10.04.2018

kıyafette bile yeşil sevmiyorsan doğa düşmanısındır

en sevdiği şeylerden biri bana her türlü minik eziyetler etmek, azıcık keyif alacağım-memnun olacağım durumları baltalamak, tadını kaçırmaktır.
mesela en ufağı benim sevdiğim renkte bir kıyafeti aldırmamak için uğraşırken kendi sevdiği ama benim hiç sevmediğim bir renkte tarzda falan kıyafeti bana aldırmak için delilercesine debelenmek. bunu yaparken de bir olasılık bizi görecek duyacak yabancı insanlara kendini anlayışlı modadan anlayan destekleyici ve bonkör göstermeye çalışmak.
bana ufak ufak ve sürekli o olmaz bu yakışmaz yaşına olmaz kalçan boyun saç rengin pahalı kalitesiz kumaş ütü ister sevmesin üşenirsin sen ütü (ki ütü sevmemek yanlış kötü bir kişiliğe sahip olmak demek ve ayrıca hiç kadın gibi olmmak demekmiş) diye bahaneler uydururken, sıralarken sırf moralim kaçsın istediğim beğendiğim şeyi almayayım diye. kendi beğendiği bir şeyi bana aldırmak için uğraşır durur. kendini modadan çok iyi anlayan biri olarak görürü ve tabi makyajdan.

zevksiz ve rüküş değil ama klasik sıkıcı ve tutucu ve hep aynılıktan yana değişime tahammülü yok. mesela renkli yaka iğneleri aldım diye deliye döndü her gördüğünde söyleniyor: küçücük, biri ananas biri gök kuşağı biri de renkli balon şeklinde 3 pin. ceketlerime iliştiririm diye.

aman efendim ne kadar basitmiş uydurukmuş kalitesizmiş. bana olmazmış kaç yaşındaymışım? her gördüğünde irite olup eleştiriyor. parmak kadar bile olmayan birşeyden bile bir dirhem memnuniyet duymayayım. robot gibi giyineyim: renksiz ve hep aynı.

kendime pudra pembesi merserize bir bluz-kazak alacaktım ne yaptı etti lafa boğdu sonra bakarsın yoruldu ayaklarım dedi ki bu yaşlılık ve hastalık son sığındığı taktiktir bana aldırmadı. ertesi hafta ablamla çıktığımızda alışverişe bir mutlu bir mesut bir hevesli, neredeyse hoplayarak gezecek ve her gördüğü şeyi de tamam tamam hepsini değil ama en azından benimle gezerken olduğundan çook daha fazlasını hevesle beğeniyor ve almamızı istiyor. bana şeker pembesiyle çingene pembesi arası crop-top bir buluzu hevesle neşeyle gösterip al diye ısrar ediyor.

ablama rol kesiyor esasen. ay annem ne kadar hoş görülü modern anlayışlı modayı trendleri takip eden zevkli ve bonkör bir insan desin!! ve ben de sinirleneyim ki biliyor bence ne yaptığını, aksi davranayım ki ablam ay nazlı da ne kadar huysuz annesine saygısız zevksiz desin.
ama bana çok görüyordu başka bir bluzu??
kendini başkalarına iyi beni kötü göstermek için alttan alttan ufak ufak uğraşır. kendi beğenilip takdir görecek ben eleştirilip kötü bulunacağım. bunu başardığı zaman yüzündeki memnuniyeti görmek lazım. sinsi sinsi bıyık altından bir gülüş; işte size demiştim nazlı kötü, her konuda ufak ufak bütün kötü özelliklere sahip asla benim gibi değil ben mükemmelim.

esas zevki bana işkence edecek ufak şeyleri yaptırmak ya da yaptırmamak. zincirlere vurup kırbaçlamak değil küçük küçük ruhsal işkencelere maruz bırakmak ve mütemadiyen. sevdiğim beğendiğim bir renkte tişört, pin, bluz bile alamayayım da kendinin istediklerini giyeyim.

bir numarası daha var:
başkalarına kendini iyi zevkli anlayışlı falan göstermek için çektiği!! hele bu durumda ben şöyle ergenkenki gibi aksi büyük tepkiler versem; hem görünürde kızar bozulur ama için için ben kötü kendi iyi göründüğü için memnundur: annesini tersleyen çıkışan kötü huylu evlat oysa anneciği anlayışlı bir melek!!
asla seni o duruma sürüklediğini düşünmez. anlamaz ve kabul de etmez.
Green paint strokes.                                                                                                                                                                                 More
işte bu numarasını geçende çekti kendince.
mağaza dolaşırken bir reyonu korkunç çirkin dede yeşilleriyle doldurmuşlar: hani askeri yeşili, küf hatta yağ yeşilini severim ama fazla sert mavisi fazla tonları hiç sevmem bana babamın cenazesi kaldırılırken naaşın üstüne örtülen örtünün rengini çağrıştırıyor ve hem hüzünleniyor üzülüyorum hem sinirleniyorum bana mutsuzluğu çağrıştırıyor ve gözüme de iyi görünmüyor o ton.

şu pantolonun tonu mesela:

ve şunun ve daha koyu tonları bu rengin.

A man that studieth revenge keeps his own wounds green. Francis Bacon
neyse bu tonlardan nefret ettiğimi gayet de iyi bildiği hatta neyi hatırlattığını bile söylemiştim de bana burun kıvırmıştı!! kendisi ilk okulda sevmediği arkadaşının her zaman giydiği ceketinin renginden bile hala nefret ederken abartılı olmaz ama!! çünkü o annem öğretmen hanım!! o her zaman haklıdır!! ve ben de değilimdir! baştan bellidir.

neyse bildiği için sırf bana gıcık olsun diye sırf bana işkence olsun diye bu sevmediğim renkleri aldırmak için sevdiklerimi alırken engellemeye çalıştığı eforunun 2 katını sarf ederek aldırmaya çalışır.
sanırsın mağazanın satış elemanı: ban aldırmak için tezgahtar o kadar uğraşmaz. bir kaç defa başardı ve ben o kıyafetleri her giydiğimde mutsuz oldum rahatsız oldum bunu bilerek isteyerek ve memnun olarak yapar.

son kozu: en bilgiç en duyarlı en anlayışlı halini takınarak ve elleri havada daireler falan çizerek sanırsın sahnede rol yapıyor: ne kadar anlayışlı trendlerden anlayan bir hanım ne kadar bonkör ve destekleyici bir anne desin görenler diye.
PANTONE SOLID UNCOATED
"yeşil sevilmez mi?" diyor. ve doğa sevgisinden doğa aşkından doğanın ağaçların öneminden dem vurarak ufak bir nutuk atıyor. yaa ne kadar d bilgili!!!

tabi kendi doğayı çok seviyor onun için bloğumuzun önündeki çam ağacını ne yaptı etti kestirtti!!!
Color of the Week: Emerald Green ICS 17-4 - Pure Inspiration. This green would be lovely in a library...
sert yeşil tonlardaki kıyafetleri sevmiyorum diye doğayı da sevmeyen cahil ve kötücül bir insanım ben yani. o imajı çiziyor.

Who wouldn't be enticed to knock on this emerald green door? #colouroftheyear

mağazadaki insanlar ayaklansa ve beni yeşil tonlarından bazılarını sevmediğim için suçlayıp doğa düşmanı cahil kötü insan ilan etse keşke ..... annemin adeta fantastik hayali.

ya da benzer bakışlar attıkları için mecburen o renkteki şeylerden alsam ve sonra sinir üzüntü mutsuzlukla giyinsem oooooh bana ufak bir işkence daha olsa.

sevdiğim değil hiç sevmediğim renklerdeki modellerdeki kıyafetleri giyerek işkence çeksem: sevdiğim renkteki şeyleri giyerek bile 1 miligramlık memnuniyet mutluluk falan hisstemezem!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder