6.04.2019

yazlığa geçelim

havalar ısınmaya başladığından beri günde en az 2 posta aynı laf: yazlığa geçelim artık!
her seferinde de ben işe nasıl gideceğim oradan diyorum. ve annem her seferinde unutmuş oluyor bunu ve aman offf falan diyor bu ne biçim emeklilik?

sanki ben emekli yaşlı kocasıyım!!

sadece bana da demiyor kimi görse kimle konuşsa aynı şey; yazlığa geçecekmişiz artık kendisi çok istiyormuş ama ben engel oluyormuşum!

ben teee oradan her gün işe nasıl gidip geleceğim anne?

karının teki de diyor ki annem bir emeklilik yaşayamadık dedikten sonra siz de mi emekli oldunuz?

ulan kuş beyinli manyak ben nasıl emekli olabilirim? bu karı da senelerdir tanır bizi, bin kere atamamaktan falan konuştuk, kardeşi de öğretmendi atanamıyordu! şimdi tutmuş da bana siz de mi emeklisiniz!
he canım anamdan doğduğum an sigortam başlamış emekliyim bu yaşta!

tersleyince de bozulurlar bir de! yanıldığı şaştığını kabul etmektense sen şimdiden emekli morul ol mesela!

ben nasıl emekli olabilirim allah aşkına deyince de bön bön bakıyor! çok fazla hipo koklamaktan ölmüş beyin hücreleri.

hemen sonra başka bir komşu yakalayıp beni şikayet eder gibi gene aynı şeyi söylüyor annem!
günde 5 kere aynı şey konuşulunca artık insanın sabrı taşmaz mı? taşmaz mı?????????????????????????

sonra da ban dönmüş neden sinirleniyorsun ki diyor?

tabi canım neden sinirleniyorum ki çok garip!!! kötü bir insanım işte hep ondan. duyarsız ve bencilim!

şimdiden emekliler gibi içi geçmiş bir şekilde evde pinekleyip kalmalıyım!!!

ama ben atanamıyor ve iş bulamıyorken laf sokmaya bayılıyordu niye memnun değildi ya evde oturmamdan!
ne yapsam tam aksini isteyerek beni eleştirir.
zayıflarım üllüz gibisin der.
kilo alırım götün kocaman olmuş der.
zayıflarım memelerim ufalmış diye beni beğenmezmiş kaynanalar! hani birisi bana ufacık memeleri nasıl besleyecek bebeleri demiş diye çok içerlemiş! senin ufak değil sanki!
kilo almış olsa bile göte göre meme ailenin her ferdinde küçük. hem anne hem baba tarafındaki tüm akrabalar armut tipli hatta gelinler bile aynı! ama her nasıl oluyorsa annem benden aksini bekliyor. ama tut ki üçgen tipli oldum o zaman da öyle kadınlara dediği gibi ızbadut ya da ekmek tahtası gibi sırtı var ya da inek gibi karı derdi!
saçını kısa kesitirsin uzun olsa der.
uzatırsın kestirelim diye tutturur.
çalışırsın çalışma bekler çalışmazsın evde pinekliyorsun der.
sosyalleşmeye çalışırsın evden çıkma kork herşeyden ister; evde kalırsın ben genç olsam şöyle gezerdim diye martaval okur....

tükenmez!

bu yazlığa gitme işi 1 değil 2 değil senelerdir aynı! bir türlü beynine işlemiyor taa oralardan işe gidip gelemeyeceğim!!!
e diyeceksiniz annem gitsin kalsın orda! hıı. beni burada tek bırakır mı?

annemin kirli sapıksı zihnine göre kendisi başımda olmazsa gelen giden siker beni!

hani kendisi gibi güzel alımlı çekici şeytan tüylü değildim. hani sivilceli çopurtulu suratım mide bulandırırdı? tabi bunları açıkça söylemez hem kızım sana söylüyorum gelinim sen anla cinsinden imalarla saçma örneklerle dolu.....

-------------------
biliyor yazlıkta rahat edemediğimi zevk alıyor bundan sanki.
ufacık bir ev. hem uzakta bir yere gidemezsin. hem bir odam bile yok. salonun köşesindeki çekyatta idare ediyorum ama annem çok memnun. çok seviyormuş yazlığı hep orada yaşasakmış!!
sanki elin adamı sana hak verdi diye işi gücü bırakıp şimdiden emekliliğe geçeceğim!
niye o zaman tüm çocukluğumuz ilk gençliğimiz sırasında okuyup çalışacağız diye kafa ütüledin!!
zaten bilse önceden, durumun böyle olacağını yani ablamın çocuk sahibi olamayacağını ve kendinin sakin yazlığında yaşamak isteyeceğini beni okutmaz evlendirirdi. biri nasılsa kariyer iş sahibi eğitimli olacaktı ben de çocuk üretmiş cahil kalmış olurdum ne var; hem o zaman istedikleri kadar üstünlük taslayıp laf sokabilirlerdi!

--------
işte diğer yaz şevki de temizlik yapmak. ama kendisi yapmaz. sadece emir verir. yapmaya kalkarsa da beceriksizliğiyle insanı çileden çıkartır.
nazlı bez nerde nazlı deterjan nerede bulamıyorum diye debelenir. sanki temizlik bezleri ve deterjanlar çok gizli yerlere saklanıyormuş gibi davranır. hangisini kullanayım bunu mu bunu mu nazlıı, ıslatayım mı nazlı bununla mı sileyim? nazlı toz bezi bulamadım senin dolaptan tişört seçtim!!
kendinin 1992den kalma bluzuna kıyamaz ama daha etiketiyle duran tişörtümü toz bezi yapmak ister.
bezi bulup ıslatıp deterjanlayı eline vereceksin bebek gibi. ama sonra da başlar sormaya burayı da mı bununla sileyim şurayı da mı sileyim e bez kirlendi durulamak lazım mı nerede deterjan bununla mı sileyim şununla silsem olur mu; gibi bitmeyen sorularla sürekli kendine hizmet ettirir.
sonra sen onunla uğraşmaktan kendi kısmını bitirememişsindir ve pişkince der ki 'e sen burayı silmemişsiiin'!
ya yarım saattir sennle uğraşıyorum dibinden ayrılamadım ki sileyim orayı?

ya da beni başkalarının temizliğine peşkeş çeker. ama birisi yanında ev işi yapmaktan yorulduğundan iş yorgunluğunun üstüne eve yetişememekten bahsetmesin. hemen hak verir ve acır. a zaman da hemen atlar nazlı yapsın o zaman!!!!
çünkü ben çalışıp yorulmuyorum ya!!

hani bunu dediği muhtaç yaşlı birisi olsa neyse. mesela sitenin bir başka bloğunda 80li yaşlarında tek başına kalmış çocukları yurtdışında bir hanım var. bazen komşular yardım eder ona. ben de birileriyle gitmiştim. biri banyoları biri mutfağı silerken ben de yerlere elektrik süpürgesi tutmuştum. hadi o kadının yardıma ihtiyacı var yaşlı ve hasta.
ama 25 yaşında gencecik yeni evli bir kızın temizliğinden bana ne? hani ağır hastadır da çok muhtaç duruma düşmüştür. ama o zaman da anası var ablası var gelinleri var kaynanası baldızları gelinleri var. hem kendi hem kocasının tarafından düzinelerce kadın var işe el atacak. kimse umursamıyor yardım etmiyor da beni yaşlı bulan bu hanım kızın yardımına ben koşacağım!!! o rahat etsin yorulmasın diye aman akşama sikişecek enerjisi kalmaz sonra ben yapayım işini!! öyle anlatıyor yorgunluğunu suratına bir muzırlık yerleştirerek;
işte yorulup bir de evde yemek yapınca ev işine gücü yetmiyor yorulup kalıyormuşmuş, uyuyup kalıyormuşmuş kocası sıkılıyormuşmuş. yani demek istediği beni siken var ama seni yok, o zaman gel ev işimi sen yap da benim sikişecek enerjim kalsın! bana demek istediği bu.
tabi annem böyle şeyleri anlamaz. kendisi laf sokmayı iyi bilir ama kendine ima edilen şeyleri, ironi benzetme gönderme gibi şeyleri idrak edemez. hemen hak verip acıyor. ah canı yavrusu çok yoruluyormuş kıyamazmış gencecikmiş. e o zaman nazlı yapsınmış!!!
tabi ben işten gelip yorulmuyorum üstelik yeni evli kızımızın anası yaşındaymışım ya!

tabi istemem yan cebime koy nidalarında kız. annemde tav olmuş yelkenler suya. ne efendim anneme siz çok bilgili kültürlü birine benziyorsunuz demiş.

ben de işten geliyorum üstelik yaşlı başlı kızım ya (!) (bana hala kız diyerek evlenemediğimi ve hala sik yemediğimi ima ediyorlar- tabir çirkin ama annemden öğrendim sik yemek!) gelip bririn bana ev işinde yardım etmesi gerek!

annem çok garip bir şekilde birilerinin beni yaşlı bulmasından hiç rahatsız olmaz, hatta memnuniyet duyar. kendisi de yaşımı başıma kakmaya bayılır. benden 1-2 yaş küçük birine bile anneli duygusu beslememi bekler. birine alıcı gözle bakmış olsam hemen onun benim çocuğum olabilecek yaşta olduğunu iddia ederek beni yaşlı hissettirmeye çalışır. alışverişlerde sürekli yaşımı vurgulayarak bana olmayacak kıyafetleri sayar!
ama ben kendime yaşlı diyemem! kendi kendimin üzerinde o kadar söz hakkım yok ki şakayla laf sokmalarla bile karışık yaşlıyım diyemem. ama kendisi 7/25 yaşımı kafama kakabilir! beni hasta ve yaşlı biriymiş gibi gösterebilir insanlara. kendi hastalıklarını ağrılarını çoğul anlatarak sanki ben de aynısını aynı anda yaşıyormuşum gibi davranabilir. ben buna karşılık da verme hakkına sahip değilim yani. diyemem ki sen de beni iyice hasta sağlıksız gösterdin ya da yok benim dizim ağrımıor yok ben hazmediyorum diyemem???????? çok bozulur buna sıkılır!!

----
hatta kendi sağlık sorunlarını sürekli ben de senkronize şekilde yaşıyormuşum gibi davranıyor ki insanları beni hasta ve daha yaşlı zannediyor. sonra da annem bana böyle konuştuğu insanların nasip kısmet bulacağını zannediyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder