Bu aralar kavgalar da mevzular da evlilik üzerine... Ne zaman bişeyimi beğenmese;
+sen evlenince ne yapacaksın diyor
-beni sinirlendirmek için özellikle mi yapıyorsun???
+Neyi??
-yani beğenmemek ayrı bir de evlenince napacan diyorsun.
+Doğru değil mi ama?
-Evlilik bir hapisanae, zindan, ben 7/24 tam teşekküllü hizmetkarım, artık ben ben bile değilim ki bi hayatım olsun ve en küçük kusurumda zindanlara atılacağım ya da başım vurulacak...
+Aman ben senin iyiliğin için dedim, sen kaynananı, görümceni gör asıl beni mumla ararsın!! daha neler çekeceksiin neler...
-Beddua eder gibisin!!
+Amaan iyilik yaramaz sana zaten!
Sonra kaynanam ve görümcem bana neler diyecek, neler edecekmiş; yemek yapamıyor, temizlikle uğraşmak istemiyormuşum.
Başka özelliğim yok zaten değil mi okumuş köle, bi de eve para getirecem!! Ama bunlar gerçeklermiş herşeyle ben uğraşıp ben fedakarlık etmek zorundaymışım, bütün hayatım baştan başa değişecekmiş, napacanmış hayat böyleymiş....
Artık öyle her istediğimi yapamazmışım ki!
-Sanırsın şimdi yapabiliyorum tek başıma Adana'ya bile gitmem mesele oluyor!! Belki olası eşim ben kafada ve ya uyumlu, her istediğimizi artık beraber yapacağız??
+Sanmam, ama inşallah!
-Niye sanmam?
+öyle kolay mı?
-Niye zor???
+iş hayatı. zamanı olmaz, yorgunluktan da taksit ödemekten de sonra bebeklerden de piliniz bitecek, anca emeklilikte gezersiniz!!! gerçek bu
-ve bunların hiç biri henüz olmadan bile; aman ilerde fırsat olamaz şimdi gezsin yapsın bari de demiyorsun....
+benle ablanlarla geziyorsun ya neyine yetmiyor?? bakalım kocanın vakti olacak ı?
-Boş vaktimiz yok mu hiç kürek cezası mı var???
+Aman sen de... Görürsün evlenince evden çıkacak paranız kalmaz!
-çok sevinirsin sen de, nazlı'nın hayatı bitti eve tıkıldı ohhhh öyle hiçbir istediğini yapamaz, beni dinlemiyor pek şimdi kocası düşünsün bakalım! beni dinlemek istemiyor kocası sözünü geçirir belki mi diyorsun???
+Amaaan sen de, ama öyle.
-Dua ediyor gibisin inşallah benim kadar anlayışlı olmaz da nazlı hanyayı konyayı gerçekleri anlar!!dersini alır!!
+Amaan öyle der miyiz???
-Sözünü geçiren biridir inşallah mı diyorsun?? ohh tüm hevesleri kursağında kalır, gerçekler bu!! diimi
+Bişey dediğim yok kızım??!!
-Bana öyle gelmiyo?! Sürekli evlenince artık yapamayacaklarımı sıralıyorsun, ya da şu an yapamadığım ev işleri için evlenince başımın sıkışacağını...
+Ama öyle...
-Ne belli belki evlenmeyiz!
+Ne?????? Ne ne?
-Mecbur muyuz? Zorla mı evlendirecen?
+Olur mu? Değilsiniz tabi.
Hıı ama ben sizi kandırmasını bilirim hiç Fark ettirmeden kanınıza girerim bi bakmışınız evlisiniz artık geç! der gibi bir bakışı var bana...
-ben de sizi evlendirmesini bilirim mi diyorsun içinden?
+Aman sen de nazlı olur mu öyle şey...
-Niye dolambaçlı yolla istediğini yaptırmaya bayılmaz mısın??
+Aman iyi evlenme! mecbur değilsin! kızkurusu kal! çocuksuz yalnız kal!! iyilik de yaramıyor, mecbur değilsin iyi...
-Yok ya mecbur olayım!!
için için hırslanıyor belli yüzünden annemin ben de seni evlendirmezsem! diyor adeta...
Yoo tersi psikolojiyi doğal olarak bilir hani yönetmeye değiştirmeye bayıldığından ama geç uygular, bi de belli eder! Yemem.... Bi zaman sonra ama henüz tersi psikolojiye hazır olmadığından, gene başlıyor düğün hayallerine tepkim için de hazırlıklı; efem ne yani hayal kurması da mı yasakmış? her kızın en büyüş tek hayali değilmiymiş??? anlattıklarıyla heveslendirecekmiş gibi beni...
Benim değil!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder