3.09.2012

aman senin bu regl dönemi de

bir gün bir yere gideceğiz benim acayip regl sancım tutmuş 'öff amaan senin de bu reglin!'
ya da geziye gideceğiz, e o halde gezmek hiç iyi değil, ona göre ayarlamak istiyorsun, ama alacağın cevap 15 yıl öncesiyle neredeyse aynı.

bir gün patladım "ayy ben de bıktım bitse de kurtulsam, keşke erken menepoza girsem yaa bu ne! nasılsa çocuk da yapmıyorum. tamamen gereksiz. gidiim de bu yumurtalıkları aldıriim doktora. fuzuli!!" dedim anneme.

kız kardeşi değil de evladı olduğumu fark etti o zaman! 'amaan sen de büyüttün' oldu. ama her seferinde bir itiraz, eleştiri, gereksiz görüyor engelliyor gibi davranışlar..
ne varmiş böyle gezilmez miymiş sanki. kendi artık yaşamıyor ya unutmuş tamamen. sancılanıyorsun bir, umumi tuvaletlerde ped değiştirmek tiksindirici gelmesinin yanında hiç hijyenik değil mikrop kapabilir insan iki, öyle sıcak havalarda altında naylonlu bir şeyle gezmek, değiştirmem gerekir mi endişeleri üç. e hareket ettikçe bu endişe daha çok artıyor... ben rahat edemiyorum en azından ilk yoğun günleri gezi gibi fazla hareket gerektiren durumlardan kaçınıyorum. annem bunu gereksiz görüp deli oluyor. sen git o zaman ben gelmeyeyim desem de olmazmış. kızını evde bıraktı geziyor derlermiş. beraber gezmek zorundayız sanki.
diyelim ki geziyle dağın başındasın, hadi sancı için ağrı kesici yuttun, e nerde değişeceksin pedi..

aman birkaç kere öyle diye diye kandırdı ikna etti beni. çile çeken benim sıkılan o. gereksiz bir ayakbağı benim adet dönemim. kimseye de belli edemem sıkıntımın nedenini çok ayıp çünkü. sır gibi saklanmalı. ama kendi küt diye birine deyiverebilir, 'nesi var nazlının' der gibi bakış ya da sorulara cevap olarak.

günübirlik geziye gittik, ağrı kesici yutarsın diye ikna etti beni. ben bu dönemi genelde zor geçiriyorum maalesef. özellikle ilk zamanlarda 15-17 yaşlarında felaketti. o yıllar işte. 14 müydüm neydim, yeni yani.  geziden bir şey anlamadım, ağrı kesiciyi çift çift yuttum, midemi bozmak pahasına. orada olmak yerine benim en az bir gün evde sıcak birşeyler içerek, termofora dolanarak yatmam gerekirdi. ama dağın başındaydım işte. ve çok suçluydum.

bol bol çay içtim sıcak iyi gelsin diye, haliyle wc gerekecek, pedi değişmek içinde. hem gezmek istiyor hem acı çekiyorum diye bana acıyor. bana acıdığı için ilgileniyor ama ilgilendiği için de birşeyler kaçırıyor. bir şeyler kaçırınca da sinirleniyor. bana ayakbağıymışım ve boşuna dikkat çekmek için naz yapıyormuşum gibi davranıyor. oysa o yıllarda çok çektiğimi biliyordu ki sonunda doktora gittik meğerse orta boy bir limon kadar bir kistim varmış. muhtemelen sancıyı arttıran da oymuş. tabi o gezi sırasında henüz bilmiyorduk bunu.

gerçekten halsiz bırakıyor insanı, aklın sürekli sancıda ya da akıntıda, ateş bile yapmış boncuk boncuk terliyorum, gezeceğime otobüste oturdum, bekledim. bir süre hala kapris olduğunu düşündü. sen git ben burada oturacağım derim şöföre güvenmez. beni bırakamazmış. mecbur otobüsten çok uzaklaşılmayan durumlarda oturup dinlendim, ama öyle değilse beni de düşürdü yollara. o zamanlar da kanatlı pedler çıkmamış daha bir endişeli insan. artık halimi bir düşün.
bir de demez mi yürümek iyi gelir. yahu iyi gelsin de o zaman pedi değişmek gerekir. nerede değişeceğim. bu konuşma annemin sinirlenmesiyle sürüyor.
mecbur yollardayım, herkes anladı tabi, hepsinin kızı vardır herhalde çünkü.
sancıdan geberiyorum, pedim için endişeliyim ama haldır huldur tepelerde yürüyüp mutluluk oyunu oynamalıyım. üstelik yediğim sıkmada kıl çıktı. çok talihliyim yani. taa o zamandan 'amaaaan senin bu regl dönemin de'

bir yandan bana acıyor ama eğlenceden de geri kalmak istemiyor. e ben evde kalaydım. yok olmaz. gezideki tek genç de benim yani. hepsi orta yaşlı, emekli ya da olacak tipler.
hem sıkıntı hem acı. bu halde dere tepe çıkmak zorundayım birde. önce uyduruktan bir köy kahvesinin sidik kokusundan geçilmeyen tuvaletini, benzin istasyonunun pis tuvaletini, daha sonra neyse ki köylü bir hanım teyzenin tertemiz tuvaletini kullanmak zorunda kaldım.
annem her defasında biraz etrafa mahcup, biraz bana gıcık-sinir, biraz da acıyarak tuvalet kapısının önünde 'hadi!' demekle meşgul.


şimdi öyle davranamıyor da alıştı herhalde ne bileyim ama hala bir engel olarak görüyor. kendine torun verebilecek bir bünyedeki ilgili durumu.

o zamanlar ne varmış sanki bilmem kimin kızı varmış o kadar sancısı olmazmş ki regl döneminde olduğunu unuturmuş, üç pedi üstüste koyup da çıkarmış, öyle olsaymışım.

'değilim işte öyle rahat götlü değilim, o kız gbi gevşek bilmem neyli değilim, rahat, ruhsuz, umursamaz, utanmaz değilim. keşke o senin kızın olaymış ha' krizi geçirtti bana yani. o kadar iğrenç bir kızdı ki taa o 14-15 yaşlarında bile, onu bana nasıl örnek verirdi... evde bağırarak ve ağlayarak isyan ettirmişti..



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder