nerden düştüyse aklına gene saçma sapan teoriler üretiyor şüphelere düşüyor.
bir zamanlar içine bir korku düşmüştü acaba nazlı bilgisayarda porno mu izliyor diye. zahir televizyonda bir programda ya da haberlerde falan gördü.
zırt pırt aniden odama dalıverip eğilip ekrana bakıyordu.
özellikle de belirsiz zamanlarda aklısıra baskın yapıyor ki beni yakalasın.
bir zamanlar da mastürbasyon yapıyor muyum diye yapardı aynı şeyleri. gündüz odamdaysam ya da gecenin bir körü aklına düşer aniden bir bahaneyle dalıverirdi odaya.
hiç bir şey bulamamışsa da hayal kırıklığına uğramış gibi dönerdi.
o zamanlar bir de dilinden düşmezdi bize hayatı mahvolmuş kızları anlatırdı. hep de bir arkadaşının kızı örnek olurdu. gerçekte olmayan arkadaşların hayali kızları. ya aşık olur sevişir hayatları mahvolurdu ya tecavüze uğrar hayatları mahvolurdu.
illa ki hayatları mahvolacak yani, hatta ölecek.
asla yapılan bir hatadan dönüş olamaz, asla düzlüğe çıkıp hayatına kaldığı yerden devam edemez: kızlığın giderse başına her türlü kötülük gelmesi mübahtır annemin hikayelerinde.
herşey her zaman hep kötüye daha betere gidecek. mesela kızlığını kaybeden kız kötü yola düşmese ölmese bile: bir daha evlenemeyecek üniversiteye gidemeyecek çalışamayacak: sokaklara fahişe olarak düşmese bile evde mahvolmuş hayatıyla kalacak ve kendini yaşlı akrabalarının bakımına adayacak. bu en iyi örnek.
ya da kızlığı bozuk halde ancak onu böyle kabul edecek yaşlı çirkin dul fakir bir adamla evlenebilirdi.
niye herkese doğruyu söylemek zorunda mı? saklar unutur şehir değiştirir kaldığı yerden devam eder. hayır annem bu misalleri kabul edemezdi illa ki örnekteki kızın hayatı mahvolmalıydı asla kaldığı yerden devam edemeyecek asla mutlu olamayacak!!!! ölmese bile sürüm sürüm sürünecek.
annem bir kızın kızlığının bozulduğunu herkes anlayacakmış gibi davranırdı, özellikle korkutmak için: erkekler anlar haber mahalle mahalle yayılır kız ya başkalarıyla yatmaya başlar ya sürekli tecavüze uğrardı.
ben ne kadar iyi örnek hikayeler uydursam inadıma inkar eder bana sinir olur ve misaldeki kızı ölüme sürüklerdi!!!
bir şekilde bekaretini kaybetmek ölmek demekti bunu gerektiriyordu. bir ara o kadar obsesyon yapmıştı ki geceleri üçümüz beraber uyuyacağız diye tutturmuştu.
bu sefer kendine dokunan kızlar ve yanlışlıkla bozulan kızlıklarıyla ilgili benzer manyak senaryolar üretir olmuştu. özellikle korkmamızı istiyordu. hem korkalım hem kendi bedenimizden nefret edelim tiksinelim yıkanırken bile dokunamayalım!!
annemle aynı yatakta uyunur mu? ufacık kadın ama deli gibi savurur kollarını bacaklarını ve bunu asla kabul etmez hatta seni onu uyandırmakla pişkince suçlar!! deli gibi yatmıyor asla kımıldamıyor ve asla horlamıyordur.
ne tartışmalar ne kavgalar. nasıl vazgeçti bilmem. sonra ani oda baskınları gerçekleştirmeye başlamıştı. uzun süre devam etti. araya başka meseleler girince takıntısı zaman zaman hortlmak üzerine geri planda kaldı. anneannemle dedemin hastalıkları ve vefatları, üniversite sınavı çilesi, ablamın evliliği derken...
arada bir haber falan izliyor hortluyor. ya da posta gazetesinde haydar dümen'in sayfasını okuyuor da!!!
son zamanlarda da izlediği cinayet şovu gibi garip programdan esinlenerek korkusu mavi balina denen oyun olmuş. ağzımı arıyor biliyor muyum diye? oynadığımı düşünüyor hatta. sürekli bir bilgisayarda ne yaptığımı sorgulama peşinde.
çocuk gibi yapacak işim yokmuş gibi oyun oynadığımı zannediyor. annem bilgisayardan internetten ne anlar ki. neler yapılabileceğinn bilgisi yok.
gelmiş bana ne oynuyorsun diyor!!!
dizi izliyorum diyorum ne dizisi nasıl bir şey konusu ne gibi asla umrunda olmayan sadece ilgili gibi görünmek istediğinde ya da garip korkularıyla senaryolar üretirken şüphelendiğinde soracağı kadar detaylı sorular soruyor. gelip dibime oturup bende izleyeyim diyor bir de ve tabi ki ziletmek yerine boyuna konuşuyor!!!
ben konuşmasından kaçtığım için odama geliyorum, asla bir program ya da dizi izletmediği için konuşmaktan.... odama kaçıp makyaj videoları polsiye bilim kurgu diziler falan izliyorum.
ama gelmiş tepemde daha doğrusu çektiği sandaalyeyle burnumun kulağımın dibinde ekranı doğru dürüst göremediği için ya beni inceleyip duruyor ya boyuna konuşuyor!!
altered carbon dizisini izliyordum o bilim kurgu dizisinden bile ilham alıp babama babaanneme bağlayıp konuyu kötümser konuşmalara başladı durmaksızın bir de kulağımın dibinde yüksek tonda!!! bankroft'un giydiği ceketin renginden ilham alıp anılara daldı yarım saat nefes almadan aynı şeyleri sıraladı durdu!! izlemeyeceksen git dedim survivor başlamıştır!!
bir boka benzemiyormuş zaten dizi hiç normal şeyler çekemezlermiş anlaşılmazmış kendi anlayamadıktan sonra hiç kimse anlayamazmış!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder