1.06.2018

endişe - kusur - stres radarı/küpü

bütün angaryalar ablacığıma kolay geliyor. fatura ödemek, taksit bilmem napmak, abonelik hazırlamak, hat dondurmak ya da abonelik açtırmak, tadilat tamirat işleri, vergi ödemek, bilmem neler için bilmem ne yatırmak. çok kolaymış.
aman ne varmış ki.
tabi kendisi mi yapıyor bunları??????? yoo kocasına yıkıyor. kendisi sadece isteyip tüm evrak işlerini, sıkıcı yorucu işleri adama bırakıp sonra bir aksilik olduğunda ahkam kesiyor ya da surat asıp dudak büküyor. hıı çok kolay.
evdeki bir alet ya da bir şey bozulduğunda uzman bir tesisatçı bile bilmez öyle bel bel bakıp kocacığına havale eder. daha da sonra beğenmez. kendisi olsa şöyle yaparmış kendsi olsa böyle edermiş. kendisi olsa hiç aksilik eksiklik bitmeme gibi bir durum olmaz diye düşünüyor.
belli,
bir kere arabasıyla ilgili bir şeyi kendi yaptırmaya kalktı diye aylarca söylendi durdu; bilmem ne parçası bulunamıyormuş falan aman aman dayanamadı buna....
işte ay nen annem de böyle.

eskiden biz küçükken herşeyi kendisi üstlenirdi tabi. evrak işleri tadilat tamirat işleri ev işleri. bizden sadece ders çalışmamızı istiyormuş hatta. benim müzik dinlemek istemem gençlik dergisi almam kanına dokunuyordu. kendisi sadece ders çalışmamızı istiyormuş ki bizden????????? hobilerime de sen mi karar vereceksin? ne hobisi?yazın kitap okuyormuşuz ya!! hımbıl hımbıl eve tıkılıp millet yazın eğlenir fink atarken biz ev hapsinde kitap okurduk.
kitaptan yana şikayetim yok ama eğlence sıfır hatta eksi! kendi kendine eğlenmeye kalksan bile azar işitir yerilir küçümsenirsin. boklu işler uzmanı, dandik işler ustası, uydurukçu olursun.

bak ablan istiyor mu??? ablam eğlence keyif zevk komedi müzik kıkırdamak aramaz ki; anca verirsen fark eder alır. ailecek tek bildikleri gıdıklamak!!!! bu en büyük en eğlenceli şaka ve en komiği.
annem de ablam da birer robot gibidirler; ne eğlenmek ne gezmek ne gülmek dertleri. mecburen yaşamak işte.
annemin tek desturu da hayatta sadece yemekten zevk alınacağı.

ben de yırtınmasan bir tane bile anımız olmayacak; bir tane fotoğrafımız olmayacaktı. adımda uydurukçu. ve anneme göre aklı başında olmayanım.

müzik dinlemeyi dergi okumayı arkadaşlarımla kıkırdamayı renkli  giyinmeyi süslenmeyi ne bileyim yaşamayı sevdiğim için boş işler uzmanı bir uydurukçu ve hayatta asla başarılı olamayacak aklı havada bir zibidiydim.

kendinin tonla anısı ve o zamanlara rağmen fotoğrafı var ama kızlarına anı yaratma gereği asla görmez. söyleyince de dünya da senden kötüsü yok. susup oturacaksın. tüm çocukluğun asla gülmeden eğlenmeden oynamadan ruhsuz gibi fotoğrafın da kırk yılda bir olsa yeter öyle yaşamışmısın yaşamamış mısın belli olmadan geçecek.
anneme göre hep ilerdeydi. asla o ileri gelmez ama. asla. ya da sen fark etmeden o doğru ileri zaman gelip geçmiş artık çok geç olmuş yaşın icabı olamayacaktır.

angaryalar kolaymış kendin mi yapıyon. işte annem de biz büyüyüp kendi yaşlanınca yavaş yavaş bana bıraktı herşeyi. ablacığımın hiiiiiiç haberi yok tabi; erkenden evlenip arkasını kocaya yaslayınca tüm mecburiyetlerden habersiz ama anca konuşan biri haline geldi.
annem artık sadece yemek yapıyor, bulaşıkları az biraz yıkayıp bazılarını makineye koyuyor ama çalıştırmayı hiç bilmiyor. geri kalan herşey bende. ve ona göre de herşey çok kolay ama ben yapamıyorum.
mesela elektrikle ilgili sorun mu oldu hemen kendi olsa en uzman kişiyi bulur 5 dakkada herşey mükemmel olur ama ben yapmaya kalkınca olmuyor hep bir aksilik çıkıyormuş!!

hep öyle sebepsiz yere tepeden bakıp eleştiri peşinde; nerede kusuru var arıyor radar gibi. o anda başına kakmıyorsa da biriktiriyor ilk fırsatta merak etmeee kafana kakmaya doyamayacak!

sen ne yaparsan yap kusurlar abidesisin. her işin yarım her işin boktan püsürük!!! kendis olsa şahane temizlik yapar kendisi olsa şehrin en iti tesisatçısını 5 saniyede bulup eve getirtir kendisi olsa anında halleder.

sanki bilmiyor hatırlamıyorum eskiden bu işlerle uğraşırkenki halini. bir muslukçu çağıracam diye 3 gün uykusu kaçar evde çılgınlar gibi sinirli sigara üstüne sigara yakarak söylenerek dolanır. seni de yorar sıkar üzer gerer. ama umurunda bile değildir.

daha bir şey olmadan aklına türlü olumsuzluğu getirir durduk yere hasta olur. mesela kaç kere tamir edilecek bir şey çıktığı için hasta olmuştur.

her yolculuğa çıkılacağı zaman haftalar öncesinden hazırlık yapar ama bunun yanında sinir küpü ve uykusuzdur tansiyonu çıkar. 3 günlük seyahat için haftalarca sinirli telaşlı endişeli dolanır. çatacak yer arar. hıncını da elbette benden alır her zaman. bulur bir bahane.


20 senedir mesela uçakla Ankara'ya ablamlara gider geliriz hala bu büyük stres annem için. her an tedirgin olacak endişelenecek mutsuz olacak ve sinirlenecek bir şeyi arıyor buluyor olmadı yaratıyor. defalarca çantasına neler koyacağını düşündü ve bana anlattı. defalarca bana bileti sordu. hala bilet aldığımızda verilen çıktıyı gerçek bilet zannediyor her seferinde aynı terane asssla öğrenemiyor.

her havaalanına gidecekken bir sinir bir endişe kabus senaryoları üretiyor kafasında hepsinin suçlusu da benim tabi!!!!! bileti aldın mı??? o bilet değil anlamaz. bilgisayarlara sistemlere adın kayıtlı ama anlayamıyor kabul edemiyor.
al sen taşı bileti madem deyince de yanaşmıyor bir aksilik olursa benim suçum olsun.
daha havaalanı kapısındaki ilk kontrolde bileti çıkar diye korkmaya başlıyor. bilet değil o desen de nafile. onunda gösterileceğinden emin.
bu şaşkın halleriyle etrafa ilk defa uçak yolculuğu yapacak endişeli yaşlı teyze imajı çiziyor ve öyle bir tepki alırsa da küplere binip münakaşa çıkartıyor.
annem hala 70ler ve 80lerdeki kadar analog yaşayalım istiyor.
bankada eeşek gibi kuyrukta bekleyip ayakta diklip sıra kaptırmamak için gözümüzü dört açalım istiyor.
faturaları elden yatırmak ve her biri için ayrı kuyrukta bekleyip işkence çekme taraftarı.
eskiden otobüs biletlerine isim bile yazılmaz, kaybedersen sorun olurdu hala aynı şeyi istiyor.

daha da anneme bankada falan birileri ya da ablam akıllı telefondan uygulama indirmesini istiyor mesela!!!!!!!!!! annem de ben söylesem neler der tersler başkası deyince öpe seve minnet duyup benim bunlardan habersiz olmakla suçluyor.

mesela bir mağazadan istediğimiz bir ürünü alacaktık ama kalmamış ve kız online mağazadan alın o zaman diyordu. annem online mağazayı yürüyerek gidilecek başka bir şube zannediyor ve kararlı emin öyle olduğuna. tutmuş kendi gibi gelişmelerden habersiz yaşlı emmiye soruyor online mağaza internet mi demek diye???????????

--------------------
mesela yazlığa gideceğiz daha 1 ay var şimdiden çanta hazırlıyor. her gün baştan hazırlıyor strese giriyor. içindeki kıyafetler kırışacak diyorum ütülersin diyor madem!!!
tabi hazırda eşşek var nasılsa!
ütüleeer kolay!!
ablama göre ütü kolaymış. madem öyle niye kendin yapmıyon da yardımcına yaptırıyon????????????


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder