27.11.2013

yüzünü gören cennetlik

yüzünü gören cennetlik diyor.
ya bu sezon işsizim ve evdeyim!! yüzümü görememek ne demek. ikide bi dışarı çıkıyorum diye gıcık olup engellemeye çaılırken hem de...

bir süre önce aldığımız muhabbet kuşlarını bahane ederek, beni görünce seviniyor konuşuyorlarmış! hep yanlarında olmalıyım yani!!

gel beraber okuyalım kitabı diyor.

sürekli aynı odada olacağız.
sonra buna alışıyor ve yerimden kalkarken nereye diye soruyor ya!!
tuvalete gideceğimi bile söylemek durumunda kalıyorum. bu yaşta çok boğucu.

zaten berabersek konuşmadan duramaz ki, okutmaz bir şey. ben bu durumda öyle boş oturup yorum dinleyicisi olacağım.

hep odamdaymışım, ne varsaymış bu kadar odamda! internete daldım mı bittiymiş. yüzümü göremiyorlarmış!!

zırt pırt odamın önünden geçen kendi değil sanki. bakmadan ve konuşmadan da geçemez yani.

işini yapamıyor bu sezon diye üzüleceğine memnun evde olmamdan, hep başbaşa olalım, herşeyi beraber yapalım istiyor. tabi bu sırada da burnumdan getirecek. tabi ona göre yardım. bişey yaparken karışmadan duramaz, elimden alıp kendi yapmaya kalkar, bana da ahmak muamelesi çeker. bu davranışlarını yararlı görüyor boğucu ve aşağılayıcı değil. diyelim beraber salata yapıyoruz.
domates doğramamı beğenmiyor yaa!!
her durum bir tartışmayla sonuçlanır. ver ben yapayım der elimden almaya çalışır.
hem yardım et der hem sonra beğenmez elimden alır. bişey yapmaktan soğutuyor insanı.

hele bir yumuşadın mı elini veren kolunu kaptırır misali, hayatını ele geçirmeye çalışır tabi eğer çok kararsız döneminde değilse, o da zaten nadirdir.
insan değil de kuklaymışım ya da oyuncak bebekmişim gibi.


dalıp gidiyormuşum internete! ne varmışsa bu internette bu kadar! hiç bir şey yokmuş!

sanmayın ki bir kere bile kendi kendine internete girdi dolaştı. bana yaptırmaya çalışırdı ama bezdirirdi gene. yavaşsa bilgisayar  kabahati bana bulur, belki ben yapamamışımdır yanlış basmış olmayayım??
açtığım görselleri vidyoları beğenmez, yetersiz bulur, hadi hadi daha diye de doymak bilmez.
bir keresinde dibime oturup saatlerce internete baktırdı. yoruldum, sıkıldım ama kalkmama izin vermediydi.
sabahtan akşama internette değilim ben ama anneme göre öyle.

bazen kulaklıkla müzik dinlerim, dediğini duymam buna da sinir. kulaklıktan da sütyenden nefret ettiği gibi ediyor. eline fırsat geçse bunları yeryüzünden siler!!!

herzaman dinlemiyorum ama anneme göre herzaman, o yüzden nasıl da bağırarak çağırır beni bir şey olduğu zaman! kaç oktav bilmem ama kendisi epey minyondur!!

neyse diyor ki ne varmış ki bu kadar internette? sanki bişey varmış da. bak bilmem kimin evinde bile yokmuş internet!
*ahmağın tekini mi örnek veriyorsun bana anne?!!
-niye ahmakmış?
*sen değil miydin ev işinden başka bilmeyenleri ahmak bulan? (o'ydu)
-ahmak sayılmaz da....
*ne güzel bomboş bir ev kızını bana örnek veriyorsun! n'apsın zaten o interneti hayatla bir bağı, bir şeye ilgisi merakı yok ki! olsa da neye bakacak, ne arayacak zaten. anca ev temizler, börek yer ve uyur!

tamam şeytan demiyorum ama o kadar boş ki. dizilere bile o kadar merakı yok yani! zaten anlamaz gibi bakıyordur. anca işte tıkınır. boş kalınca da uyuyormuş! ne güzel tam örnek alacağım insan işte!!!





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder