bu sene zırt pırt hastalanıyorum. neyse ben hasta yatarken, yorganın içine gömülmüş; adeta sabote eder gibi yine bizimkisi.
geçen sefer rahaaat rahat odama dalıp, balkon kapısını açıp çiçekleri sulamıştı. ben hasta yatarken balkon kapısı ardına kadar açık kaldı dakikalarca. uyardım duymadı, kalktım söylenerek kapattım anlamadı. balkonda musluk yok o yüzden şişeyle su taşıyıp dökmesi gereekiyor. suyu bitince tekrar kapıyı açıp açık bıraktı dakikalarca. mutfağa gidip doldurmuş, ağııır ağıırrr geliyor!!!!
bu insan ben üşüteceğim diye ödü kopan bi insan. yaz günü bile anorak yelek giymemi isteyen, her zaman daha fazla katman kıyafet giymem için direten bir insan.!!
ama annem sadece kendi takıntı yaptığı zamanlar böyle. o kadar kandi dünyasında ki!! kendi takıntılı değilse o ara böyle ruhu duymaz halde oluyor.
ama mersin'in hamam sıcağında kapı pencere örttürüp, klima çalıştırtmayıp yaşamak isteyen kendi gene. klimadan üşütürmüşüz mikropluymuş içi!! 5 yılda on kere kullanmadık nasıl kirli??
binlerce insanın mikroplu havasını soluduğu br yer sanki ev!! klima fobisi var. taktırma o zaman. hayır elalem kliması yok der 2 tane taktıracağım!!
sanmayın ki vantiratöre sıcak bakıyor!! gece sıcaklık artar yazın mersin'de, rutubetli çünkü, hava adeta nefes alma diye üzerine çöker. yazlık tarafı esintili aslında ama evde iki kişiyiz diye korkuyor her yeri kapattırıyor. demir yaptıralım. keserlermiiiş!!
yatağımızda ka ter içinde uyumaya çalışıyoruz. annem benden daha az hisseder sıcağı daha az terler. tabi sadece kendine dönük olduğundan zerre empati kuramaz anlayamaz. yani anlatsan da algılayamıyor beyni.
vantiratörün rüzgarından üşüteceğinden korkmuş bu kez bu yaz!!
dev gibi bi şey de değil ha orta boy eski vantiratörlerden. ve kendi yatak odasında yatıyor yani oraya %15 bile gelmez rüzgarının. rüzgarından üşütüp zatürre olacak, dayanamayacak ölecek! yeni fobisi.
onun yerine sıcakta terleyerek uyu!! kendi de terliyor hatta terlemekten alerji bile çıkardı. ama sabit fikirli işte vantiratör yasaaaaak!!
geçen yaz da olmuştu ama bu yaz iyice sapıttı. her gece kavga her gece kavga. bir de aklı sıra ben geri zekalıyım beni kandıracak. gece kalkıp kapatıyor. ben de anlamayacam o kadar malım ki. terler içinde uyanmayacağım hiç.
o kadar saçma kavgalar ki. sonunda çareyi vantiratörü gece bana çevirip sabitmekte bulmuş bi gece.
yani normalde hiç bir aleti neredeyse çalıştıramaz, beceremez, unutur gözü görmez. daha sitenin otomatik kapısını zor öğrendi, kaç kere dışardan gelirken kapıya tosladı anlatamam. içerden çıkarken otomatik açılıyor diye dışardan girerken de açılacak sanmış.
nasıl güvenli olacak o zaman??? elaleme de açılırsaa kapı deyince. yabancıya değil bize açılacak sanmış!! bilgisayar bizi tanıyıp açıyormuş kapıyı sanmış!!
dandik bir sitede bilim kurgu etkili kapı???
ee tüm gece hatır hutur dönmüş bana vantiratör, zaten evi temizleyecem diye hırkım çıkmış. kendi köşede anca eleştirel gözlerle beni izledi ve ekledi: kışın hafta sonları gelip temizlik yapsak böyle olmazdı!! ne güzel hafta sonu aktiviteleri!!! gezip eğlenmek ne eşşekler köleler cezalılar gibi sadece kös kös mutsuz suratsız nefretle dolu bir halde temizlik yapacaksın!! işte hayat!!!!!
e sabaha başım bir dönüyor bir dönüyor ayakta duramıyorum. hiç de anlamıyor istifini bozmuyor. çok uyuyormuşum da ondanmış!!!
vantiratör çarpmış!! günlerce geçmedi ve bir türlü anlayamadı idrak edemiyor!! hastalandım işler engellendi diye surat asıyor. daha perdeleri çıkarıp yıkayacakmışıızzz!!
çileden çıkardı beni çileden. hem böyle zor idrak eder, yani görünürü anlayamayan beyin özürlü değil kabul mü edemiyor inanamıyor mu.
kendi fikri gördüğü inandığı vb şeyler dışındakileri her zaman böyle kabul edemez. delirtir insanı. seni dellendirir sonra ne kadar sinirlisn ne kadar aksisin bağırıyorsun der.
ama normal anlatımdan anlamıyorsun ki; illa abartacak bağıracak çıldıracak ağlayacasın falan.
tuvalette tuvalet kağıdı bitmiş, yattığım yere sesleniyor nerede takmamışsııın.
ayağa gerçekten kalkamıyorum öyle böyle değil yani. anneme göre abartıyorum, kapris işten kaçma!!
oysa geri zekalı düşük sınıflı aşağılık bir köle olarak görevlerini yerine getirmem lazım.
ama annem üstün sınıftan!! o herşeyin en kalitelisini iyisini kullanmış el bebek gül bebek büyütülmüş popüler şahane bi ,insan ben zavallı ise pislik düşük bir köle...
bi tuvalet kağıdının yerini anlayamadı. yani nereye konabilir yedek kağıtlar?? hı tüm dünyada herkes yedek tuvalet kağıdını nereye koyar?? banyodaki dolaplardan birine değil mi? hepsi sığmazsa da 1-2 tanesini koyar.
ama annem bunu anlayamadı. kalkmış giysi dolabını karıştırmış, karman çorma etmiş!!
banyo dolabı dedikçe banyoda giyilen bornozun dolabı diye talan etmiş gömme dolabı.
sesini duyuyorum söyleniyor bir de. sonra banyodaki dolap diyorum gene idark etmiyor.
ufak bir lavabo seti. hani aynanın yanında dikey ufak kapaklı bir dolabı olmaz mı??
bunu anlamadı ya ne aynası aynanın yanında dolap yokmuuşşş!! kız lavabo lavabooooooooo.
hergün elini yıkaren saçını tararken binlerce kez gördüğü aynanın yanındaki dolabı, kapağı anlayamadı.
beni çileden çıkartmak için miydi desem çok gerçekçiydi. bulamıyormuş yokmuş!!!
ne kadar faklı şekillerde tarif etsem anlamadı daha beter oldu.
bu anlaşılmayacak bişey mi. ben söylemeden kapakları açıp baksa görür.
başım döne döne duvarlara sandalyelere tutunarak kalkıp eline verdim de anca. ne bilsimiş orada???
hastanelik oldum resmen hastanelik. daha hala jeton düşmedi annemde yazın.
temizlik planları bozulduğu için mutsuz suratsız anca. siteden bi tanıdığım kız vardı hemşirelik okuyan onu aradım koluma girdi de hastaneye gidebildim. daha da çıkışta annem diyor ki:
forum'da gezelim mi?
benim gezecek halim mi var? başımın dönmesinden elin kızına abanıyorum!!
---- gene hastayım işte bu ara. yorganın içinde yatarken bir tıkıtılarla uyandım. çantamda bişey arıyor.
ne oldu ne arıyorsun?
sen uyu!
uyandırdın işte ne arıyorsun?
kimliğini.
napacan ki?
lazım.
niye lazım sana kimliğim.
istediler.
kim istiyor yaaa!!!!!???
telefondan.
ne telefonu.?
lazımmış.
kime lazımmışş!!
polise. sen yat uyu.
ay beni delirtecek ne polisi ne telefonu?
ya polis aradı, kimliğimiz terör örgütü tarafından kullanılıyormuş!! onaylatacam doğru mu lazımmış!
kendi söylediklerini çürütmede üstüne yok. yıllarca savunduğu şeylerin aksini yapmada.
onu bunu ahmak bulur kendi buna kanmıvermiş.
biraz tatlı dil biraz hürmet sözleri annemde yelkenler suya!
bigün okuldan geldim girişte bi genç adam annemde bir kağıt imzalıyor. pazarlamacıdan nefret eden annem bebek yüzlü diye kanmış çocuğa. o kadar da parasızız o sıralar, inanılmaz derecede. eski evle ilgili bişeyler olmuş ona harcama yapılmış, para kalmamıştı.
ama annem tutmuş çocuk bebek yüzlü tatlı dilli diye elektrik süpürgesi, mutfak gereçleri almış! o zamanlar kredi kartımız da yoktu. annem şiddetle korşıydı. haliyle nakit de yok harcayacak para da.
ama zaten sahip olduğumuz gereçleri anında alıvermiş.
en köpürünce de yazzık çocuğa ayağına giriyor, çeyiz olurmuş bana, kullamazmışız!!
tutar tam hatırlamıyorum da diyelim 580 lira olsun. ama kendini dünyanın en zeki en uyanık en şüpheci en detaycı en mantıklı falan insanı sanan annem 5800liraya imza atmış.
tabi bunlar 30 saniyede gelişiyor. elinden bir hışım kaptığım dosyada görüverip neyse ki kıyameti koparttım! carrrrrt diye tüm dosyasını yırttım. annem de daha hala anlayamamış ay yavrucuğu ay oğlucuğu yazıkmış öğrenciymiş diye haykırarak beni tutmaya çalışıyor.
al nüfusuna geçir küçük sahtekarını!! 5800 liraya imza atmışsın 5800!!! sahtekar pislik!!!
annem anlayıp kabulleninceye kadar çocuk sıvıştı tabi.
yani o kadar parasızız ki eve peynir alacak paramız yok, makarna bulgur boyuna. tostuma sabah yoğurt sürüp yapıyorum o kadar.
maaşı borca gidiyor, ben öğrenciyim hala. ve inadından o lanet olası babamın maaş hakkımı almama müsade etmiyor gene de o parasızlıkta.
lanet olası babama senelerce beddua etti ettirdi senelerce sövdü söylendi bana neler ettinin kara listesini tuttu binlerce kez saydı, tepine tepine nefret etti ama ölüverince aniden bizden çok ağladı.
ne kadar iyi bir insan diyecekler anneme mesele o.
o kadar çok abartılı ağladı ki biz sönük kaldık. herkes bize kızdı suçladı. umurunda bile olmadı.
zaten sadece o 'elalem'in kendi hakkındaki görüşlerini önemser, senin yani benim hakkımdakilere hiiiiiç bakmaz takılmaz hiiiiç umursamaz.
neyse sahtekarlara kanana ahmak insanları eleştire dursun bebek suratlıdan benim kurtarmam olsun; bir kaç kez telefon sahtelarlarına kanacaktı.
hadi onlar ufak şeylerdi. bu kez kimlik numarası verecekmiş!!
aslında sonradan esası anlaşılıyor; kendinin kimlik numarasını istemişler ama şüphelenip vermek istememiş ama ya doğruysa diye en iyisi nazlı'nınkini vereyim diye düşünmüş!!
tabi dolandırılacaksa soyulacaksa kimliği çalınacaksa ne bileyim sahte şirketler kurulacaksa ne olacaksa nazlı'nın başına gelsin. bu yaşta mahkemelerde hapislerde mi sürünecek kadın ben dururken!!
ay hem ne güzel işten de kovulur bir daha da iş bulamam mahvolmuş hayatımle kös kös evde oturur boyuna tıkınır ve cam silerim: o senelerce kafamızı ütülediği şekilde o aşağılık o boş emek ve ev işinden başka bir halta yaramayan köle karılar gibi; nefret ederdi onlardan amcık karısı derdi, anca bir yarrağın altına yatmayı bilirlermiş tek başlarına bir bok yapamazlarmış diye hor görür aşağılar eleştirir söverdi. şimdi hayran!! bayılıyor ve benim de öyl e olmamı istoyr...
yorganın içinden bi çıkışım var kiiii. çantama atladım yakalayıp tuttum. yoksa alıp gidecek kimliği.
tabi angaryalar bende gene. arayıp polise şikayet etmeler falan. annemi dolandırmaya çalıştılar dememe de çok bozuluyor güceniyor. öyle demeyecekmişim beni dolandırmaya çalıştılar diyecekmişim.
çalışmadılar ki!!!_?????
kendi yerine benim kimliğimi vermeyi tercih eden kendi. ne olacaksa benim başıma gelsin yani. ne güzel mantık değilmi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder