tabi yazlığa geçmek de ayrı mesele. geçen 8-9 ayda kendi evini tamamen unutmuş oluyor annem.
gerçi şehirdekinde 12 senedir yaşıyoruz ama hala koridorun ışığının 2 ayrı yerden açılabildiğini öğrenebilmiş değil. bir kere kafasına girişten uzak yerdeki tuştan açılabiliyor bilgisi yerleşmiş, tamam, değiştiremiyor. öğrenemiyor. onun yerine karanlıkta küfrederek giyinip soyunuyor eve girerken ya da çıkarken. ben açınca da ışığı her seferinde hayretler içinde tavandaki lambaya bakakalıyor. her seferşnde ışığın yapının hemen yanındaki tuşlardan da yandığını söylesem de nafile!!! bir kaç saat sonra eve döndüğümüzde gene aynı karanlıkta işini halletmeye çalışarak sinirleniyor!!!
çok da alışmış rahata ve herşeyi benim yapmama sürekli o nerede bu nerede bu nasıl çalışıyor bunu nasıl açacağız diye sorular sorup duruyor!!
daha havlular nerede çarşaflar nerede haberi yok! sürekli soru soruyor çocuk gibi!
üstelik de tarifini asla anlamaz.
mesele geçen senelerde banyoya girmişim ama havlumu unutmuşum. her zaman koyduğumuz yerde sanki hiç görmemiş hiç bilmiyor gibi bir türlü anlayamadı. şifonyerin 2. çekmecesinde diyorum dolanıp duruyor avare; hatta balkondaki eski dolaba bakıyor orada mı diye!!
yerini söylesen de her zaman yanlış yere bakmayı başarıyor nasıl yapıyor bunu anlamıyorum. hani tam koordinatlı lokasyonunu hatırlamasan da bir şeyin mantıken nerede olabileceğini tahmin eder oralara bakarken de bulursun. ama imkansız!!! asla bulamıyor. yüzde yüz spesifik yerini belirtsen de gene de bulamamayı başarıyor!
nazlııı dolma oyacağı nerede??
mesela dolma oyacağı nerede olabilir??????? kilotlarımın yanına ya da makyaj malzemelerimin içine koyacak değilim herhalde!! aa asl bir tahmini yok ki bu mutfak düzenlerinde aşırı ısrarcılıkla herşeyin yerini belirleyen kendi, bize öğreten alıştıran kendi ama şimdi hiç!!
çatal bıcak çekmecesindedir desen o nerede diyecek kadar avare mu şaşkınlıkta!! tangır tungur karıştıryor heryeri asla bulamıyor. illa hasta da olsan kalkıp çocuğuna emzik verir gibi eline vereceksin!!! gözünün önündekini bulamıyor!!
e yok buradaaa!!!!
çatalbıcak türü şeyler mutfakta herkes ilk çekmeceye koymaz mı en el altında olacak yere!!! sanki alıp dama saklamışım gibi davranıyor. ilk çekmeceye sığmayan dolma oyacağı tahta kaşıklar kepçeler gibi daha iri şeyler de nerede olabilir mesela?? banyoya mı kaldırdım??? bir altındaki çekmecede!!!
o zaman alt çekmecededir.
tangır tungur haşır huşur sesler! gene bulamamış. çünkü alt çekmece deyince annem en alttaki sanmış ki ona poşet gibi şeyler tıkıştıran kendisi. niye 2. çekmece gelmiyor aklına mesela????? oysa ki benden kat kat zeki benden kat kat hafızası kuvvetli!!?
hele geçen sene beni çileden çıkarmak için adeta özel olarak uğraştı. ben başım dönüyor diyorum hiiiiiiiiiç endişelenmiyor! bunun yerine hizmet bekliyor!!!
mesela benim endişelendiğim şeyleri gereksiz bulur ama sadece kendi endişe duygusunu uyandıran şeyleri önemser. çok mantıklıdır da. mesela 12 yıllık apartmanımızda merdiveden inerken komşunun biri eve çekip sikebilir ama kapıya gelen elbiseli adamlara kapıyı açık bırakıp rahat rahat dolanabiliyor!!
even ben hastayken kapıya tabi ki aşırı zekadan gene ışığı açmamış ve görememesine rağmen ve bana ona buna kapıyı açma demesine rağmen ardına kadra açıp yanıma gelmiş arkadaşların geldi deyip beni illa yataktan hasta halimde kaldırıyor!!!
1. elbise giyen arap adamlar nasıl arkadaşım olabilir benim?
2. benim aramadan kapıya dayanacak densizlikte arkadaşım var mı??
ama kendisi bana kapıyı herkese açma derken kendi sonuna kadar açmakla kalmıyor elin adamını içeri buyur eder gibi kapıyı açık bırakıp evde rahaaaat rahat dolanıyor!!
mesela korkulu rüyası frikik vermek!!! yanlışlıkla yabancı birinin özel bölgelerini görmesi ama hem banyodan çıkmış halimde kapıya bakmamı bekler hem 1 kerecik beni bornozla eniştem göz ucuyla gördü diye kafamı siker!!! ya da banyodan çıkmış havlulu haliyle bir kız arkadaşım annemi gördü diye 15 sene oldu unutamadı!!!
yani ailem ve arkadaşlarım beni yarı çıplak, şort ve mayoyla havluyla göremez bu ahlaksızlık ama ben havlularla kapılara bakıp rahat rahat dolanabilirim???? ve kapıda dikilen yabancılara kapı açık bırakılabilir?
geçen sene kırk kere başım dönüyor dedim sanki daha beter olayım diye ne oldu ki diye bile sorgulamadan sürekli bir şey istiyordu. 5 dakika uzanamadım. demiyor ki kız düşer kafayı çarparsa ne olacak! ha bire istiyor!! yastık kılıfları nerde, su şişesi nerde o nerde bu nerde tuvalet kağıdı nerde şu nerde!!!
asla anlatmanla bulamıyor asla!!! eline vereceksin sanki bebek!!
daha da kapıya yanlış gelen kadını içeri burnumun dibine sokuyor; o da ayrı beyinsiz; yattığım yerden bağırıyorum; ne diyorsa işte Ayşe hanım burada mı diyor mesela. annem beni çağırıyor!!!! ben Ayşe miyim????????????
yani beni çileden çıkarttı artık bağıra çağıra etrafa elime geçen yüzlerce yastığı fırlatarak laf anlattım!!! başım dönüyor diyorum 5 dakika yatık kalamıyorum o kadar da pişkin ki!! gerçekten bayılıp yere düşsem kendi kendime gebereceğim yani! anlayıp idrak edip de harekete geçmesi yıl alacak!!! telefonu bile kullanamıyor!
böyle işine gelmedi mi de yaşlılığının arkadına sığınıverir ama kendine yaşlı muamelesi yaparsan da bozulur kızar. sadece arkasına sığınılacak bir bahane..........
-----------
bir keresinde tuvalet kağıdı bitmiş ama lazım. seslenip istedim. kesinlikle bulamıyor. böyle bulamadığı zaman da aşırı telaşlanıyor ve sinirleniyor iyice bulamayacak hale getiriyor kendini!! duymaz dinlemez anlamaz oluyor. madem bulamadın kağıt havlu ver o zaman değil mi. kesinlikle söylemeden aklına gelmiyor. ve ne gariptir mutfak tezgahının ortasında heyüla gibi dikilen kağıt havluyu da bulamamış!!!
her seferinde de bir sinirle bir hışımla tuvaletin kapısına gelip bulamadım diye haykırarak beni suçluyor!! garip zor yerlere koymuşummuş!!! her gün gördüğü şey her gün!!! yer yok diye kendi yatak odasının gömme dolabının rafına koydum; ne zaman başka bir rafından bir şey alacak olsa koskoca tuvalet kağıdı paketinin orada durmadına gıcık olarak "bu da burada öküz gibi dikiliyor" diye söyleniyor ama lazım olunca asla bulamıyor!!!!
kağıt havluyu bile bulamamış bana gitmiş maydonozlu salçalı bir bez veriyor bunu kullan at bari diye!
peçete yok mu?
bulamadım bulamadım!!! nereye koyduğun belli değil!!!!
ya kendi çantasında bile selpak taşır onu bile vermek aklına gelmiyor!!! söyleyince de bulamıyor. gitmiş benim çantamda aramış senin çantan dememe rağmen!!! bana makyaj çantamı veriyor bunun içinde mi diye!!!!!!!!!
böyle eften püften ufak şeyler bile kriz evde!!
hele ped istesen daha beter!!! bir kere lazım oldu istedim bulamayıp bana eski bir yastık kılıfı getirdi bunu koy bari diye!!! ya şifonyerimin ilk çekmecesinde diyorum gene de anlayamıyor.
---------
ayyy bir de yazlık demek su damacanası ve annemin her sene arlanmadan uslanmadan sürekli su sebili istemesi demek. bilmiyorum damacanayı içine normal şekilde konan bir makina var mı ama bence yok, hiç görmedim.
herkeste varmış bir bizde yokmuş diye dudağını büke büke arsızca istiyor.
annem bayılır istemeye ve istediğini yaptırtma mücadelesine;bu onun için bir eğlence bir oyun bir meydan okuma adeta. sonuçlarının bir önemi yoktur!!!
çok düşünceli çok mantıklı çok bilinçli çok adalet duygusu yüksek çok öngörülü falan bir insan olmakla övünür durur ama mesela o sebili oraya benim koymamda hiiiiiiç bir sakınca görmez. yerli yersiz saçma şeylerden aşırı endişe duyar; mesela markette birbirimizi kaybetmekten ben kaybolup gidecekmişim gibi korkar ama ağır kaldırmamdan bel fıtığı falan olmamdan hiiiiç endişe duymaz!!
şimdiye kadar 1 kere bile bende oldu sen de olmasın dikkat etmek lazım demedi hiç bir hastalığı için!!! hayır olsun diye dua edip orada burada adak adayıp mum yakacak değil ama asla önlem almak gelmez aklına ki benden daha bilinçli bir insanmış!!!
ev temizliği yapmak ve yaştan dolayı hem boynunda hem belinde fıtık var, üstelik romatizma kemik erimesi ve kireçlenme de var. ama asla önlem al da bari sende olmasın ya da en azından geç ve ya az olsun demedi. aklına gelmiyor ki!!!
ben söyleyince de kendi aklına gelmediği için içerleyip bana bişey olmayacağına inandırmaya çalışıyor. yani konukomşu beni eve çekip siker diye fobi yaşayıp eve kapanayım ama kendi bedenim incinir yaralanır sakatlanır diye düşünmeden kendimi oradan oraya atayım?
--
denemek istiyor sanki; bakalım sakatlanacak mı sakatlanmayacak mı??? illa o damacanayı bana taşıtma hayaliyle yanıp tutuşuyor ve bahane arıyor!!! mesele bana yapmak istemediğim bir şeyi yaptırtmayı sağlama zevkini yaşaması; sonuçları kendisini bağlamaz.
herkesin evinde varmış amaaa diye çocuk gibi dudak büker! sanki kullanabilecek de!!! nerede gerekse sebilden bir bardak su kesinlikle beceremiyor! döküp saçıp sinirleniyor ve benden bekliyor bebek gibi!!!!
-------------------------------
çok mantıklıdır ya canım.
şimdi her yaz bitiminde evden çıkıp kapıyı kapattığımız anda yazlığın anahtarını elimden alıverir!! sanki iş diye çıkıp ta yazlığa erkek atacam!!
ama tabi çok şüpheci ve mantıklı olmasına rağmen kendine yağ çeken site görevlisine bana vermediği anahtarı vermişti, biz yokken havalandıracakmış!! ablacığım da hemen ne kadar iyi olur diyordu!! tabi tabi nasılsa piç kurusunun eve attığı orospuların pisliğini kendileri temizlemeyecek nasılsa eşşek nazlı var ona temizletecekler!!
şimdi yaz sonunda benden anında aldığı anahtar haliyle diğer yaz başına kadar bende yok. e bir gün eve geldik kapıya kadar. boş boş bana bakıyor açammış hadi kapıyı ayakta dikmişiiim!!!
e ver anahtarı?!!! sanki bende var da!
evet anahtar bizim evde hep kriz. normalde evdeyken de. ne sebple çantamı açtıysa ya da ortalıkta unutmuşsam anında kendi anahtarı zannedip alıp kaldırır anahtarımı - ki anahtarlığım kocaman ve farklı ki ayırt edilebilsin ama nemümkün- sonra ben de kapıda kalırım ve hep tartışılır. annem hep kendisinde anahtar olmadığını benim kendinin anahtarımı aldığımı söyler!!!
ya ben evin anahtarının yedeklerinin yedeklerini bile işteki dolabımda saklıyorum ya da çantamın gizli bir gözünde. onu bile ne yapıp edip alıp kaldırmayı başarıyor. bende 3 ev anahtarı ve anahtarlığı var ama üçünü de almayı başarıp sonra beni kendi anahtarlarını alıp anahtarsız bırakmakla ve bu yüzden evden çıkamamakla suçluyor!!!
neyse bende yazlığın anahtarı yok; annem kendisinde de olmadığını iddia ediyor!! oysa 2 kopyayı da kendi tutuyor, evde de saklı yerde yani!!! sanki bilmiyorum ben!!! sadece kışın yazlığa gitme durumu olursa sakladığı yerden çıkarıp veriyor; işimiz bittiği anda da hemen alıp saklıyor geri!!!
eve erkek atacam biliyon mu!! ama bak site görevlisi getirsin oradan buradan birkaç kaltak pisliklerini de ben temizlerim!!!
kapıda ayaküstü benimle münakaşa halinde. kendisinde hiç yokmuş anahtar!!!! beni bütün anahtarları almakla suçluyor inceden hatta. kimbilir nereye kaldırdı.
mecburen çilingir çağırılacak ama anneme göre biz en üst kattayız ya ben damdan balkonumuza atlayacakmışım!!!!!!!!!!!!!!!?????????????????
bazen böyle egzantrik santirik çıkışları olur dumur olursun!!!
mesela yatalak komşumuzun karışı kocasını taşımaktan fıtık olmaktan korktuğu için benim taşımamı istemesi gibi annemin. e komşu kadın fıtık olacağına ben olayım!!!
e balkon kapısı kapalı! zorlarsam açılırmış belki!
gayet ciddi ve pişkin. ya aşağı düşer ölürse daha beteri sakat kalırsa diye bir düşüncesi yok. gayet olağan bir şeymiş gibi hemen yapmamı da bekliyor.
kendisi ayakta fazla dikilmesin diye ben damdan balkona atlayacağım??????????????????
çok mantıklıdır da!!! eve de Suriyeli bir aile alırız beraber yaşarız canım!!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder