yumurta kavgası: yeniden
gene aynı. hep aynı. bir süre hafiflese sonra beteriyle geri dönüş.
kendi yiyeceğim yumurtam bile kendi istediği biçimde olsun istiyor. kendi zevklerinden kararlarından o kadar emin ki.
sadece ben yiyeceğim ha.
kırk yılda bir sabah sabah üşenmedim kendime yağda yumurta yapacağım. onda bile rahat yok.
illa da bir öyle olmaz öyle olmaz.
illa da kendi istediği gibi bir şekilde yumurta yiyeceğim. benim seçim yapma hakkım yok. annem belirleyecek ben yapacağım!!
en doğrusunu en iyisini sadece kendi bilir.
yumurta pişirmenin kesin bir doğrusu vardır ve onu da kendi bilir ve öyle yapılacak!
zevkler ve renkler tartışılmaz tabi kendisine aitse!!
benim zevk, fikir falan üretmeme ne hacet.
ne haddime???
...............
ben yapmaya çalışırken öyle olmaz öyle olmaz diye atılıyor.
şöyle şöyle yapacakmışım.
benim nasıl sevdiğimin ne önemi var ki.
bırak karışma. ama öyle olmaz nazlı!
neden. olmaz çünkü böyle olacak!!
sen değil ben yiyeceğim. ama olmaz ki.
ver ben yapayım ver ver....
der. hem de böyle tuhaf ifadelerle. yani aslında yapacak hali yokmuş ama sırf ben yumurtayı yanlış yapmayayım diye büyük bir fedakarlık yapıyor.
vermezsen alır. nasıl itiş kakış sabah sabah.
ben ben yaparım ben yapacağım diyorum annem karşı çıkıyor. yanlışmış öyle olmazmış. illa da dibimde tavayı izleyip söyleniyor öyle olmaz ver diye.
elimden almaya çalışıyor tahta kaşığı sonunda kalçasıyla beni itekleyerek klasik hareketini de gerçekleştiriyor.
vermiyorum. ben yapacağım. nasıl istiyorsam öyle yiyeceğim. ama yanlışmış öyle iyi olmazmış. olmasın zıkkımın pekini yiyeyim.
zaten hep yediğim o zıkkım!!
ne zaman kendi zevkime göre bişey yapmaya kalksam bana zehir eder. bayılır. engelleyemezse o yapacağım şeyi; zehreder, boğazıma dizer, huzurum tadım kaçsın diye uğraşır.
vermiyorum tahta kaşığı o zaman da hırsından ve müdehalecilinden lap diye yapışıyor elime, elimin üzerinden kavrayıp tahta kaşığı kendi bildiğini yaptırmaya çalışıyor. benimle güç yarışında.
eskiden beri maruz olduğum şeyler...
mesela kendi kahkülümü kendim mi keseceğim. yakalar ben keseyim diye kandırır; şu kadar mı der, parmağının altında kalan yerden kesiverir bir de tek hamlede! hani kuaförler saç tutamnı işaret parmağıyla orta parmağının arasına alıp kırpıtıverir ye saçın yukarda üstte kalan kısmını , bizimkisi alttakini keser. ibikli gibi kalır saçın. hiç de özür pişmanlık yok. umrunda değil ki senin ruhun isteğin falan...
sonuç kavgayla sinirle yapılmış bir yumurta, dıdırdırdırırırırı konuşan bir anne.
ben böyle yemek istiyorum!!! bana karışmaya hakkı yok ki. sanki kendinin istediği gibi yemezsem geberecem.
illa zıkkım edecek. böyle bir huzursuzluğun ardından tüm stresini atmış olabilir, bütün gün şarkı falan söyler, aksiyonlar düşünür, bilmem nereye gidelim. sonra bana neden suratsızsın çok suratsızsın der...
e
bundan bundan dersin sanki anlar. aman ne varmış bunda.
tehdit sanki. yani benim istediğimi yapmazsan sana zindan ederim zıkkım ederim!!!
aayyyy ay.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder