20.11.2018

boş bakışlar - bokun layığı ossuruk

*
bir gün annem ablam ben avm'de geziyoruz, forum avm mersin'de.
hani ilk açıldığında annemin nefret ve kinle karşılayıp, düşman kesildiği, 2 sene yemin edip adım atmadığı, para tuzağı, müsriflik olarak görmek bir yana esasen bizim asla alamayacağımız şeyler olduğunu iddia etmesinden dolayı avm.
oysa ablam ankara'da biz zavallı yetim ile dulu allah razı olsun götürmüştü avm'ye. annem hayretler içinde kalakalmıştı büyüklüğüne! dolaşırken hoşlanmış ama esasen ablamın değil kendisi ile benim asla alamayacağımız şeyler olduğundan adından bile daha fazla emindi.
neden ablam alabilirdi de biz alamazdık belli değil.
kendini yüceltmeye övünmeye abartmaya bayılır; hani zengin kızı olarak prensesler gibi yetiştirilmiş, herşeyin en kalitelisini en pahalısını almışlar, herkes ona hayran herkes ona aşıkmış herkes annemle evlenmeyi hayal edermişa, dünyanın en zeki en hafızası güçlü en mantıklı ve en vicdanlı insanı ama gelgelelim bu aşırı abartılı övünmelerin yanında bir de garip bir aşağılık kompleksi geliştirmiş.

sadece az parayla idare etmemiz gereken dönemlerde değil; artık ablama harçlık gerekmediği benim de ya para kazandığım ya da babamdan kalan maaştan hakkımı aldığım elimizin nispeten rahat olduğu zamanlarda da aynı.
annem nasıl ki boşandıktan sonra eğlenmeyi keyif almayı mutlu olmayı kendine yasaklamışsa bizimle de beraber, adeta diğer zevkleri de için için yasaklamak istediğinden. hani bir zamanlar iddiası mide ve bağırsak sorunları iyice nüksedip boğazından kesmek zorunda kalmadan önceki zamanlarda; sadece yemek yemek keyifliydi dünyada herkes için kesin ve tam karar verilmişti!
mesela müzik dinlemek hayır asla değil. kitap okumak da değil. film izlemek asla ama asla değil. uyumak ve banyo yapmak, alışveriş yapmak, gezmek, makyaj yapmak, arkadaşlarla sohbet hayıııııııııııııııııııııır bunlarda zevkli değil!!! tek zevk yemek yemekti. kesin karar herkes için aynı olacak o kadar.
gözleri sorun çıkarında kitap okumaktan vazgeçti ve beklentisi benim de geçmemdi!
kulaklık takıp şarkı dinlememe gıcık olur söylenir dururdu; bozmak için ne zaman taksam dibimde bitip olumsuz hikayeler olaylarla dırdrıa başlardı!
artık müzikten zevk almıyormuş diye ben de bir daha asla ama asla duymak bile istemeyip düşman olup hatta, beddualar da edecektim.
kendi neylerden bir bir vazgeçtiyse; gözü bozuldu okumak, sıkılmış dinlemek, gereksiz makyaj yapmak, doğru dostlık yok, alışveriş pahalı ...........

hepsinden bir bir vazgeçerken ki zaten kıt kanaattı yani toplum gözünde pasaklı, bakımsız, çirkin ve ya kültürsüz görünmemek için asgari miktardaydı bunlar: hepsinden kendi adına vazgeçerken yetinmezdi: nazlı da vazgeçecek?

bir tek yemek yemek kalmıştı ki zaten var olan rahatsızlıkları artınca o da sınırlandı; iyi de uyuyamıyor ve her sabah beni iyi uydummu sorguya çekiyor; iyi uyuyamamışsam pek memnun??????

evet garip bir şekilde benimde bu yaştan ayyyynı kendisi gibi 68 yaşında bir kadın özellikleri göstermemi çok istiyor!!
aa aa ama ablacığım değil ha. o yaşasın gezsin tozsun yesin içsin giysin ona yaraşır ona yakışır!!!!!!!!!

ablamdan kitap okumamasını, film beğenmemesini, makyaj yapmamasını, gezmemesini falan hiç beklemiyor; eklem ağrıları mide ağrıları göz bozukluğu gibi fiziklsel sorunları da yakıştırmıyor. ama benden bekliyor.
kendi için bile zar zor doktora gitsek iddia ediyor ki çoğu zaman aynı şeyler nazlı'da da var diyor. oysa ki yok. ama ısrarla aklında tuttuğu kimsenin hatırlamayacağı önemsiz belirtileri sergiliyor ve haklı çıkma peşine düşüyor.
ne efem bilmem ne zaman demişim ki tuvalete çıkamadım, yok efem uyuyamadım demişim, yok sırtım kaşınmış, yok gözüm ağrıyor demişim duruma ne uygunsa o detayı hemen suratına sevinçle çarpıyor ve doktordan da "ay sende de aynı hastalıktan var kız" falan demesini bekliyor.

mesela göz doktorundan çıktık; illa da ben de muayene olacakmışım bende de varmış katarakt değil mi? doktordan evet kızım sende aşırı ileri katarakt var gebereceksizn falan cevabı beklerken: "hiç bir şey yok beş yıl gelmesen de olur" cevabını alınca sevineceğine aman kızım benden sağlam diye memnun olmuyor, nefret etmiş adamdan kötü doktormuş yanlış bakmış, iyi teşhis koyamıyormuş almayacakmış içmeyecekmiş ilaçları diye çocuk gibi mızıldanıp isyan edip duruyor!!

bir de suratına niye memnun olmadın sağlam olduğuma hasta olayım mı istiyorsun demeyeceksin. çok bozuluyor efendim. ama bunu ima ediyorsun. ne zaman bir doktor kendinin bana koyduğu hastalığı bende görmezse sinirleniyor. kendisi gibi daha 38 yaşından 68 yaşındaki bir kadının hastalıkları olsun diye bekliyor ama..............

ha bir de köye ya da yaylaya yerleşip doğal beslenecekmişiz sevdası var. 5 yıldızlı otelde bile rahat edememiş sürekli söylenip kapris yapmış bir insan dağın başında köy evinde ne yapacak acaba. üstelik ağrıları hastalıkları pek çok hareketini engellerken. tabi ki ben yapacağım herşeyi annem de kıymet ve iyilik bilmeden mütemadiyen eleştirecek ve emirler yağdırıp yeni işler çıkaracak başıma!!
sanki emekli kocasıyım ben.
herkesden de onay bekliyor bu konuda. sanki elalemin adamı sana hak verse dağ başında yaşlı anamla yaşamaya başlayıp tarlada geberinceye kadar çalışıp ablacığım iyi beslensin diye kendimi feda edeceğim?
senin kadar hastalıklıysam napacaz dağ başında iki hasta moruk acaba.
bir çeşit hayal dünyasında böyle çelişkilerle dopdolu.

nerden geldim gene buraya avm'de geziyorduk??????

neyse gezerken ben dedim ki siz dolaşın ben şuradan para çekeceğim. bankamatiklerin olduğu kısımda mağazalardan 10 basamak falan aşağıda.
annem her zamanki gibi bir teknoloji düşmanı ve cahili olduğu için asla öğrenemediğinden ve benim gerizekalı bir beyinsiz kendisinin de üstün zeka olduğunu sandığından gene bana yukardan bağırıyor.
o kadar ahmağım ki bomboş duran kırk tane makina var ama ben kuyruk olanına geçmişim!!!
ya sen değil misin faturaları otomatik yatırmak istemeyip da ayda 3-5 gününü sırada beklemeye harcamaya pek hevesli bir kimse; hatta bu fatura ödemeleri için ben istifa edip çalışmayacağım bile?????????????
yukarıdan can hıraş bağırıyor bana el kol hareketleri şu boş ona geçsene ona!!!
ben o başka banka başkaaaa diyorum ama asla duymaz ki. yok kulağında mantar çıktığından beri daha az duyduğundan değil dinlemez insanları; anca kendi konuşur gördüğüne bildiğine zannettiğine emin olur inanır karar verir falan.
anneme göre ben o kadar enayi o kadar ahmağım ki kendisi olmasa tüm paramı alırlar elimden ve siker dururlar haberim olmaz o kadar bitkisel hayattayım!!

ablamda salak salak yanında durup bel bel bakıyor; annecim diğerleri başka banka herkes çalıştığı bankanınkine gider demiyor. öyle salak gibi sap gibi dikiliyor! ya da gel biz şu mağazaya bakalım demiyor.
annem bir sinir bir söylenmelerle gerizekalı nazlı'yı boşboş ahmakçasına sıra beklemekten kurtarmak için merdivenden inmeye başlıyor.
ama ablam sanırsın bir heykel. ahmakçasına bir tepki vermeden bakıyor öyle ben işaret etsem de anlamıyor.
o kadar ilgisiz alakasız bir insan ki annemin ne hastalıkları ne sorunları ne garip huyları var hiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiç farkında değil umurunda da değil açıkçası.

-------------------------

annem sanki sürekli eğlendirmem memnun etmem pışpışlamam pohpohlamam bakmam dikkat etmem kollamam gereken beceriksiz bir bebek gibi. 30 saniye başka yöne baksan, başka bir şeyle meşgul olsan başına aptalca bir şey gelir ve hep senin yüzündendir!
ama sürekli annecim dikkat et annecim önüne bak annecim dikkat et falan dememden de sıkılıyor azarlıyor ve tersliyor.
buna karşın 30 saniye çalan telefonuma ya da bir vitrine baksam başına birşey geliyor ve ben suçluyum!!! yok ayağını burkar yok biri çarpar kendi çarpar bir yere toslar, sandaletini mazgallara sıkıştırır çantasını bir yere dolar, gözlüğü düşer bilmem ne; muhakkak ufak b,r aksilik olur ve bunu asla atlatamaz annem hemen beni suçlamaya başlar. sonra da hayattan bıktığını söyleyerek beddualar eder geberelim de kurtulalım!!! ben de geberecem yani bir sakıncası yok.
aman geride kalırsam kim uğraşacak benimle anında orospu olurum hemen amımı ona buna veririm ablam benle mi uğraşsın. toptan halledelim beraber geberelim bir cenazeyle ikimizi de gömer kurtulup rahat eder ablacığım!!!??????????? buna benzer imaları vardı da annemin ondan dedim.

sürekli bebek gibi kollayacam, bir keresinde beni kucağında taşısan bile dedi ki yiye yiye 67 kilo oldu 150 boyla.
ne var belim kırılsa? kolsuz karı sikmek isteyen de bulunabileceği gibi beli kırık karı da sikmek isteyen olur; buluruz ona veririz beni. hah bokun layığı ossuruk olur!
----------

neyse gene üçümüz gezerken ben vitrine bakıyorum, o sırada annem lönk giye yere kapaklanıyor ve bana kızıyor bunun için. yanında ablam salak gibi dikiliyor ne dikkat etmiş ne koluna girmiş, ayağa kaldıran bile ablam değil. anca salak salak bakıyor! sıkılmışmış küçük hanım.
sağlık sorunlarını bahane edip her işten yırtar kaytarır haklı çıkar oldu iyice. e ne efen üreyemiyor diye yaşlı anasına bile yardım etmeye tenezzül etmiyor ve haklı da.

oysa benim hiiiiiiiiiiiiiiç sorunum yok. zaten olursa da kim takar? gebersin siktiğimin nazlısı!

hatta öyle bir yüzsüz öyle bir pişkin ki sanki kendi prenses kızı ben evdeki bakıcıyım da birlik olmuş annesini sakinleştirmek yerine beraber bana kızıyorlar.
annemle hiç ilgilenmiyormuşum!!!

ulan amına koduğum ayağına nasıl kremi süren benim senin hangi sağlık sorunundan haberin var? annesi anlattı mı salak gibi şaşkınlıkla dinleyip hayretler içinde şaşırırak ilk defa duymuş gibi oluyor. ama annem buna kızacağına bir sevinç bir heyecanla tekrar tekrar anlatma ve konuşma fırsatı doğduğu için memnun oluyor!!! ben bir sorununu unutsam da bir laf etsem ama dünyanın en beter insanıyım!!! şeytanım ben!!
midesi ağrıyor diye kısır yiyemiyor ama ben kısır yapalım demişim! kendi yiyemeyince bir araba laf ama ben yiyemeyince gayet pişkinsin!!!

yüz kere bin kere gastritimi azdırıyor desem de inatla saplantıyla bana limonata içirmek için yırtınıyor ya!! herhalde tüm gün miden ağrıyarak yanarak mutsuz kötü hissederek dolaşmamdan çok hoşlanıyor. olur da 5 saniye mutlu olursam ya!?

senin annen değil mi?
sen biricik evladı göz bebeği ilk göz ağrısı değil misin?
sen niye girmiyorsun koluna da dikkat etmiyorsun önüne?
öyle yabancı turist gibi sıkılarak dolaşıyor dinlemiyorsun bile? noldu dünyanın en iyi evladı sendin ya?

-------------------------

işte o gün de öyle.

anneme göre geri zekalı enayi nazlı'yı sıra beklemekten kurtarmak için basamakları iniyor, ablam da hiç bir tepki vermeden sanki yabancı sanki tanışmıyoruz alakamız yok heykel gibi dikilip izliyor.
son iki basamak da ayağı tökezliyor annemin ve düşüyor. önüne bakmadan aval aval yürür çünkü. bu yüzden milyon kez önine bak önüne dikkat et anne der dururum ama kıymetim bilineceğine azar işitirim.

üstelik annem düşüyor, ben sırayı bırakıp tutmaya gidiyorum ablam kımıldamıyor bile boş boş bakıyor! ama bunlara rağmen ablam değil ben kötüyüm, ben değil ablam harika evlat!
niye açıklamıyor ya sana niye tutmuyor ya seni niye kaldırmıyor ya yerden????????????

tabi ki yanlış sıraya girdiğim ve annemi beni ahmaklıktan kurtarmak zorunda bıraktığım için ben suçluyum da herleye boş bakışlarla seyirci kalan ablacığım değil.

annesi düşmüş umurunda değil ki. nasılsa hastalansa sakatlansa kendisi bakacak değil ya!! nasılsa anneciği onu üstün gördüğü için her tür toleransı gösteriyor, işi var kocası var üstün ırktan çeker gider ankara'ya nazlı ne bok yerse yesin afiyet olsun!

********************************

başka bir zaman da annem avrupa turu yapma hayalinden bahsediyor. ama ablamın annemin ayak diz ve bel sorunlarından hiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiç haberi yok ki tabi ne güzel olur şöyle gezeriz falan diyebilir.
tabi ki ben ayarlarım demiyor niye kocişiyle gezmek varken annemin kaprisleri ve yakınmalarıyla uğraşsın ki????????
kendileri gezer bizi bırakıverirler geride ben de annemi memnun etmek için bok gibi zaman geçirmek bir yana bir de asla güzel bir söz duyamam!

dünyaya güzellikleri görecek şekilde bakmıyor ki annem. aksine olumsuzluklar kötülükler aksaklıklar pislikleri ilk görüyor ve bundan da büyük keyif aldığı için sürekli bundan bahsetmek istiyor.
mesela sen mis gibi havada marmaris'in tatlı sokaklarını arşınlarken annemin kadın cinayetleri yere çöp atmak ve bilmem ne hanımın boktan hayat hikayesini dinlersin!!!

tabi ki her filmin her dizinin fonunda annem sürekli olumsuzluklardan bahsediyordur bir şeyden ilham alıp.

evdeki tüm zamanımı ele geçirmesi işgal etmesi yetmiyor, işteyken de sürekli telefonda laf anlatmam gerekiyor.
komşu tornavida istemiş bilmiyorum diye kesip atmak yerine 16 kere beni arayıp duruyor. sonra da her nedense şifonterimin çekmecesinde olduğuna kanaat getirip altüst edip yerlere saçıyor temiz iç çamaşırlarımı ve öyle de bırakıyor!!!

donlarımın arasında tornavidanın ne işi var? sapık manyak falan mıyım ben? açmamışım telefonu ne bilsinmiş? akıl mantık da  mı yok sende? yastık kılıfları ve ya donlarımla saklarım tabi tornavidayı!!!!!!!!1

neyse yunan adalarını çok görmek istermişmiş. en güzel manzaraya götür annem anın tadını çıkarıp güzellikleri görmek yerine şikayet edecek burun kıvıracak eleştirecek bir şeyler bulur ve bitmeyen taleplerde bulunur!!!

ben de gayri ihtiyari yunan adaları çok basamaklı yokuşlu falan ama dedim.

annem de ablamda salak salak baktılar boş bakışlarla suratıma.

ablama göre neden söylüyorum ki bunu ne alaka sanki kimse biliyor mu? tabi annemin iyi yürüyemediği uzun zaman ayakta kalamadığıyla bel ve diz ağrılarıyla boyun fıtığıyla bir alakası yok ki! kırk kere de anlatsan uçar gider aklından. nasılsa kocasını takacak koluna bırakıp gidecek seni, ne yani bizim için gezemeyip yavaşlayacak değil ya! ne alaka basamak yokuş falan?

anneme göreyse e zaten ben çıkamam sen beni tekerlekli sandalyeye koyup çıkaracaksın? hani samime teyze avrupa turu yapmış tekerlekli sandalyeyle ya niye annem yapamasın!
samime teyzenşn ızbandut gibi 2 oğlu ve kocası varsa annemindeeeee yok beni güçlü kuvvetli sandığından değil aksine çürüğüm dökülüyorum çirkinliğim gudubetliğim de bir yana mesela ağzımı açarsam da sesimden irite oluyor kulaklar öyle bir ucubeyim ve deeeeeeeeeeeeee kölesiyim nasılsa.

neden düşünmesi gereksin benim 68 kiloluk götümü nazlı nasıl kaldıracak nasıl itirecek çıkaracak diye???????? neden düşünmesi gereksin ki ya nazlı belini sakatlarda ya  fıtık falan olursa. nasılsa sakat karı fıtıklı karı sikmek isteyen de vardır bulur verirler.
bokun layığı ossuruk
















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder