28.05.2014

Dolce & Gabbana Spring 2013

otel odası etkisi

Bi misafirlikte aynı odada uyumamız gerekti; tabi yine otel odası etkisi; uyuyor uyuyor aniden uyanıp, gecenin bir yarısı, kapkaranlık odada konuşuyor yattığı yerden: off hiç uyuyamıyorum! 

Sen uyuyor musun, uyandırırmıyım hiiiiç oralı değil, aklına dahi gelmiyor inan. Yerinden zıplatıyor insanın, kalbin gümgüm ediyor, ter basıyor insanı. Bi de öyle fısıldamıyor yani bildiğin konuşma sesi, hem sessizlikte hem sırt üstü yatınca mıdır nedir ya da uykundan uyandığın için çok yüksek tonda geliyor.

 Zaten horlamasına zorla alışmış dalmışım bir de zırt pırt konuşuyor. E de nazlı anne uyandırdın diye mi diyorsunuz? Dediim, noldu dersiniz? 
+Hmıımım konuşma uyuyorum dedi!!!! 

Bir süre sonra tam uykuya dalmışsın tatlı tatlı, hop gene uykusu azcık açıldı mı konuşuyor; ay uykusu hiç kaliteli değilmiş!! 

Gene aynı kalbin çarparak uyanırsın. Konuşacak halin yoktur artık hııı dersin. Duymaz ki çoktan uyku alemine dalmıştır. Ha sonra diyelim bişey için kımıldarsın, çantandan kulaklık falan almak için kulağıma müzik takayım da duymayayım diye.
gürültü yarıyorsun!
bir uyutmadın1
hımm uyuyorum gürültü yapma!
vb der!

yani kendi istediğini yapar, benim rahatsız olmam falan umrunda değil; ama ben yapamam!

ilk sütyen ve ruj alışverişi;

Mac Angel dupe = Revlon Primrose  .... {good to know in a pinch but there's nothing like Mac lipstick - it's the best!}=P♥♥=P
ilk sütyen ve ruj alışverişi; çok makyajı aşırı rengi hafif kadınlar kullanırmış! öyle demişti ilk rujumu almak isteyince. Aklı başında, evlenilecek kızlar kadınlar çok sade olurmuş. Ben hafif renk veren bir ruj isterken annem sinirlenmişti; tezgahtara yok! nemlendirsin yeter ne rengi nazlı??aaaa! olacak şey mi? demişti. 

işte annem bana izin vermezdi süsleneyim renkli giyineyim falan ama sonra benim suratıma başkalarını överdi, hatta akranım olabilirdi bunlar! Hala bazen yapar böyle, bana renkli giyinme der, renkli bişey almayayım uğraşır hemen akabinde birine güzel der örnek verir... 

Hatta geçende yaptı benzerini; desenli pantolon giymiş, 
-bana alma diye diye boğazını kuruttun niye bu güzel? 
+E ama onunla senin yaşın bir mi kızım? senin yaşın icabı olmaz! 
-Niye moruklara mı karıştım sen de?

yaş bahane eskiden beri istemezsin renkli giyineyim. artık einde kozu da var; götünü büyük gösteriyor'dan sonra bir de yaşına uygun değil,yaşın icabı...
Niye istemeyecekmiş, sadece bana açık ve sade renkler gidiyormuş iyiliğim içinmiş! Atmasyonun da bu kadarı; beni kendine benzetmek istiyor mesele bu ve benim kişiliğime de zevklerime de oldum olası karışır, aklınca düzeltecek yanlış kızını!
Nasıl yaptın bakalım pilavı??? Sözlüsü

ilk defa anlatır gibi

Bazen 100. Kere anlattığı şeyleri o kadar bir şevkle, hevesle, heyecanla ve sanki ilk defaymış gibi anlatıyor ki şaşkınlıktan kalıyorum öyle, sabrımın sınırına dayansa da. Zaten biliyorum anlatmıştın deyip lafını bölmemden hiç hoşlanmaz. Ya sus da bi anlatayım der ya yook bunu hiç anlatmadım der. hem zaten beni hepi topu 5 dk dinleyebilir; söylediğin şeylerden aklına birşey gelir onu anlatmaya koyulur.. Tabi ilk defa anlatır gibi

akşam

Aman zaten akşam çıkılmaz ki, zaten gidecek hiç bir yer yok ki! Aman akşam zaten evde oturmak en iyisi. Dışarda hiç bişey yok ki. Zaten çok istesen bile gidecek düzgün mekan yok ki. Aman zaten akşam akşam kim çıkacak da gidecek bi yere.

çorap : past time 3D bütün suç benim bi çoraba o kadar para verilir mi

Where do I find these?!?! I want these so bad. I wonder if you could make it out of an old sweater....Or knit them

Yıllar önce migrostan alışveriş yapıyorduk, ablamda tatildi gelmişti, soğuk bir kış günü. Ayakları çok üşüyormuş, daha kalın bir çorap almak istemişti annem. Beğendi birini seçti, biz de ablamla laflıyoruz; her zaman o kaça bu kaça kaç gram indirimi var mı tarihi ne zamana kadar vb soran annem bu kez sormadı. Tabi bu arada gözü bozuk ama kabul etmiyor ve gözlüğü reddediyor (yaşlı değilmiş o!). 

Kasada hesap sandığından çok tuttu. Annem kasaya gitmeden muhakkak kafadan hesaplar bütçeyi aşmamak için. çok da almıştık ama baştan sona okuttu kıza o kaçaydı bu kaçaydı. Kız da alındı yani sanki kendi fazla söylüyormuş gibi falan. 

Annem üzüldü hep başkalarına daha çok üzülür, acır; çünkü yabancı onlar, yabancıya istediğin gibi davranamazsın belli olmazmış (yakınları çıkar çatarmış, kavga mesele çıkarmış) ama bize kendi kızlarına istediği gibi davranır çünkü arkalarında bıyıklı bir erkek güruhu olmadığını biliyor. 

Oo ablam başarılı, annemin istediği üniversitede ve bölümü okuyor ama ben ya ben??? 

Sınava hazırlanacağıma müzik dinleyen bir akılsız hainim! Sıkıntıdan sivice dök ve obez ol oysa; kalbin de bi güzel yağ bağlasın, üstün başına o yaşya annen karar versin, hiç bi hobin olmasın herşeyin de bi zamanı sırası var canııım emekli olunca dinlerim müzik! 

Ha işte kabak benim başıma tabi; oysa ablam geldi diye sevinmişiz, gezmişiz gülmüşüz; hayıır çok güldüm ben çünkü hem pembe ruj sürmek isteyen, hem müzik dinleyen hem kıkırdayan biriyim muhakkak benim hatamdır başka kimin olabilir. 

 Tam kasada poşetleme yaparken çorabın sandığı gibi (o zaman milyondu) 900bin değil 9 milyon olduğunu farkedip beni azarlamıştı; ben işte böyle biriymişim; sorumsuz! düşüncesiz! Back to school specially THICK Scandinavian by TatianaOrlova

O sırada da poşetliyor aldıklarımızı. Ne dersen de o hınç senden çıkacak! 
iade et; hayır yakışmazmış. 

Ha iade yakışmıyor ama onun bunun yanında şişko ve akneli kızını bir de azarlamak yakışıyor. 
Efendim ben de niye söylememişim bir çoraba o kadar para verilirmiymiş??? Sorsaydın! 

Ben hiçbişeyle ilgili değilmişim ki! 
Kasiyer kız da başka bir ürünle değiştirebilirsiniz ya da iade diyor. 
Hayır diyor annem de bir sinir, ben bir hata yapmışım ceremesini çekecekmişim! 

-Ben naptım çorabı alan fiyatına bak demeyen sensin! 
Böyle başkalarının önünde çatırçatır cevap vermeme de deli olur, terbiyesiz derlermiş annesi yetiştirememiş derlermiş; ha anası kızını boş yere azarlıyor eziyor demezler! 

Kimin umrunda nazlı? Sen de onun bunun yanında azarlama evi bekle. Ama hayır bişeyin acısını çıkarır bekleyemez kendine hakim olamaz. 

Zamanında beni çok yere böyle ezdi, ağlattı, ağlayınca da başkalarına kendi kızını ağlattı göründü diye daha çok azarladı... 

Bi yerden sonra dank etti kafama madem naparsam yapayım yaranamıyorum hatalıyım ee ben de bildiğimi okurum . 

Bir hışım poşetledi, söylene söylene eve gittik! Kaç defa da başıma kaktı... Gözlük takaydın soraydın, hayır ama hep kendini haklı görmenin bir yolunu bulur; sorsaydım keşke demez nazlı annem göremez deyip yoklayacaktı der ama ben hadi böyle yaptım yanlışlık olmasın diye kontrol ettim diyelim; gene kızar bana : bu defa da sen beni kör mü sanıyorsun ya da sen beni cahil mi sanıyorsun der...
demiyor ablası gelmiş, özlemişler, konuşacakları vardır.
hayır ilgi odağı annem olmalı. aylar sonra ablamı görmüş olsam bile ben annemin kuklası, kölesiyim; ablamla sohbet etmek özlem gidermek yerine annemin peşinden koşmalıyım.

otlu peynir

Az önce peynir çeşitleriyle ilgili bi belgesel-program izledim. Aklıma geldi çocukken merak etmiştim otlu peyniri. 
Annem yiyemezsin dedi. 
-Niye acı mı? 
+Hayır. 
-Ee??? 
+Yiyemezsin nazlı? 
-Neden? 
+Bem bilirim yiyemezsin. 

Ama bir açıklaması yok belliydi ki kendi sevmiyor. Ama zaten bizi kendi doğurdu ne zaman acıkırız, doyarız, üşürüz, tuvaletimiz, uykumuz gelir kendi bizden iyi bilir. 

Eskiden de bana yemek yedirmesi bir savaştı, bana hep daha çok yemek yedirmek kazanılmış bir zaferdi adeta. 
Sürekli yiyebileceğimden fazlası konurdu tabağa ve bitirmem buyurulurdu. Anne yiyemem çok diyebildiğim zamanlarda bile; daha küçükkense zorla ağzıma tıkmaya çalıştığını hatırlarım, iki yanağımdan sıkıştırarak ağzıma yemek tıkardı ağlardım ağladığım için azarlanırdım üstüne. Daha büyüyünce de yemek için bir baskı sürekli; o tabağındakl bitecek nazlı! 7 yaşındaki 40 yaşındaki birinin mide kapasitesine sahip değil ki yesin; ama yiyecek! Doymaz! Annem bilir! üstüne de meyve yiyeceksin! Sıkıysa yeme. Sonra da sınav stresinden tam istediği kıvama geldim; sürekli tıkınan kız... Gelsin kilolar büyüsün göt göbek.
çok memnundu o yıllarda; boş zamanlarında pasta, börek, kek, kurabiye yapma hobisiydi ve ben de hepsini yiyecektim ve yiyordum da... oh ne güzel hem inek hem şişko hem sivilceli hem stresli!!


çok rahatsız oluyormuş herkes bana bakıyormuş_ yoksa evlenemediğim çok mu belli? alnımda yazıyor da beni küçümseyerek, suçlayarak mı bakıyorlar?

☆

çok rahatsız oluyormuş herkes bana bakıyormuş- ??? 
-Hayır herkes bakmıyor, tek tük zaten o kadar güzel değilim aptal olduğum da her halimden belli. 
+Aman diyor öyle değil popoma bakıyorlarmış! çok rahatsız oluyormuş! 

Hayır valla da bakan yok! Bunları çarşıda dırdırdır ederek söylüyor; 
gel diyor 
+oradan değil orası kalabalık şu tenha sokaktan gidelim! 
-Sen demez miydin tenha sokaklara girme diyen? 
+Bu başka herkes bakacak orada sinir oluyorum! 
-Kimsenin baktığı yok! 
+Bakıyorlar işte bak aayyy sinir oluyorum sinir Allah belasını versin bunların!! 


Ya gelip geçerken bir anlık bakılmaz mı, öyle gözünü dikmiş falan değiller yani. 
Hayır gıcık oluyormuş ay!! Oof of diyor; 

+bunu giymesen olmaz mıydı? Herkes bakıyor! 
-Herkes sana bakıyor anne niye söyleniyorsun diye! 
+Söylenirim tabi! bakmasınlar sana !! 

Tabii ilk kocam baksın, hatta ilk gören kocam olsun, ilk geceye saklamak yetmez! keşke kızlar evleninceye kadar görünmez olsa erkeklere ,nikahtan sonra da sırf kocalarına ve kadınlara görünseler, işte de flu olsalar!! 

Giydiğim de dizinde yırtık olan kotum ve bordo gömleğim yani... keşke yanımda kot gömlek taşısammış da şööyle kalçama bağlar kapatırmışım!

 Kadın kafayı yedi evlenemiyorum diye! Bi de evlenmiyor değil, evlenemiyor; yani hayattaki tek amacı evlenmek ama bi türlü nikahına alan olmadı! der gibi... 

Korkular başladı herhalde; herkes kızına bakıyor yani namusuna göz dikiyor valla başına bişey gelecek kızlık elden gidecek! iyi anne burka giyeyim ya da evleninceye kadar hiç sokağa çıkmayayım! Duymuyor kendi korkularına hapis olmuş düşünceleri; bir ara yine bakıyorlar sinir oluyorum diyordu kendi kendine bir evlenseydi diyor! 

bir gün de teyzeme, evlense de artık kocası uğraşsa, ben daha ne kadar koruyacağım diyor.
ben korumaya muhtaç bir zavallıyım; beceriksizlik ve ahmaklık ayrı şey bir de namus bekçiliği var. yaşım ilerledikçe azalacağına çoğalıyor endişeleri. annem olmasa mani, ben herkesle yatabilirim yani. onun için evleneyim kocam görevi teslim alsın, artık ona emanet olayım, kadın yoruldu tabi benim bekaretimi kollamaktan bi sahibi çıksın da artık o uğraşsın.
___________
-Belki evlenmek için bakıyorlardır anne! 
+Amaan sen de! 

..............

-Hem bi evlenseydi ne demek nolacak evlenince kimse bakmayacak mı? Yoksa kocamın beni eve kilitleyip gitmesini mi hayal ediyorsun? Ha izin vermez belki sen de eve gelirsin kaynanam ve görümcelerimle evden hiiiç çıkmadan sonsuza kadar mutlu ve güvenli yaşarım!! 
+Aman sen de! ben senin iyiliğin için!
-Ha evlenince çirkinleşiriim! bebeklerden sonra 40 kilo alırım, saçı başı dağınık göz altları mor! Kimse bakmaz artık! 


-- yoksa evlenemediğim çok mu belli? alnımda yazıyor da beni küçümseyerek, suçlayarak mı bakıyorlar? Acıyarak ya da?? Vah vaaaahhh zavallıcıııık evde kalmış! 

Bu kız kurularını meydanda bi sallandıracan bak bakalım evlenmeyen kalıyor mu?!

buldukları ilk adamla evlenirler oh inşallah evden de salmaz kocaları onları da kimse görmez.

belki de böyle daha mutlu olursun

Kullanamazsın o ruju! çok pembe! Serdar kızmasın? Bana uyumlu olmayı söz dinlemeyi öğretecekmiş serdar. o yüzden otoriter olması daha iyiymiş!!

ben manyak ve kişiliksizim ya elbirliğiyle yontacaklar beni.
hayali; ben söz geçiremiyorum kocası geçirecek, mum gibi edecek!
ne güzel renkli giyinmez, süslenmez, dışarı çıkmaz, gezmez, evi temizler, bebelere bakar, komşularla yemek-temizlik sohbeti yapar. işte doğru yolu bulur!!

o kadar stresle baskıyla niye okudum ki ben? madem sevmediğim hem de bir adama feda edilecektim?
atanamıyorum ya herşeyde bir hayır varmış, belki de başıma kötü şeyler gelecekmiş, mutsuz olacakmışım; kısmetimde çalışmak değil de ev kadını olmak de evde evle ilgilenmek varmış, böyle daha mutlu olurmuşum belki; belki kendimi tamamen eve adarsam evde daha başarılı olacakmışım... belki de ben ev kadını, anne olmaya meyilliymişim, daha mutlu ve başarılı olacakmışım... herkes de başarılı bir iş kadını, meslek erbabı olmak zorunda değilmiş, biraz şans biraz hamurunda varsaymış...

bu beni küçümseme değil de ne?
kandırmaya ikna etmeye çalışma da var... beğenmeme...

ben karışmam

Ben kızlarıma hiç karışmam, asla yasak koymam; 
-müzik zevkime bile karışıyorsun. 
+Karışmıyorum, eleştiremez miim yani? Yasak mı? Benim ki öneri, iyiliğin için.... 

Eleştirmek de değil beni beğenmemek, kendine benzetme ve değiştirme mücadelesi. Yasak koymam; ama yapmasın diye elimden geleni ardıma koymam demek bu; bunun içine erteletme (zamanı var sırası var) ve korkutma da dahil (ya başınıza birşey gelirse)

senin iyiliğin için adı altında, arkasına sığınarak kendi istediklerini yaptırma çabası bu

kabus senaryoları vol 2 __ evlen yeter __ çok pişman olursun kaçırırsan

Annemde kabus senaryosundan başka bişey yok ki; şimdi beni bilmem kimler bilmem kimin mühendis oğluyla tanıştıracakmışmış diye heyheylendi. 

Efendim adamın 4 tane hiç evlenmemiş kız kardeşi varmışmış onlar beni ezermiş, anasından uzak olsun diye başka uzak bir semtte ev tuttururlarmış, sonra hergün evde benim yanımda olurlar sürekli beni sınarlarmış! 
Böyleleri erkek kardeşlerine aşırı düşkün olurmuş, öyle olunca da aman kardeşimize layık olsun aman mutlu olsun, aman onun için herkes hizmetçi herkes feda olsun derlermiş. Hiç rahat bırakmazlar her işe karışırlarmış! 

-Ya daha sadece bahsi geçti, o kadar... 

Belki tanışmayacağız belki beğenmeyeceğim, ya da anlaşamayacağız??? 

Haa bu arada yazın evleneceğime karar verdiği ilk damat adayı hala favori de mademmiş sevmemişim bari başkası olsunmuş ama sonra çoook pişman olacakmışım! bak gör! 

Adam hem yakışıklıymış hem kariyerli hem terbiyeli. Göreyim bakayımmış üzülecek pişman olacakmışım!! Zaten herşeye annem karar vermeli hatta 'bebek yapma pozisyonuna' a ha????

 -- 

-belki adam beni beğenmeyecek ne belli? 
+Aman beğendirecen o zaman! 

Böyle canım kız dediğin erkeği ne derse yapar gibi görünmeli, bukalemun gibi kişilik değiştirebilmeli!! Tabi evlenene kadar, sonraaa sürpriiiz; sen onu değiştirecen! 

---- bazen öyle bir yerde çeliştiğini farkedince ben öyle yapamam işte çok gururluyum der, ha yani ben değil miyim??? Sorsan öyle demedim der ama mesajı gizler tamam lütfettim yüce gönlümden sen de gururlusun ama ben daha gururluyum!!

 --- kimse onun çocuğunu ezemezmiş asla izin vermezmiş!! Tabi ezecekse kendi ezer sonuçta nasılsa kendi kızı isstediği gibi davranır!

sohbet fırsatı kaçmaz; arkadaş karşısında seni küçük düşürme yöntemi

Arkadaşım eve gelince (hani yolda karşılamamı istediği, güzel kızmış dikkat çekermiş, başına birşey gelir diye korktuğu) zar zor bıraktı bizi, hazır sosyalleşme, konuşup rahatlama fırsatı bulmuşken nazlı'yı kim takar kaçırmaz.

 Laf arasında da beni şikayet ediyor aşırı titizmişim! Bir giydiğimi yıkamadan bi daha giymiyormuşum ve dışarda giydiğim şeylerle evde oturmuyormuşum bile! 

Arkadaşım da diyor ki e ben de öyle, insan bütün gün üstü başı kirlenmiş gibi hissediyor, tiksiniyor. 

Ama anneme göre ben çalışmıyormuşum ki hem de aşırıymış!! 

-Senden öğrendim anne. 
+Aa ben sana ne zaman dedim? 
-Demene gerek yok yapmakla alakalı, okuldan geldin mi üstüm toz oldu deyip çıkarmaların, ellerini defalarca dirseğe kadar yıkamaların; bizim üstümüzden tiksinmelerin, onu oraya koyma bunu buraya koyma demelerin, ellerimizi yıkadığımıza emin olamamaların...sayayım mı daha. 
+Ama haklı değil miydim? 
-Ee ben niye haksızım? 
+Ama seninki aşırı! 
-Seninki de öyleydi, ailede ırsi bir dönem demek! 
+Hayır benim normal bir titizlikti! 
-Yaa elimi yıkadığıma inanmamaların neydi? gözünle görmeden inanmazdın, saman nezlem zamanı hapşırdığımda veremli gibi tiksinerek bakardın, yahu ilk okulda derimizi yüzercesine yıkardın da bizi zor vazgeçirdiydim kendim yıkanırım diye gene de taa lise zamanı bile ben keseleyeyim derdin ya da iyice tembihlerdin sanki bilmiyoruz... 
+Ama bunlar normal sayılır! 
-???????????? sen yapınca normal sayılır ben yapınca anormal ve ya aşırı!!!

--- hele bir okul kıyafetiyle evde oturalım! Nasıl kıyametler kopardı, mikrop yuvası okulda heryere değdiğimiz , oturduğumuz şeylerle?? çıkarıp kapının arkasına asardık, dolaba bile giremezdi ama kendi dolap düzenlerken hiç olmayacak şeyleri bir araya koyar, hatta pis diye öğrettiği parayı da ama bana gelince saçmalıyorum abartıyorum...

___

sonra da beni evlenmiyorum diye şikayet ediyor; sanki arkadaşım evli de üstelik benden bir iki yaş da büyük. şahane ötesi bir adam bulmuşum ama sırf annemi sinir etmek için evlenmiyormuşum, ne kadar üzülüyormuş, uyku uyuyamıyormuş...

arkadaşım durumları biraz bildiğinden beni savunuyor ama tabi annemin hayali annemle birlik olup beni zorla evlendirmeler... 
beklediği olmayınca hayal kırıklığıyla kalkıyor bize börek getirmeye...


Evlenecek olan benim ama hem damadı ben seçemiyorum hem gelinliğimi hem düğünümü!

Evlenecek olan benim ama hem damadı ben seçemiyorum hem gelinliğimi hem düğünümü! çünkü bu benim hayatım değil! Onların hayallerini yaşamak ve planlarını uygulamak için dünyaya getirilmiş bir 2. şansım ben! Ben ben değilim onların hayali ve planını uygulamakla yükümlü bir köle!

Süper dadıyı izlemek çocukluğuma dönmek demek

Süper dadıyı izlemek çocukluğuma dönmek demek, çoğu ailede kendimi görüyorum. Azar, ısrar, temizlik ve düzen herşeyden mutlu ve neşeli olmaktan daha önemli, kendi dediklerinin olması da..

 Benim huyumu öğrenmek, anlamak ve kabullenmek yerine işte çocuk dayatma ve ısrar sevmiyor bırak, kendi karar vermek istiyor, ama hayııır o karar veremez annesi varken, nazlı da böyle bırakayım kendine demektense kendi dediği olsun diye huzurdan vazgeçerdi. 

Seneleerce ve hatta bazen hala. 

Ben doğru karar veremeyecek biriyim gözünde, en doğruyu eskiden beni doğurduğu için kendi bilirdi daha büyüyünce açıklama benim tecrubelerim!! 

Bıraksan hem bana kart diyecek hem benim yemek porsiyonuma kadar kendi karar verecek. Ama sıkılınca kafası kızınca da beni eziklik acizlikle suçlayıp aah ah sen evlenince ne yapacaksın? kaynanan neler eder sana nasıl çekeceksin der-di hala bazen der.....

Annem de zorla çok yemek yedirmek isterdi mesela ona göre yeterince doymamıştık. asla yeterince doymazdık, sonra iyi besleyemiyor diyecekler. hani zayıf olmak bizim ülkemizde iyi beslenmemiş olmaktır ya; o eski kafa hala devam...

 O karar vermiş ben bilemem doydum mu. Israr ısrar ye ye az yedin doymadın doydum anne hayır doymadın, tehdit bunu bitirmezsen tv izleyemezsin, yarın da! 
Korkutma; aç kalırsan güçsüz düşer, hastalanırsın ve acındırma; bunu bulamayan açlıktan ölen çocuklar var sen ise yemiyorsun.. ne ararsan. 

inat edersen kötüsün, kötü huylu, inatçısın, nankörsün ve ablanı huzursuz ediyorsun haksızlık ediyorsun kıza derdi; ya bana yapılan ısrar baskı? Bunlar değil!! 

Israr etme sevmiyor çocuk demek ama herşeye kendi karar verecek! Israr huzurumu bozunca sinirleniyorum, inat ediyorum, tersliyorum, yapma huzursuzluk olmasın! Yook ne yiyeceğimize hadi kendi karar verebilir ama ne kadar yiyeceğine de kendi karar verecek. çünkü seni o doğurdu ve ne zaman doyacağını o bilir sen değil.... ne zama tuvalete gitmen gerektiğini bile.... annemin doğruları kesindir, biyoloji farkı, fikir ayrılığı olamaz, onun dediğini yap doğru yaşa! tuvalete bile kendi karar vermeye çalışırdı. gece kalkacakmışız, kendinin geliyor diye bizim de gelecek çişimiz, hatta biz küçüğüz daha çok gelirmiş bile; sonra altımıza işermişiz!


Sonra ilk-orta okulda çok değil ama lise ve üniversitenin ilk yılında sivilceli bir şişkoydum. Annemse rahatsız değildi bundan. Belki memnundu bile işte kimse kız yerine koymaz da başı derde girip, erkeklerle muhatap olup hayatı mahvolmaz diyordu içinden....

Bi süre sonra bir aile ilişkisi değil bir güç yarışına dönüyor iş; annem benim dediğim olacak çünkü en doğru benim mücadelesinde bense bana saygı gösterilecek, fikrim sorulup bazı kararlar bana bırakılacak derdinde... Anne lider ruhluymuş öyle diyor; herkesi yönetmek istermiş çünkü herkesten daha aklı başında ve mantıklıymış. Başka bir konuda diyor bunları tabi... Bu güç yarışında amaç çocuğun kendi kararlarını alabilen bir birey olması değil önemli olan; annesinin her dediğini yapan ve kati doğru kabul eden bukalemun bir köle olması. Evde köle sokakta didaktik bir kavgacı, iş yerinde ve evlilikte gurursuz bir bukalemun!!

__________

Hep senin yanında ya da bebaber oturmak istiyor demek seninle bağ kurmak istiyor. Ama bilmiyor nasıl olacak. Mesela bir arkadaşın ya da sevgilin için onun ilgi alanına uymaya çalışmaz mısın? Sen de ilgileniyormuş gibi yapar hatta cidden ilgilenirsin değil mi? Ama annem assla yapmaz, seninkilere uymak yerine hep senin uymanı bekler ister ona... Mesela müzik zevkimi bile beğenmiyor bırak saygı da duymuyor; böyle yumuşak şarkılar dinlemeliymişim ne öyle carcar bangır bangırmış manasızmış!!

27.05.2014

Napalımmış bebek için evlenmek ve bazı şeylere katlanmak lazımmış

Normal değilmiş bu, benim yaşımda insanın bebek istemesi gerekirmiş, bulmuşum şahane bir adamı ama umrumda değilmiş, kıymet bilmezmişim. 
Newborn Longies with Suspenders,Photography Prop, Baby Boy, Newborn photo prop, Newborn Pants, Baby Boy ,  Shower Gift. $35.00, via Etsy.
Napalımmış bebek için evlenmek ve bazı şeylere katlanmak lazımmış, başka türlü olmazmış ki, hem artık tıp ilerlemiş, herşeye bir çare varmış şükür, napalımmış kızı, olmazsa doktora gidermişiz.. 

Hep böyle çoğul konuşuyor, yani kararı kendi verecek doktora gidilsin mi, yani evleneceğim ama hayatımızın evliliğimizin tam ortasında annem olacak gene hatta belki kaynanam da işte anneme sinir ve huzursuzluk için bir fırsat; ne güzel mücadele eder.

 Zaten şimdiden fantezi dünyasında olasılık hesabıyla görümceler ve kaynanayla kavga ediyor, kızını ezdirmezmiş. Başkası ezemez ben ezebilirim demek bu! 

işte ülkemizde evlilik böyle, bi de derler ki evlilik delisi kızlar kendilerini kandırmak için sen adamla evleniyorsun ailesiyle değil. Yalan. 

Daha ortada bi durum yokken fantezilerde bir annem ve ben bir de mutlu olacakmışım; resmen bana mutsuzluğunu gizle bana  mutlu numarası yap, idare et gitsin, ben doğurdum seni benim hayatım bu, benim hakkım, ben ne dersem öyle olacak! 

Ben çok gıcık herşeye karışıyor diyormuşum ama en iyisi de öyleymiş ya babam gibi umursamaz olsa daha mı iyiymiş. Umursamazdan çok ılımlı ve anlayışlıydı, evet sorumluluktan sorundan kaçardı ama bu sırf mizacından değil senin çok üstüne gitmendendi değiştirmek için, kendi bıktırmış adam da çareyi kaçmakta ilgisize dönüşmekte bulabilmiş anca napsın? Oysa karışan daha iyiymiş ilgili demekmişmiş!! Hayır bu hakimiyet kurma aşamasında. Sonra diyelim evlendim annemle kocam arasında kalacağım, belli bu, ikisi de hakimiyet kurma, kendi dediği doğru ve olsun diye düşünen kimseler, artık aralarında nazlı kimin kölesi kavgaları olur. 
Hakiyet kurmaya çalışmayı, didişmeyi, çekişmeyi, mücadele bi meydan okuma gibi görüp sevdiklerinden, bir yarış gibi kendiyle bakalım gene kazanacak gene benim istediğimi yaptıracak mıyım, kendiyle düello yapar gibilerdir. işte öyle ki kendilerine benzeyen, aynı fikirde oldukları insanları sevmiyorlar bile

aklım hep dışardaymış, sonra bundan bizim oğlana hanım olmaz bu sokaklarda sürtüyor derlermiş!

-Off çok sıkıldım.
+iyi git peynir al o zaman. 
-Nerden çarşıdan mı? 
+Ne çarşısı kızım? nasıl gideceksin taa oraya?! 
-Ee nerden ya? 
+şurdakinden işte! 

Anneme anlatamadım 4 blok yürümek benim gibi genç bir insana yetmez diye, sürekli kendiyle kıyaslıyor; kendine yetiyorsa bana da yeter, kendi yoruluyorsa ben de, sanırsın yarı yaşında kızı değil klonuyum! 
-Anne orası ne ki? 
+Yeter daha ne olacak ki? çarşıymışmış? 

Aa unuttum ben geri beyin ev kızıyım şurdakine bile tek gidemem kaybolurum! 

-- ama benim de aklım hep dışardaymış sıkılınca bak rezzan'a onun gibi temizlik yapsaymışım da bi işe yarasaymış sıkıntım, öyle sokakta avare dolaşılmazmış ki. Başkalarına nazlı'nın işi var diye yalan söylemek zorunda kalıyormuş, sonra bundan bizim oğlana hanım olmaz bu sokaklarda sürtüyor derlermiş!

güneşi beklerken güneşi gördüm

Annem güneşi beklerken dizisine ne zaman rastlasa aynı şeyi söylüyor; bunda mahsun kırmızıgül oynuyordu geçen dene emre kınay mı geçmiş demek diyor!
yok o filmdi güneşi gördüm, bu başka dizi bu. Yok yok geçensene güneşli bir dizi vardı mahsun vardı.--izlemedik ki filmi ama niyeyse dizi olduğunu düşünüyor,

survivor esas benim

Bulaşık makinesini boşaltıyorum, içerden sesleniyor; 
+nazzlııı izlemeyecek misin? çok heyecanlı! 
Sonra dayanamıyor geliyor azarlayarak izlemeyecemisin survivor'ı??? 

Seneeleeeer oldu çıkalı bu program ve ilgimi çekmiyor ama anlayamadı ki, her sene aynı; bana survivoru sevdirmeye çalışıyor. Aslında düzenli olarak 3-5 bölüm izlersem bağlanırmışım! izlememek ihanet ya! hani yarım saat falan olsa neyse saatlerce sürüyor, tahammül edemiyorum... 

Ama annemin hobisi birinin zevklerini değiştirme, kendine benzetmeye çalışma, huylarını törpüleme, değiştirme ve kendi istediği gibi yapma mücadelesi. illa sevecem survivoru ve izleyeceğim! Zaten beraber oturalım diyor bazen izliyorum ama isteksiz ve ilgisiz olduğumun farkında buna da gıcık oluyor; 
+kumandayı uzatıp istersen başka birşey bul bulabilirsen! Diye rest çeker gibi blöf yapar gibi oluyor. 

Yani muhakkak tv izleyeceğiz ve survivora da mahkumuz başka bikey yok ki!! Hasbelkader başka kanalı mı açtın; hadi ben ilgilenmiyorken ya ilgisiz izliyorum ya uğraşacak bişey buluyorum dergi bakmak gibi; ama kendi aynı durumda kalınca tv eleştirmeni kesiliyor. Odama çekilince de kabahat... Saatlerce survivor izlemek zorunda mıyım ben? Ama çok heyecanlıymış! Geçen seneki favorisi ve fahri evladını bu sene görünce tanımıyor bile;duygu

sen de gel

Gittiği yerden telefon ediyor çok eğleniyorlarmış sen de gel hadi. Zorla evden teyzemle gönderdim yalnız kalmaktan korkan ödlek tavuklar gibi annemin peşine gidecem bi de!!???
-Niye napıyorsunuz ki?? Börek yiyor eski anılara gülüyorlamış, bi arkadaşları var eski, kırk yılda bi görüşürler pek neşelidir o komik hikayeler fıkralar anlatıyormuş. Hep de aynını anlatır aşağı yukarı haa.

Kalçamın oynamasından hiç hoşlanmıyormuş. kıskanç koca sendromu vol 7 : bakmasınlar sana!

been on the search for a great boyfriend jean for a long timmmmee! ugh she's so fabcute fall fashion ideas | STREET STYLE: FALL FASHION photo Ashlee Holmes' photos - Buzznet

Kalçamın oynamasından hiç hoşlanmıyormuş, tayt giyme diyor. 
Annem skinny jean de sevmez hiç, tayt gibi kot mu olur der. 
Millet bakacakmış sonra kalçama, zaten gereksiz bir süsüm, şatafatım varmış! Gereksiz renge bulanıyormuşum! 

Annem başına tehlike gelmesini dikkat çekmeye bağlar ve hiç dikkat çekmeme hatta görünmez olmanın en doğru en mantıklı tavır olduğuna inanır, böylece kimse seni fark etmezmiş ve nispeten tehlikelerden korunmuş olurmuşsun!! 

Bu yüzden küçüklüğümden beri benim zevklerimi törpülemeye kendine benzetmeye çalışır. çok çok dikkat çekmem saçı sarı, dudağı kırmızı, leopar desenli elbise ve en yükseğinden abiye topuklu ayakkabılarla dolaştığımı sanmayın. 

Dikkat çekme bağımlısı da değilim ama şık bulunmak da isterim yani. Kızlar hafif kıskanarak erkekler ne hoş kız diye baksın şöyle bir geçerken. O kadar. iltifat da olur! :) 

-- ama işte anneme göre temi, ütülü olmak kaydıyla en sade en klasik parçalar giyilmelidir. Bazen de böyle kıskanç koca sendromuna tutulur. 
O niye baktı kimdi o nereden tanıyorsun. şu sıra da kalçama taktı kafasını. 

Forum'a  gittiğimizde diyor ki bana şöyle biraz uzun, salaş, kalçamı örtecek tişörtler alalım! Kilo da almadım ki. Ama kalçam oynuyormuş, rahatsız olmuş, çok dikkat çekiyormuş, sonra o bu bakacamış kalçama!! ---  

bir gün de bana bi tanıdığın kızını anlatıyor, övüyor; kız temiz, düzgünmüş ama mesela hiç makyaj yapmazmış, ama sonra düğününde öyle bir çıkmış ki insanların karşısına herkes hayran kalmış adeta prenses gibiymiş!
 O düğüne ben gitmemiştim. Waaauuuv ilk makyajını bile kocaya saklıyor! 

En iyisi anne ben burka giyeyim, beni kimsecikler görmesin; ilk ve tek kocacığım görsün. Hatta evden de hiç çıkmayayım ilk kocamla çıkayım, ay ilk konser, gezi, tiyatro, sinemam falan da keşke kocama saklasaydıııım! 
+Amaaaan sen de! Biz öyle mi dedik? herkes götüne bakmasın diye, rahatsız oluyorum, senin umurunda değil, hoşuna gidiyor belki... 

Hoşuma gitmiyor ama zaten herkesin gözü de benim kalçamda değil. Kıskanç koca gibi şimdi de kalçamı kıskanıyor adeta; birilerinin densizce bakması onların kusuru. ama sanki anneme göre onların değil ben ve benim kalçam!!

annem de kendini modern, çağdaş ve yenilikçi görür; resmen erkekler bakmasın diye bıraksan beni kapatacak... 


Evlenir evlenmez hadi birkaç ay sonra gebe kalmak zorundasın!!

Uzmanlar diyor ki evlilik oturmadan, iyice alışılmadan, birbirini iyi tanımadan hemen ilk yıllarda çocuk sahibi olmak çok zor ve sağlıklı değil gibi şeyler. Annem karşı görüşte, belki çok genç olsa çift neyse, senin yaşında kaybedecek zaman yok ki! Evlenir evlenmez hadi birkaç ay sonra gebe kalmak zorundasın!!

ben de _ yemeyenin malını yerler

Dışardan geldim baktım bişeyler yiyor kıtır kıtır mutlu mutlu, 
-Ne yiyorsun öyle? 
+Senin şekerleri. 
-Ne şekeri? 
Rainbow Butterfly Candy Land Centerpiece Topiary, Candy Buffet Decor, Candy Arrangement Wedding, Mitzvah, Candy Creation, Edible Art via Etsy
bu değil ama.....


Annem emilecek şekeri de kıtır kıtır yer, kim ne derse desin bildiğini okur. En sert şekeri bile inat eder ağzında bekletmez illa kırıp da yiyecek.... 


Kıtır kıtır yemiş... Diyor ki 
+o şeker ne kadar güzel nazlı niye bana vermedin? kaça o? marketten gidip alsana! 
-Ne şekeri? 

Son olarak hava değişimi yüzünden boğazım hafif ağrıdığı için eczaneden pastil almıştım, ben yokken onu bulmuş komidinimin üstünde. 

+işte başucunda duran hani, çok güzelmiş kıtır kıtır yedim. 
Duruyormuş kaç gündür orda yemiyormuşum yemeyenin malını yerlermiş.
-şeker değil ki o anne pastil ya. 
+Yaa??? ama aynı şekere benziyor.
-Boğazım ağrıyor diye almıştım... 
+Yaa? ama aynı şeker gibi
-ben şeker yemem ki.
+Ben hepsini bitirdim bişey olur mu ki? 
-Ne bileyim prospektüse bakalım... üstünü bile okumaz, buldu mu bişey çocuk gibi ağzına. atar... 

Onun bunun evliliğini, kocasını kıskanır oldu

Onun bunun evliliğini, kocasını kıskanır oldu annem, sonra da bana örnek gösteriyor; keşke o kocayla ben evli olsaymışım!! 
Bazen de ev kadınlarını ve ya temizlik hastalarını örnek gösteriyor. Bak bilmem kim işten gelir gelmez temizliğe başlıyormuş, hafta sonları? hep bütün temizlik yapıyormuş! Bak bilmem kim hiç makyaj yapmıyormuş ne güzel, tüm gün rahat ve doğal dolaşıyormuş, bakkala bile öyle gidebiliyormuş. Ne kadar özgüvenli bir kadın değil mi anne? Yaa öyle valla. Ya ne özgüveni?pısırık, bakımsız, çirkin! Bana verdiğin örneğe bak?!!

başına bir şey gelmek

Arkadaşım gelecek eve, iyii gelsiin diyor ve tepemde beklemeye devam ediyor. 
+Ya bulamazsa evi? En iyi çık yolda bekle nazlı hadi...
-daha zaman var, bulur zaten. 
+Ya bulamazsa emanet kız ya başına bişey gelirse nazlı nasıl hesap vereceğiz ailesine????
-kız 36 yaşında yaa!
+ama kız işte! emanet kız. ya bişey gelirse başına nazlı?
-anne burası dağ başı mı? gece yarısı mı?
+olur mu olur?
-e diyelim oldu ben de yaındayım nolacak? onu korumak kurtarmakla mı görevliyşm, feda mı edecem kendimi?
+bir elin nedi var iki elin sesi var nazlı, git durakta bekle!
-ya ben beklerken o gelmeden benim başıma birşey gelirse??
+gelmez sen buraları biliyorsun. o bilmez ara sokağa falan girer nazlı!! güzel kız, dikkat çeker! inşaatlar var burada!!
-iyi arayayım da gelmesin bari.. 
+Yok gelsin sen git sokakta bekle, yoldan al!!. 

işini bitirip kalınca beni izleyecek makyaj yaparken. 

Tabi konu gene eyelinere geldi; güzel oluyormuş da çıkarması zormuş, bant gibi soymak gerekiyor diyor. 
-Annecim demiştim ya makyaj temizleyicisi çıkarıyor, 
+hıı yaa çıkarıyor mu iyice???? 
-Demiştim ya. 
+Ne zaman?

kimbilir kaç defa... tv'de dergide eyeliner görse hep aynı şeyi söyler...
zormuş, bant gibi soymak gerekiyormuş. sevmemiş.
kruvasan gibi. bu da aynı. sen de sürme demek istiyor yani!


 Hatırlamıyor ki bi de benden gün ve saat bekliyor delil dosyasında sunacağım ne zaman demişim eyeliner artık kolay çıkıyor diye! Zaten bir yere ayrı gittik mi benden ayrıntılı açıklama bekler; rapor gibi. Hani öncesinde zaten nereye, kimle, kimler var, nerede, sonra nerede dolaşacaksınız, nedereyse önceden dolaşacağımız mağazaları önceden planlayıp raporda sunmamı isteyecek; tez önerisi gibi. Hani önceden planlamak en iyisiymiş ya; kendi planlar ayda bi herşeyi aynı günde halletmek üzere çıkacakmışız; maaş günü. öyle gireceğimiz mağazayı bile planlamalı!! Ay neyse arkadaşım geldi ama annem yanımızdan ayrılmak istemiyor; değişik biri ya ben değilim; annem hep başkalarını daha çok sever ve özen gösterir zaten...

çorap - düzeltmek - çifte standart - kusur__ istemediği bir şey alıyorsam son kozu; g.tünü büyük gösterdi!!

Benim çorabımı giymiş, diyor ki 
+bu ne güzel çorapmış, yumuşacık; niye bana vermiyorsun? 
-Zaten sana almıştık, koncu çok sıkıyor dedin bana verdin ya. 
+Yoo hiç hatırlamıyorum, o başkadır 

--- 

fularımı çıkarmaya çalışıyorum güya bana yardım etmek için ucunu tutmuş var gücüyle çekiyor... Anne dur yaa, hala çekiştiriyor, tabi ona göre bunu bile beceremiyorum annem daha iyi yapar, yardım ediyorum bi çıkaramadın ha, 
çekme çekme yaa, boğacan beni, 
dolanmış, hııı.
 --- 
böyle gördü mü yardım etmek ister, senin ihtiyacın var mı düşünmez ama esas düzeltmek için uyarmayı kessem, sürekli eli üzerimde, saçımı düzettir gömleğimi, ceketimi, arkamdan popomu elleye elleye bluzumu falan çekiştirir...

odamda giyinirken ben koridordan geçiyorsa muhakkak durur ve izler. Rahatsız olmamı anlamaz, zaten görmüüş, bu mütemadiyen görme hakkı vermez ki! Ama benim hakkım yokki zaten itiraza!
 --- 
geçende beraber bir yere gideceğiz, dedi ki yürümeyelim dolmuşa binelim. iyi peki. Ben de önce biri binince ben basamakta kaldım, kadın koca kalçasını bi türlü çekememekle beraber, hemen soldaki sımsıkı tutunduğu direği bırakmaya hiç niyetli değil, şöföre gideceği yeri detayıyla sormakla meşgul... 

Ama kabahat bendeymiş tabi gene, ilerlemiyormuşum, bana kızıyor annem; nazlı yürü nazlı geçsene nazlı herkes bekliyor, bu arada da bi eliyle girişi tutmuş öbürüyle popomu avuçlayarak ittiriyor hadi nazlı ayyy ne kadar yavaşsın; ben de bayana sesleniyorum biraz çekilirmisiniz diye ama oralı değil. 

Annem bana kızıyor çekilmeyen benmişim hala popomdan ittiyor, döndüm anne napıyorsun yaa? Ortalık yerde elleye elleye ite ite bir hal oldu... 
E diyor hadi geç, aa herkesi bekletiyorsun, arkadaki kalabalığı gösteriyor, beklesinler hepsi 15 yaşında çocuk ben mi onlara saygı gösterecem? 
e kadın çekilmiyor!
hayır ben çekilmiyor ve çocukları bekletiyormuşum, hep herkes benden önemli, üstün...

Anneme göre ben bi dolmuşa bile binmeyi beceremeyen bir ahmağım ve çoluk çocuğa yazık, bana değil de, okuldan dönen yeniyetmelere yazık, çok yorgundurlarmış şimdi çok şükür kadın elini bırakıp oturacak yere geçmeye yönelince çıkıyorum annemde sinir devam ediyor! 

Zaten anneme göre hep başkaları, yabancılar haklı, iyi, güzel ve tatlıdır. Bana güzel bayan gösterir bak ne hoş giyinmiş diye hep de öyle eski moda, mürebbiye, memur gibi kızlar da olmaz, bildiğin streetstyle yapmış. 
Tuesday Ten: September Style Ideas - Wear all 50 shades of gray #niciasonoki #fashionista

Ama bana demez hiç bunları; bana hadi acele et, uğraşma falan der, kimin umrunda falan der... ben tarz yapamam, hem beceremem hem hakkım yok gibi bişey.

Gene ben haksızım dolmuşta da ayakta bekletmişim herkesi, yani o hanım değil çekilmeyen kadın, ben hatalıyım. 
Napim bişey soruyor diye geçemedi yerine, 
itseydin diyor! 

Bana büyüklerine saygıyı öğreten kadına bak! demek ki sadece kendine saygı istermiş daha doğrusu her dediğini harfiyen yapmakmış saygı... 

En az 55 yaşında bir hanım!ve onu iteceğim! Anne kaç yaşında hanımı mı ittireceğim??? Söyleseydin! 
Söyledim duymadı kendi sorusuna takılmış. 
Bağırsaydın iyice sende!! 
Yaşlı bir hanımı ittirip bir de bağıracağım?????

 -- 

diyelim ki ters günümdeyim, aceleciyim ve bu örnekteki gibi davrandım birine; ne oldu bilin???: annem beni hatalı buldu! 
Ayıp etmişim genç adama, hiç yakışmamış bana, ne varmış canım biraz bekleyiversek? 
Sen değilmiydin anne acele binelim diyen? 
Ben sana insanlara bağır mı dedim? 
Bağırmadım tersledim. 
Aynı şey, sen böyle yaparsan ohoo kim alır seni???  


yani yaşlı hanımlara kötü davranabilirim ama genç adamlara davranmamalıyım.
yoo hayır buna da kendi karar verecek; kime iyi kime kötü davranacağıma.
--- 


birisinde bordo pantolon beğenir; ne kadar hoş olmuş kız değil mi nazlı? der. yeniyetmeyken de böyle yapardı; ben süslenip giyinemem ama sonra yüzüme karşı başkasını hoş bulur ve de tasdik ettirmek isterdi bana....
bir gün sordum; ben süslenemiyorum ama başkalarında beğeniyorsun, sence ben çirkin miyim napsam olmaz durumda mıyım anne?
hiç olur muymuş o öyle mi demiş?
ee ama? inkar yolları.
ama onlar senden büyük.
sanki kimilklerini görmüş de yaşlarını biliyor...hikaye

 ben almaya kalkınca en azından pantolonlara kusur bularak aldırmamaya çalışır. 
Başka bir şey içindi aynı benim tipimde; ortaboy, armut tip, koyu kumral saç: bir kızda bişey beğendi bana da gösteriyor ne tatlı olmuş değil mi diye; bana gelince olmaz, olmadı, kusur dolu bende başkaları tatlı ve harika ama...

niye ona yakışmış da bana olmasın? Ama benim yaşım icabı....!!!!! Artık canlı renkleri hak etmiyorum! 
Vanessa Jackman Fur - "Lo! Allah will cause those who believe and do good works to enter Gardens underneath which rivers flow, wherein they will be allowed armlets of gold, and pearls, and their raiment therein will be silk." Surah Hac, 23
sanki bu tüylü peluş ceketi giymek istiyordum

Göçtüm gittim ben acaba mezar mı alsam??? Zaten hiçbir zaman sevmez renk ve giydirmek istemez tee çocukken bile solgun renkler giydirmeye çalışır, almayayım diye beni gizlice ezerdi; yok pahalı yok çok cırtlak giyemezsin yakışmaz....vs vb sen biirsin ben karışmam ama bunu giyecek yerin yok; şeker pembesi kazak!! Bu kadar aldık ama giyemezsin sırf inadından! 

O zaman bana zorla kendi zevkini aşılama anne. 
Hiç öyle bir şey yapmam ben!! asssla uydurma! 

o haksızlık yapmaz, kısıtlamaz, engellemez ama ben uydururum!! yani ben şeytanım.

Niye o zaman daha 12 yaşındayım sütlü kahve, krem giyip duracam? 
Senin ten rengine bunlar gider ondan yavrum ben senin iyiliğin için!
boşuna aldın o pis pembeyi giyemezsin ki! 
iyice küçülene heryeri topaklanana kadar giydim inadına!!

 --- 

 hala benzeri şeyler uygular, o model yakışmaz bu renk gitmez baktı olmuyor istemediği bişey alacağım son bir kozu var millet!! 
Aynı kendi istemediği bir zaman ve yere gitmemi engellemek için de kullanır: acaba nedir nedir??? Bu pantolon vs götünü büyük gösterdi!! 

şimdi yeni bir bomba hazırlığında; yaşın icabı ve yaşına gitmez!! 

-- öyle çok çocuksu giyinmekle olmazmış yaş ruhtaymış bir kere hem böyle çevremdekileri yanıltıyormuşum, yaşım belli olmuyormuş, sonra bana küçük birini tanıştırırlarmış! sonra ayıkla pirincin taşınıymış. Hiç öyle bişey olmadı zaten kendinden yaşlı olacak diye kanıksamışlar.

Bir görsünmüş genç adam beni bakalım o da beğenir he derseymiş onunla evleneyimmiş...

Bilmem kimin bilmem nesinin bilmem neresine bilmem ne olmuş bilmem kimlere gidiyorlarmış yarım saatliğine. Ben kaçın kurrasıyım be? Ben mi anlamayacağım? Bu kadar uzun uzun anlatması, suratındaki duruma uygun olmayan memnuniyet ifadesi.... 

Geçmiş olsun ziyeretinin arasına sıkıştırılmış çöpçatan buluşması resmen! iyi benden de geçmiş olsun götür; bu arada çöpümüzü de çatıverin!! Amaan ben de öyle birşey yokmuş! Hııı... Zaten gelince eve anlaşılıyor halinde. 
Ama güya anlaşılmasın diye de azar azar söylüyor. 
Yani aslında çok az konuşmuşlar ve çok önemsememiş numarasıyla saat başı 1 bilgi veriyor. 

Bilmem kimin kocası beni çok beğenmiş bir akrabasına, ama dur bak hemen itiraz etme adam akrabasına seni çok ciddi düşünüyor yani! 
Oooooo bu bir lütuf! Allah razı olsun! 
Beni bana nikah kıyıp soyadlarını ve spermlerini bahşedecek kadar çok beğenmişler demek! Bu bir onurdur! Eğer görüşmeyeceksem serdar'la bari bu olsunmuş....

 Bir görsünmüş genç adam beni bakalım o da beğenir he derseymiş onunla evleneyimmiş... 

Hııı anladım, benim hayatımda ben hariç herkesin söz hakkı var! Geleceğime komşularım, müstakbel aday ve sen karar vereceksiniz, ben de zavallı bir kız olarak balıklama bu fırsatın üstüne atlayacağım.
-bakalım ben beğenecek miyim anne, o beğenirseymişmiş, benim söz hakkım yok yani!!
+amaan sen de biz öyle mi dedik?

işte alttan alma güya, kandırma yöntemi... gizli maksadı, imayı, iş çevirmeyi vb anladım mı böyle der....

dejavuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuu sınav stresi ve yolculuk

Havaalanındayız, bi yere gideceğiz işte. Annem telaşesinden şaşkın, aslında korku. Daha akşamdan başladı stresi; ha sırf kendi olsa bi derece, illa beni de strese sokacak.
 Diyelim ki uydun girdin strese aman nazlı sen de amma sinirlisin! Der! 

Girmedin hatta ne gerek var niye stres yapıyorsun ki dedin; ay sen de ne ruhsuzsun der!! 

Böyle saati belli bir yere yetişmek gerektiği zaman annem çok stres yapar. 
finals week. wish I had found this before putting up my Harry Potter and OWL-themed final exam study tips bulletin board
Siz esas bizim sınav zamanı görecektiniz; zaten biz özellikle de ben aylardır ev hapsine çarptırılmış gibi hissederken zaten stres içindeyim, bari beni rahatlatacak biri olsa. Ama nerdeee. 
Rahatlamak kabahat! ruhsuzluk! bu ne vurdumduymazlık? Yok sınav saatine kadar çalışacaksınız dediği yok ama kendi endişeli telaşesinden biz de yorduğunun ne farkında ne umrunda. 
E sen söyle uyar nazlı mı dediniz. 
Söyledim ama ay haklısın falan diyeceğine ben annemde kusur arayan, nankör bir evlat oldum! 

Korkusu sınavı kaçırmak, ya uyanamazsak, ya geç kalırsak; nerdeyse tüm gece hiç uyumayalım da sınava geç kalmayalım diyecek... 
Saati kuracağız anne... 
Ama saate güven olmaz ki.. 

Ablamda stres olur ama ses çıkaramazdı, tabi o ben de önce yaşadı bunu ama. 

Daha akşamdan bu endişeleri başlar ve kendince çok önemli nasihatler verir; sınavda strese girme! Sokma! 
Sabah da bir telaş bir endişe; abartılı. Geç kalacaksın korkusu; anne sınava 2,5 saat var yaa! Neredeyse geceden gidip okulun önünde kamp kuracağız.. Olsun anca hadi çıkalım! Anca mı?okul üç sokak ötede. 

Ya bişey olursa ya geç kalırsan nazlı? ay bu ne rahatlık yaa! Bir yıllık emeğin gidecek! aaaa!! 

-- 
yapmayayım kahvaltı aç gideyim ha?? Hızla yiyecekmiş yutu yutuverecekmişim! Sonrasında tuvalette uzun kalmam bile stres onun için; hadi nazlı hadi nazlı. 

Bıraksalar sınavda gelip yanımda oturur, kağıdımı izler! 

Of anne gitmeyeyim mi tuvalete yaa sonra sınavda mı sıkışayım??? Ha zaten saçımı taramama bile gerek yok öyle üstümde ne varsa bi sıkıntıyla çıkmalıyım. 

Yıllarca insan içine çıkarken temiz ve düzgün görünmek gerek dedi ama her işine gelmediğinde ya da aşırı endişelendiğinde bunu yok saydı... 

çok sinirlenmiştim, kendi giyinmiş benim tuvaletin kapısının önünde bekliyor hadi geç kalacakmışız... 

Bu kadar erken gitmenin manası yok ki, içeri almazlar, bahçede güneşte oturacağız, sen de şunu yaptın mı bunu aldın mı çişin geldi mi diye konuşup durup beni iyice gereceksin! Her halde amaç bu ha? Nazlı strese girsin de başarılı olamasın, işte zaten yeterince zeki ve çalışkan değil, kanıtlamış olduk diyebilmek!! 

Amaaan sen de abartma, olacak şey mi??? 
Beni kendi ellerinle strese sokuyorsun!
 Aman sen de bahane arıyorsun!! 

--  


okul yıllarında da sınav zamanı stres yapardı, her gün açıklayacamışım bu gün ne sınavım var. Hatta beraber çalışalımmış ben anlatayımmış anneme hem yardım edermiş... 
Senin olmamı istediğin mesleği seçtim daha ne istiyorsun? Herşeyi! 
Tüm hayatımı yönetmeyi, benim tüm kararlarımı almayı. çünkü kendi çok tecrubeli ve herşeyi biliyor! Zaten ondan çok mutlu!!

 -- 
ben öyle çalışamam ki, ama hiç anlayamadı bunu. Yalnız çalışırım, bazen yazarak bazen bikaç defa okuyarak, not çıkararak, test çözerek... Annem testi bilmediği için test çözme pratiğinin önemini de öğrenemedi.... 
--- 
10 airports where youll welcome a layover #travel
ha havaalanındayız, hani belli miktarın üstündeki sıvılar geçemiyor ya. Annem de aslında uçak korkusunda ama hiç korkmazmış canım, endişe küpü. Geç kalacakmışız gibi kontrol kapısında bile acele ediyor.
 insanları geçiverip önde yer almalıymışım; kimsenin hakkını yememeyi ve kurallara uymayı öğretene bak!
 Ama benden öndeler iştee, geçiver! Kendi yapmıyor oysa belki yaşlı diye hoş karşılarlar. Yapmaz beni böyle kendi sinir olduğu birilerine çatmak, kavga etmek için doldurup göndermeye çalıştığı zamanlardaki gibi dibimde durup sürekli dırdır ediyor. 
Hadi nazlı bunların önüne geçiver! 
Haa aman afedersiniz biz öne geçebilirmiyiz annem fazla ayakta kalamıyor deme! Aa kalırım napalım gerek yok deyiverir! seni orada bi güzel bozar! Oooh oohhh nazlı bozum oldu ohhh beter ol!! 
 işte bana orda burda gaz verir birilerine gıcık olur ama ben gidip kavga edecekmişim; nazlı şunlara git de ki öyle yapılmaz, bunlara git de ki terbiyesizsiniz....vs vb... Beni kavgaya yollamaya çalışır. Sinir olmuş bilmem ne hereketlerinee! Naapsın???? 

--- 
Haneda Airport Terminal 2, Japan. 10 mins from my house in Japan on the train.

ha havaalanında geçikten sonra annem çantamdaki güneş kreminden korkmaya başladı. Kabul edilen miktardan fazla diye bizi uçağa almayacalar gibi hissediyor ya da bomba sanacaklar...

 Ne efendim minik boy deodorant da varmış çantada... Hemen yapıştırıyor güvenlikçiye çantada deodorant var! Gammaz gibi adeta!? Bakmak istiyor adam. Zaten şeffaf bi çantada; görünce minicik, geçin diyor tabi. 
ama annem adeta geçemezsiniz, işiniz bitti 20yıl hapis yatacaksınız desinler istiyor. yetmiyor o kadarı...

Ama annem emin değil bişey olmaz değil mi uçağa alırlar mı bunu? Nazlı atalım en iyisi! Adamı dinlemeden soru bombardımanı ve tüm şeffaf çantayı elimden kapıyor atacak!! 
Anne bırak bu kadarı kabul oluyor işte! 
öyle mi??? 
Ya adam kaç kere söylesin dinlemiyorsun ki... 
Aman canım sonra uçağa almazlar diye ben! 
Alacaklar işte bişey olmaz küçük dedi....

 Anlayana aşk olsun! Sonra check-in (anneme göre çekim, düzeltip duruyorum hıı diyor ama sonra gene kendi bildiğini okuyor çekim diyor) yapmaya gidiyoruz; görevliye de bi daha soruyor;
 deodorant var bizde güneş kremi de atalım değil mi???? 

En iyisi hanım efendi siz kızınızı atın da rahat rahat yaşayın! Hah sevmediği bi adamla evlendirin hayatı öğrensin, hanyayı konyayı anlasın, gerçekleri bilsin!! değerinizi de anlar hem!