gene şehirdeki ev bir nebze daha büyük olduğu ve kendi odam- misafir tuvaletinden dönüştürdüğüm kendi tuvaletim olduğu için biraz kaçabiliyorum. ama yazlıkta sürekli gözlem altındayım sürekli.
bir yandan survivor izleyip bir yandan sürekli beni kesiyor. her hareketimi gözlüyor ve için için kusur arıyor.
hatta bazen soruyor!! ne yapıyorsun ne izliyorsun?? nereye gidiyorsun bile evin içinde aldığım bir soru! bazen de sessiz ve sinsice sokulup aniden bir şey sormaya ya da konuşmaya başlıyor ödümü koparıyor. aklı sıra benim açığımı falan mı yakalacayacak yoksa hiç birşey umurunda ve farkında değil de sadece deşarj olmaya mı çalışıyor konuşarak....
şehirdeki evde de hele bir ara çok saplantısı olmuştu, herhalde posta gazetesinde okudu ya da haberlerde duydu; aniden odama girip bilgisayarın ekranına bakıyordu! porno izlerken yakalayacak aklı sıra! tam bişey okuyor izliyor ya da yazıyor oluyorsun yani işle de ilgili olabilir zart diye bitiverip dibimde ekrana yapışıp uzun uzun ne olduğunu inceliyordu.
bir de normalde ayak sesi olur, sigara dumanı olur, ya da zaten kalktığı yerden konuşmaya başlayarak gelir ama böyle zamanlarda ne konuşuyor ne her hangi bir ses çıkarıyordu! sessiz ve sinsi geçip koridorları aniden yanımda bitiveriyordu.
diyelim ki gündüz gözüyle izliyorum porno; ki izlemiyorum; sana ne!!! gelmişim kaç yaşına aptal bir ergen miyim de??? zaten ben ergenken internet bile yoktu. yani dünyada vardı elbet bizim evde yoktu!!!! anneme kalsa asla da olmamalıydı ya o da ayrı mesele...
eskiden gene ders çalışıyorum ya da kitap okuyorum diye saygı duyar en azında 35 kırk dakika uğramaz; o aralarda da ya atıştırmalık ya meyve getirirdi.
sonra sonra iyice umursamaz, saygısız ve arsız oldu. terslesen bile nafile, aldırmıyor az sonra gene yapıyor. her halde bana işkence olması hoşuna gidiyor.
yazlıkta gece de mesela tam dalacam içerden homurdanıyor!!! yattığı yerden de sesi daha kalın çıkıyor zaten baca gibi tüttüğü için sigara sesini kalınlaştırdı. ya da uyuyorsun gecenin köründe homurdanarak kalkıyor hiç uyuyamıyormuş ki saatlerdir horluyordu, tuvalete gideceğini yüksek sesle bildiriyor; işi bitip yatağa dönerken de bilgilendirerek yatıyor ve bir süre homurdanıyor debeleniyor!!!
uyarsan da aldırmıyor bildiğini okuyor! ama ablacığım evdeyken öyle değil. neredeyse balerin gibi parmak uçlarında hareket ediyor!!
bir de iddiası televizyon ya da radyo açıkken ve etrafında konuşanlar varken hem kitap okuyabileceği hem önemli bir telefon konuşması yapabileceği yönünde. ki külliyen yalan!!
sanki hatırlamıyorum hiç eski durumları. zaten 3-5 yıldır kitap da okumuyor sadece televizyon izliyor. bir ara anneme kitap yetiştiremez beğendiremezdim. hatta benden önce okuyup bana anlatmaya kalkardı! şimdi ne kendi okuyor ne okuyana saygısı var!!!
geceleri uyuyamadığını ya da tuvalete gittiğini yüksek sesle bildirirken benim uyanmama irkilmeme falan sebep olduğunu hiç düşünmüyor aksine ben o anda ya uyuyorum falan dersem kendi irkilip uykusu kaçmış oluyor benim yüzümden!!!! gecenin 4 ünde yüksek sesle konuşan sensin!! hayır benmişim!!! ya tuvalete gitmem lazım ya da uyuyamıyorum diye haykıran sen değil misin! ama annem beni uyandırmıyormuş ki ben onu uyandırıyormuşum!!!!
e beni uyandırmıyorsan gecenin köründe niye uyuyorum ödümü koparttın anne sus falan diyorum? uyuyamıyormuşum ben demek ki!!!!
annem böyledir. mesela beni uyandırdın derdin uyandırmadım der. bir şeyin bendeki etkisini de kendi bilecek ve belirleyecek yani! gayet de buna inanıyor yani komik olacak kadar pişkince hayır ben uyandırmadım diyor çok köşeye sıkışırsa benim uyandırdığımı iddia ediyor.
çok dönüyormuşum çekyat gıcırdıyormuş uyutmuyormuş annemi!!! demiyor ki kırk yaşına gelmiş kızın bir odası adam akıllı bir yatağı bile yok yazın hala şikayet ediyor ki gıcırdamıyor da. hem gıcırtının yanında sessizlikte annemin höykürmelerinin yanında hiç kalır!!!
...
mesela başım ağrıyor ya da hastayım diye belki çalışmak için odama çekilmişim; ki önceden bastıra bastıra söylüyorum ki zart zurt gelmesin dikkatimi ya da uykumu bölmesin. hatta özellikle duymuş anlamış mı diye cevap almaya da çalışıyorum ama nafile!!! canı istesin yeter!!! zart diye aniden girer sen belki uyuyorsun ödün kopar ve tepki gösterirsen beni uyandırdın ya da korkuttun diye inkar eder!!! hayır ben korkutmadım hayır ben uyandırmadım!!
hatta üste çıkmak için sen beni aniden korkuttun der!!! ya uyurken yüksek sesle konuşarak odama dalıveren sensin ama ben mi ürküttüm seni? evet!! ne bilsinmiş ben uyuyorum!!! ya elli kere dedim iyi değilim yatacam uyurum belki diye. ne bilsinmiş müneccimmiymiş!!
bari konuşarak dalma, bir dinle kapıdan hareket ediyor muyum ses var mı; ses yoksa anla uyumuş diye. ama umurunda değil o sadece kendi ihtiyaçlarının peşinde!!
ya bir şey isteyecek ya bir şey nerede diye soracak ya konuşup deşarj olacak!!! sen ne durumdasın ne önemi var?
migrenim tutmuş yatmışım kırk kere de dedim başım çatlıyor diye hatta bana hap yut en iyisi daha beter olmadan dedi. yutup yattım. gelmiş kapıya yarım saat sonra kağıt havlu nerede diye sormak için beni irkilterek uyandırıyor. yani kendi evinde ney nerede olabilir bilemiyor musun? arayıp bulamıyor musun ya da yerine başka birşey kullanamıyor musun?????? tarif etsen de bulamaz mesela pişkin de. uyandırdın dedim ruhu duymadı neredeymiş iyi sen uyu!!!! e uyandırdın işte! uyandırmadım uyu sen!! uyurken konuşup cevaplayayım!!!! uyurken de hizmet edeyim!!!! yerini söylersin ama o kadar belirgin bir yer ki bulamaz ama gene de!!! ve gelip kapıya tam gevşemişsin dalacaksın bulamadım diye dayanır!!! ya işte başı ağrıyor uyumuş uyandırdın diye de kızdı sana bari ikince kere sorma değil mi? ama lazım!!! uyu sen!! illa kalkıp bebek gibi eline vereceksin yoksa bulamaz buluncaya kadar da seninle uğraşır ve sinirlenir o arada da küfürler eder hayata dünyaya!!! geberelim de kurtulalıma vardırır meseleyi.
aradığı bir şeyi bulamıyor diye beraber gebereceğiz ne hoş bir hayal değil mi?
aslında eskisi gibi hafızalı, becerikli ve hızlı olamadığının gayet farkında ama kabullenmek yerine sinirleniyor ve geberelim diyor. bu konuda tekil konuşamıyor niye bilmem?___
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder