Sanki Sibirya.

Herr Allahın günü aynı çekişme. Artık insan bıkar ya. Ama o bıkmaz. Ben bıkıp pes edeyim her dediğini yapayım bekler. Benim fikir ve ya ihtiyaçlarımın ne önemi var?

Anlayamıyor mu unutuyor muuu??

Her sabah hava çok soğuk en kalınlarını giy diye kafa ütülüyor.

Yün içlik! iki kat kiotlu çorap, çizme. iki tane üstüste boğazlı üst, üstüne V yaka kazak artı yelek. En üste de anorak atkı ve bere!

Kaz tüyü yorganı alıp çıksam deli misin demez memnun olur.

işin garibi üşümem ve üşütmemden, ağzımın sıcak yemekten içecekten yanmasından ölümüne korkarken; cidden kokudan mimikleri değişiyor, gözleri açılıp başı titriyor: berbat bir evlilik sevgisiz bir evlilikten asla korkmuyor.

Bahanesi de kimin seni mutlu edeceği belli olmaz, bi denemek lazım diyor! Ha evlilik bir deneme ama laf arasında aklı sıra ben anlamayacağım üstü kapalı benim asla boşanmayacağmı ima ediyor.

Yoo gerçekten hayatımın işkenceye dönmesini izlemek istiyor.

Hayalindeki damat da aslındaöyle bir yoğun işi olsun ki eve gelemesin tipi! Böylece evli olacam ama gene annemin hizmetinde yaşayacağım, kocam gelince evimde olup hizmet verecem elbette! Gebe kalmam lazım!

Ne güzel plan hepimiz annemin planlarında birer piyonuz!

Soğuk mevzusuna dönelim.

Her gün aynı şey aklımı oynatacağım. Sanki sibirya sokaklarında fink atıyorum! Ya apartmandan servise, okula, sonra servise ve okula. Niye bu kadar üşüyeyim?

Anlamıyor okul kaloriferli, insan nefesi faktörüyle hamam gibi oluyooooorrr!

Zaten dolapta hırkam var.

Aa kabanımı soyuyormuyum yani???

Her sabah bir münakaşa olur mu? Huzurla çıkamam evden.

Tabi eskimiş, kırışmış bir poşetin içinde bişeyler olacak elimde illa. Ya adam gibi bir kağıt torba olsun bari. Hayır kırışık naylon poşet!

Sonra alışveriş yaparken kendi taşımak istiyor aldıklarımızı. E ben sevmiyormuşum ya!

Düzgün poşet vermiyorsun ki elime!

Düzgün torbalar katlanıp saklanır, bana kırışığı verilir. Ama forum'da giysi poşetini elimden almak için çırpınır. Mahsus da göstere göstere; ne kadar fedakar bir anne kızına 200 gramlık torba taşıtmaya bile kıyamıyor desinler.

Hııı! O anne bana Antalya'dan yaz tatilinde, 6-7 kilo zeytin taşıttı bavulla beraber! Market alışverişinde de gram acımaz, daha da apartman kapılarını ben açayım bekler; elimde 20 kiloyla.

Hhıı. Hatta bi gün neredeyse kendini taşıtacaktı!

Ayrıca boktan evliliğe de acımaz!