8.12.2019

ben de gelecem ben de bakacam _ annemin fantastik evreni

sevgili anneciğim nasıl bir fantastik evrende yaşıyorsa, nasıl ki sinema salonu karanlık yer diye zihninde karanlık, sapıksı tecavüz sahneleri, pornografik sahneler canlandırıyorsa ve kendi kendine cinnet geçirip sinemada toplu seks falan yapılıyor gibi geliyorsa ona; ben ne zaman doktora gitmek durumunda kalsam yetişip, büyük hevesle benimle gelmeye çalışıyor. annemin bu garip distopik gibi fantastik evreninde de bana bir şey sokacaklarını hayal ediyor. yol boyunca kulağıma eğilip eğilip "külodun temiz miydi" diye soruyor, ya da "amının kıllarını almış mıydın".
dünyann da en elit en sultan soylu en terbiyeli elbebek gül bebek prensesler gibi yetiştirildiğini iddia eden insanı ki amının diyor!!! oranın, vajinanın ya da sadece ağda yapmışmıydın demek yetmiyor. tabi kendisi dünyanın en bilge en kültürlü en medeni en terbiyeli en iyi yetişmiş insanı olduğu için ve ennnn zekisi bana sadece ağda yapmış mıydın derse anlamayabilirmişim diye düşünüyor.
kaç kere söylesen de kafası mı kalın hayal dünyasında mı yaşıyor anlamıyor. dahiliyeden randevu aldım midem ağrıyor diye diyorum ama hala annemin hayalinde beraber amımı izleme fantazisi var.
çıkmıyor kafasından.
yani annemin fantastik evrenine göre ben doktor doktor kuaför kuaför gezip hepsine amımı açıyorum bir tek anneciğim istediği zaman bakamıyor ki bu haksızlık. oysaki bir kız evlat annesi ne zaman isterse o zaman amını açıp göstermeli, isterse 40 isterse 60 yaşına gelsin. eğer kocası yoksa o am annesine ait çünkü, isterse kontrol edebilmedli!!!
zamanında polikistik over yüzünden doktora giderken de en kötü halinde bile olsa illa da benimle gelir gelirken de "ben de bakacam" der dururdu.
işte yaşadığı fantastik diyarda doktorlar amımı karıştırıyor ama annem istediği zaman neden inceleyemiyor!!
hatta sitedeki bir çocuk doktorunu da allem etmiş kallem etmiş kafalamıştı. işten eve geldim ki suratında o salak ifade. hani bana istemediğim bir şeyi yaptırtmanın en salak en garip yollarını arayıp beni kafalayacak kadar salak gördüğü zamanlardaki yüz ifadesi. bir de acele lafımı ağzıma tıkayıp diyordu ki ayarlamış bir de doktor hanımla bakacakmışız külodumu çıkarıp yatağa uzanayımmış. o zaman da gelmişim 30 yaşına yani.
hani sanki 7/24 yapışık kardeş gibi yaşamıyormuşuz gigi, sanki her an heryerde ensemde beni kontorl etmiyormuş gibi acaba gizli bir 35 dakikada biriyle sikişmişimdir de ondan kist olmuştur gibi bir benzer düşünceler içinde.
çok bilge bilgili kültürlü doktor gibi bir kadın ama kistin ne olduğunu anlayamıyor hala da anlamış sayılmaz. anneme göre kist amda.
hatta o zamanlar karşılaştığımız bir komşuya da nasılsınız deyinde "nazlı'nın amındaki kistle uğraşıyoruz" demişti. kist yumurtalıkta olur ayrıca salak bir komşuyu ne ilgilendirir benim cinsel olganım? ben de sinirlenip "işte benim kistim annemin menapozu ablamın kısırlığı bunlarla kaldık" deyince de inanılmaz bozulmuştıu.
bir de mantıklıymış söylediği gibi savunuyor ki kendisini bu nasıl bir yüzsüzlükse benim amımdan bahsetmek değil ablamın kısırlığı ve kendisinin menapozundan bahsetmek daha ayıpmış!
hani o zamanlar her doktora gittiğimde peşimden tıpış tıpış gelip büyük heveslerle am incelemesi yapılacağını zannedim sevinç içinde beklentiye girmemiş gibi, sanki her seferinde ultrasonla bakıldığını görmemiş gibi anlayamıyordu. ultrason odasında da bana diyordu ki "nazlı külodunu çıkaracaksın". o kadar hevesli yani amımı görmeye!!
ne benim söylemem ne doktorun ya da hemşirenin söylemesi yeterli gelmiyordu anneme. onu sokmayacaklar mı götüne diye büyük heyecan ve hevesle haykırıyordu! eskiden götten bakarlardı diye eskileri anlay-tıyordu ama nasıl heyecan neasıl heves nazlı!nın da götüne soksunlar!!!
bizim ailede kendi başına gelen tatsız şeyleri en yakın akrabasının yaşamamasını dilemek yoktur tam aksine beter olmasını beklerler ki sonunda kendilerinin durumunu daha iyi hissetsinler.
o zamanlardaki tedavilerimde de sonraki yıllarda zaman zaman yapılan kontrollerde de aynı konuda büyük heves içindeydi. ertsi güne randevu almışsam akşamdan uyuyamaz sabah heyecanla kalkıp bana ilk defa doktora gidecekmişcesine kıllarını aldın mı temiz külot giyseydin diye telkinlerde bulunurdu. hatta her seferinde ultrason odasında da ultrasonun götüme sokulacağı heyecanına hevesine kapılıp gene "nazlı çıkaracaksın külodunu ha" derdi.
ilaç tedavisinde 2-3 ayda bir gidilse bile çoktan önceki randevuyu unutmuş olduğu için hevesle aynı şeyleri söylerdi. sokacaklar değil mi götüne!
bu defa dahiliyeye gidiyorum ki sürekli beraberiz sürekli midemden yakınıyorum nasıl amıma bakılacağını götüme ultrason sokulacağını hayal ediyor bilmiyorum.
yol boyunca kulağıma eğilip eğilip sıcak hava üfleyerek ve heyecanını hevesini gizleyemeyerek külodum temiz mi ağda yaptım mı sorup duruyor!!!
kendisi ilk okul yıllarında hergün yeni temiz iç çamaşırı giymeyi öğretti ki travmatik şekilde! illa ki bana inanmazdı. ne elimi yıkadığıma ne çamaşırımı değiştiğime. kirli sepetine bakmaktansa beni ite kalka sarsa sarsa külodumu indirirverir bakar anca inanırdı. beni ne ne kadar aşağıladığıyla ne utandırdığıyla ne incittiğiyle ilgilenirdi!
ama şimdi de haftada bir değişmenin yeterli olduğu iddiasında kirlenmiyormuş ki, kupkuruymuş. herkes seninki gibi menapoza girmiş yaşlı organlarına mı sahip sanıyorsun!! öyle olmasa bile hijyen açısından hergün hatta günde 2 kere değiştirmeyi öneriyor bazı hekimler.

mide için gidiyoruz mide diyorum ama annem hayal dünyasına dalıııp gitmiş; o sırada hayallerinde doktor heyetiyle beraber amımı inceledikleri ve götüme bir şey soktuklarının hayalini kuruyor herhalde.
o kadar kendi hayallaeri, kendi düşünceleri, kendi zannetmelerinin etkisinde ki etrafını görmekten aciz oluyor çoğu zaman. daha sıra beklerken bile beni dürtüp dürtüp sormaya çalışıyor. muayenehaneye girince bile öyle hevesli ki;
ben alayım elindekileri sen soyunacaksın diyor!
soyunulacak odada 2 hemşire, perdesi pencereler ve kapıya tam dönük bir uzanma koltuğu-neyse adı- olur mu yaa!! nasıl bir fantastik evrendeyse ben anadan doğma soyunacam ortalık yerde beni karıştıracaklar zannediyor.
doktor da şaşkınlık içinde anneme bakakaldı ve hevesine şaştı belli.
daha da bıraksan konuşacak da ben susturdum. kendine kalsa kendi konuşacak alakasız konularda, kendi geçmişindeki hastane-hasta-doktor anılarıyla ilgili. ne ben şikayetimi anlatabileceğim ne doktor laf konuşacak. bıraksan annem saatlerce anılarını anlatacak.

yani insanın sinirini o kadar bozuyor ki sert konuşuyorsun anca anlıyor. arsız yüzsüz bencil bir tarafı o kadar baskın ki. sen orada acı çekerek otur adam zaman kaybetsin dışardaki hastalar boşuna beklesin ama yeter ki kendisi dilediği kadar konuşup rahatlasın!

daha da bana çıkaracaksın çıkaracaksın diyor!
doktor sadece karnımı dinleyince çok bozulup ısrarla soruyor soyunmayacak mı?

adamda garipseyerek mide kontrolü için soyunmaya gerek yok diyor.
annem adama düşman!nasıl bozuluyor suratı asılıyor ki hayalleri yıkıldı!
ne yani kızımı çırıl çıplak soyup iyice sokup çıkarıp aşağılayıp küçük düşürmeyecek misiniz mesela?
nasıl suratı asık nasıl memnuniyetsiz çıkıyor doktorun odasından anlatamam. istediği kendi beklediği ya da kendisi de doktor sayılabileceği için kendi koyduğu tanıyı koymadı demek ki hiç iyi bir doktor değil!!!

daha bana verdiği testler yapılırken de sayıklayıp duruyor. o kadar çok konuşuyor ki ilk 3-5 dakikasından sonra istesen de dinleyemezsin! beynini şişirir insanın.

idrar testi için de benimle beraber girmeye kalkıyor ufacık tuvalete. e nasıl yapacakmış o zaman çişini?
senin de mi geldi tuvaletin istersen sen önce gir anne. meğer demek istediği ben kabı nasıl dolduracak mışımmış! kendi turacakmış amıma ben yapacakmışım.
sanırsın çocuk ya da zihinsel engelliyim tövbe tövbee!!!
sanırsın görü görüyor da doğru yere kendisi daha iyi koyabilir!!

yetmiyor ağrı çekmem bir de kapris bir de dırdır çekiyorum. görenler benim değil annemin hasta olduğunu sanıp ona yardımcı olmak istiyorlar.
yapabilecekmiymişim sanki kırk yaşına kadar annem işetmiş bana. salak mıdır nedir ya.

ultrason sırasında beklerken ama birden neşesi geliyor yerine. şimdiye kadar girdiğimiz belki 10 ultrason tecrubesinin birini bile hatırlamadığı için bana dönmüş sevncini gizlemeye çalışarak diyor ki;
nazlı sütyen mi çıkarılıyordu külot mu? sokacaklar değil mi?
en son bir kaç yıl önceki kontrolde de defalarca sormuştu sokacaklar değil mi de sokacaklar değil mi. o kadar çok istiyor ki götüme soksunlar da baksıznlar! bu kadar olur.
hem hemşire hem doktor hem ultrasonla ilgilenen doktor o kadar söylese de hevesi geçmiyor inanamıyordu sokacaklar değilmi?
hani sokmadılar nazlı başka odada mı sokacaklar!
yok koridorda indirecem külodu orada sokacaklar!!
anneme göre açıp soksunlar yeter nerede olduğu önemli değil.

hemşire diyrodu ki bekar hanımlara alttan bakmıyoruz. annemde büyük neşeyle yani götüne sokarak değil mi diyordu ki kızcağız şok olmuştu, genç olduğıu için mi neyse hiç duymmaış öyle birşey.

bu defada istediği olmadı adama da sorup duruyor külodunu çıkarsın mı diye! adam zaten yorulmuş sıkılmış anneme şaşarak bakıp hayır teyzeciğim diyor ama annem inatla bir kere daha soruyor.

ultrasonla bakılırken de tepeme dikilmiş çıkartmadan mı sokacaksınız diyro hala inat ve ısrarla.

bütün günü bir hayal kırıklığı oldu annemin!!! ne külodumu indirdim ne beraber amımı incelediler ne götüme soktular! istediği tanı bile değil. yaa annem reflü tanısını koymuştu.

doktorla konuşurken azarlayıp susturmak zorunda kaldım çünkü benim değil kendinin daha iyi anlattığını zannediyor ve yükseliyor midesi değil mi diye konuşuyor ama benim cevabimin bir önemi yok dinlemiyor bile devam ediyor öyle yükseliyormuş böyle yükselmiyormuş falan filan....

ben sinirlenip annecim bir sus bir sus kendim anlatacak kadar zekiyim şükür yükselmiyor o senin hastalığın ama bu kadar sinir edersen merak etme o da olur yanında sevinir göbek atarsın dedim.

çünkü bizim ailede bende oldu sende aman olmasın diye önlem almak da iyi dilekte bulunmak da yok aksine neden sende yok diye sorgulamalar var!!!

-----------

bir ara da kafayı fitille bozmuştu. ne içindi bir dahiliyeye gitmiştim gene annem tutturdu da fitil verirse ben sokarım, fitil verirse ben sokarım demeye.
o kadar saplanmış ki bu hayale toplu taşımayla gidiyoruz dilinden düşmüyor.
nazlı fitil verirse ben sokarım fitil verirse ben sokarım ben sokarım fitil verirse! diyordu.
hayır hayır ne bunama var ne bir şey.
garip biri annem böyle sabit fikirli herşeyi en iyi kendisi biliyor sanıyor sadece kendi düşüncelerine odaklanabiliyor başkasının yerine koyamaz kendini hiç; sadece kendi endişeleri kendi hisleri fizyolojik ya da psikolojik olraka sadece kendi çerçevesinden bakabiliyor ve bunları kesin bilgi zannediyor. kendi üşüyorsa herkes ilk başta da ben üşüyeceğim, kendi susamışsa çişi gelmişse terlemişse de ilk olarak ben sonra herkes aynı hislere sahip olmak zorunda. anlayamaz sen o an üşümemişsin falan. kabul de etmez. tanrı kompleksi midir nedir.

doktora da fitil yazarsanız ben sokarım diyordu ki o sıra 32 yaşındaysım. anneme göre bir kızoğlankız asla amına bakmamalı ama iki bacağının arasında ne var bilmemeli ama anneciği ne zaman isterse o zaman bakabilmeli!
eskiden sokardım fitil yazarsanız ben sokarım!
annemin kararı kesin doğru doktor çünkü sadece farmakolojiyi tam bilmediği için ilaç yazamıyor!!!!

eskiden sokmuşmuş sanki çok memnundu. ne olduysa 12 yaşımdayken doktor fitil vermişti annemin bir halini görseniz. nasıl nefret ediyor nasıl şikayetçi, söylene söylene sokardı! şu yaşa gelmişmiş hala götle amla uğraşıyormuş. bunu söyler dururdu! sanki memnundu.
annem hiç memnun olmaz ki.

memnun olmamaktan da memnun değil sürekli aralıksız şikayet halinde. bazen geceleri uyanıp evde sigara içerek dolanıp gürültü yapıyor ki ben de kalkayım bir saat içini, yani boktan anıları boktan fikirlerini döküp rahatlayabilsin. ne sen uykusuz kalmışsın umurunda ne senin canın sıkılmış moralin bozulmuş sinirlenmiş ya da sıkılmışsın umurunda. sadece deşarj olsun sen geber!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder