yolculuk salı günü annem şimdiden çanta hazırlatıyor. anne herşey kırışacak diyorum. olsunmuş, son dakkada neye benzermiş.
sonra da bana sen yerleştiremezsin ben yerleştireyim çantanı! diyor.
niye yerleştiremiyorum yaa??
yok ben yapacağım diyorum.
aman böyle kesin konuşmazsan kaptırırsın çantayı, öyle kararsız gibi, şüpheli gibi kaldın mı yandın.
bana karta kaçtın 33 oldun diye takılırken iyi ama bu 33lük kart kız kendi yol çantasını toplamaktan aciz!
ama ben biliyorum meseleyi, yanıma neler aldığıma karışacak.
onu alma bunu almaya ne gerek var biz defileye mi gidiyoruz diye söylenip duracak. benim sabrm da taşınca tartışacağız iyisi mi hiç elletmeden kaldırıvereyim.
ha yok gene karışşmadan duramaz. onu da mı alıyorsun, kapıda belirip becerebilecekmiyim izler.
ben de anne müfettiş misin? diye kızarım.
sonra üfaman nazlı sana da iyilik yaramıyor. der.
merak etme anne 33 yaşında yaşlı bir kızım artık , bebek ya da yeni yetme değilim kendim yapabilirim! derim.
aman iyi der. ama duramaz.
elimde göreceği bir şeye hemen yapıştırır bunu da mı alacaksın???
ayy nazlı!! ne gerek var.
yaa 5 günlük bir yolculuğa 3 tişört, 1 şort, 1 kapri pantolon, 1 tulum, 2 elbise, 2 sandalet, 3 sütyen ve 6 kilot fazla mı??
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder