annem beni evliliğe ikna etmek ve evlendirmek için türlü başkalarına saçma kendisine ise aşırı mantıklı gelen sebepler bahaneler üretir senelerdir. deprem olur evlenmedin diye söylenir mesela.
şöyle;
annem kendi kafasında kurduğu bir çeşit hayal dünyasında yaşıyor. fantastik ve distopik bir dünya bu. kendi kafasında kurduğu kabus senaryolarına inanılmaz inanıyor mantıklı buluyor bir de.
mesela bu virüs olayı çıktığı an anneme göre ben orospu olurum.
ha? ne? ne alaka mı dediniz?
anneme göre şöyle; virüs yayılacak, kendine bulaşacak, kendisi ölecek ben geride kalacam ve orospu olacam?
neden orospu olduğumu anlamak imkansız.
okumuşum etmişim, işim gücüm var, maaşım var, hiç olmadı babamdan emekli maaşım var, bu ev var yazlık ev var, ablamla eniştem var, teyzemler kuzenler var, neden? neden orospu olmak durumundayım?
bellisiz. annemin kabus senaryosu fantastik evreninden çıkma.
oturup bütün gün bunları kuruyor kafasında. kendisi olmadan nasıl hayatta kalabileceğimin hayalini kuruyor ve her defasında ben başarısız olup orospu oluyorum anlaşılan????????????
mesela açlıktan ölmüyorum, düşüp ölmüyorum, kaybolup da ölmüyorum da illa ki orospu oluyorum.
ya da ablamla eniştemden yardım talep etmiyorum, teyzemler de yok hadi diyelim kuzenlerden de etmiyorum ama illa ki orospu oluyorum.
tuhaf bir kabus porno fantazisi gibi bir hayal alemi var annemin. kim bilir orospuluğun pozisyonlarını bile hayal ediyordur????????????
insan daha evladına ne bırakabilir? okutursun bir işi geliri olur, okutur bilinçlendirir bir karakter kazandırısın kendisini korumayı bilir, akrabaları olur hal hatır soracak, ev ve emekli maaşı bırakırsın ki kira derdinde olmasın. bütün bunlar var ama neden anneme göre kendisi ölünce ve hala evli değilsem orospu oluyorum.
annemin mantığını anlamanın imkanı yok. hayal gücü sapkın kadının.
bu yüzden en iyisi evlenmek??? başımda bir erkek olsun.
karantina günlerinde telefonla bana koca arıyor manyak.
zaten karantinaya alışıncaya kadar evde ne kavgalar döndü.
sorsan da kendisini ortalama Türk insanından ayırır. kendisi daha üstündür. daha bilgili bilge modern falandır.
daha 65 yaş sokağa çıkma yasağı gelmeden hanım arkadaşlarıyla nasıl buluşacaklarının planını yapıyorlardı.
diyorum birisi hasta olsa hepiniz kırılırsınız valla.
e nasıl görüşeceğiz.
ay görüşmeyiverin sanki bayılıyorsun!
ayda 1 buluşuyorlardır 1 yıldır. sanki bayılıyormuş gibi şimdi kıymete bindi. her buluşmadan sonra 1 ay yeniden buluşacakları güne kadar defalarca aynı şeyleri anlatarak eleştiriyor kadınları alay ediyor hakaret ediyor hatta kiminden nefffffrret ediyor ama yine de görüşmek için can atıyor. dışarda buluşuyorlardı şimdi de ben ve birinin kızı engellemese evde buluşacak manyaklar.
kızınca da geberelim de kurtulalım diye haykırıyor efem.
huysuz laftan anlamaz afacan veletlerden farkı yaşlı ve şişman olması.
bir de tek gebermek yetmiyor ben geride kalırsam orospu olurum ya ben de geberecem annemin fantazisine göre. ablamın başına bela ya da utanç kaynağı olup ablamın hayatını mahvetmektense erkenden gebereyim. hiç sakıncası yok anneme göre. nedense muhakkak orospu olacağım.
üstelik orospu olmamın sakıncası bana değil, zararları bana değil sadece ablama! ablamın utanç kaynağı olup hayatını mahvediyormuş bu durum? benim hayatım önemli değil yani???????????????????????????????
ne kadar mantıklı ne kadar fedakar düşünceli ve empatik değil mi?
yani ablam erken ölmemden mahvolmayacak. niye mahvolsunmuş ki? üzülür geçermiş.
ablamaysa bu saçma konuşmalar komedi unsuruymuş gibi geliyor annemse gayet ciddi ve planlı.
yani ben ölmeyeyim de başında durayım değil planı ya herhangi bir erkeğe emanet edecek ya öleceğiz beraber. mesela adam tut ki ölüverdi ben gene kaldım bir başıma kız da değilim artık ne olacak gene orospu mu olacam? diyorum.
adam niye ölsün ki diyor. lan benim erkenden geberdiğimi ya da orospu olduğumu rahatlıkla fantezi kurar gibi hayal edebiliyorsun her gün ama müstakbel damadın ölümsüz çıkıyor onu hayal edemiyorsun?
ev karantinası mıdır izolasyonu mudur nedir sanki cehennem ya cehennem!
her gün türlü saçma fantastik hayalleriyle uğraşıyorum bir de yetmiyor sabahtan akşama kadar çenesinin hiç durmadığı. tabi ki asla ağzını hayra açmaz annem.
resmen olumsuzluktan besleniyor. tüm hayatında ne kadar yaşadığı kötü olay varsa her gün yeniden anlatıyor. özellikle yatmadan önce bir liste yapmışcasına sıralayıp da yatıyor ki deşarj olsun.
ama ben konuşursam rahatsız! yok sesim tizmiş yok çirkinmış yok tansiyonunu çıkarmışım! hep olumsuz konuşuyor muşum! sanki kendisi farklı. ama bunu görmüyor ha.
kendisinin her zaman olumsuz bakış açısıyla etrafa- konulara baktığını ve her zaman ağzından olumsuzluklar çıktığını hiçç bilincinde değil asla kabul de etmez!
arkadaşımla konuşuyoruz mesela, yüzünde boktan bir ifadeyle karşıma geçip sigarasını tüttüre tüttüre bizi dinleyip ne var diye işaret ediyor yetermiş artık!
sana ne git dinleme!
çatlıyor ama meraktan. eskiden olsa arsızca gelir dibime bitişir oturur dinlemek isterdi.
hemde elinde sigarayla. ne kavgalar ne hakaretlerle korkutup küstürerek vazgeçirdim dibime sigarayla sokulmasını.
arsız olduğu için senelerce anlayamadı; ettiğim lafları bile yedi hazmetti gene yaptı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder