kah o nerede bu nerede bunu bulamadım şunu bulamadım o çalışmıyor bu nasıl çalışıyor....
ve anlatsan da anlaması im-kan-sız. çamaşır makinesinin nasıl kapatıldığını anlatmamı istiyor ama anlamıyor ki. ya da bir şeyin yerini soruyor. spesifik olarak koordinat versen dahi bulamıyor. geçende makarna süzgeçini benim odamda şifonyerimde aramış!!!! ama sorsan benden o kadar kat daha zeki ki bir aynştayn kendisi!ne kadar detaylı anlatsan da mümkün değil. o teknoloji fobisiyle mümkün değil. bütün tenefüslerimi öğle aralarımı çalmaya bayılır. sonra da bana asosyalsin pasifsin arkadaşın yok ben şöyleydim ben böyleydim der!!! lan bütün zamanımı sen çalışıyorsun konuşacak fırsatım yok ki başkasıyla!!! evde gözünün önünde olayım mütemadiyen ve gene mütemadiyen beni eleştirsin annemin hayal dünyasına göre. ve annemin dibinden ayrılmazken de koca bulabileyim. lan kimseyle konuşmama müsade etmiyorsun ki!!! bir garsona ya da bir mağaza çalışanına bile bir talepte bulunmama tahammülü yok! hemen atlayıp kendi soruyor! beni susturuyor. bir komşuyla 2 cümle mi kuracam kıskanç çocuklar gibi ya beni çekiştiriyor kolumdan ya laf bölünene kadar beni çağırıyor ya da bana dirsek atıp önüme geçerek kendisi konuşuyor. kadınlarla bile konuşmayayım yani erkekleri bırak. ama sonra sosyal değilsin çevren yok!! kırk yılın başı arkadaşlarla 1 saat bir kafe keyfi yapacağız içine sıçmak için elinden geleni yapıyor; defalarca telefon defalarca!!!!! hele film izleyeceksek; 10 dakika duramıyor aramadan. annemin sapık fantastik evreninde sinema sikişme yeri. kesin birileri sikecek bizi. geri zekalı olduğum için de ne oluyor anlamayacağım!!!! kızlığım bozulmuş olacak!!!!!!!!!
kah bilmem kimlerle ilgili yorumlar sorular; bilmem kimin kocasının boyu kaç? bilmem kimin karısı ne iş yapıyor, bilmem kimin oğlu kaçıncı sınıfta, bilmem kim evlenmiş mi....
tanıdığım da olsa tanımadığım da olsa beni alakadar etmese de cevap istiyor ciddi ciddi. ne bileyim ben tanımadığım kadının kocasının boyunu yaa?????????? deli midir nedir. aslında sanki bu teneffüsünü nasıl çalabilirim nasıl çayını zıkkım edip iş arkadaşlarıyla konuşmasını engelleyebilirim diye kumpas kuruyor sanki.
öyle soruyu ortaya atıp susup kapatmaz. cevap alana kadar takılmış plak gibi tekrarlar!!!
bilmiyorum anneciğim ben nereden bileyim???????? bana ne ayrıca ve tanımıyorum!!! gene de anlamaz gene sorar gene sorar. sinirlendirip azarlatıncaya kadar kendidni sonra da bozulur saygısızmışım. kaşınıyorsun. mesela soruya soruyla cevap verirsen aman allahım ayvayı yedin! diyelim ki hamide kimdi yahu???????* eyvah sana hamide'yi hatırlatıncaya kadar susmaz! derse girecem artık dersin hala nefes almadan konuşur ve sonraki tenefüs nefes almadan anlatmaya devam eder. bu yüzden kimdi o demiyorum. bilmiyorum deyip geçiyorum ama gene de susmuyor.
0 zaman internetten bak nazlı!!!!!!!!1
annem senelerdir internetin-bilgisayarın ne olduğunu anlayabilmiş değil. her anlattığımı unutur sadece internette herşey var dememi hatırlar. internetten bak o zaman vardır. sanki internet falcı küresi. mesela çıp diye hamide'nin kocasının boyunu bulacam??????????????? anneme göre öyle. hatta kendi hafızasında hatırlamakta zorlandığı birini bile bulabileceğini sanıyor. ne adı var ne soyadı ne işi ne memleketi. sadece bilmem kimle beraber 1 kere bize gelmiş bir kadını şıp diye bulunur sanıyor. diyelim ki adını hatırladığı biri ve ayşe yıldız adı da. bu ülkede aynı isimde kaç kadın var anlamyor. kendisi olsa şak diye bulacağından benim beceremediğimden de emin.
ben de o zaman ablamı ara ona sor diye ablama yöneltiyorum.
ablan nerden bilecek yaa diyor. e üstün zekalı ve asilzadesiniz ya!!!
asilzadeymiş; kadınlar yaşlanınca neden Osmanlı soyundan geldiğini iddia ediyor acaba????? annemin başka arkadaşları da var böyle. bizim Adana'daki köye de zamanında sultan gelmişmiş. bir köye neden gelsin sultan yaa!!!!?
evet ben yöneltince ya da "telefonumu kapalı unutunca" ablamı arıyor annem. sonra da ablam bana mesaj atıyor sitemkar!! niye açmıyormuşum telefonumu annem kendisini aramış o ne kadar meşgulmüş zamanı yokmuşmuş!!!! günde 1 kere bile çenesine katlanmak istemiyor annesinin. ama yalakalıkta uzman. nasılsa annesi onu dev aynasında görüyor nasılsa çocuğum olmuyor gibi bir acındırma yolunu da bulmuş. hep bana atıyor topu. bütün angaryaları ben çekeyim kendisi iltifata boğulsun.
mesela facebook'daki aynı adlı annemin aradığı kimseleri gösteriyorum şaşırmak bir yana o 300 kişi içinden arkadaşını bulmamı bekliyor. tek tek inceleyecekmişim bulacakmışım olmazsa sorar mışım. başka derdim mi yok çok mu boş kaldım yaa.
ablama sorsan e anneme öğretsene!!! ulan beyinsiz karı milyon kere öğretmeye çalıştım ki kendisi de çalıştı almıyor beyni almıyor.
daha bırak akıllı telefonu kapaklı nokia telefonu anca kullanıyor, zorla. ablam kendine aldığı akıllı telefondaki watsapp'la nasıl yazılacağını anlatmıştı bir akşam. ay annem övünüyor ne kadar güzel anlatmış yavrusu hemen öğrenmişmiş. yani demek istediği bana sen öğretemiyor anlatamıyorsun sen iyi bir öğretmen bile değilsinidr beni öğrencilerim çok severdi aşıktı hayrandı ama senden nefret ediyorlardır gibi bir şey.
ee madem iki üstün zekasınız neden sabahına unuttun; nazlıııı bu nasıl açılıyordu???????????????????
kah sipariş vermek için arar ve diyelim patlıcan al gelirken dedi kısa kesmez patlıcanlı yemek tariflerini anlatmaya başlar telefonda!!! daha da harika bir güne eğer içinden patlıcan geçen babamlı kaynanalı bir karamsar kötü anısını anlatmaya başlar!!!!!!!!!!!1 patlıcan mial konu herhangi bir şey olabilir. bir renk bir obje bir eşya bir olay fark etmez ne ilham verirse artık ona uygun bombok bir anısı vardır ve bunu bana zevkle anlatır. ben kapatmam lazım demesem devam edecek eder hatta suratına kapanır telefon.
ablam da harika bir akıl vermiş kulaklık alsın nazlı. madem derste telefon kullanımına kızıyorlar. annemin hayali de kulaklık sürekli kulağımda olacak ben dersteyken bile ve kendisi sürekli konuşabilecek!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! sanki sürekli dinlemiyormuşum gibi. sanki yanımda olmadığında bile yergileri eleştirileri aşağılık kompleksleriyle zihnime çökmemiş gibi.
mesela eskiden Forum Mersin avm'de Douglas diye bir kozmetik mağazası vardı; ilk bir kaç yıl. annem ilk yıllar düşmandı avm olayına. gitmemekte diretirdi. ölse gitmezmiş ölelim daha iyiyimişdi!!!! çok mantıklıdır da kendisi. sonra ablam deyince beraber gidince büyülenmişti!!!! sonraki yıllarda bana büyük iyilik olduğunu düşündüğü "Forum'a gidelim" tutturmalarına kaldık. annemin aklına göre koca bulacaktım. dırdırsı ve suratsız anamla dolaşırken ve hiç kimseyle 1 cümle konuşmama izin vermezken nasıl koca bulacağım acaba????????????? annem hala hiiç de romantik olmamasına hatta romantizme karşıt düşman falan olmasına rağmen 1960ların romantik kafasıyla bakıyor koca bulmaya. onun aklına göre biri bizi görüp tanışmaya istemeye falan gelecekler!!! böylece görücü usulü olmayacak tanışma usulü olacak!!!!!!!!!!!!!!!
neyse ben senelerce Douglas'a giremedim; hiç hatta. kapandı Sephora olduktan 1 sene sonra anca girmişimdir. çünkü ne zaman anneme lüks görünen mağazaların önünden geçsek buralara girip alışveriş yapamayacağımız telkininde bulunurdu; biz alamayız! paramız mı yoktu yoo az çok var, yani gani gani almasan da ayırırsan bütçe alabilirsin ama anneme göre alamayız! sanırsın Paris'te bir Chanel mağazası bu. en sevdiği şey alamayız gidemeyiz edemeyiz diye aşağılık kompleksi telkini. sonrası da engellediğine emin olmak için yani param yetmez ama yakışmaz diye inanmam için bana bir çok şeyin yakışmayacağının telkininde bulunmak!! yani hem param yetmez hem tipime yakışmaz diye kendimi yerin dibine sokup sokup çıkarmayayım o bok kuyularında kalakalayım.
aaa ama ablama gelince hiç öyle değil. kendisine de. hani şimdilerde girip alışveriş edecek değil ama gençken en iyisini en kalitelisini en pahalısını kullandığıyla ilgili övünür. ama mesela benim yaşlanınca böyle bir övünme hakkım ya da bir anım dahi olmasın diye garantilemek için yerleştiriyor aşağılık kompleksini. yaşlılığımda bir keresinde şu marka parfüm almıştım bile diyemeyeyim!!!
anneciğim ve ablacığıma yakışır yaraşır onlar kullanmış ama ben hiç kullanamadım hem alamazdım hem yakışmazdı sonuçta ben ablam ve annem gibi üstün bir varlık değildim olsun.
her ne kadar kafamdan kovmaya çalışsam da sürekli beynimin bir yerinde beni eleştiren kötüleyen aşağılayan bir annem var her zaman. her alışverişte tepemde bitip bana alamayız alamazsın yakışmaz çok pahalı gibi eleştirilerde bulunuyor. atlatmışım mesela annemi alışverişe gitmişim pantolon alacam tam. bir yerden pırtlayıp beynimde bana götün kocaman o yakışmaz ki. bodur boylusun bu olmaz ki. bacağın kısa bu yakışmaz ki. alamazsın ki çok pahalı. değmez çok pahalı. ya da kumaşı kötü ne zaman giyeceksin ki bunu boşuna çarçur ediyorsun paranı diyor. güya kafa dağıtmaya rahatlamaya gidiyorum kendi kendimi mutsuz edip dönüyorum bazen.
bana işlemiş bir kere iyi güzel kaliteli bir şeyi hak etmediğimi.
bazen de her tenefüs başka bir şeyin siparişini vermek için arıyor.
annecim bunları haftasonu büyük alışverişte alırız şimdi uzun zaman alır bulamam yorulurum falan diyorum. iyi tamam deyip konuşmayı sürdürüyor ama. bazen de tutturuyor. mesela dereotu almak için okuldan erken çıkmamı istiyor. çok mantıklıdır kendisi.
geçende canı kerebiç çekmiş, gelirken al diyor. iyi tamam hadi alayım.
ama bak taa oralara gidecem gecikirim, uzun sürer yol ha diyorum. he diyor ama anlamamış. annem hala 1992'deki gibi bir yerden bir yere gitmenin 10 dakika sürdüğünü zannediyor. bir zaman da sürekli okul servisinin beni pazar pazar market market gezdireceğini farz ederdi.
annem çok dakik olduğu içinmiş herşey zamanında olsun istiyormuşmuş. mesela dersim 16.00'da bitiyor mu demişim annem 16.03'de evde olmamı bekliyor!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
anneme göre ne trafik var ne arkadaşlarla sohbet!!! eskiden diyor hemen gelirdin. ortaokulda ev ile okul çok yakındı çıkar çıkmaz 5 dakikada evde olurduk ama artık o yıllarda da değiliz o lokasyonlarda da. ve ben 13 yaşında da değilim. hem bana arkadaşın yok diyor hem arkadaş edinmemi istemez gibi kimseye zaman ayırmayayım istiyor. diyor ki bir de tenefüsler torbaya mı girdi??????????????????????????? lan her tenefüz seninle konuşuyorum her tenefüs!!!! susmuyorsun. eğer açmamazlık edersem ancak çişe su çay falan içmeye fırsatım oluyor. ama anlamaz ki. söylesen de girmiyor beynine.
mesela dersim 17.00'da bitecek mi demişim, 17.01'de aramaya başlıyor annem!!!! çocuklar tamamen çıkıncaya kadar açmıyorum. öğrencilerinin karşısında sürekli ezik ana kuzusu gibi anneciğiyle konuşan birisi mi olsun. madara alay konunu olayım veletlere. kapatıp kapatıp yeniden arar. sinemada bile. açtırıncaya kadar arar. arsızdır. sen rahatsız mı olursun meşgul müsün, engelliyor mu bölüyor mu düşünmez. umurunda değil çünkü. işin de konuşman da yarım kalsın yediklerin boğazına dizilsin filmi kaçır ... umurunda değil. beter ol!!! yeter ki aç telefonu ve sana saçma sapan bir incir çekirdeğini doldurmayacak ya da biiirrrr güzel moralinin içine sıçacak şeyler söylesin zehir-i zıkkım olsun o zamanın!!!
17.05 annemin telefonunu açıyorum mecbur. annecim daha işim yeni bitti! nazlııı nerdesin!!!!???????? işteyim nerde olacam anne!!? koyuyorum ben yemeği tabağa hadi!!!
son zamanlarda gene bu acıktım yemeği koyuyorum tabaklara lafı çıktı. kendi yüzünden acele edip merdivenlerden yuvarlanmışlığım var ama ders almaz. gebersen de olur kendi istediği şey olsun anında ona yeter. ay memnun da olmaz ama yetmez gene söylenir kusur arar.
sen acıktıysan ye benim sürer daha!
tamam 5 dakika daha bekleyeyim o zaman.
annecim 5 dakika sürmez daha çok var sen ye çok acıktıysan.
yok beklerim 5 dakika.
5 dakika sürmez den Tece'deyim yaaa!!!! ışınlanma icat olmadı daha.
ne Tece'si? okul okul!!! ne okulu? annecim çalıştığım okul Tece'de ya!!! taa eve 5 dakikada gelemem ki. çıkmadın mı okuldan?????????????????????? daha çıkıyorum işte! tamam 5 dakika beklerim.
ne 5 dakikası bir saat sürüyor yol!! sen bekleme ye! yok bekleyeceğim 5 dakika!
deli midir nedir yaa!!! ne 5 dakikası anne 1 saat 1 saat!!!
annemin fantastik evreninde ben hem anneciğime kerebiç alacağım diye işten erken çıkabiliyorum hem Tece'den Forum'a hem de oradan eve 5 dakikada varabiliyorum!!!!!!!!!!!!!!!!!
5 dakika geçmeden gene arıyor; nazlıı hani nerdesin?
annecim otobüsteyim işte daha.
hadi bekliyorum ben kapıda.
ne kapısı? açtım ben kapıyı sana.
anneciğim daha otobüse yeni bindim 1 saat var daha varmama ne kapısı!!!! açma git ye sen yemeğini.
yok bekleyeyim bari.
5 dakika sonra gene arıyor nazlı nerede kaldın?????????
annecim dedim ya otobüsteyiiim.
asansör.
çok mantıksız bir aceleciliği var annemin. mesela evden 5-6 blok ötedeki marketten bir şey almaya çıkmışım. daha asansörde binadan aşağı inerken beni arayıp soruyor aldın mı? gözünün önünde daha yeni bindim asansöre nasıl ulaşıp da almış olabilirim!!!!hatta bir gün gene böyle 5 dakkada bir arıyordu. apartmana geldim asansöre binecem. diyorum ki tamam geldim asansörü bekliyorum anne!! bekleme!!! bekleme bin hemen!!!!!!!!!! bir türlü neden binmediğimi ve beklediğimi anlayamıyor. ama sorsan üstün zeka aşırı mantık. lan kabin meşgulse ve başka kattaysa ben zeminden nasıl binebilirim?????????????????????? bağırıyor bana telefonda bin bekleme salak salak! sensin salak asansör başka katta meşgul anne nasıl bineyim!!! bin bekleme ahmak gibi bekleme bin!!! birisimi tutmuş takılı mı kalmış görevli çöpleri topladığı için mi o katta kalmış asansör belli değil. ama annem bunu anlayacak kadar düşünceli olmadığı için bana salak gibi bekleme bin diyor. kapatıp telefonu gene arıyor bekleme bin diye. anne keyfimden beklemiyorum herhalde meşgul asansör meşgul başka katta takılı kalmış!!!! ama anlamıyor anneme göre gene de binilir ama ben salak olduğum için binmiyorum!!!
daha dakikalar sonra asansör varıyor zemin kata da binebiliyorum beni kapıda ahmaklıkla suçlamaya çalışarak bekliyor. çok acıkmış bekletmişim hemen binmeliymişim asansöre!!!
ben zemin katta olurum değil mi binaya ilk gelince????? evet.
asansör 9. katta takılı kalmışsa ne olacak? kabin kabin asansör kabini yok mu 9. katta duruyor ve aşağıya gelmiyor. ne olacak o zaman? anneme göre e sen zeminden bineceksin ama!
asansör kabini 9. katta takılıp kalmış aşağıya bas bas düğmeye gelmiyorsa nasıl bineceğim?
düğmeye basacan nazlı diyor!! basıyoruz herhalde gelmiyor gelmiyor!!! nasıl binecem? zeminden biniyorsun sen bize ne 9. kattan!!!!!!!!!!!!!!!!!1111
ne üstün zeka ama değil mi daha asansörün ne olduğunu kavramamış aşırı asil ve üstün zekalı beyni!!!
o gün bütün otobüs yolculuğu boyunca 5 dakikada bir arayıp nerede olduğumu ne zaman geleceğimi sordu. artık 3-4-5 den sonra sabrın taşıyor. zaten sabahın köründen beri ayaktasın hışın çıkmış, zaten tobüs kalabalık gürültülü ve sıcak. bir de mantıksız anan 5 dakkada bir hala gelmedin diyor anlamıyor bir türlü ne kadar zaman alacağını!!! anneme göre son derse girmeyip anneme kerebiç almaya gidecekmişim. sanki hamile karıma aşerdiği erikleri alıyorum! kerebiç almak için erken çıkıverecekmişim dandik boktan işimden!!
ha bir de işimi beğenmez. kendi senelerce beynimizi yedi öğretmen olacaksınız diye. bize seçenek bile bırakmadı. ama şimdi memnun olacağına burun kıvırıyor haspam!
geçende de ablamla konuşurken diyor ki "keşke Ankara'ya taşınsaymışız zamanında!" ama beni de bir engel olarak işaret ediyor. sanki kendi istedi de ben durdurdum. benim puanım o zamanlar yetiyordu Gazi üniversitesinde bir bölüme ama yazdırmadı bile. ben yazmıştım nasılsa ilk tercihim gelmez o kadar zeki değilim bile demiştim sırf etkilensizn diye. ama cinnet geçirmişti.
annemin fantastik evreninde nasıl ki sinema salonunda sikilmen çok mümkün, her üniversiteye giden kızında düzinelerce erkek tarafından sikilmesi mümkün hatta şart. hem üniversite oku istiyor hem de kafana üniversite erkekler falan hakkında manyak safsatalar şehir efsaneleri ekliyor i kimseyle iletisim kurama korkudan. ama sen korkudan çekingenlikten eziklikten kimseyle arkadaş olamadın mı sana dönüp der ki asosyalsin pasifsin arkadaşın yok!!! ama bunun kendinin ne yetiştirme tarzı ne ektiği korkularla alakası yok zerre kadar!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
ben çok dedim ablamla ayrı kalmamış oluruz taşınırız oraya diye. yok dinlemedi. sinirle elimden tercih kağıdını alıp silip değiştirdi. bir de ben başka şehirde mi okuyacakmışım!!!
önce 1 ay ablamlarda idare ederim sonra sen de gelirsin tamamen taşınırız ankara'ya bile dedim. ama annem aklını amımın sikilmesiyle bozduğu için????????????? ankara topraklarına girdiğim anda kızlığım bozulacak fantastik evreninde. oysa sorsan çirkinim çekici değilim kendisi gibi kimse bana kız gibi bakmıyor falan. ee neden hemen sikecekler o zaman???????????* iste sürreal bir dünya anneminkisi.
şimdi de tutmuş "keşke Ankara'ya taşınsaymışız zamanında!" diyor. ben dedim puanım yetiyordu ben istedim sen direttin. çünkü ben istedim. mesele bu. dokunan da bu. ben istemesem mesela ama ablam gelin diye ısrar etse olurdu. ama ablam neden ısrar etsin? annesinden uzaklaşmış bir nevi kurtulmuş neden burnunun dibinde istesin tabi. hem de o yıllarda boşansın diye debelenirken????? demedi tabi gelin buraya diye.
hatta aksine annemi soğukla kalorifer faturalarıyla kalabalığı ve gürültüsüyle korkuttu ki aman aman gelmesinler. hele kalorifer masrafı o kadar konu ve fobi oldu ki o zamanlar annem de hiç düşünmedi taşınmayı.
*************
o kerebiç al dediği gün işkence gibi geçti. 5 dakkada bir nerdesin diyor anlamıyor ki. eskiden hem saat hem yön duygusu o kadar iyiydi ki beyninde bir ülke haritası olduğunu iddia ederdi. ama gerçekten ilk defa gittiğimiz bir şehirde bile hiç şaşmadan yer yön buluverirdi. şimdi marketten çıkınca eve gideceği yönü şaşırıyor. ama ona göre de benim suçum. sürekli yanında kolunda olacağım. hatta annemi sırtlayacağım falan.!!
oo bir de bilmem kimler gibi tekerlekli sandalyeyle avrupa turu yapma hayali vardı annemin. adının yarma gibi 2 oğlu ve kocası da var. onlar taşır tabi. bakalım onlar için o kadar harika bir gezi miydi? sürekli annelerini taşımaları gerekmiş??
daha da o yorgunlukla o kadar mesafe ve kalabalık otobüsler aşıp kerebiç alıp geldim diye memnun olacağına sormurtur. yaranamazsın anneme. ağzınla kuş tutsan ben o kuşu dememiştim der. dediği kuşu tutsan ağzında ters tutmuşsun der.
çok bekletmişmişim de hevesi kaçmışmış!!!
neyini anlamıyor acaba taaa Tece'den şehir merkezine Forum'a inecem tatlı alıp eve gelecem? ama sadece 3 dakika sürmeli!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
***************************************************
----------------------------------------------------------------------------
başka bir gün de sürekli beni ağrım var şikayetiyle arıyor. e ben senin kadar zeki becerikli bilge falan değilidim niye beni arayıp söylüyorsun??????????????
her tenefüs başka bir şikayet.
ne desem beğenmeyip kızıyor. ama gene de arayıp söylüyor. bu ilk değil.
mesele beni huzursuz mutsuz endişeli konsantrasyon sağlamayan hale getirmek. aman aman 3 salise güler iyi falan hissederim kendimi de!! içtiği çay boğazıma dizilir zıkkım olur inşallah!!!!!!!!!??????????
ne ağrısı dersen susmak bilmiyor!!! konudan konuya başka ağrılı günlerinin boktan hatıralarına geçiş yapıyor. kaynanasına cevap verememiş içinde kalmış diye benim kafamı şişirmesi gayet normal anneme göre.
mesela kaynanasıyla gezerlerken kadın sürekli söylenirmiş insanlar da zannedermiş ki kendisine kızıyor eleştiriyor oysa sadece kendisine değilmiş herşeye söylenir sürekli konuşurmuş. hep utandırırmış hep yanlış anlaşılmasına sebep olurmuş gelininin yani annemin.
çok tanıdık bir durum!!
bana da aynı şeyleri kendisi yaşatıyor şimdi. ne zaman bir yere gitsek mütemadiyen söylenir, suratı asık hatta garip mimiklerle doludur. insanlar da bana söyleniyor zanneder ama anneme klasa umurunda değil önemsiz!
e kaynanan sana yapınca kötü ama sen bana yapınca önemli değil.
ay tabi ki değil. ben annem gibi miyim? zeki mantıklı değerli prenses gibi büyütülmüş!! aynı şey değil!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
ağrısı olur tabi. yazdan daha beter inatla her pencere açık cereyanda oturuyor, üstünde yazlıklarla. tutuluyor üşütüyor zaar farkına varmıyor. ama böyle söylesen sen kötüsün sen şeytansızn sen anlayışsızsın!!!!!!!!!!1 bişey de demesen duyarsızsın.
ne diyeyim anneciğim ne desem beğenmiyorsun! bir şey demesem de kızıyorsun. sor ozaman ablama o ne diyecek. sizin zeka seviyenizde değilim ben ablam daha iyi bilir!!
önce dedim ki cereyanda kalma, oturduğu odayı kapat diğerleri kaslın bari.
ay aman çok sıcakmış da yanıyormuş da terlermiş de o zaman ben istiyormuşum demek terlesin üstünde kurusun daha beter olsun!!!!!!!!!!!
o zaman her yer açık kalsın sen üstünü değil, atlet değil tişört giy.
ay aman çok sıcakmış da yanıyormuş da ben de anlamıyormuşum da!!!!!!!!
o zaman giyme de söyle sırtına at.
çok sıcakmış çok aaa anlamıyormuşum hamam gibiymiş burası.
susamışsındır su iç hararet alır.
içiyormuş zaten çok!!!!
sıcak bir kahve-çay iç iyi gelir ağrılara.
sıcak diyormuş yanıyorum diyormuş nasıl içecekmiş sıcak çay!!!! daha da mı yansın daha da mı terlesin daha da mı tutulsın istiyormuşum!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
o zaman bu akşam üstüne çarşaf değil ince bir pike var ya en incesi onu ört, belki gece tutulmuşundur anlamamışsındır.
ay çok sıcakmış ne pikesi!!! pike mike örtemezmiş yanıyormuş o yanıyormuş!!! anlamıyormuşum!!
banyo yap duş falan al ferahlarsın belki.
ne gerek varmış şimdi müsrifliğe! bir suru su gidecekmiş de ülke susuz kalacakmış da benim gibi benciller yüzünden çok su gidiyormuş da su savaşları olacakmış benim yüzümden!!!!!!!!!!!!!!
diyeceksiniz ki annecim bir ağrı kesici yut demiyorsun. demem. sıkıysa siz deyin. midesi bozuk almıyor. dokunuyor ağrı kesiciler yutamıyor.
o zamana l anneni bir doktora götür diyeceksiniz. sıkıysa siz götürün. sanki çok seviyor doktoru. kelimeyi duyduğu anda kan beynine sıçrıyor. yerlere basıp tepine tepine gebermeyi tercih ettiğini haykırır doktora gitmektense beraber gebermeyi ister. geberelim de kurtulalım daha iyiymiş. hayır doktorla ilgili fobi yaratacak kötü bir anısı da yok travmatik. olsa milyonlarca kez anlatırdı. annemi doktora götürmek bir eziyet. bir travma. ablam hiç bulaşmak istemez. isterse annesi evde ölsün gene laf söyler diye doktora git diyemiyor. aman laf söylemesin de ne anasına ne kız kardeşine ne olduğu ne çektiğiyle ilgilenmiyor!!!
seni dinler sen söyle doktor ayarlasın naslı da bir 5 dakka görünün de diye ben ablama baskı yapıp zorla söyletiyorum da anca gidiyoruz.
bir gün ablam bizdeyken gittik doktora; annemin bitmeyen kaprisleri yetmezmiş gibi bir ablam utanmadan buraya hastanelerde sürünmek için mi geldim diyor!!! sen mi sürünüyorsun????????* randevu ayarlayan ben, işten izin alan ben, annesini yalvar yakar kavgalarla hakaretler azarlarla zorla doktora götüren gene ben, hastanede kaprisini çeken de taksiyi çağıran bile benim! sen telefonuna insatgramına gömüldün kimsenin suratına dahi bakmadın. da hastanede sürünmüş! kaltağa baksen! o da sadece klinikte bir muayene yani. sanırsın yatalak kalmış başına.
hem ağrılarından şikayet ediyor her tenefüs bana hem ne söylesem beğenmiyor!!! ne diyeyim peki anneciğim ne????????* ne desem bir kulp takıyorsun beğenmiyorsun? maden benim çözümlerim boktan kendin çare bul kendine. ne de olsa kendi doktorunsun aynı zamanda benim gibi bir mankafaya sorma!!
evet annemin kendisinin ve benim doktora gitmemi engellemek için edindiği desturu; ben doktor gibiyim, ben kendimin doktoruyum, doktordan bir farkım yok sadece ilaç yazamıyorum demesi.
önerdiği çareler de o çok bilmiş ermiş medeniyet çağdaşlık bilgelik abidesi duruşuna zıt neredeyse kocakarı formülleri. en çok sevdiği ciltteki bir sorunsa sarımsak sürmek bünyeyse limon suyu içmek.
bana limon içire içire ülser etti rahatladı.
ablama sor madem ne diyecek bakalım diye savdım başımdan. ne desem beğenmiyor. sen daha iyisini biliyorsan uygula da ağrımasın madem! niye bana soruyorsun.
-----------
ablamın çözümleri daha akıllıca tabi!!! ve elbette kendisi yapmayacağı için memnun ve duyarsız düşüncesizce.
bazen bana sanki annemi hiiiç tanımıyormuş gibi der ki niye annemi doktora götürmüyorsun nazlı? ve gerçekten samimi ciddi soruyor bunu. hiç kesinlikle aklına 1 kere dahi gelmiyor annemin doktor sevmeyişi korkuşu inkarları kaprisler. ben annemin doktor sevmediğini ve gitmemek için ayak direttiğini söyleyince de bu huyunu ilk defa duyuyormuşcasına konuşuyor. sanki kendi öz annesi ve kız kardeşi değil de iş yerinde 3 kere gördüğü yabancılarız.
bazen de daha süper icatları var. annemi kaplıcaya götürecekmişim.
kendin kaynananla giderken niye anneni de çağırmadın ya!!! bana desen anneme bir uçak ayarla gelsin de ben de ana kız kaplıcaya gidelim diye. niye desin niye bela etsin annesinin bitmeyen kaprislerini. niye ben hammal ben köle ben hizmetçi dururken kendisi uğraşsın.
en son yumurtlaması da annemi yogaya götürsen.
bu kadar pimpirikli bu kadar kaprisli ve artık esneklikten katılığa geçmiş annemi yogaya mı götüreyim? bir yerleri incinsin bedelini de ben ödeyeyim!!
zaten geçen kış evde ayağını burkmuş diye doktora gitmektense 1,5 ay boyunca bana abanarak yaşadı! geceleri bebek gibi beni kaldırıp tuvalete götürttü!! bir ayak burkulması için. yogaya gidecek ne halt edecek!!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder