10.09.2015

Bu da adet oldu: gecenin körü seslenmek!

Bu kaçıncı bilmiyorum. Nasılsa herrşeyden ben mesul olduğum için. Blr suçlu arıyorsanız kesin o Nazlı'dır.

Gece yarısı aniden sesleniyor gene üstüste üç kere:

sesi çok açııııık!!

Sesi çok açık kısss!!

Offff kıs şunun sesiniiii!

Daha öncede oldu, illa her sesin kaynağı ben değilim ya. Ama benimdir kesin! Komşudan gelen sesi, dışardan gelen sesi, binanın koridorundan geleni... Hepsini ben sanır! Bir de inanmaz ki komik.

öyle inanmaz ki kalkar tepeme dikilir!

Televizyonun sesi çok açık Nazlı!

Gecenin üçü falan, televizyon da karşısında ama açık mı diye bakmak yerine bana çıkışır!

ödüm patlar tabi, yattııım yerden benden değil derim duymaz, televizyon kapalı derim, sus uyuyorum der!

Evet sonunda tepeme dikilmiş konuşuyor. Yattığım yerden;

benden değil yahu ses!

Kıs sesini kıs! Aaaaa!

Açık mı anne televizyon?

Hı?

Televizyon televizyon açık mı???

Kapat işteee! Ayyy uyutmadın sesteen!

Offf of. Kapalı televizyon!

Tamam. Kapat işte!

Ay zaten kapalı! Benden değil ses yaa!

üfff uykumu kaçaırttın!!

Ay hala ben sanıyor yaa!

Eline alır sigarayı pofur pofur odayı sigara dumanı doldurur! Umurunda mıyım???

Bi de hareketleri şöyle; benim yaptığım gürültüye ve uykusunun kaçmasına rağmen dünyanın en iyi annesi olarak çok sessi oluyorum! Sessizce sigara dumanıyla dolduruyorum odayı! Küçük sesle de söylenip duruyor!

Bu kadar mı insan kendi fikrine saplanır yaa?? Kalktın görmüyor musun tv kapalı. Görmüyor o kadar dalmış ki, körükörüne inanır kendine!

Sıklıkla kendi düşünce ve fikirlerine saplanıp kalır seni duymaz bile. Böyle durumlarda kendini duyurmak için el müdehalesi gerekir!

Hani bi şey anlatırken de inanması ya da ilgisini çekmesi, hak vermesi için de çeşitli çalışmalar gerekir. Normal ve ciddi anlatsan önemsemeyebilir, abartmak zorundasın! Oyunculuk lazım efem!

Küçükken de böyleydi. inanmaz aldırmaz. Tüm aktivite izinlerini öyle kopartırdım. Aa izin değil yasakçı anne değil ki. izin vermiyorum demez, erteler, konu değişir ve ya seni korkutmak pahasına bile olsa şehir efsanesi gibi ürkütücü, tuhaf örneklere dalar. Böylece o izin vermemiş değil sen vazgeçmiş olacaksındır aklınca! Sonra sitem falan etsen; ben sana gitmeyeceksin etmeyeceksin mi dedim?? Yapaydın gideydin! Der işin içinden sıyrılmaya çalışırdı. Ben seni hiç engellemedim! Ben asla yasak koymadım! Ben yasak dedim mi???

Bu kelimeyi kullanmadı diye yasaklamadığına inanır! Gerçekten inanır hem de.

illa büyütmen gerekirdi. Hatta sonunda varacağı nokta belliydi. Benim değil kendinin gücüne gidecek noktaya değinmek!

Annesi izin vermiyor diyorlar.

Paraları yokmuş diyorlar.

Bu izin vermeyici, yasakçı anne sanılmak acayip dokunur anneme! Modernmiş o! Hiç olur muymuş???

Ya da parasız sanılmak! çok acayip içerler.

Ama senin bozulduğun, alındığın, içerlediğln, eksik kaldığın şeylerin önemi yoktur.

Hatta son yıllarda dalıp gidiyor kendi düşüncesine dinlemiyor seni.

Dinlemesi için dokunarak dikkatini çekmek gerekebiliyor???

Kalabalık bir yolda gidiyoruz. Aniden önüme çocuk arabalı biri çıkınca durmak zorunda kaldım. Annem de beni yürü yürü diyerek itmeye başladı hem de popomdan itiyor gene???

itme diyorum üç kere hala itiyor duymuyor bile. itme araba var!!!

Demiyor ki bir nedeni vardır. Hayır Nazlı salak yürümeyi bilmiyor!

öyle ittiriyor ki artık dengemi kaybedip bebeğin üzerine düşecem!

öyle de olsa benim kabahatim olur ha!

Dönüp elini popomdan bir sinir ittim de beyni açıldı duydu!

Aa ne itiyormuşum??? Yürüseymişim ya!

Yürünmüyor araba var arabaa!!

Anca görüyor da anlıyor.

E niye demiyorsun???

üç kere dedim.

Demedin!

Yazın da kısa tatilde aynı oldu. Zaten sokak dar, annem elime sımsıkı yapıştı o sıcakta.

Hatta elini kenetledi elime, sanki yeni evll çiftiz! Bırakmıyor mümkünse.

Mecbur kalırsak koluma giriyor ya da bluzumdan tutuyor!

Kendi önde gidecekse de dönüp arkaya elini uzatıyordu tutacakmışım???

????

Sıcaktan tutmuyorum sanıyor. Ozaman bluzumun ucudan tut nazlı ayrılmayalım!

Nasıl bir karabasan senaryosu yazdıysa kafasında artık.

Neyse dar sokakta kalabalık bir alan ve yavaş yürünmek zorunda kalınan bir anda, hatta neredeyse durmuştum.

Abandı da abandı ittiriyor.

Hadi hadi diye.

Gezmek zevk değil mecburiyet, külfet. Otel odasında oturup tv seyretsek mesela, uyuklasak.

Neyse itiyor da itiyor. Dönüp itme itme anne! diyorum ama nafile.

Evet gene popomu avuçlaya avuçlaya itiyor.

Ya itme itmeee! Dönüp elini itmesem devam. bi de şaşırıyor bozuluyor.

Ya neden gitmiyor demiyor odaklanmış yürümeye.

E yürüüü!

Sanki yürünecek yer var ama ben salak yürümüyorum.

Kalabalık napayıım?

Yürü sen yürü hadi hadi!

Turistler var anne sokak kalabalııık!

E it!

??

ittir şunları yaa geçelim!

Yaşlı başlı yabancı turistleri ittireceğim???

????

Boş boş bakıyor hadisene it şunları!

Allah Allaaaah yaşlı başlı insanları iteyim mi anne????

Napalım??? Geçmeyelim burada ağaç mı olalım?? Aaaa???

Yaşlılara saygıdan bahseder bir de eskiden beri. öyle öğretti: yaşlıya yol ver yer ver kibar ol falan. şimdi işlne gelmeyinca bana yaşlıları devirtecek!

Offff Nazlı yürü yaaa! (eli popomda??)

annecim görmüyor musun yer yok geçecek yer yok!

Görmüyor. çekilip kalabalığı gösteriyorum da anca biraz anlıyor. Haa diyor. Ama canım ben ezip geçeyim onları annem yürü demiş! öyle terbiyesiz, pişkin öyle vicdansızım????!!

Sonra o kalabalık dağıldı biraz rahatladı insan trafiğl de yürüdük. Ama surat asıyor bana. Yürümemişim dikilmişim ayakları ağrımış!

Yer yoktu ama gerçekten kalabalıktı. itecekmişim ne var???

Sen yaşlılara saygı öğretmedin mi bana????

Sadece kendine demek!

????

Sen sen demez misin yaşlılara saygı??

Ne alaka?

Yaşlı turistleri itekle diyorsun!

E napalım?

???

Geçebilir miyim deyeydin o zaman!

Yol var da sanki.

Açaydın.

Ezeyim yaşlı turistleri istersen? üstlerine basa basa geçerdik ha??

Aman be sen de!

Altı üstü 1-2 dakika dikilmişizdir yani.

işine gelmezse aman be sende der.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder