Sevimli bir satış elemanı anneme her şeyi satabilir!
Geçen ay 500TLlik çanta aldı sırf kız sevimli diye.
Bi de bana soruyor alalım mı?
Desem ki çok pahalı almayalım, almayacağız. Ama bi ömür beni suçlayacak, sen almayalım dedin de bi güzel çantam olmadı da bana layık görmedin mi de.... Biliyorum olmuştu!
iyi alalım ama 500 TL?!
Bir de böyle başkasına karşı biz parasız değiliz, biz cimri değiliz, biz marka da giyiniriz havası atma gereği görür.
Bu yüzden kıza gösteriş de yapma derdinde.
Aman canım taksitle nasılsa, paramız var çok şükür kızım!
iyi.
Sen de kullanırsın.
Tabi.
Zaten annem geçmişiyle övünmeyi sever, bana bile. Nazlı bunları yaşayamadı diye düşünmez. Hani gençken çok sosyallermiş, eğlenirlermiş ailecek, hep deri şeyler kullanırlarmış falan.
Benim ne sosyal bir hayatım oldu ne hakiki deri çantam falan. Yani ben yetişme çağındayken şimdiki kadar imitasyon ayakkabı yoktu, ama zaten iki çeşit ayakkabımız olurdu, taş çatlasın üç. çoook sonradan sadece deri ayakkabılar almaya başladım. Ama çanta hiç kullanmadım. çok yıpranırdı mesela öğrenciyken, öğretmenken de. Ama tabi işin doğrusu bu konuda yüreklendirilmedim, aksine pahalı çantalardan uzaklaştırıldım bile. Ama o çok pahalı tamlaması en çok duyduğum şey. Hatta bi ilk makyaj malzememi alırken; en ucuzu olsun diye tutturmuş, kullanmayacağımı iddia etmişti, ama satıcı bizi parasız sanınca iş değişmiş sırf ona aksini göstermek için iddiaya girmik gibiydi adeta. Benim derdim istediğim renk farı almakdı, ama annem her zamanki gibi kendi zevklerini zorla dayatmak derdindeydi. Mesele o. Sonra tabi sırf adama gösteriş için bana zorla parfüm almıştı, tabi kendi zevkine göre gene. Sonra bitmesin diye kullandırtmadı bile. Senelerce öyle durdu.
Gene benzer işte. Kız tatlı ve bir yandan paramız var havası atacak aklı sıra. Aldık.
Ama annem yenilikten nefret eder, dolap yeni kıyafetlerle ayakkabılarla dolar, kullanmaz. Her zaman kullanmamak içln bahanesi vardır. ince gelir kalın gelir unuttum aman boşver, yeri değil, eskimesin. 4 yıldır ellemediği şeyler var. Benden de beklentisi aynı.
Yeniler eskimesin.
şimdi sıra çantada. Süs gibi duruyor.
Sen kullan istersen der. Kullanmaya kalksan eleştirir; aman ha çizilmasin, aman şimdi ne gerek var...
Ben de hiiç ellemiyorum çantayı. Sen kullan diyor. Yok!
Sonuç gene bende kabahat!
Okulda çocuklar mı eskitsin?
Ee kim kullanacak boşuna mı verdik dünya kadar para nazlı??
Yıpranır okulda.
Napalım? Boşuna mı aldık?
Sen kullan sen istedin.
Sen de almayalım demedin ama!
Desem sonra keşke alsaydık içimde kaldı derdin.
Demezdim! Boşuna almışız!
Sen kullan.
Nerede kullanacağım ben?
Ne bileyim?
Mesela bana deri ceket aldırdı, 1 kere giydim. Ne zaman elimi atsam engelliyor! Sonra da diyor ki;
hiç giymiyorsun?! Ayyy!
Sen giyme diyorsun hep?
Ben niye giyme diyeyim?
Ne zaman elimi atsam ne gerek var şimdi dersin!
Hiç giymedin ama.
işte ondan.
Giysem gereksiz yıpranır.
Giymesen boşuna mı aldık?
Yani yaranmanın imkanı yok!
şimdi de tutturmuş da bi deri ceket daha. Yanımızda Gönül teyze var dlye ona tezgahtarlara yaptığını yapacak; paramız var, çok bonkörüm, çok iyi anneyim!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder