona bakan cips mısır falan yiyenlerden bahsetmiyorum annemin karanlık sinema salonunda sikilme korkusu var.
ne zaman sinemaya gidilme konusu açılsa erkeklerin karanlık sinema salonunu mağara gibi algılayıp kızları sikmek istedikleriyle ilgli garip fantazyalar anlatır durur.
sinemaya gitmesem daha iyidir zaten televizyonda 2 seneye verirler filmi zamanında izleyince noluyor kuş mu konduruyorlardır kafana boşa mastaftır.
sanki evde izletiyor da. konuşmaktan ne kendi anlıyor filmden en bana izletiyor. sürekli çağrışım yapar bir şeyler filmi seyretmektense bana o tabi ki asla olumlu olmayan şeyleri anlatacaktır.

beraber sinemaya gitmekse daha da işkence!! ortaçağ işkencesi resmen. film yerine suratıma ya da etrafa bakınıp sürekli fısıltıyla konuşur. ama çooooooooooooook saygılı bir insan olduğu için başkalarını rahatsız etmek istemez de benim kulağıma yapışır. sürekli kafamı eliyle kendine çevirip kendine bakmamı ister ya da ağzını kulağıma yapıştırıp ılık hafa üfleye üfleye birşey anlatmak ister. hemde filmle hiç alakalı değil!!!!!!!!!!! filmdeki kadının bir sahnede giydiği kırmızı kazak mesela bilmem ne zaman bilmem nereden bilmem kaça kiminle nereden nasıl denen aldığını ve o sırada öncesinde ve sonrasında gelişen olayları anlatmak daha önemlidir kulağıma!!

geçende kırk yılın başı kızlarla bir sinemaya kaçtık annem 14 defa aradı! oysa öncesiinde kafede otururken de aradı, bilyor gireceğimi filme, aram açamam dedim daha da inada bind, daha da aradı. istiyor ki sosyal olayım insanlarla görüşeyim ama mesela arkadaş masasında, evinde, kafede, sinemada, alışverişte bedenen onlarla oturayım ama telefonda sürekli annemle konuşayım!!!! daha döğrusu o konuşsun ben dinleyeyim o beni sorguya çeksin ben kızlarla sohbet edeceğime izahat vereyim!!! hem de o kim bu kim şu kim nereli kaç yaşında ne iş yapıyor ailesi ne iş yapıyor 7 ceddi sülalesinin fiziki psikolojik lojistik bilmem ne durumlarını sorsun bend e anlatayım. hep topu 2 saatimiz var diyelim bunun çoğunu çalmak için uğraşıp duruyor!!!

sonra da bana sıkıntılısın sinirlsin aksisin arkadaşın yok bilmem ne diye eleştiri getiriyor bir de utanmadan!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
 ne zaman nasıl ne miktarda deşarj olacağıma bile annem karar verecek!!!

bi zaman işsizken her saat başı suratıma bunu zevkle çarparken iyice agresif hale geldiğimde lütfediyordu bana migiros'a git diye!!
migros'a da her zaman migiros der ve şahane söylediğinden emindir.
hani migirosa gidecem ama kimseyle konuşmadan ot-yalanmadan 5 dakikada gidip dönecem!!!!!!11 deşarj olurmuşummuş!!!!


---------------------------

benim doktora gitmemse anneme göre kendisine yapılmış bir hakaret gidi. hem kendisi de doktordan farksız olduğu için hem kendi doğurduğunu kendinden iyi mi bilecekler sanki için hem de doktora gitmem aanneme kızına iyi bakamıyorsun demiş gibi olmakmış gibi hissediyor annem ve sürekli savunmada.
sürekli etrafa neden geldiğimiz açıklamaya çalışırken izahat veriyor bir de! kime ne zaten kimsenin umurunda değil, herkes kendi derdinde, bu kız niye gelmiş ki diye ne kadar düşünecekler ve zaten düşünseler ne olacak. ama anneme göre kızına iyi bakamamış diyecekler. bu yüzden eve gidip acı çekmeliyim!!!
en iyi bildiği şey de limon suyu, portakal suyu, sarımsak ve zencefilli limon!
midem ağrıyor diyorum o limin diyor deli midir nedir!!
zamanında üşütmeyeym C vitamini olsun diye sabahları burnuma limon portakal greyfurt suyu dayayıp dururdu. boş mideye olmasa da ağrırdı midem. ama dinlemez inadınaymışcasına yapardı.
sonunda gastrit oldum gene rahatlayamadı.
annem doktorun tavsiyelerine anında uyamıyor.
önce isyan edip kabul etmeme inadına inadına aksini yapmaya çalışma sevdası var.
mesele kızarma börek çörek kola aburcubur yemesin der; annem inadına 2 kat fazla yapar buları.
kilo vermen lazım der inadına yemekten kilo alır.
kolestrol yüksek biraz bilmem neyler yeme der doktor annem inadına inadına yapar!!! bana haşlanıp tuza yatırılmış 9 yumurta yedirmek istemişti ne efendim önceki gün kolastrolün yüksel demiş bana doktor!! roacutane yüzünden.

doktora gitmem de doktoruntavsiyeleri de anneme hakarettir bunu kabul edeceğine karaciğerin iflas etsin emsela ne var yani????????????????????????

gene öidem kötü oldu geçende ben randevu alırken kapıya gelip bir dikizlemesi var ki beni!!! çok anlamış gibi bir de elimden almaya çalışıyor telefonu kendisi konuşacakmış!!!
ne konuşacaksın randevu alıyorum anne!!! 1970leri anlatmak istemiş herhalde canı!!!


yoruluyor diye sen gelme dedim ama annemin fantastik evreninde ben hastaneye girer girmez külodumu çıkarıp amımı göstere göstere hersese baktırıyorum bir anam bakamıyor amıma!!!!!!!!!!! böyle fantastik bir evreni var. ben de gelecem ben de bakacam.!!!!!

ama 1 saatte bitecek işimin yavaşlamasına sabep oluyor. randevuyu kaçıracam uzayacak çabuk ol diyorum annem özellikle ağırdan alıyor. istiyor ki bir kaç gün daha midemden ovunarak yaşayayım doktora gitmektense.
o kadar da hevesli ki konuşmaya herkes annemi hasta olarak geldi sanıyor hastalıkta bile yarış halinde hastalıkta bile rol çalmaya çalışıyor ben hastayım ama ben annemin kaprisini çekiyorum! içeri girince de bana fırsat bırakmamak için bombardımana başlıyor. ne adamı konuşturuyor ne ben!!!!
insanın tepesini attırır. sanki ben kendini bilemeyen cahil bir ahmağım.

midemiz yükselliyor diyor. yükselmiyor ağrıyor!!!! ama benim yükseliyoor!! sen gelmedin annecim hasta olarak sen kendin gelince anlat kendini!!!

illa azarlatır kendini. yani sabrediyorsun ama doktora sorununu anlatmak yerine alakasız bir şey yada başka şeyler konuşmak istiyor beni bastırmak için savaşta adeta!!!

gerçekten konuşmalar bir birine dolanıyor adamda abandone oluyor yani!!!
kızınız anlatsın diyor ama annem nefes almadan konuşup duruyor!!

annecim bir susar mısın da sorunumu anlatayım yaa!
e ben anlatıyorum nazlı sana da yaramıyor iyiik!
anlatamıyorsun! sen kendini anlatıyorsun!
miden yükseliyor nazlı!
yükselmiyor ya.!! ama sayende yakında yükseslir hiç merak etme!!!
amaaan!!!

anneme göre ben yanlış anlatıyormuşum!
ne yapacaktım doğduğum günden yada anneannemin annesinin midesine daş oturmasından mı başlayacaktım!!!!! önce kendi sorunların söylenir!!! anneme göreyse midenin tarihinden başlanır!!!


sonraki münakaşamsı konuşmalarda da çocuk gibi inatlaşır. kendidinin yükselirmiş ama. emin ki benimki de reflü benim kid e yükselecek!! neden öyle oluyor!!!! memnun olacağına isyan ediyor isyan.......................
ben benimki yükselmiyor ağrıyor yanıyor dedikçe annem benimki yükseliyor diye tutturuyor. iyi o senin hastalığın bu da benim ama benimki yüseliyooooorrrrrr diye cevap veriyor.
ne sitiyorsun anne ben de mi şimdiden senin arızalarını göstereyim!!! kızım benden daha sağlıklı olsun demiyorsun bakıyorum yetmiyor sana gastrit olmam neden ülser değil neden reflü değil diye isyandasın sanki yaa.........

amaaaan.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder