sanki normalde geveze değilmiş sanki sürekli olumsuz şeylerden bahsetmezmiş gibi bazen tansiyonu yükseldiği zaman daha da fazla ve yüksek tonda konuşuyor.
hem de geç saatlerde iyice azıyor.
sanki uykuya dalmadan önce içimdeki kini nefreti bir kusayım rahatlayıp uyuyayım der gibi.
bıraksam yani ben yatalım artık demesem sabaha kadar dönüp dolaşıp aynı şeyleri tekrar tekrar anlatacak. aslında o kadar da zevk alıyor ki hararretli hararetli olumsuz konulardan bahsederken böyle gözleri büyüyüp ışıldıyor resmen.
kendi hayatıyla ilgili değilse % 90 öyledir herhangi bir konu olabilir.
akşam makarnaya koyduğumuz ezine peynirinden başladı ne kadar lezzetliymiş dedim ben hay demez olaydım: önce hayatında yediği peynirleri sıraladı oradan muhteşem bir anısına geçerek zıkkım etmeye çalıştı. zaten en sevdiği şey herşeyden alabileceğim keyfin huzurun içine etmek!!
dinlediğim şarkı aldığı tişört sürdüğüm ruj zıkkım olsun uykular huzurlu bir dakika bana haram olsun istiyor sanki.
zamanında canı çok istemiş de peynir babam almamış başladı ordan yemek boyunca susmak bilmedi; konuyu değiştirmeye çalış diyeceksiniz hııı hiç aklıma gelmemişti iyi ki söylediniz...
yemek bitti mutfağı toplarken bile konuşmasına devam ediyor, peşimden lavaboya kadar gelip ben ağzımı yüzümü yıkarken falan da devm ediyor konuşmasına. hhızını alamadı tv izlerken bile tv ile yarışıyor acun bağırıyor annem yarışır gibi olumsuzlukları sıralıyor....
bazen de daha da şiddetli dalgalar 11den sonra geliyor akşam.
hönkürüyor kusuyor içindeki kini nefreti olumsuzluğu gidip horul horul uyuyor.
ben içi şişmiş bir şekilde odamda saatlerce uykuya dalmak için uğraşıyorum.
ama sorsanız o kadar hasas bir insandır ki hemen dalamaz uykuya!! ben ise hep uyku sefasındayımdır. için için bana huzurlu mutlu bir uykuyu bile fazla gördüğü için hep aynı şeyi söyler: nazlının uyku sefası.
söylesen nafile. o kadar pişkince kendini savunur ki komedi.
hayır sinirini ben bozmadım sen benimkini bozdun!! yüzde yüz emin karar verildi!!!
bütün akşam ağzından güzle bir laf çıkmaz her konunun olumsuzunu bulur; olaylar insanlar anılar filmler diziler oyuncular haberler reklamlar herşey aa istisnasız herşey...
kendi boşaltır kafasını rahatlar ben beynime üşüşen olumsuzluklarla saatlerce uyku dilenirim geceden.
ama her zaman hemen dalamamış iyi uyuyamamış uykusunu alamamış kişi kendisidir: bense uyku sefası yapmışımdır.
tabi hiç bir şey açıkça söylenmez ama söylenmeyen üstü kapalı söylenen tersi söylenen şeyler de sanki hayat bana haram zehir zıkkım olsun der gibi genelde.
hani derler ya ne yaparsan yap ne kadar kaçınırsan kaçın illa ki annene benzeyeceksin.
doğru.
beni de kendine benzetti. hiç bir şeyden biraz bile mutlu olmayan keyif almayan memnun bile olmayan bir insan oldum. ne kadar yırtınırsam yırtınayım her anımın bir köşesinde annem beynimin içinden bana aksini mutsuzluğu karamsarlığı fısıldıyor gibi........
diyelim tam uykuya dalmak üzereyim hop oradan bir konuyu eline almış çıkıveriyor, diyelim gzüel bir tişört gördüm tam elimi atacam almak için içimdeki annem pahalı alamazsın giyemezsin nerde giyeceksizn yakışmaz götün büyük yaşına uymaz falan diyor: tam 3 dakika bir şarkıdan hoşlanacağım beynimdeki annem yandan fırtlayıp bok gibi şarkı anlamsız öyle müzik öyle söz mü olur falan diye kusur arayarak çıkıverip tadımı kaçırıyor. çikolata mı yiyeceğim hemen yetişiyor sağolsun içimdeki annem: sivilcen çıkacak götün büyüyecek zaten güzel değilsin acaba çikolata yüzünden mi evlenemiyorsun falan diye fırtlıyor...
şu satırları okuyorsanız herhangi keyif alınacak bir şey bir an düşünün hah işte tam o an'a da gelip sıçar, mahvedecek karşıt bir teori de geliştirir!!
ynı çoğu insan gibi aennem de çevresindekilerin yükselmesine yetişmek için çabalamaktansa onları paçalarından yakalayıp aşağıya çekmeye bayılır: hiç kimse kendinden iyi olmasın.
ama sorsan bunları cümlelerle açıkça ifade etmez edemez ama aslında her davranışı her zaman buna yöneliktir.
bir süredir vazgeçtim eskiden keyif alabilmek için yırtınırdım. çikolata yemeler kendine hediye almalar parfümler rujlar yeni kıyafetler süslenmek falan. tamamen bıraktım asgariye indridim hepsini. zerre keyif almıyor bir saniye bile mutlu hissetmiyorum.
tam gizli gizli istediği oldu aslında herşey bana külfet eziyet mecburiyet gülmüyor eğlenmiyor keyif almıyorum: hatta başka insanları mutlu falan gördüğümde aynı annem gibi tepkiler veriyor gıcık oluyoru:memnun mu şimdi:
hayır o asla ama asla memnun olmaz her zaman daha fazlasını ister.......
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder