27.07.2018

annem çekmecelerden kutulardan dolaplardan hurçlardan nefret ediyor. herşey değil ama  ufak tefek boyda her eşyanın dışarda olmasını istiyor. yazlık özellikle ne kadar eski eşyamız varsa doldurulmuş şekilde ve etraf eşyayla kaplı. çirkin bir züccaciyeci gibi görünüyor. hani 3-4 liralık çin malı plastikleri sattıkları dükkanların içine.
gerçi anneme göre dekorasyon varmış. her köşede her boşlukta muhakkak zigon sehpa var.
çok işe yaradığını düşünüyor. böylece hepsinin üstüne eşya konabiliyor. yastık, vazo, gazeteler, dergiler, ilaçları, ıvırzıvır.
böyle herşeyin açık seçik ve net olmasını seviyormuş, hemen görmeli hemen bulmalı ve hemen ulaşmalıymış aradığı şey ne ise.
herşey sehpaların, komodinin, şifonyerin ve zaten mutfak eşyaları da tezgahın üstünde. ama gene de bulamıyor!
sürekli bana soruyor; nazlı şey nerde?
nazlıı ilacım nerde?
oje nerde
aseton nerde
pamuk nerde
tırnak makası nerde
tırnak törpüsü nerde
ayak havlum nerde
göz damlam nerde?????????
.......???????????????

koordinat verir gibi spesifik olarak yerini söylesen bile bulamıyor, üstelik biliyorsunuz çok aksi huysuz ve küfürbaz hemen nefret söylemlerine beddualara küfürlere başlıyor.
insan asetonu bulamadığı için tüm sülalesine eski kocasına hükümete ve dünyaya sövüp geberelim de kurtulalım noktasına gelir mi?

kendi koyduğu yeri bile bulamaz. şahane bir hafızası vardı hani benden çooooooooook daha iyiydi!
ben acilen bir şey istesem mesela asla bulup veremez, herhalde telaşlanınca daha da beceriksizleşiyor.

mesela şifonyerin 2. çekmecesinde banyo havlularımızı tutuyoruz ben kendimi bildim bileli; her zaman şehirdeki evde de banyo havluları kullanılıp kuruduktan sonra asssssssla 1. çekmeceye değil ama haa!!! bir keresinde kendi havlumu şifonyerimin 1. çekmecesine koydum diye beni paylamıştı.
zaten fırsat kolluyordu, gözleri felfecir okur kendi deyimiyle sürekli kusurumu hatamı arar beni azarlamak ezmek için fırsat kollardı. en ufak şey için bile sürekli tenkit edilirdim sürekli.
hani ablam da havlusunu annemin yanlış gördüğü yere koyarsa, su bardağını su içtikten sonra yıkayıp kaldırmazsa kızardı ama bende özellikle gözlem yapar kusur arar biriktirir her fırsatta zevkle yüzüme çarpardı.
tabi aşk meyvesi istenen çocuk değil babasının dölü olduğum için ayaklı kusurlar abidesiydim!

şimdi lazım olsa ve yerini açıkça söylesem bile bulup veremiyor bieşeyi.
ne anlıyor ne hatırlıyor herhalde üstelik el becerisi de zayıfladı gözleri iyi görmüyor ama inatla gözlüğünü takmıyor!!!

zaten doktora götürmek çok zor; aman ne kaprisler na şikayetler. zar zor ikna etsen sürekli laf yiyip didişmelerden sonra; hastanede kaprisleri tükenmiyor. oraya oturmam buraya girmem vb muhakkak itiraz edeceği düzinelerce şey buluyor!!!

ablacığım bütün bu işkencenin dışında ve asla bulaşmak istemiyor; nasılsa anneciği evladına yavrusuna kıyamıyor da bir şey isteyemiyor!!!!


koordinat versen de bulamayıp sinirleniyor, illa aradığı şeyi hasta olsan yataklara düşmüş olsan, banyoda olsan, tuvalette sıçıyor olsan, başın fırfır dönüyor ayakta dikilecek takatin olmasa bile alıp eline vereceksin yoksa asla bulamaz ve sürekli söylenir!!!

ha bir de yerini değiştirdiğimi iddia eder ondan bulamamış. benim hiç kullanmadığım birşeyi bile ben değiştirmişimdir yoksa hemen bulurdu!!!

yani tabi ki herhangi bir şeyin bur kabahatlisi bir suçlusu varsa o elbette benim başka kim olabilir ki? kusurlar kabahatler çirkinlikler yanlışlıklar abidesi olarak başka kim olacaktı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder