yaz sonunda yazlıktan ayrılırken annemin en büyük hayallerinden biri kışın haftasonları geliiiipppp : hayır tatil yapmak keyif yapmak değişiklik yaşamak değiiiill!!!!!!!!!!!!
temizlik yapmak!!!!
yapıp da mı yaşayacağız. hayır!!! eve döneceğiz! hadi bir gece kalalım!
kışın da geliriz temizleriz değil mi Nazlı????
niye çoğul konuşuyorsa! hep çoğul konuşur. ama aslında ya sadece kendiden bahsediyordur ya da sadece benden.
mesela bunun açılımı benim temizlik yapacak olmam olması. yapmıyormuymuş?
yapmıyor.
nazlııı bezler nerdeydi?
nazlıı bezleri bulamadım.
nazlııı bez ver.
nazlııı deterjan nerede?
nazlıı bu deterjan mı?
nazlııı bu deterjandan ne kadar koyayım?
nazlııı deterjanı sen koy.
nazlıııı burayı ıslak bezle mi sileyim kuru mu?
nazlıı bu bezi sen ıslat!!
nazlıı bez kirlendi yıka da ver.
nazlııı kuru bez var mı?
nazlııı kuru bezler nerde?
nazlı kuru bez ver.
ben temizlikten çok anneme hizmet ediyor buyruklarını yerine getiriyorum.
sonra da lafı yapıştırır: ee sen daha burayı bitiremedin mi?
sana bez vermekten yapamadım ki. gözünün önündekini bulamıyor.
deterjan nerde olur mesela. lavabonun altında değil mi. ama o salonda bile arar. diyelim dolaptaa demişim de banyo dememişim, gardolapta arar!!!
ne işi var orada?
e sen dedin dolaptaa?
zaten çok yaptırmıyorum heryeri ayrı ağrıyor; altı üstü bir mutfak tezgahını silecek yarım saat bezdi deterjandı ıslak mı sileyim kaç kere durulayayım bu bezle mi durulayayım diye bana sorup bişey istemekten zaman kaybediliyor.
ha ben ona kıyamıyorum ama o bana hiç acımaz.
temizlikçiye acır bana acımaz.
bana: aa küvette leke kalmış nazlı tuz ruhu dökseydin de öyle ovalasaydın!!
temizlikçi ablaya: ay canım bu kimyasalları soluyorsunuz çok zararlı, elivende takmıyorsun. cifle sürt sadece bari.
hatta bir keresinde kadın da şaştı kaldı o bana kıyamadı;
nazlııı gel sen dök de tuz ruhunu kadın çok rahatsız olduu!
ben rahatsız olsam sorun değil yanii?
nasılsa arkamda bıyıklı ordum yok: beni savunacak koruyacak babam kocam kardeşim dayım.
vurun kahpeye!!!
hiç demedi yazlığa gidelim de hem havalanır hem bize değişiklik olur.
gidelim temizleyelim.
tüm hafta eşşek gibi çalışacam, hafta sonu dinlenmek eğlenmek hoş vakit geçirmek yerine eşşek gibi temizlik yapacam. cumartesileri evi, pazarları yazlığı!!!
kendi öyle yapardı. çok mu iyi oldu? romatizma kireçlenme kemik erimesi bin türlü yerde bin türlü ağrı.
e deseymişiz anneciğim yapma yorulmaa!!
dememişiz sanki!!
aa diiyen bunu baş düşmanı olurdu.
ne hayırsızlığın ne küstahlığın ne nankörlüğün kalır: tüm biriktirdiklerini bir güzel sana kusar rahatlar!!
sonra da pişman olur bir daha yapmayayım gönlünü alayım demez: gider o yorgun halinde kek börek falan yapar.
sıkıysa yeme!!!
hele bir yeme. senden kötüsü senden nankörü yoktur!
yersin, kilo alırsın. ve sonra der ki götün kocaman!! çok şiştin ha sen!!
ay biz çok yorulduk: tercümesi aslında ben yoruldumdur ama öyle demez. sanki ben de yorulmuş olmak durumundayım.
biz yiyemeyiz. biz gidemeyiz. biz alamayız.
kendini özgüvenli bulur ama iş biraz lüks görünen bir mağazaya girmek olunca giremez: biz alamayız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder