24.09.2014

frekans çilesi

televizyonda frekanslar değişti ya kabak benim başıma tabi.
annem telaşlandı televizyon ya da alıcı bozulmuş zannederek sinirlendi ve tansiyonu çıktı.
bunda sinirlenecek ne var ki değil mi.
ama işte bahane arıyor.

bir telaş bir sinir. napacakmışız şimdi. tamirci çağırsan gelmezmiş. gelse sözünü tutmazmış. ayyy ay!!! yai televizyon alacakmışız mecburen ayyy ay masraf masraf!!!

frekanslar değişmiş anne ondan.
düzelt o zaman!!
ben ne bileyim frekans nasıl yapılır.
teknolojici değilmisin sen yapı işte!
anne bilmiyorum.


sonra öyle mi olur böyle mi olur diye olasılık hesaplarında. sürekli yeni fikir üretiyor.
kablolar gevşemiştir bir yokla. anten dönmüştür bir dama çık bak.......

ondan değil desem ne çare anlamamakta ısrarcı.
uyducu çağırmak lazım diyorum daha da delleniyor. tamirci korkusu var ya.

gelmez bekletirmiş bilmem ne... kendi kendine delirmek beni de peşinden sürüklemek için uğraşıyor.
ona kalsa evde bağıra çağıra ağlaya tv bozuldu diye dolanıp hastanelik olacağız..

e napacağız şimdi nazlı?
kabloları bir çıkar tak ondandır nazlı.
şunu yap nazlı bunu yap nazlı...
mecburen yapıyorum olmuyor diye sinirleniyor. bunlarla ilgisi yok diyorum ama sinirleniyor.

tamirci çağırmazmış hem bekletir hem dünyanın parasını alırlarmış, napalım bir de izlemezmişiz, eskiden tv mi varmış, otururmuşuz sohbet edermişiz!!!

boşuna gerginliğin şu eşiğinden sonra bende o göz varmı? ve zaten her zaman her olayın her yılın hep en kötü anlarını en detaylı şekilde hatırladığını ben bilmezmiyim....


diyelim ki güzel-hoş bir anıdan bahsedecek, bir an'dan yada; sonunda bu yönü kısa geçilip olumsuz bir şey olay ya da yönü uzuuun uzun sündürerek detaylıca defalarca anlatılır...

benim bir doğum günümde eğlenmeye çalışmıştım, iyi geçmişti, annem çilekli muzlu pasta yapmıştı ben ısrar ediyorum diye. ama bu güzel yönlerini değil de misafirlerden birinin bir huysuzluğunu hatırlıyor.

kafası hafızası ve hayal gücü olumsuz şeylere daha iyi çalışıyor...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder