toplu taşımada ayrı oturmak durumunda kalmışsak___
nefret eder. illa bitişik oturacağız. ve beni illa cam kenarına sıkıştıracak. gelen giden değip durmasınmış. kazara temas bakiresi.
ayrı olsak da illa çağırır. nazllıııı gel burda yer açıldı. kalabalıksa gelemezsin anlamaz. tepele ez itele insanları git. senelerce kibarlık nezaket öğret büyüklere saygı insanlara saygı haksızlık nedir öğret. sonra bunu bekle.
nasıl geleydim derim; iteleyiverseydin der. haaa_???
nazlııı gel gel. işaret eder yeri. geçemeyeceğim bir durumsa bile. bunu göremez. daracık kalabalık yerde ben ilkel kaba insanlar gibi ters hareketler de yapara bi yere geçeceğim.
bir gün öyle bir sesleniyor ki zaten sıkışık kalmışım, kalabalık yetmiyor bir de yerde bavullar var engel diye. oturtmuyor kızı gelecek. nazlııı gel gel!!
annecim nasıl geleyim.
buradan!!!! eliyle yolu işaret ediyor. ne insanları ne çantaları fark ediyor ben basa basa eze ite geleceğim.
nazllııı yer yer yer!!!! eliyle salağa anlatır gibi defalarca tekrarlayarak hem de kaş göz ederek anlatıyor.
gelemem!!! nasıl geleyim??
anlamaz hala hareketlerle anlatıyor. o anlayamadığımı düşünüyor!!!
gerizekalıyım ya....
___
yanyanaysak ha cam kenarına sıkıştırılırım kimse değmesin!!
hele eskiden bir de uzun mesafe yolculukları çilesi vardı. onda da cam kenarında kıstırılmış. amaç korumaktan sonra bir de hareketini engellemek.
bir molada uyuyor uyanmıyor ama tuvalete gitmem şart. sesleniyorum hımmmmm diyor.
anne kalk çıkmam gerek. hmmmmmm uyuyorum sus.
ya tuvalete gitmem gerek bir dön.
of nazlı of!! sonra gidersin tut!!!
ya 5 saat daha tutamam!! çekil mola bitecek anne.
offff uyuyorum yaa hımmm sus.
artık dürtükleyip ittirmek zorundayım. altıma edecem ya.
of diyor.
ben kalkamam kalkamam!!!
kalkma dön şöyle.
ben inenmem nazlı inemem yoruldum uykum var!!! zor o merdivenler.
anne sen inme!! mola bitecek tuvalete gitmem lazım.
tut biraz evde gidersin!!
çekil yaa!! aaa delirtecek beni!!
mecbur bırakır beni bazen zor kullanmaya. sonra bozulur, kabasın der, terbiyesizmişim.
aa altıma edecem be!! böbreğim çatlayacak. hiç umrunda değil inemezmiş o soğukmuş dışarı uykusu varmış otobüsün basamakları zormuş!!!
ee sen git nazlı mı diyeceksiniz.
aaaaa olacakşey mi. kız başına mola yerinde?????!!!!!!
böbreğin bozulsun daha iyi, öl daha iyi!!!
sonra dırdırdırdır. anlamıyor anlayamıyor istemiyor anlamak. sanki be çişimi anlatmak açıklamak zorundayım. içirdi bana üstüste içecekleri bedava diye. gelir tabi çişim.
------------------------------
diyelim toplu taşımada ayaktayım ama dibindeyim. sürekli müdehaleleerle ellenirim. üzerimde saç bulur iplik bulur sürekli bir el üzerimde geziniyor. kazağımı falan düzeltir bişeyleri düzeltir.... hani ben düzeltilmesi gereken gerizekalı ve yamuk bişeyim....
....
çantamı ister bir de. aa bi kere verdim pişman oldum tövbe.
ağırlık olmasın diye ama sonra ayrı düşersek, inerken zor.
bir kere istedi öyle vermiş bulundum.
ağır gelmiş, kucağına değil yere koymuş, ama sapını tutmamış, bacaklarının arasında.
ineceğimiz yere yaklaşırken de acayip telaşlanır, stres yapar, yerinde duramaz, ödü kopar durağı kaçırırız diye. sen aceleden telaştan iniver git. ben arka kapıdan inmek durumunda kalmıştım. arkalara ilerlerken de işaret ettim çantayı, aman tamam yaa bende bende dedi, surat asarak.
hah ama aceleden inmiş ön kapıdan aceleyle, benim inmem daha çok zaman aldı tabi.
yürümüş gitmiş. bir acele. eve varmaya can atar. hemen evine varsın.
ben de yürüdüm, yetiştim, gidiyoruz, çanta onda sanıyorum. istedim sonra.
ver de anahtarı çıkarayım bendeydi.
neyi??
çantamı anne!
ben niye vereyim çantanı kızım??
sana verdim ya tutacağım dedin!
haa bende değil ki.
ne???!!!! kimde ya??
ne bileyim sende değil mi???
sana bıraktım yaaa ben taşırım dedin anne!!!
aldın ya!
ne alması??? ben arkaya ilerliyorum dedim, tamam bende dedin! aman yaa kimlik kartlar falan yaaa!!
aa kimlikte mi vardı içinde? ne arıyor?
çanta çanta !!! ne arıyormuş?!!!
çantaya konur mu?
nereye konacak? eski kadınlar gibi sütyenime mi tıkayım???
ay ne işi var çantada??
anne çanta çanta nerede olacak ya??
ha sen çantan mıııı??
ne ya?
ben torba sandım!
çantamı torba mı sandın??
bu arada hem didişiyor hem geri acele dönüyorum ben annem daha arkamdan laf yetiştiriyor. torbaymış ama o!! niye koymuşum niye vermişim!!
aaa aklımdan çıkmış kusura bakma diyeceğine bana yıkmaya çalışıyor...
neyse fark etmişler de bi çocuk koşturuyor abla abla çanta diye getiriyor.
ama benim yüzümden unutmuş!!! seslenmemişim şöföre durakta inmek istiyoruz diye!! korkmuş durağı geçecek durmayacak diye!!!
______________-
sahne;
düşünün ki bir toplu taşıma aracındayız hemmm deee başka bir şehirde.
çıldırtıcı bir şey. asla ayrı düşmeyeceğiz. annemin kabus fantezisi kaybolmam gene. salak olduğum için çok muhtemel!!!
ikide bir nazlı yanımda dur nazlııı yanımda dur. zaten dibindeyim ya! olsun söylemeli illa! ona göre bir uzaklaşacak olursam önünü alamayız ve kendimi aracın sonunda bulurum annemi göremem, yanlış yerde inerim ve bir daha asla eve dönemem. yok böyle tarif etmiyor ama ifadeler, hareketler öyle. sorsan yanlış durakta inmeyelim diye der.
oturduğu yerden iki dakkada bir bana bakar. mümkün olsa da boynu ağrımasa sürekli baksa, gözünü ayırmasa; ya bakmadığı anda kaybolursam. ne de olsa beyinden özürlüyüm, anlama güçlüğüm var, salak ötesiyim. eskiden yanından ayrılamayayım diye, küçükken yani. yanımıza para vermezdi.
bir gezideydik, dönüşte grup ikiye ayrılacak isteyen bir başka durağa daha gidecek isteyen otele dönecek ve saat henüz 17.00. e ne? tabi ki otele dönüp, uyunacak ve tv izlenecek.
anneme göre gezi de tatil de otelde uyumak, ve tv izlemektir. hani zaten sevmez ama mecbursa, birilerinin aklına uymuşsa ya da birilerine biz de geziyoruz diyebilmek için katlanıyorsa.
hani beni yolculukta hep cam kenarına sıkıştırır; mesela gezide arkadaş buldum ben cam kenarına kıstırıldığım için sohbet edemiyorum. hem bana sosyal değilsin arkadaş canlısı değilsin der hem arkadaş edinmeye kalktım mı engeller.
yok bu arkadaş edindi arkadaşsız kalsın, konuşturmayayım diye plan yapamaz. çünkü başkalarının duygularını hiç anlamaz, haliyle önemsemez, hiç hissetmez.
bi zaman biz üçümüz birbirimize yeteriz derdi. kimseye ihtiyacımız yokmuş.
aynı sıralarda bana işte arkadaş canlısı değilsin de derdi. ee bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.
şimdi de ikimiz birbirimize yetiyormuşuz.
sosyalleşmeme karşı türlü engellemeler yaratıyor, evden çıkmama bile, telefonda konuşmama bile müdehalede bulunuyor. sonra da bana koca nasıl bulacan diyor.
sosyalleşmemi arkadaş edinmemi engelliyorsun kavgamızdan sonra bana aklınca siteden bir arkadaş buldu. tek ortak noktamız aynı sene doğmuş olmak. kötü kalpli değil ama resmen bilinçsiz ve kör cahil bir kadın. bana layık arkadaş bu.
burnunun dibinden güvende olayım da gerisinin önemi yok!
zaten bana layık bulduğu koca adayları da ya mülayim dedikleri ama aslında pasif agresif, içten pazarlıklı; ya da resmen hımbıl.
yani kocamla bile sosyalleşmememin, dışarlara çıkmamamamın garantisini arıyor adeta....
ay toplu taşımadan nereye geldik...
uzaklaşma ha nazlı diyor. anne binen çok. olsun sen burada dur.
aslında kendi korkuyor sanki kaybolmaktan falan. yıllardır oturduğumuz semtten geçen toplu taşıma araçlarına bile binerken illa sorar çünkü; forum'a gidiyor değil mi? üstünde yazmasının önemi yok. sormadan binmez!! eve dönerken de sormadan binemez emin olmak için de iki kere sorar.
beni mi hiç dinlemez tabi.
ki başka şehirde.
uzaktan gel diye işaret etmeler, yanımdan ayrılma demeler....
çile.
daha geçende beraber avm'ye gittik. dolmuşla gidelim dedi; kalabalık. annem önde bir yerde oturdu ben ayakta arkalardayım. annem ikide bir bana bakıp kontrol ediyor!!
sonra yer açıldı oturdum. bir an görememiş demek, adeta feryat etti sanki bişey olmuş gibi nazlııııı!!!!????? buradayım yahu!
ha sonra uzaktan uzaktan bana kaşkolünü çıkar hareketleri yapıyor. sıcakmış çıkaracakmışım!!
belki bana sıcak değil. bunu düşünmez ki. varsa yoksa kendi hisleri. dünyayı o yönetecek.
üç kere tekrarlıyor. ben de yok diyorum. ama ısrarcı. o kaşkol çıkacak!!!!
sonunda iniyoruz, beş karış surat, yürürken dırdır edior. niye dinlemiyormuşum.
e ben üşüyorum belki. hayır annem ne derse ne hissederse ben de onu hissedeceğim!!!
benim iyiliğim içinmiş. bana fazla gelmedi memnunum dememin bi yararı var mı.
hem kavgacısın sertsin diyor; hem beni ters ve sert konuşmaya mecbur bırakıyor. çünkü yumuşaklıkla, geçiştirerek bir şey söyledim mi önemsemiyor, anlamıyor. illa sert hatta ters ters cevap verip kıracağım anca o zaman anlar aman tamam be sana iyilik yaramaz der susar, başka konular açılır. halimde sesimde bir yumuşaklık, bir kararsızlık oldu mu bitti her dediğini yapmak zorundayım düşüncesinde oluyor.
sonra da bana işte terssin sertsin. mecbur bıraktığını izah etsem ne fayda. kabul mü edecek??
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder