2.10.2016

bir haftadır annemde bir sevinç bir sevinç!???
ne mi oldu?
her şeyi düşünmüüş!! Nazlı evleniyoooooorrrr!!
benim düşünmeme çenemi açmama gerek yok! ben bir gerizekalı köle olarak çenemi kapayıp herşeye tamam demeliyim.
ne de olsa annem dünyanın en akıllı en mantıklı en duygulu en düşünceli en merhametli vs en'lerin en insanı.
bana çenemi kapayıp gerekirse de gözümü, vazifemi yapmak düşer.

bilmem kimin oğlu Amerika'da çalışmaya gidecekmiş iş icabı, anneciği artık oğlu yaban ellerde rahat etsin istiyormuş. bu yüzden de evlendirmek istiyormuş.

anneme kalsa oldu bu iş. hadi git istifanı ver okula gel!
daha adamı görmedim bile!!!!
bırak tanışıp anlaşıp kaynaşmayı!

39 yaşındaymış büyük bir inşaat firmasında çalışıyormuş mühendismiş!!!!

sana öğretmen ol baskısı yaparlar sonra öğretmenleri küçümseyip başkalarını beğenir bu anneler.
tam annelerin ağzını dolduracak güzel meslek. mühendis!!!!

bir haftadır bana dil döküyor, adeta şakıyor, kaçırılmayacak fırsatmış bu!
niye sen Amerika'dan nefret edersin!! Amerika'yla ilgili bir haber çıktığı zaman nasıl tepinerek sövdüğünü görseniz! eğlenceli adeta.

olsunmuş! çocuklarım Amerika'da doğar çift vatandaş olrmuş!!!
kaçmaz fırsat naslı kaçmaz aaaaa!!!
mühendis.

e tanışalım madem.
ama evlenecekseniz.
ne belli belki anlaşamayız.
hayır evlenmeyeceksen oyalamayalım!!!
hiç görmeden evleneyim o zaman anne kurbanlık koyun gibi!! gerdek de görecem günümü nasılsa!! Allah Allaaaah!!
aman be sen de!! sen de aklını gerdekle bozmuşun!
senin de hiç umrunda değil kızını kim s.kmiş!! biri alsın yeter! üstüne tapu ver bari!!
isterse veririm!!
ya yeterki alsın allah razı olsun allah tuttuğunu altın etsin!!


binlerce kez:bunu duydum.:
şimdiki aklı olsaymış daha uzun boylu daha yakışşıklı bir adamla evlenirmiş. çocukları daha uzun daha güzel olurmuş o zaman.

ama iş bana gelince bu düşünceden eser dahi yok. bana her türlüsü olur. bodur şişko öküz nonoş.
benim çocuklarımın değeri yok. ha sonra bana eleştiri gelmez mi sandınız kesin!!
aman senin de çocuklar güdük kaldı. falan.
üstü açık kapalı defalarca çocuklarımın tipsizliğini eleştirir. sonra kendinin bebekken ne kadar güzel gençken ne kadar güzel olduğunu anlatır durur!!
bebekken o kadar güzelmiş ki mahalleli sevmek için sıraya girermiş!!
pamuk prenses diye severlermiş!! el bebek gül bebek büyümüş. her istediği olmuş. her şeyin en iyisini en kalitelisini kullamış!!
çocukken o kadar güzelmiş ki sokakta çevirip severler ay bunu güzellik yarışmasına sokun, ay bunu mecmua yarışmasına sokun derlermiş!
gençken o kadar güzelmiş ki herkes ona aşıkmış! herkes ama!
sürekli aşk mektupları evlilik teklifleri alırmış sürekli!!!
çook sosyallermiş: her hafta sonu ailecek komşular dostlarla ya yaylaya, ya pikniğe, ya ormana,ya reviye, sirke, konsere, gazinoya vb herhafta sonu! soğuk havalarda likörlü ev partileri yaparlarmış.
bunların gramını yaşamayan cezalı gibi bir hayatı olan bana övünür bunları hemde!! nispet yapar gibi. bişey de dersen senden daha kötüsü yok. ama yalan yok bizim için çok uğraştı zordu fedakarlıklar yaptı siniri bozuldu dışlandığı da oldu ama hiç de o kadar daha iyisi için çabalamadı!
yüzümüz gülsün diye. kendini dışa kapatıp bizi de cezalandırır gibi nefret klin sıkıntı mutsuzluk dolu bir hayat sundu. sürekli üzgün ve sinirli sürekli ters aksi azarlayan ve didaktik bir insandı.
hani bir depresyon bir alışamama dönemi olur. hayır ama değil. tamamen böyle oldu.
hala atlatamadı bunu. eğlencenin keyfin mutluluğun sosyalliğin yasak olduğu bir aile gibiydik!
sadece dışlanmak da değil: kendini de bizi de dünyadan soyutladı.
ben ne kadar çabalasam biraz büyüyünce azıcık keyiflenelim diye beni baltalamak için yırtındı durdu.
yapamadıysa huzurumu tadımı kaçırmak için!!

o kadar alışmışım ki ruhsal olarak mutlu olmaya kösteklenmeye: tam keyif alacağım eğleneceğim mutlu olacağım zaman içindeki mutusz ve düşman annem fırlayıp beni engellemeye çalışır.
tam o eğlenilecek zamanda rahatsız olunacak bişey görürürüm: sonradan bununla çok savaştım. huzurumun kaçmaması için bilinçli bir şekilde kendimle savaşırım.

annem çok mutlu olmamak eğlenmemek keyif almamak için adeta yeminli gibi.
bunun tam farkında değil, bize de aşıladığı bu.
mesela bir eğlenceden döndüğümde olmuş olan tatsız bir olayı anlatsam mutluluktan ölüyor!
resmen keyif alıyor beim huzurumun kaçmasından. hayır belli etmiyor ama sosyalleşmemek eğlenmemek konusunda haklı çıktığını düşünüp rahatlıyor.
ama sonra da şu eleştiri gelir: benim tüm sosyalleşme çabalarımı baltalamak için türlü uğraşlar içindeyken: hiç arkadaşın yok, çevren yok!

e gitmemem çıkmamam katılmamam için çırpınan sensin!
kimseyle görüşmez bir yere gitmez davetleri reddedersen kimseyle konuşmazsan nasıl çevren olsun?

mantığı yok ki.

gene nerden geldim bu konuya.
neyse:




anneme göre bu  mükemmel hayatın sonu babamla evlenmesi olmuş!!!!!
kimse zorlamamış ha! tanışıp anlaşıp kendileri evlenmiş!
evlilikteki hayal kırıklığının aksine geçmişini mükemmelleştirmiş idealize etmiş aslında. gerçekleri görmemek için. tüm sorumluluğu omuzlarından atmak için.
sadece babamı suçlayabilmek için.
hiç de o kadar mükemmel değilmiş oysa öncek hayatı.


bu fırsat kaçmazmış!!!

napacam ben amerikada yaa!
çocuk yaparsın nazlı!! napacan.
niye okuttun ki beni kıytırık bir ev kadını olacaktım!!


iş bulamadım atanamadım diye iliğimi kemiğimi sömüren kadın şimdi çalışmayayım diye gün sayıyor. ama sonra memnun olacak sanmayın. kesin yapıştırır: niye okuttum ki ben seni? ne kadar zorluk çektim! madem çalışmayacak ev kadını olacaktın neden okudun. ne kadar zorluk çektim ben biliyor musun??? diyecek.

kaçmaz fırsatmış nazlı!! demek ki geliri de iyiymiş.
sanırsın ben düşmüş bir çapulcuyum geliri iiyi diye evlenecem. yıllarca bunun aksini savunan kadının dediğine bak. hani kadın okuyup çalışıp maaş iş emeklilik sahibi olacaktı? kendine bakacak kimseye muhtaç olmayacaktı? koca parası yemek zengin avcısı olmak oruspuluktan farksızdı!
gurursuzluk haysiyetsizlikti!!

yıllarca nutuklar ata ata bir hal oldu. şimdi 80ler 90lar ve 2000lerin başında attığı nutukların, savunduğu tezlerin, dayattığı fikirler ve laışkanlıkların tam aksi istikametinde olma çabasında. her konuda. titizlikte bile.

sabah uyandığından akşam uyuyana kadar aynı şeyden bahsediyor. adamın fotoğrafını dahi görmedim ha. 
sürekl adamı övüyor.
sonra bakıyorum çoğul konuşuyor!???
gidermişiz edermişiz yaparmışız alırmışız silermişiz takarmışız seçermişiz...

ha kendini en başta Amerika'ya atma derdindeeee!!

e sen gördün mü ki nasıl biri?
hı?
sen gördün mü adamı?
kimi?
kız Amerikaya gidecek mühendisiiii!
yoo görmedim.
e nasıl bu kadar övüyorsun????
fırsatmış ama!!!!
ben seni bırakıp gidemem ki canım.
???? e ben de gelecem ki.
sen de gelecen?
hıı tabi.
ablamı nasıl bırakacan?
onun kocası var yalnız değil. gelirim arada.
e evlenince benim de  kocam olacak. yalnız olmayacam ki.
ne. işe gidince????
hadi ben eş durumundan vize alırım sen nasıl alacan?
kız durumundan alınmaz mı: kızım doğum yapacak diye gidiyorum derim.
ha adam hemen gitmeyecek yani zamanı var.
yoo ocaktan sonra gidiyormuş.
e ocağa kadar evlenip hamile mi kalmış olacam.
ay ne iyi olur!! nazlı değilmi....

(kaybetti kendini....)
 neye benzediğini bırak nasıl bir insan olduğunun iyi anlaşıp anlaşamayacağımızın falan bir önemi yok gözünde. sadece evlenip üreyecem o kadar.

annesi gitmeden evlensin istiyormuş, çünkü kendi gidemezmiş bir kızı varmış hem hastaymış da ama orada oğluna kim bakacakmış? ütüsü çamaşırı yemeği. bu çocuk temiz ütülü kıyafete alışıkmış ev yemeklerine alışıkmış. evlensinmiş de rahat etsinmiş. orada yalnız kalırsa iyi beslenemezmiş bakamazmış kendine. onun oğlu çok kıymetliymiş yaban ellerde yalnız bibaşına kalmasınmış.

7/24 tam teşekküllü hizmet lazım yani.
her yönden köle.
tabi okumuş lafını duruşunu bilen kız lazım ki ilerde millet de çocuklar da laf etmesin.
okumuş temiz güzel bir kızı hayatından koparıp kölemiz edip hayatını söndürelim. oğlumuz rahat etsin diye onu feda edelim. tüm planlarından isteklerinden hayallerinden işinden ailesinden gücünden vazgeçip oğlumuza tam hizmet sunsun!!

yaban ellerde yemeği temizliği ütüsü sohbeti temiz güvenli seksi eksik olmasın!


tabi annem de benle gelecekmiş.
ben ev çekip çeviremezmişim ki. planlara başlamış: şunu alırız bunu alırız yaparız ederiz.
bebek odasını bile tasarladı annem sağolsun.

zaten benim benim hayatım üzüerinde ne hakkın var ki konuşmaya.
ben sadece tamam diyecem o kadar. gerisini onlar halledecek.
hayır fikir ve zevklerimiz uyuşsa işim kolaylaşır ama nerde.
sadece uymama da değil.  benim gıcık kaptığım şeyleri bana inat ve istikrarlı bir ısrarla bana kabul ettirip yaptırtmak kadar anneme zevk veren bişey yok.

sonra da memnuniyetsizliğimi belirtirsem: yapmayaydın etmeyeydin almayaydın kafana silah mı dayadık der pişkince!

tamam mı nazlı!
bi tanışalım madem.
ama tamam mı evlenecen mi?
ya bi tanışıp konuşalım bakalım !! aaa görücü usulünden beter görmeden mi evleneyim ne istiyon???


ki kendi görücü usulüne tamamen karşıdır!!! kendi bile kendi tanışıp anlaşıp evlenmiş. ama iş bana gelinde herşey farklı. beni hor görüyor yani.
her zaman kendini bizden üstün gördü, ama beni ablamdan da aşağı.
kelimelerle söylenecek şeyler değil bnlar. nüanslarla anlaşılır.
neyse oraya girmeyeyim çıkamam.


???
tanıştırın bizi madem.
o zaman artık gitme okula da tanışın.
e bi tanışalım bakalım beni beğenecek mi anne? durduk yere işsiz kalmayayım! tamam derse kölesi olurum yai!!
aman biz öyle mi dedik!
demezsiniz tabi. kelimelerle söylenmez ki kanıt olmasın!!


....
ee nereye?
işeee.
ne işi.
kız öğretmen değil miyim ben?
gidecek misin?
napacam ya?
hani evlenecen ya.
yahu daha adamla tanışmadık bile sen ikinci kez annesiyle bile konuşmadın! dereyi görmeden paçaları sıvamaktan beter bu. bir lafı oldu diye işi mi bırakacam??? bavulları da hazırlayalım istersen.!!
e ben napayım?
anasını bir ara. bir ortam oluşturun da tanışalım!!
hıı tamam.
he! bakalım beni beğenecek mi? boyum kısa suratım lekeli izli götüm kocaman saçım pürsük huysuzum da. napsak da kafalasak acaba?
????



ne güzel plan. annemin hayali aynı gene.
hayatıızın aynısı yer değiştirecek. amerikada geçecek.
ben gene hizmet sektöründeyim.
gündüz kocamı sabah işe yollar yollamaz anneciğimi memnun etmeye uğraşacağım. evle ilgileneceğiz. akşam annem aynı evde bize müsade ederse çocuk yapmaya çalışacağız.

yok başka evde. ingilizce bilmiyormuş ki napacamış bi başına?
yani öyle kocamla yemeğe çıkmak gezmek iş arkadaşlarıyla tanışıp sosyalleşmek yok. iki ayrı hayat.
gündüz annemi gece kocamı memnun edecem.

ya adamın öyle isteyeceği ne malum. anamı isteyeceği? kendi annesini ister belki.
adam da ben de annemin planlarında bir piyonuz.
o dekorasyon mağazalarını keşfedip alışveriş yapmak istiyor sonra evimi dekore edecek.

çıldırtır insanı. 

zaten öyle zamanımız olmazmış ki. niye. e üstüste çocuk yapacakmışım.
ne güzel hiç bir planda benim kişiliğim haysiyetim yok!!
ya amım ve rahmim var ya diğer hizmetlerim.

hadi beni geçtim, diyelim, e adamın öyle bir hayat istediği ne malum?
ben ev kadını ahmak bir köle annem buyrukçu plancı!! sana uyacağı ne malum?

dereyi görmeden paçaları sıvamanın ötesinde.


hayır sonuçta adamla tanışamadık bile. 10 gün bana dil döktü şakıdı plan yaptı herşeyi düşündü!!! sadece kendi açısından!!!

annem hayallere dalarken kapmışlar bile.
konuşacağına iş yapaydın!!




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder