7.09.2013

kısa bir yolculuğa daha çıkıyoruz ve tarih tekerrürden ibaretmiş.

kısa bir yolculuğa daha çıkıyoruz ve tarih tekerrürden ibaretmiş.
anladık. bi kez daha.

annem gene bilet sendromu yaşıyor.

nazlıı bileti yanına almayı unutma!!

kimbilir kaç defa anlattadım, o bilet değil diye. artık bilgisayara işliyorlar, kimlik göstermen yetiyor. illa ki o bilgisayar çıktısı kağıdı taşıman gerekmiyor diye kaç kez...

yok illa bilet de bilet.

o kağıtlar olmadan bizi uçağa almayacaklar diye düşünüyor.

izah edince olsun sen gene de yanına al, kanıt olsun, sonra sizin adınız burada yok derler bir de!!

eskiden saçma şeyler olurdu hani, aynı koltuğu iki kişiye satmak gibi otobüslerde, iyi ki bir kere başımıza gelmiş. gerçi sorun çözülmüştü boş yer vardı çünkü ama olsun annemde fobi yaratamaya yetti valla..

her seferinde aynı endişe uçağa binip havalanıncaya kadar tedirgin, kovulacakmışız gibi geliyor.

aslında söylemiyor ama uçaktan korkuyor. bu korku da bastırılınca başka şeylerle ortaya çıkıyor.

havaalanı giriş kontrollerinde içeri alınmama korkusu gibi.

hani bilgisayar çıktısındaki yazıları okumuştu. ondan.

anneme göre nolur nolmaz yanımıza hiç bir sıvı almamalı!
benim seyahat boyutu malzemelerime gıcık mesela. illa alma oradan alırız diyor. ya bizi almazlarsaymış. bak bir aksilik olursa ben sorumluymuşum ha!! tehdit gibi!

annecim yönetmelikler uygun miktarda, adı üstünde seyahat boyutu.

olsun almayalımmış.
ona kalsa giysi de almayız havlu mevzusu gibi.

nasılsa defileye gitmiyormuşuz!!

ben gidiyorum kardeşim! defileye gidiyorum var mı?

sanmayın ki pop star gibi 10 valiz gidiyorum. kaç gün kalacaksak, her bir gün için başka kıyafet (hatta belki kombin yani bir pantolonu 2 kez de giyebilirim) ve iç çamaşırı.

anneme göre ise ben popstarmışmışım, defileye gitmiyormuşuz, bir şort 2 tişört yetermiş...

ama yemezler artık!
fotoğraflarda sünepe kıyafetlerle çıktığım, akranlarımdan geri kalıp, bozuk ruh haliyle dolaştığım günler geride kaldı!

ama her gün aynı dırdır, yola çıkmaya 1 hafta kala başlayan.

hııı hı diyerek kapatıyorum konuyu, bildiğimi okuyorum. nasılsa çantaları ben taşıyorum benim sorunum..

seyahat boyu malzeme setimden korkuyor, daha geçen ay bir yere gittik, güvenlik görevlilerine kolaylık olsun, onlar da görevlerini yapıyorlar diye, seyahay boyu malzeme setimi, zaten şeffaf bir çanta da ama özellikle valizden çıkarıp öyle tarattım.
ki görsünler ne var, boşuna zaman kaybı ve şüphe olmasın.

ama annem bana inanmamakta israrcı.
eşyalar x ray den mi ne o banttan geçti işte. biz de ötmedik. zaten ne ötecek? sütyenimin metal baleni mi?
aman o da ötse artık annem balenlere gıcık zaten.
bir zamanlar toplayıp hepsinden söküvermişti benden habersiz, bilmem kimin makinasını bozmuş!

zaten başlıbaşına sütyene düşman.
kendi giymiyor mu, mecburen dışarda giyiyor. ona son moda kopçasız, balensiz falan bir şey aldım rahat etti.

neyse eşyalar banttan geçti, biz de. ama annem haklı çıkmak istiyor.
plastik kapların içindeki seyahat setimi alıp, memura gösteriyor 'yasak değil mi bu?'
memur miktarının uygun olduğunu dile getiriyor.

ben dedim sana anne!

olsun nolur nolmaz soralım da!!

e zaten gördüler!

garanti olacak.

aslında yasak deseler bana onu çöpe attırsalar annem çok mutlu olacak...

-----------

bir defasında check-in yaptırırken sormuşlardı sıvı taşıyor musunuz diye.
annem evet dedi. atalımmı diye sordu.
ben de miktarlarını söyledim, memur gerek yok o zaman dedi.
ama annem hala atmak istiyor.

başımıza bela etmişim bunları! yük olduğu yetmiyor gibi bir de dert oluyormuş. ne varmış bir kaç gün kullanmasam?

ter mi kokalım demiştim deodorantı ya da roll-onu gösterirken. azıcık koksak nolurmuş, sanırsın koklayan varmış!!

otellerin sabun ve şampuanları pek iyi olmuyor, e bizde Çırağan Kempinski'de kalacak değiliz ya...



haliyle geziler-yolculuklar bir çeşit işkence bana.
giyinmesek de olur, iyi temizlenmesek de olur, fazla yemesek de olur.
bir kaç gün için!!

zaten fotoğraf çekmek mesele gezi de bir de açız, çirkiniz ve kokuyoruz! düşünn!!

o seyahat seti bizle en az 2 kez gidiş dönüş yaptı ama annem hala şüpheli ve almama taraftarı.

;_______

kaç defa geçtik ya bunla!
olsun almasak daha iyi.

herkes neler taşıyor neler.... bavulunu gezi için sandwichle dolduran var, annem 20ml lik şampuandan korkuyor..

___

hani girişte memur uyarıyor, ceplerde birşey kalmasın, telefon ve tabletler plastik kaplara konularak geçirilsin diye.

anneme kalsa üstümüzde çantamızda ne var sıralayacak. hepsini atın deseler atacak!!
uçmaktan korkuyor işte!
ama hiç korkmazmış!

benden önce geçiyor, sonra dönüp sesleniyor telefonun cebinde kalmayacak ha nazlı!

hem biliyorum, hem duydum hem de hiçbir zaman telefonu cebimde taşımadım.

düşer müşer benim malım kıymetlidir!

__________

bir defasında alarm çaldı. artık ayakkabımın metal tokası mı sütyenimin metal baleni mi yoksa pantolonumun fermuar ve düğmeleri mi çaldırdı bilmem başka bir şey yok metal. ha eğer diş dolgusu çaldırırsa o başka! :))

e bir daha kontrol ettiler öyle geçtim.

ama annem uçağa alınmayacağız diye endişelendi.
ne çaldırdı alarmı diye fikirler üretti. görevli memurun bir şey dediği yok. kontrol etti, şüphesi yok.
 ama annemin var.
 nazlı kesin bir hata etmiştir, bir kusuru vardır kesin!!

sonunda ayakkabımın içine yapıştırdığım topuk desteğinin çaldırdığına kanaat getirdi.

anne o metal değil ki! silikon!

belki silikon da çaldırıyordur...diyor.

sütyen, sütyen baleni, seyahat boy malzemelerden sonra bir düşmanımız daha oldu ayak destek silikonları!!


;;;;;;;;;;;;;;;

bütün bunlar önceden oldu ve gene salı günü olacak!!!


-------------

bir de yolculuk sırasında ne giyeceğimizin kararı var. hava sıcak ya hala mersin'de (geceler serinledi bu arada), anneme göre atlet ve şort yeter.

yıllar içinde onlarca kez bazen otobüsle bazen uçakla seyahat ettik. ben öğrendim annem öğrenemedi.

annem mesela klimanın sürekli çalıştığı serin ortamlarda soğuk alabiliyor, sonra çok kötü öksürüyor, sigara da içtiği için, gece beni uyutmamak için bir neden daha. o kadar öksürüyor ki, otelden sıcak bir şey isteyeyim mi diyorum bana sen uyu! diyor.

o öksürükleri duysanız, hele ki kulağımın neredeyse dibinde, uyumak mümkün değil, eminim duvarları aşıyordur sesi. şimdiye kadar şikayet gelmemesinin sebebi kimsenin bizim kadar erken bir saatte odaya tıkılmaması ve benim kadar hassas kulaklara hafif uykuya sahip olmamaları şansındandır.


ben de mesela klimanın hep açık olduğu ve normal , dışardaki sıcaklıktan aşırı farklı olduğu ortamlarda uzun süre geçidrdiğimde başım ağrır.

bu yüzden böyle yolculuklarda tedarikli olurum.

önce servisle havalimanına geçeceğiz, servis de havalimanı da fena halde klimalı ve serin. başım ağrımasın diye muhakkak hırka giyerim, orta kalınlıkta. hatta bazen omuzlarıma şal alırım. bacaklar o kadar dert değil. mesele kafayı üşütmemek.

tabi eğer yazın seyahat ediyorsak bunlar! ki genel de yazın olur bizim bu şeyler.
yok kışsa mesela bu kez mekanlar fazla sıcak olutor ki terlemek, sıcaklanmak da bana iyi gelmez. gene migrenim tutar.

ama annem hep tam tersidir. yazın eldeki en ince ve en hafif giysinin giyilmesini savunur yazın, kışın da en kalınını!!

benim unutup onu dinlediğim zamanlarda da benim migrenim tutar onun öksürüğü!!

ama ben öğrendim artık o öğrenemedi.

annecim hırka al yanına öksürüyorsun sonra!
yok artık bu havada ne hırkası kızım!??
havaalanı, servis, uçak hep klimalı, serin, üşütürsün!
kış mı ki üşütelim nazlı sen de!!

almayacağım ne yük edeceğim bunları? sen de amma kumkumalısın!!

evet annem hastalanmasın istiyorum çünkü hem de  hastalığı cidden çekilmiyor. ağzı fena halde bozuk, huysuz dev bir bebeğe dönüşür annem hastalanıncaa.
normal de zaten bir şey beğenmez, dırdır eder, hastalanınca sırf kapris.

çok öksürüyor iyi gelir diye ıhlamurde getirttim odaya. yok tadı kötüymüş içmezmiş bunu!
çocuk gibi de inadı tutar.. yemem içmem istemem.

ablam da bende biraz böyleydik tamam da o zaman çocuktık!!
haliyle annem aynı konularda ısrar edince iş bana düşüyor. anneme hırka seçip koyuyorum, ona da şal alıyorum.
 gerekiyor elbet!!

ay burası da baya serinmiş!!
evet anne al sana da şal taşıdım!



____________

aa unuttum bir de kredi kartı vermez korkusu var.

bir keresinde limiti doldurmuşuz ama farkında değiliz demek, alışveriş yaptık kredi kartı ödemeyi yapmadı.
evet 2. karta geçtik, birazını 2'den birazını 3'ten (parakart) yaptık sonuçta.

ama annemde bu saplantı oldu, yanımızda nakit de taşıyalım.

elbette cepte nakitsiz gidilmez. ama ne kadar taşınır ki. anneme göre 5000tl.

anne o kadar para nakit taşınır mı? bırak taşımayı memur-emekli ailesiyiz o kadar parayı tek seferde bile harcamış değilizdir. bir de çantada diyar diyar gezdireceğiz...

ama ya kart vermezseymiş!!!!

yahu sanırsın çırağan'a gidiyoruz minnacık bir pansiyon, 1 ay kalsan bile anca o kadar tutacak.

ama ya kart vermezseymiş naparmışız ya o zaman, yaaa???

sanırsın hiç birikimimiz yok.

annecim kart dolu biri vermezse biri verir, diyelim hiç biri vermedi, bankaya gider hesaptan çekiveririz.

yaa olur mu?

neden olmasın?
ne bileyim olmaz gibi geldi?




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder