9.04.2018

aşırı mantıklı acıma duygusu - anahtarlık - kapılar - tezatlık- ikilem- çelişkiler .... çifte standart

geçende işten geldim bir de tüm gün ayakta dikildiğim yetmezmiş gibi annemle Forum avm'ye market alışverişine gittik saatlerce sebze seçtik. önce her bir sebzenin her bir kasasındaki tüm sebzeleri elleyerek yokladık sonra aralarından en iyi olanları seçtik.
kısacası ayaklarım koptu ama hiç kimse için bir önemi yoktu!! hızlı olalım yorgunum ayaklarım ağrıyor demelerim sinek vızıltısı gibi gelmiş olacak anneme! oysa kendisi hangi konuda yakınırsa yakınsın dünyanın en önemli sorunudur! benimkiler ise nah önemli!!!
bir de bana çocuk sahibi ol diyorlar evlen de. benim çocuğum var zaten. fakat yaşlı bencil dırdırcı küfürbaz ve çok fena ossurur. tabi bir de mütemadiyen söylenmelerinin yanında talepkar; beklentileri istekleri asla tükenmez bitmez arkası kesilmez. her an şikayet her an eleştiri her an birşeyler ister: kendisi için elbet. yok bi de bana olacaktı. ha bir de üstelik beni beğenmez eleştirir teşekkür etmez iltifatsa ancak büyük kazık geliyorken edilir!! bunun dışında iyi şeyler layık görülemez hep dandik uyduruk ucuz.... abarttım belki ama doğruluk payı var.
neyse eve geldik, sitenin dışındaki çöp konteynrlarının orada çok ufak bir çocuk ağlıyordu. görüp yanına gittim sordum niye ağlıyorsun sen.
kırık aksanıyla babasının onu orada bıraktığını gelecem dediğini ama daha gelmediğini korktuğunu falan söyledi. sokak köpeklerinden korkmuş.

ben çocuka konuşurken annem bir sinir bir söylenmeler halinde ne varmış da sırasımıymış da bize neymiş de... iki de bir beni çağırıyor nazlı da nazlı nazlı da nazlı hadi!!

sen gir anne.

bari çocukla babasını bekleyeyim yazık. hala beni çağırıyor aksi aksi. nazlı hadi gel!! çok yorulmuş dikmişim ayakta!!!! ben markette ayaklarım ağrıdı yorgunum derken hiiiiç de tınmıyordu ama! üstelik poşetlerin çoğu da bende.

sen git anne gir içerii!!
hadi nazlı hadi!! bir de sinirleniyor bağırıyor bana!! çok yorgunmuş o hiç düşünmüyormuşum!!!

sen gir içeriiii!!!

anlamıyor ki. sandım ki otomatik kapıyı açmayı beceremedi gene. anahtarlıkla açılan kapıyı bir türlü öğrenemedi çünkü. anahtarlık nereye tutulup da açılacaktı çok sefer şaşırıyor, normal anahtar yerine tutuyor, başka kutulara tutuyor tam yerini çoğu zaman şaşırıyor. ya d ao kadar yavaş hareket ediyor ki becerse de açılıyor ama içeri girinceye kadar kapanıyor kapı!! sitenin dış kapısı yani bu.
diyelim ki ağır aheste anahtarını çıkarıp nereye tutacağını bildi, tutturdu; sonra gene aynı ağır kanlılıkla anahtarını çantasına sokmakla uğraşıyor ve o süreçte kapı kapanıyor!!! niye geri koyuyorsun ki anahtarlığı içerde de lazım olacak elinde kalsın. ama nedense hep çantasına geri sokmakta kararlı ve ağır. sonra da kapı kapandı diye sinirlenip küfür ediyor söyleniyor!!

içeri giremediği için sandım açmayı becermiş kapıyı hatta eliyle açık tutmuş ama yine de girmiyor beni çağırıyor!!
e açmışsın kapıyı!
herhalde açtım!!! (ona göre her zaman açıyormuş, hııııı)
gir o zaman içeri sen eve gir.


ne gerek varmış da saçmalıkmış da bize neymiş de kolumdan ittirmeye çalışıyor bir de!


kendi acıma duygusu kabardığı zaman mangalda kül bırakmaz ama akıl mantık dışı talepleri olur!! ben en azından çocuk korkmasın ağlamasın diye beraber babasını bekleyeceğim!
bunu fazla ve yersiz görüyor bize neymişmiş.

*******ama kendisi ya!!! anneme kalsa Suriyeli bir aileyi yanımıza alacak beraber yaşayacaktık!!! yazlıkta tutturmuştu da alalım diye. hayır madem öyle bir eve geçelim yazlıkta kalsınlar bir süre. hayır olmaz!! eşyalarımızmış ne olacak? yani kimsesiz zararsız bir kız falan da değil eve almak istediği aile!! ee okul açılacağı zaman ne olacak topluca şehirdeki eve mi geçeceğiz??? gitmeyecekmişim annemi evde yabancılarla yalnız mı bırakacakmışım????? tuvaletten banyodan da tiksinirmiş kendisi gireceği zaman bana söyleyecekmiş ben de temizleyecekmişim!!!
ne kadar harika!!! bana hiiiiççç iyilik olmaz annemin iyilikleri!! hem işimden olacam maaşım emekliliğim çevrem falan filan hem de evde hizmetçi gibi iş yapacam!!! ne şahane!!
ne zamana kadar? savaş bitene kadarmış!! ne zaman bitecek de dönecekler ki!!!
evde yalnız kalmaya güvenemiyor yabancı aileye ama gece nasıl uyuyacak? nerden belli boğup öldürmeyecekleri!!????? ben annemle onun odasında yatacakmışım kapımızı kilitlermişiz!! ha işimden olduğum sürekli temizlik yaptığım yetmez gibi bir de bu yaşta anamla yatacam ve gece horlamalarıyla tekmelemelerini çekecem, üstelik gecede en az 2 kere tuvalete kalktığında ondan önce gidip tuvaleti temizleyecem!! mesela başkalarına iyilik değil de bana cehennem yaşatmak herhalde!!
doğru düşündüğünden de o kadar emin ki ısrar ediyor!! düzgün aile bulurmuşuz. nerden bileceğiz ki?? mesela para yardımı yapalım, kıyafet gıda yardımı yapalım: hayır eve alacağız bir aileyi!!!
ablana soralım diyor ben kabul etmeyince!! bozacının şahidi şıracı!
ne zaman bana yaptırtmak istediği şeyi ben kabul etmesem ablamı öne sürer biliyor ki annesiyle ters düşmemek için her şeye razı olur nasılsa ceremesini kendi değil nazlı çekecek!!
ben kabul etmediğim için de ben kötüyüm annem cennetlik bir iyilik yapacak ben mani oluyorum!!
bana kötülük!!! madem öyle ver yazlığı otursunlar 2 sene! yemiyor tabi ama bu!! mahvederlermiş evi, evin başında olmak lazımmış!!

çok mantıklı çok vicdanlıdır da kendisi ama bir bana karşı pek değil.

************başka bir zaman da yakındaki marketten dönerken -tek başına çıkıyordu o zamanlar artık çıkmıyor- çöp karıştıran yaşlı bir adam görmüş çok üzülmüş. ağlamaklı geliyor eve tutturuyor da eve çağır doyuralım yıkansın!! sen görmüşsün madem sen çağıraydın!! aa niye kendisini tehlikeye atsın ben dururken!! illa da eve getir yıkansın yemek yesin diye tutturuyor. site görevlisine söyleyelim hayır ben gidip söyleyecekmişim!! ısrar ediyor da sen git adam uzaklaşmadan eve gelsin yıkansın yemek yesin. sonra ben tüm evi hipoyla temizlermişim!!! tiksineceğini düşünüyor çünkü; nasıl rahatlasın içi? nazlı temizler. ne işi var ne olduğu belli olmayan adamın evimizde? bir de soyunup yıkanacak!!!? hadi bu başka niye ben gidip söylüyorum?? 12 yıllık arkadaşımla sırf erkek diye konuşmam anneme dokunuyor endişeleniyor kızarak sorguluyor ama elin ne idüğü bellisiz adamıyla akşam akşam karanlıkta gidip konuşacam bir de eve çağıracam!!!???
apartman görevlisi söylesin arayayım da hayır diye isyan edip deliriyor telefonu elimden cırmalayarak alıyor beni de kapıya sürerek git çağır diye tutturuyor.
nereden belli belki adam balici!!?? belki sinirlenip bağıracak hakaret edecek bana!! belki gücüne gidip üzülecek kaçacak? belki de bana saldırıp dövecek? belki evde saldıracak gebertecek bizi ne belli?? nereden belli ne yapacağı ne diyeceği!! olsun umrunda değil ki o sırf o andaki acıma duygusunu tatmin etsin yeter senin başına ne gelmiş dert değil onun için!!
görevli söylesin hayır!! ne yapacaksa bana yapsın istiyor sevap anneme yazılsın bedelleri ben ödeyeyim!! mesela bir paket yemek hazırlayıp verdirsek hayır!!!! para verdirsek hamama gitsin diye hayır!! ben gidip eve çağıracağım yıkanacak ben de çamaşırlarını yıkayacağım ve yemek yiyecek anneciğim de süper sevap yapmış ve acıma duygusunu gidermiş olacak!!!

ne kadar vicdanlı değil mi? herkesi çok düşünür!!!

tabi ki ben suçluyum yapmayınca!! ne kadar kötü bir insanım!!!aynı babası gibi bencil!!!
kendisi hiç değil ama!! beni tehlikeye göz göre göre atarken de tüm pisliklerle ağır işlerle uğraşmamı beklerken de hiç bencil değil!!!


anca şikayet etmeyi beğenmemeyi eleştirmeyi bilir asla çözüm düşünmez. düşünse de böyle şahane mantıkları olur. sonunda muhakkak belayla pislikle uğraşacak olan benim!! kendisi yapardı eskiden böyle şeyleri artık yaşlılığını bahane edip beni öne sürüp hem pislikten hem dertten kurtulmuş oluyor: bedelsiz olarak deşarj olacak.

şikayet eder acıma duygusu kabarırı dırdır eder eleştirir ama çözüm aramaz. mesela ben kısa kalmışım!!! ne yaptın mesela uzayayım diye? NOTHING.
suratım sivilce dolmuş? naptın çıkmasın diye madem en başından kist olduğunu tahmin etmişsin sebebinin neden 1 kere olsun dile getirmedin 15-20 senede?? doktora gitmeyeyim diye bile senelerce direndi, bir şekilde engelledi!! anptın mesela sivilcem olmasın çıkmasın diye? NOTHING. hatta doktorun dediğinin inadına inadına burnuma dayadın aburcubur pasta börek cola fanta yağlı yemekler çerezleri!! beter olayım diye sanki! hoşuna mı gitti suratım çopurtulu??

******** işte anca şikayet eder eleştirir. çözüm aramaz.
seneler evvel bir gün arkadaşlarıyla buluşmadan dönerken yolda hasta yavru bir kedi bulmuş ağlayarak bana getirmiş. ben de stresliyim vizelere mi finallere mi çalışıyorum harıl harıl. getirmiş de ne yapıyor? NOTHING HİÇ. anca ağlıyor elleri titriyor çok üzülmüş de acımış.
bıraktım dersi bütün akşam kediyle uğraştım: kendisi asla ellemiyor sadece getirirken. pisliğiyle falan hep ben uğraşıyorum. napsak falan diyorum anca üzülüyor bulduğum çözümleri beğenmiyor efem!! daha önce kedi bakmış bir komşu var karşı blokta ona mı danışsak ne yapalım. nefret ediyormuş o karıdan sormazmış ona!! kedi hem kusuyor hem ishal. titriyor bişey yemiyor. ben ne yiyeceğini bile bilmem ki. senelerce ablamla yalvarmıştık eve hayvan alalım diye hayır dedi asssla almadık.
seneler sonra bir apon balığı almaya kalktı o da çok kısa yaşamıştı. bir daha da küstü asla istemedi. bir kaç sene evvel tutturdu da muhabbet kuşu diye! birisinde görmüş çok hoşuna gitmiş hem bende de böylece sorumluluk duygusu oluşurmuş!!!!! 30 küsür yaşıma gelmişim daha yeni oluşturacak aklınca bede hiç yok!!! ne oldu????? bir sene bile katlanamadı kuşlara. tabi ki pislikleriyle ben uğraştım her zaman!! havasını aldıktan sonra çok ötüyorlar kafam şişiyor diyerekten dırdırlara başladı; sonunda ben her ne kadar kalsınlar istesem de beni hiçe sayıp teyzemlere verdi. onlar da sonradan torun bakacam diye ev yerine çocukların evine konuşlanınca komşularına vermiş.
**bütün gece ders çalışmak yerine hem annemi yatıştırmakla hem de kedi çişi ve boku temizlemekle geçirdim. ne desem de beğenmiyor efem!! süt içer mi bu diyorum içmez diyor. e ne yedirecez?  nerden bilsinmiş o!! ee çok zeki bilinçli bilgili ve mantıklısın benim gibi bir gerizekalının önde gideni mi bilecek sen değil de!! ama ne desem beğenmeyip itiraz edip tersleyerek deşarj olma fırsatı doğmuş bırakır mı!! peynir mi versek? diyorum. ya daha beter olursa da ölürseymiş? benim yüzümden olurmuş ha kendi karışmazmış günah gitmiş ondan!!
zaten mesele o. bir de cinayet yık da üstüme rahatla!!
zaten kedi ölüyor gibiydi yani. ama ne desem hep itiraz tartışma. e ne yapalım o zaman??? süt olmaz peynir olmaz komşuya sorulmaz! ne yapalım o zaman? bilmiyormuş!! bilmiyor diye ağlıyor. sen bilmeyecen de ben mi bilecem??? ekmek versek? boğazına takılır boğulursaymış? e ne verem o zaman?
ne bileyim ben!! e eve getirmeyi biliyorsun ama!!!!
ühühühühhü çok üzülmüş ama!! o zaman bir şey yap bir çare düşün!! niye benim başıma yıkıp sonra beğenmemek eleştirmek ve suçlamak varken neden kılını kıpırdatsın!!
ne yapsam beğenmiyor eleştiriyor peşimde ağlamaklı söylenerek dolanıyor anca.  e ne yapayım o zaman düşün ve söyle!! yok. gene iyice geç oldu saat ama sayesinde engelleye engelleye çünkü; napiim o komşuya gittim anlattım durumu. anneme kalsa ben sabaha kadar çiş bok temizleyecem annem de beni eleştirip suçlayarak ağlayacak bir yandan da sonra kedi ölünce de beni suçlayacak!!

ben elimden geleni yapmış olmam ona göre ben sebep olmuş olurum. eee sen ne yaptın ne önerdin?? HİÇ.

komşu biraz biliyormuş da yardımcı olduydu annemin tüm karamsarlık itiraz ve kösteklemelerine rağmen; ertesi gün de veterinere götürdü, ilerleyen günlerde akıbetini söylemedi, sahiplendirdik dedi kadın. zahir zehirli ishalmiş, öldü de üzülmeyelim diye demedi.

tabi ertesi günler boyunca annemin çenesini çektim. ufak ufak ve mütemadiyen dırdır eder kusur sıralar. sınavım nasıl geçti bile umrunda değil. yeter ki o andaki merhamet duygusunu bastırsın. belki insana da geçebilen bir paraziti vardı? hastalık ya da. ama hiç umrunda olmaz ki. anca talep eder. şikayet eder. çözüm üreteceğine.


daha da bunlara kaşın ufak bir oğlana acımam saçma geliyor. kendi mantıksız merhamet duygusu örneklerini hiç hatırlamaz. hem de utanmadan akşam da söyleniyor bana ayakta dikmişim de düşüncesizmişm de .... ya sen bana acıdın mı markette ayakta dikerken??? gir dedim eve gir otur! sana benimle bekle diye mi var? saçma sapan örneklerini de duymak hiç istemez ama. kendi merhamet duygusunu tatmin etmek çok önemli de benimki bir hiç!!!

ha tabi bir de başkalarına acıyıverip beni öne sürmeleri çok. mesela komşunun biri yatalak  kocasını taşımakta zorlanıyormuş banyoya sokarken çok korkuyormuş beli sakatlanacak fıtık falan olacak diye şikayetlenmiş anneme. annem de hemen acımış kadına ben beni öne sürüvermiş!! nazlı yardım eder.

tabi beni sakatlanmam sırtımın belimin ağrıması ya da fıtık olma ihtimalim pek de önemli değil. yani olsun diye dua etmez ama olur mu diye düşünüp önlem alacak değil!! o anki merhamet duygusu tatmin olsun da gerisi önemli değil.
ama sorsan mesela ben güçsüz zayıf dirençsizimdir kendisi halbukidir gençken neler yapmış etmiştir çok güçlü dirayetlidir o!! ee madem zayıf ve güçsüzüm nasıl kaldıracam adamı??? böyle bir mantık aramaz düşünmez ki o anda.
madem o an vicdanını sızlatmış bir koşu sen yardım etsene!!! niye yorsun kendini niye tehlikeye atsın?

mesela sıklıkla ev işlerinin zorluğundan şikayet eden komşulara beni peşkeş çeker: nazlı temizler deyiverir! kimse de ne münasebet ya da kız zaten işten yorgun gelmiyor mu demez: anında kabul ederler.

kaç defa öyle komşuların temizliğine göndermeye kalktı beni; o kadar da haklı görüyor ki kendini o kadar duyarlı ve yardım sever iyilik yapmayı sever bir insan ki o ben hiç değilim!! e madem sen yardım et!!! niye yorsun kendini ama tabi!!
keç kere de bekar komşu varsa ütülenmemiş gömleklerine acıyıp bana getirtti gömlekleri!! ben kendi gömleklerimi zor ütülüyorum, sırf ütü gerekmesin diye sentetiklere mecbur oluyorum ama gerizekalı komşuların gömleklerini ütüleyecem!! annem bana bunu iyilik olarak görüyor!! aklı sıra çöpçatanlık yapıyor o bekar komşuyla. belki gömleklerini iyi ütülersem beni alır diye fantastik hayaller kuruyor. ben onu alır mıyım acaba? ya da anlaşır mıyız mesela.

yazın dışardan eve bir geldim mesela iti masasına nerden baksan 20 gömlek yığılmış!! yazıkmış ütüsüz kötü ütülü gömlekle dolaşıyormuş adamcağız!! onda da utanmazlık bari 1-2 gömlek ver gardrobunu değil!! hiç derdim tasam yok elalemin evini temizleyip gömleğini ütüleyecem ne  kadar hzimetçi ruhluyum ben böyle???!!!

burada da bir komşunun gömleklerini getirmişti geçen sene ben ütüleyeyim diye!! niye nişanlısı ütülemiyor? boşuna mı evlenecek? onlar rahat etsin diye eziyetiben çekecem derdim ne? benim yavrum mu???

işte en son mesela alt katımıza taşınan genç yeni evli kıza acımış: işten yorgun argın geliyormuş bir de evi temzilemesi gerekiyormuş yetişemiyor helak oluyormuş: o zaman nazlı temizliğe yardım etsinmiş!! tabi ben ne kadar yorgun ayakları kopmuş geliyorum eve hiiiiç farkında ve umrunda değil ki.... hatta alay olsun diye - ki annem ne alaydan ne ironiden anlar - hafta sonu onlar gezmeye gider ben onları rahatsız etmeden evlerini temizlerim bari dedim çok sevindi, hemen inandı!!!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder