6.04.2019

kısmetler tarihi _ kör talih ve göz boyama çabaları

bana harika bir kısmet bulmuşlarmışmış! sabahtan akşama kadar ezberlemiş gibi aynı şeytleri söylüyor. ben soru sorunca da apışıp kalıyor. cevaplayamıyor çünkü bilmiyor bileye de gerek duymuyor. kendine söylenen anneme yetmiş.
hemen istifa edip düğün hazırlıklarına başlayacağım!? dereyi görmeden paçaları sıvamanın da ötesine geçti kadın artık!
bakalım adam ev kadını mı istiyor bu zamanda bir ev bir maaşla nasıl dönsün düğün masrafları nasıl karşılansın dememden memnun değil ikna olmuyor da bakalım adam beni beğenece de alacak mı dememe inanıyor!

şöyle iyiymiş böyle efendiymişmiş.
zaten bu kadar övüyorsa kesinkes külliyen yalandır! bana bu kadar övülesi birini layık görmedi şimdiye kadar. ben de bunu anlayamayacak kadar andavallı gerizekalıyım zannediyor birde. aklı sıra beni kafalayacak! oysa kendisi o kadar kolay kafalanıyor ki!

durup durup kadınlar ortamında Serdar'ı nasıl kaçırdığımı söylemekten büyük haz alıyor mesela. ama benim Serdar'ın eski nişanlısını ve benden sonra tanışıp nişanlandığı kızı evire çevire dövmesini söylememden hiiiiiiç de memnun olmuyor! her seferinde bunu söyleyeceğimi bilmesine rağmen de arsızca tekrarlıyor ki karılar beni yuhalayıp suratıma tükürsün!!!

bi keresinde he ne güzel olurdu o kız yerine beni döver hastanelik ederdi belki de şimdiye mezarda çürüyor olurdum ne kadar güzel olurdu demiştim!
Serdar'ı kaçırmasam şimdiye 2 çocuğum olacağını çok güzle olacağını iddia ettiği zaman! çok da canı sıkılıyor. annem bozum olmasın diye daavaronun biriyle evlensem daha iyi.

bir gün de artık bu yaştan sonra 3-5 çocuk doğuramam ki sağlık açısından demiştim annem 5 çocuk hayali kurarken. ablam da o kadar duyarlı ki ben bir arkadaşımın ablası 42 yaşında 2. çocuğunu doğruruken doğumda tık diye gitti örneğini verirken diyor ki;
ben ölürsem bakarmış çocuğuma.
salak allah korusun diyeceğine geberdiğimi ve bebeğime konduğunu hayal edebiliyor. bakalım herif ile kaynana sana verir mi o bebeği? ne sandın sana mı bırakacaklardı?
çok iyi insanlar annemle ablam ya.
annem dayakçı davaroyla evlenem bekler ablam doğumda geberip bebeğe konmayı hayal eder!


---------------
serdar örneğinde bozguna uğrayınca mehmet'e geçer oldu. yok bir şey aslında aracıların laflarıyla yürüyen bir şey.

aynı serdar'ın dayakçı domuz olduğunu en başından bilip bana asla birşey söylemedikleri, salak gibi tufaya düşmemi izlemek istedikleri gibi mehmet'in de tüm sülalesinin şanssızcasına kanser vakalarından geçilmediğini söylemiyorlardı.
adamın kanser yaşamamış akrabası yok adeta; annesi babası ablası teyzesi bilmem nesi. bir kendi kalmış sanki sırada beklemede. bizimkilerde bu boktan kanser geni gelecek kuşaklara aktarılsın ister gibi bana ısrar ediyorlar evlenin diye!

çok iyi insanlar yaa.

diğer talipler de şahaneydi. orta okul mezunu, 50 yaşında, tek kollu bir nargile kafe işletmecisini bana iş adamı diye kakalamaya çalıştılardı bir de.
bodur mu istersin nonoş mu şişko mu!
bu sefer nasıl kazık atmak istediler acaba. onları da övmekten yere göğe sığdıramamışlardı.

ay sütçüyü unuttum! etrafta ezik ezik dolandığı için site görevlisinin karısı bir bekar akrabasını bana yamamaya kalktıydı. annem de önce olur mu canııım gözüyle bakmış ama sonra kendi kendini ikna etmiş. harika çözümü ise aramızdaki eğitim ve kültür farkından hiç bahsetmemem.
bunca sene emek vermiş okumuşum; ne emek ama sınav zamanı bana yaptığı baskılardan neler çektim: saç kıran oldum, kurdeşen döktüm, garip alerjiler, tansiyon çıkmaları düşmeleri yaşadım. bir keresinde dershanede öyle normal normal testlerden bahsederken lönk diye devrilmişim masaya! hastanelik oldum. ama tüm bunlara rağmen sırf elalem evlenmedi demesin diye sütçüyle evlenip çenemi kapalı tutacağım!! hem ne güzel temiz doğal süt ürünleri tüketirmişiz! ablama da doğal peynir gönderirmişim! ne güzel ablam karlı çıksın diye okumamış sütçüyle evlenecem! evlenmiyor muyum demek ki ablam doğal beslensin istemiyorum ne kadar kötü bir insanım!!

işine gelmedi mi beni böyle saçma sapan suçlar annem. mesela sütçüyle evlenmeyip ablama temiz doğal katkısız peynirler ulaşmasın sağlıksız olsun istiyorum demek ki!
köye yerleşip ya da yaylaya bağ bahçe tarlayla uğraşmıyor ablacığıma taze doğal sebzeler meyveler göndermek istemiyorum demek ki ben ablam sağlıksız olsun istiyorum!

bir de bu boktanlığı hatırlatıp yüzlerine vurunca da ben suçluyum ben kötüyüm. ama ilerde enayilik etsem de bunlardan biriyle evlenip başıma bir boktanlık gelmiş olsa bu övdükleri adama o kadar laf sokup kusur bulacaklar ki ben biliyorum..............

--------
çok boktan bir kusuru olmasa bu kadar övmez. aklı sıra bana fikir ekecek. annem sadece kulaktan dolma övmelere inandığı için ben de çok harikulade bir insan zannedeceğim adamı! o kadar kişiliksiz aptal beyinsiz zevksiz bir insanım ki bana efendi iyi birisi yakışıklı da dediler diye elli yıl buna inanacağım mesela!
bir kere ne kusuru var ki o kadar övüp gözümü boyamaya çalışıyor! tüm ailesi kanserden kırılan mehmet'i de bana bu kanser olaylarını asssla söylemeyerek övmeleri bitirememişti! anneme kalsa evlenip hamile kaldıktan sonra öğrensem daha iyi! sürpriizzz kanserli genleri yeni nesilleri aktardık! ya da adam kanser oldu eşşek gibi hasta bakıcısı olacağım!
ya da öve öve yere göğe sığdıramadığı - beni hayatımın toplamında serdar'ı övmesinin çeyreği kadar övmemiştir birisine - serdar'ın eski nişanlısını hastanelik edecek kadar dövdüğünü bile bile söylemeyip daha da gözümü boyamak için yüzlerce kez ezberlediklerini tekrarlıyordu. yani tut ki evlendin ve dayak yiyip hastanelik oldun pişman mı olacak hayır! pişkin pişkin beni suçlar! ben malımı bilmem mi?

------
iş adamı iş adamı. ne işi yapıyor belli değil. söylemiyor. istersen hiç tanışmadan hiç görmeden vekiller aracılığıyla nikah kıyılsın gerdek gecesi bana sürpriz olsun ha!!!
neyse sonunda ağzından baklayı çıkardı işletmeci! işletmeciye işletmeci denir niye iş adamı densin ki?
bilirim ben senin işletmeci diye yutturmaya kalktıklarını! nargile kafe işletmecisi! bana zorla kafesi varmış demişti. kendinin bile değil başkasının kafesini işletiyor o kadar. ayrıca sonunda okumamış yaşı ve tek kollu çıktı.
hani diyelim bir ortamda böyle birine denk gelmişsin ve frekansın o kadar tutmuş ki umursamıyorsun yaşını başını; o ayrı mesele ayrı ahmaklık: ama bu seni zorla kafalayarak ne olduğunu bilmediğin gönüllüce olarak olmayan bir evliliğe itmek.
sonunda kötü bir şey olsa da asla kendini suçlamaz; onca zaman seni gözlemlemiş ve her türlü hatanı ufak yanlışını dil sürçmeni bile kafasına ilerde bir şey olursa kafana kakmak için biriktirmiş olacağından hemen savunuya geçer bunlarla! ben seni ikna etmiştim seni zorlamış gibi mi oldum keşke o kadar üstüne gelmeseymişim falan diyeceği yerde en ufak açığını zevkle yüzüne kakalamak için fırsat kollar.
adeta sırf bunları yapabilmek için hata yapmanı bekliyor fırsat kolluyor.

bir hafta sonu işten bir grupla o lokantaya gitmiştik, çok şahane adam gerçekten! iş adamı işletmeci!! belinde silah taşıyan bir kıro!
istersen bana kızınca kafama bir sıksın ha anacığım!

---
ha unuttum iki talip-aday daha vardı; biri annesinin evlendirip de Amerika'ya göndermek istediği oğlu; aman oralarda yabancı karılarla düşüp kalkar, yemeğini dışarıdan yer, evinin temizliğini pantolunun ütüsünü yapacak bir kız olsun diye! tam teşekküllü hizmetkar arıyorlardı.
annem hemen hayallere kapılmıştı, dereyi görmeden paçaları sıvamanın da ötesine geçer annem hep.
sadece biri birine olur mu diye bir seferlik bir cümle geçsin;
alo nazlıı eve gel hemen hazırlık yapmak lazım, ayrıl işten!

bir kısmetin sadece 1 kere 1 bahsi geçsin daha fol yok yumurta yok= istifa et! işten ayrıl!

**zannetmeyin ki ben çok çalışıyor yoruluyor yıpranıyorum diye üzülüp kıyamadığı için; kıyamayacak olsa domuzun tekine yamamaya kalkmaz, ya da her tanıdığın komşunun ev temizliğine beni peşkeş çekmez herhalde!
**zannetmeyin ki beni çok şahane buluyor da dereyi görmeden paçaları sıvıyor! anneme göre kendisi ve ablacığım gibi güzellik ve mükemmellik abidesi değilim ki! tek iyi özelliğim okumuş olmam ki anneme göre bunun tek sebebi kendisi; anneme göre kendisi olmsasm asla okumayacak cahil cühela ahmak bir kız olarak kalacaktım! çünkü ben kendisi gibi akıllı mantıklı bilinçli falan biri değilim! ikinci en iyi özelliğim de hala bakire olmam. ki anneme göre bu da kendisi sayesinde!
mesela yazlığa geçelim diye tutturunca bir komşu siz orada yaşayın o zaman dedi diye düşman oldu kadına. çünkü anneme göre beni bir başıma bırakması demek düzinelerce deri pantolonlu üstü çıplak sapık herifin beni sikmesi falan demek! hani sivilceli çirkin suratıma karı diye bakan olmazdı, hani ses tonumun çirkinliği kulak cırmalıyordu niye bir başıma kalınca gelen giden siksin ki? açıklaması yok annemin zihni kirli bozuk çünkü! zaten ben de salak ve hafif meşrep ahlaksız ve mantıksız bir yaratığım annem amıma sahip çıkmasa herkes siker geçer beni; bedava am bulmuşlar diye yani suratıma bakılacağından değil.

hemen amerika'ya gitme hayallerine başladı. hayalleri de o kadar bencilce çocuksu ve fantastik ki bu kadar olur. hepsi. mesela beni birinin sevmesi düşünmesi falan söz konusu değil, evlenecem ama kocamla gezilere, tatillere, yemeklere, alışverişe falan gitmeyeceğim; ben sürekli bir hizmet peşindeyim adamsa işinde gücünde sadece geceleri de hizmet vereceğim; anneme göre benim evlilik hayatım 7/24 hizmete çıkıyor o kadar. başka değişiklik yok. daha fazla temizlik, daha fazla eleştiri ve gece seks hizmeti vereceğim! beni düşünen seven biri olması şart mı yaa!!!

---
ha bir de gene ailesinin evlenip de gitmesini istedikleri bir adam vardı; işi gereği Suudi Arabistan'da yaşayacakmış bir kaç yıl. gene hizmetleri tam sağlansın diye evlensin istiyorlar yani! annem buna bayılmış gene hayallere dalmıştı.
mesela annemle amerika'da mağaza gezip amerilkalılara dolma tarifi verecektim; kurduğu hayallerin hiçbiri benimle ilgili değil!!
----
ablam mı? hiç umurunda değil. yani oturup da benim ya da başka birinin kötülüğünü düşünmez, istemez, olsun diye dalavere çevirmez ama böyle yabancı biri gibi umursamaz da. nötr. iyi bir hayatın olursa da memnun olur kötü olursa da umrunda olmaz. yeter ki sorunlar kendisine yansımasın!
öyle kendine gelinip dert yanılmasından çok sıkılıyor efendim!!!
kendisi iş yerinde saçma mevzuları 6 saat aralıksız anlatır ama sen 5 dakika anlatsan küçümsemeye sıkılmaya başlar. kendisi senin üniversiteden en yakın arkadaşının adını hatırlamaz ama sen onun iş yerindeki herkesin adını, memleketini, kocasını, çocuklarını falan hatırlamalısın.
aynı anacığı yani.
ama assla asla bencil değiller!!!

mesela bir şey olur sitemli sitemli hani şöyle olmuştu anlatmıştım ya dersin; çünkü çoktan unutmuştur ama senin onunla ilgili bir şeyi unutman asla affedilmeyecek bir kusurdur ama o seninkini unutabilir normaldir bu- haaa amaaan falan der. nerden hatırlasınmış neden hatırlasınmış bunu!!? ama ben 20 sene evvelki bir iş arkadaşının anasının nereli olduğunu ve ablamın hatırlayıp anlattığı gün kadının ne giydiğini falan dahi hatırlamalıyımdır!

hiç bencil değiller yaa! hiç asla.

ben ne hakla düşünülmek hatırlanmak değer görmek falan bekliyorum ki?

----

***** ay yani sanmayın ki "senin de amma talibin varmış nazlı amma da attın!!"
talip değil bunlar; sadece bahsi geçen kişiler o kadar. Serdar denen kadın döven domuzdan başka hiç biriyle tanışmadım! ha ısrarlar üzerine biriyle bir öğlen yemeğine gitmiştik; o kadar kısa ki çocuk ben 163'ün o benden kısa. annemse pek hevesliydi. anlaşamadık hiç görüşmedik tabi.
anneme kalsa hemen ertesi gün nikah ve hamilelikti!
oysa kendine sorsan hep; "şimdiki aklım olsa daha uzun boylu daha yakışıklı daha sağlıklı bir adamla evlenirdim!" der.
ama bana asla sen daha iyisini bul demez!!! asla. kötülük istediğinden değil; körlemesine bencil!
millet okumamış çirkin kızlarına okumuş ve zengin koca bulacam diye ne kadar yırtınır, annemin arkadaşları, tanıdıklar, komşular arasında bile var böyle anneler. benimkisi kalıntının kalıntısıyla yetinir.
ha bir de serdar'a ayı dediğim için büyük iyilik edip; bu "iyiliği" gözüme soka başıma kakarak biriyle tanıştırttı, bilmem kimin bilmem nerden arkadaşının oğlu. bir de beni kafalayarak yemeğe götürdüydü. forum'da gezelim diye çıkarttı; meğer yemeğe gidecekmişiz!
normalde dışarda yemekten nefret eder mikrop fobisi de var huysuz da ama aklı sıra beni kafalayacak ben de anlamayacam ya pek hevesli havalardaydı. anneme göre evlendim biti-tiiii!!
hatta normalde girmeye korktuğu, bizim her nedense giremeyeceğimizi düşündüğü sephora'da makyaj yaptırayım diye bile tutturdu.
aklı sıra boktan suratım anca boyanırsa beğenilir!! tanıştıracakları da bir şeye benzese.
bulmuşlar annem gibi hevesli saftirik bir enayi; etrafta kızı evlenemedi diye ezik dolaşan; atalım kazığı demişler. çok efendi çok kibar çocukmuş!
evet o kadar kibar ki nonoş!

insanları böyle yargılamak istemezdim. herkesin cinsiyeti, tercihleri kendine göre. ama her ne hissediyorsa cesur olup onu yaşamalı. eğer gayse ve hemcinslerine ilgisi varsa bırakalım öyle yaşasın; el ne der diye evlenip karşı tarafında hayatını karartmamalı. olmadı bekar kalır hayatını yaşamaya çalışırsın.

eski nesil oldukları için midir bilmem teknolojiye ne kadar uzaklarsa farklı cinsel tercihlere de o kadar uzaklar annemin nesli. saygı duymak bir yana anlamıyorlar bile! anlayamıyorlar. zaten kabul etmemiz için illa da tam anlamamız gerekmiyor; bırakalım istedikleri gibi yaşasınlar anlamak zorunda değiliz. demek istediğim annemin nesli başka türlü anlayamıyor, ayırt edemiyor. görsel olarak yani.
mesela çok maskülen kızları da göremez anlayamaz; erkek sandığı olur hatta şaşar e bunun memesi var ya da götü de kocaman der. ayırt edemiyor.
ya da travesti ya da öyle bir şey olduğu te uzaktan belli olan birini bile ayırt edemiyor anlayamıyor. çok fırapan bir kadın diyor mesela; bedenen erkek olduğunu göremiyor annem.

yani anlayabilmesi, ayırt edebilmesi için Bülent Ersoy kadar aşikar ve bilinen bir durumu olması gerek.
haliyle bu tanıdığın tanıdığının oğlunun halini de zerre anlamadı; anneme göre çok efendi biraz fazla hanım evladı, çok annecil yetiştirilmiş herhalde!
-****************************************

aa unuttum.
bir de şöyle bir kafalama kakalama taktiği var, önceden yedikleri bokları söylememenin dışında - soyadını vermemek! hani ben internetten bile arayıp bakıp önceden bilemeyeyim! istersen nikahta bile görmeyem, gerdekte sürpriz olsun!? sikilirken bakarım suratına nasılmış kimmiş!
tövbe tövbeee
ama kendisi benim adımı soyadımı veriyor ki baksınlar "bilgisayardan". annemin tabiri ve anlayışıyla bilgisayardan bakılacak benim fotoğraflarıma.
bi keresinde biri birinin oğluna düşünmüş beni ama adam ben evlenmeyecem demiş. annem acaba seni beğenmedi mi bilgisayardaki kötü fotoğraflarını görüp diyor!
annemin evrenine göre herhangi biri bilgisayarından benimle ilgili her şeyi bulup görebilir; bütün fotoğraflarımı, özgeçmişimi adresimi yani ne varsa hacker falan olmasına gerek yok.
iyi ki herşey internette var demişiz anlamıyor ama anca o kadarını öğrenmiş.
bir gün benden 1975teki bilmem ne okulundaki bilmem ne öğretmenini bulmamı istemişti ama ne adı soyadı var ne bir şeyi?
sen eklemediğin, ya da çalıştığın kurum falan, sürece olmaz internette diyorum anlamıyor!
bu durum da öyle. benim sosyal medya hesabım yok göremez diyorum anlayamıyor ama varmış işte hepsi!! hani geçen gün bakmışız kötü çıktıklarımı silmişim ya! varmış işte!!
o bilgisayar anne aynı şey değil.
ama var işte!
internette sosyal medyada yok fotoğrafım anne bilgiyaraımdakini göremez!

kısa mı bulmuş acaba seni?
niye söyledin mi ki güdüğüm?
yook.
ee nerden bilece müneccim mi?
bilgisayardan işte sosyal medya mıdır ne haltsa!
benim yok ki kullanmıyorum!
var ya işte elindeee!!!
bu bilgisayar anne!!

fake bir hesabım var da sırf stalk için :) ama annem bunu anlamaz kafası daha da karışır.

inanmıyor da bunu böyle kabullenmiş demek bilgisayarımdaki fotoğrafları gördü de beni beğenmedi!
sadece benim değil bende başkalarının tüm fotoğraflarını bilgilerini görebilirim zannediyor. sen yüklemediğin sürece olmaz göremezler diyorum almıyor beyni. ama bilmem kimin kızının göstermişim hani fotoğraflarınıı!!!!??????
tamam işte kendisi yüklediği için görebiliyorum. diyorum gene beyni almıyor idrak edemiyor.

bir bilgi ya da fotoğrafın bilgisayar hafızasında olmasıyla internette olması arasındaki farkı bir türlü anlayamıyor. zannediyor ki ben herhangi birinin sünnet fotoğrafını bile görebilirim.

hacklenirse olur ama bunu anneme söylersem kafası iyice karışır.

*******************,
tabi hep beğenilmeyen de ben olacağım. yok kim olacaktı? zaten ben en baştan beğenmedim bunu dememe için gizli tutuyor, o sırada da şöyle şahaneymiş böyle muhteşemmiş diye beni kafalamaya çalışıyor ki ağzından küfür beddua kötü örnek eleştiri eksik olmayan annemin birini bu kadar övmesi demek onda çok çok ciddi bir kusur var demektir!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder