Pazar sabahına gene sigara dumanıyla dolmuş bir koridor ve mutfakla merhaba dedim, hava kötü olduğu için de pencere açmak yasak!
-Kokuyor ama.
+Koksun bişey olmaz!
olsa da kimin umrunda nazlıyı kim takar!
--
-havalandırmak lazım.
+Yok hava buz gibi üşütürüz!
Kesinlikle açmak istemiyor, ben açıyorum o kapıyor.
-Anne 5dk yaa. Ben bunu solumak istemiyorum!
+Aman ne korkaksın bişey olmaz o kadardan diyorum sana hep! azıcık birşey.
Nasılsa uzuuun vadede üşütmek gibi değil. Zaten bişey olsa da hiç üstüne alınmaz, çok dışarda kalıyorsun ondan der!
--- başkasına da ben içmediğim için rahatsız olurum diye çok çok dikkat ettiğini söylüyor. Etmese napacak acaba... Hatta bazen ben masada kahvaltı ederken karşıma geçip oturup öyle tüttürüyor. Konuşup rahatlasın da yeter! Duman bana gelmesin diye güya lütfedip başka tarafa üflüyormuş... Bu annemin müstakbel kocam varsaydığı da püfür püfür içiyor.
-iyi madem ben de içmeye başlarım.
Annem çok kızdı içmeyecekmişim!!
-Haaa sizin beni öldürmeye hakkınız var benim üzerimde yok!
-içecem işte hem de günde 4 paket! Gebereceksem senin değil kendi elimden olsun!
Ben naptım ki diyor bir de çok çok dikkatliymiş!!
-Bu dikkatli halinse????
Bütün ev kokuyor, dumanla doluyor ama üşütme korkusundan açılmıyor pencere!! Anca buna kendi uygun bulduğunda karar verecek! Ben kokan mutfakta oturup soluyabilirim kim takar. Ama kendi rahatsız oldu mu odama beraberinde kokusuyla gelip oturup öyle havalandırılacak ev!! Bu da bir lütuf bana! Madem öyle ben de içeceğim!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder