24.10.2019

yani yazmiim yazmiim diyorum ama olmuyor. delirmemek için tek çarem saçma sapan hayatımı burada yazarak yakınmak.

hep aynı şeyler.
mesela annem gene bir sonbahar krizi geçiriyor; her sonbahar ve ilk bahar olduğu gibi ne fiziksel ne psikolojik olarak yaz aylarının geçtiğine inanamıyor ve adapte olamıyor ve adeta olmamak içinde inatlaşarak diretiyor.
yazı çok mu seviyor ki?
yoo yazın yazdan nefrete eder kışın kıştan baharları da bir türlü yazın ya da kışın gelememesinden şikayet eder durur.
mutlu olmaya karşı annem hatta memnun hissetmeye bile karşı. her zaman memnuniyetsiz mutsuz şikayetçi eleştirel ve dırdırcı.
büyük keyif alıyor bundan aslında. bu karamsarlık kötücüllük negatiflikten ne derseniz artık. bu durumlardan da bu durumların şikayetinden de ama ane çok da yaymaktan keyif alıyor.
etrafının mutsuzluğundan beslenip güç alıyor adeta. her sabah daha çenesini açar açmaz kötü şeylerden bahsederek vampir gibi günlük enerjini emer adeta. emdikçe emer posasını da suratına tükürür gibi sen de ne suratsızsın be der!

sen suratlı mısın sanki! hayatımda bir sabah dah yaşamadım öle annem memnun da ağzından boktan lafların dökülmediği.
hani yaşlandıkça insanların saflaştığı, sakinleştiği, sessizleştiği zannedilir ya; saçı beyazlamış herkesin pamuk nine zannedilmesi var ya : külliyen yalan.
yaşlandıkça daha karamsar daha negatif daha bencil daha geveze oluyor.

havalar mersin'de kolay serinlemiyor ama gene temmuz gibi değil elbette. ama anneme gel de anlatabilirsen anlat!
yeniden menapoz yaşarmışcasına etrafta yanıyorum çok sıcak diye haykırarak ve yazlık kıyafetlerle gezmesine rağmen bütün pencere kapıları açarak soğuk sular içip hala yanıyorum çok sıcak diye yırtınarak dolanıyor.

ta ki iyice bir şifayı kapıp her sene olduğu gibi yataklara düşünceye kadar böyle olacak. ve doktora gitmektense geberip kurtulmayı haykırarak diler! hem de beraberce! beni bir başıma canlı komuyor fantazya dünyasında!
geberelim de kurtulalım diye haykırıyor!
annem üşütüp yataklara düştü diye bir doktora gidip ilaç almaktansa genç yaşımda mezara gireceğim ne kadar harika bir çözüm değil mi?


yahu yazın bile üşütme korkusundan her pencereyi kapıyı açtırmaz, klima yaktırmaz, vantiratöre bile dayanamıyor; ödü kopuyor bütün yaz hamam sıcaklarında bile boyun tutulmasından bronşitten!!!
ama eylül-ekim gelinde sanırsın temmuz-ağustosu yaşıyor kadın.
yazın açtırmadığı pencereler sonuna kadar açık! oturuyor cereyanda.
sabah erkenden kalkınca bir bakıyorum çoktan kalkıp evin dört yanını sonuna kadar açmış ama hala yanıyorum diye inliyor!!

belki yüksek tansiyon hastası olduğu ve hani 12-8 - 13-8 tansiyonlarla dolaşmaya alışık olduğu için daha fazla sıcaklık hissediyordur.

ama anneme göre sadece kendi hisleri ve kendi doğruları var olduğu için bunlar herkes için geçerli kesin bilgi ve kararlardır!
mesela benim sıcaklanmıyorum dememe deli oluyor çıldırıyor!!
isyan ederek beni ikna etmeye çalışıyor.
işe giderken giyeceklerime karışıyor akşam yatarken üstüme örteceğim şeylere!!

sadece lafla karışmak yetmiyor anneme çünkü kendi dediğini uygulamıyorum! ama kesin doğru bilgi ve kararlar bunlar!
nasıl başka düşünür ve ya hissederim!!! olamaz bu. yanılıyorumdur çünkü annem gibi üstün zekalı ermiş bir bilge ve soylu kan taşıyan küçük ağızlı bir asilzade değilim!!!

hiç üşenmiyor her akşam sabah işe giderken üstüme aldığım mevsimlik, astarsız ceket-gömleğimi saklıyor!!!!
evet evet gerçekten.

annemin sıcak soğuk algısı çok gariptir, ve baskıcı sabit fikirli inatçı ve dayatmacı olduğu için zanneder ki herkes aynı hissetmek zorunda.

bana evvelki sene ağustos sıcağında kalın hırka ya da anorak naylon yelek giydirmek için yırtınan da aynı anne kışları üzerimden zorla sökerek ceket almaya çalışan da.
geçen sene de mevsimlik ceketimin kolumdaki düğmelerle bozmuştu kafayı. illa tam kapalı olacak ben kıvırıyormuşum kıvırmamalıymışım! madem sıcak geliyormuş giymeyecekmişim o zaman!!!!

oysa gayet memnuniyetle biliyor ki aynı kendi boktan genlerini taşıyorum ve kolaylıkla boynum ve sırtım tutuluyor! ama gene de sırf kendi istediği şeyler olsun diye sonuçları asla ama asla umrunda olmadan inatla diretiyor kendi kararını!!!!

eskiden de sıklıkla bu yüzden didişirdik. ama yıllar geçtikçe azalacağına çoğaladı. her sabah aynı şeyler yaşanıyor hemen hemen.
ben ceketimi arıyorum, annem sinsi sinsi uzak duruyor, kaldırmış giymeme gerek yokmuş çok sıcakmış yanıyormuş kendisi!!!
bana ne sen yan!!! evde çıplak gez soğuk duş al bana ne!!
ama kontorol etmek istiyor işte. yetmiyor her halta karışıp müdehale edip kontrol ettiği giydiğim katlara da karar vermek istiyor. kukla gibi oynatmaya çalışmak beni keyif aldığı bir şey.

hem yaz hem kış her evden çıkışımda ağız dalaşı; madem karıştırtmıorum o zaman götümün de kocaman olduğunu sokacak!
sanırsın kendinin ufak!!! 150 boya 65 kilo geziyor yuvarlanarak!!!

bazı sabahlar bir de arsızca yapışır cekete monta vermemek için.
herhalde esas mesele kontrol etmek ve mümkün olduğunca huzursuz etmek ki tüm gün asık suratla kendisi gibi memnuniyetsiz gezeyim. aman olurda birisi bir espri yapar komik bir şey olur aman aman da gülecek halim olmasın!

ama sonra da gelip sana yavşayarak suratsızsın der pişkince. lan gülmemi istemeyen sensin. komiklikle gülmekle ilgili milyon olumsuz eleştiri sokan, yok komik değil yok zekice değil ki gülünsüzn, yok gülüşüm çirkin yok gülerken dişlerim çirkin sesim çirkin!!
hem ablamla bile gülüşmemi istemez surat asar ters bakar laf sokar ya da tv dizi falan izlerken. hem de sana gelir suratsızsın der.
anneme göre tam kendisinin istediği anda ve miktarda tebessüm etmeliyim! sen kendin et ben sen değilim ki senkronize olalım.
ama kendini o kadar dev aynasında o kadar üstün bilgelikte ermiş sarraf falan görüyor ki her türlü duygunun ne kadar ne zaman hissedilebileceğine kendisi karar vermek istiyor , kendisi ayarlamak istiyor! çünkü kendisi mükemmel doğrulukta!


tamam hava hala 26-28 derecelerde ama sabahların köründe akşamın bir saatlerinde ve her yerde her yönde aynı değil.
beynine girmiyor bu.
o kadar kendis odaklı ki beni kırk kere arayıp mesela o an sıcaklanmış mı arayıp emir veriyor çıkarayım üstümü ya da ürpermiş mi arayıp giyin diyor!

ne desen anlamıyor bir de kabul etmiyor. sen istediğin kadar burası klimalı sıcak değil de ya da kaloriferli burası soğuk değil de sen tamam anne tamam deyip yalanla başından savıncaya kadar arsızlıkla arayıp aynı şeyi tekrarlıyor.
bazen susamış ya da cıkmışsa hatta çişi gelmişse de bana da arayıp söylüyor!!!

ne kadar saçma ve salakça. senin çişin yok mesela ama inanmaz anneme göre vardır git tuvaete!
becerebilse görüntülü arayıp işediğimi görmek isteyecek!!

------------

bugün sinsice girmiş odama ben yokken. kaldırmış yatak örtümü, gece üzerime örttüğüm battaniyeyi kaldırp saklamış, yerine eski bir çarşaf koymuş. bunu örtmenin yeterli olacağından yüzde yüz emin.
kendisi hala ince asklı buluz ve penye ufak bir şortla yatıyor ve üstünü örtmüyormuş. defalarca söylüyor bunu. çünkü kendisi için doğruysa herkes için aynı!!!

ay bir de annemi menapozda görecektiniz. öyle kendini balkonlara atmakla yetinmez inatla kendisi sıcaklanıyorsa tüm evi kış günü bile olsa açar havalandırırdı. bizim üşümemize de gıcık olurdu!!
yanılıyorduk salaktık. özellikle de ben. ablam zatürreden geberse anneciğine yaranmak için susardı ben mecbur kalırdım üşüdüm ben demeye ve o zaman da baş düşman yalancı yanlış hain insan muamelesi görürdüm.
defalarca üşüttük bu yüzden ama kendini suçlamak yerine birinden kaptığımızı iddia ederdi, kendisiyle alakası yoktu o dünyanın en mantıklı en doğru insanı si yalışsınzı.

aa tabi ki başta ben. kesin mikrobu ben kapıp bir de ablama bulaştırmışımdır!!

nasıl ki seneleeeer sonra beraberce bir kadın doğum uzmanına gittiğimizde ablam için, annem ağlamaklı ve duygu sömürüsüyle ablamın çocuk sahibi olamamasının benim suçum olabileceğini anlatırken ki gibi!!!!!!!!!!!!!!! 1992'de ablamla oyna şakalaşırken ablama tekme atmışım karnına gelmiş ah yavrucuğu nasılda aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaahhhhh diye haykırmış da yedi cihan duymuş!!! acaba o zaman nazlı'nın tekmesinden mi bozuldu yumurtalıkları yada rahmi??????????????????
yoo ciddi ciddi bunu soruyor. ama kendine kalsa dünyanın en okumuş en aydın insanı!!! okul yüzü görmemiş bir ev kadını gibi bunu soruyor ve bekliyor ki doktor hah işte bu yüzden desin! demeyip eleştirince de dünyanın en boktan doktoru!!!

hee sonunda önce beni hasta etti cereyanda oturtarak. akşam tv izlerken bile sırtıma bir şey almama şiddetle karşı nasıl kızıyor kavga ediyor elimden çeke çeke alıyor yanıyormuş o!!!!!!!!1
ya sana mı örtecem sen otur çıplak git buz ye!
yooook kendisiyle beni de sürükleyecek ama mezara!!! beni bozulmamış kızlığımla bırakıp ablamın başına bela mı edecek!!!! beraber geberelim de ablam bir de benle uğraşmak zorunda kalmasın!!!

buna benzer deyişleri de var atmıyorum.
















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder