uzun anlamsız karamsar birbirine benzeyen yazılar... *biraz atıyor ve abartıyor olabilirim de olmayabilirim de, garanti yok. *bu blogdaki yazılar gerçek kişi, olay ve mekanlardan ilham alınarak yazılmıştır. *isimler akıl sağlığım açısından, bir çemberin iç açıları yüzünden falan fiştan değiştirilmiştir. *benzer durumlardaki isimler tutmuyorsa ondandır... *bu blogdaki yazılar sırasında hiçbir canlıya zarar verilmemiştir (kendim hariç^^) *varsa fotoğraflar alıntıdır. *hepsi saçmalıktır ^__^
1.05.2013
sarılsana kız arkadaşına!!
alışverişe çıktık, yeniler alıp dolapta eskimesin diye giymeden bekletmek için!!
bir mağazada ben kıyafet denerken kabinde, bir anda annem bana seslendi bir çoşkuyla.
-'ayy kim varmış burda?? nazlıı bak kim var burada?'
bir çoşku bir sevinç, aradan çuk çuk sesler. kimi öpüyor bu kadın??
-'sen nerelerdesin böyle? ay şu güzelliğe bak, canım yaa!!'
n'oluyo yaa kime diyor onu? diye düşünürken gene bana aynen sesleniyor annem.
-'nazllııı, dahi çık bak! nazlıı' sabırsızlanıyor!
ama tulum deniyorum, e kolay mı tulum denemek?? önce bir soyunuyon sonra tulumu giyiyon, fermuar falan çekiyor. tüm bunları 1,5 metrekarelik bir kabinde kan ter içinde yapıyon. ama dışarıda bir sabırsız var. çık çık diyor.
+"çıkamam şimdi, kim??"
-'hadi nazlı!! gel bak, hadi'
çıkamam desem de nafile. donla çıkacak değilim herhalde ortalığa, ama anlayan kim?? kaptırmış gene kendini, ne durumun farkında ne bir şey.
neyse de bitiyor işim, çıkıyorum ki sarılıp sevdiği kız liseden bir arkadaşım.
benim çıktığımı görünce annem atılıyor, sanki kızı hatırlamıyorum da!
-'nazlıı, bak kim burada??' (yoo henüz meltem ile meral'i birbirine karıştırmadı o başka yazı konusu)
liseden bir arkadaşım işte, dershane zamanı da beraberdik, ta ki sevgilimi elimden almak için yırtınana kadar!!! bir entrika çevirmiş ki.. oho neler neler. benim ağzımdan bir şeyler mi dememiş çocuğa, yanaşmaya mı çalışmamış. epey gergin bir dönemdi. ha yok alamadı da elimden. hepten bozuldu aramız. hem kızı defterden sildim hem çocuğu.. ama olan benim sinirime oldu.
üzgün ve sinirliyi diye de annem sandi ki sınav stresinden. ha ona anlatmamıştım, derslerden başka bir şey düşünmenin ölümcül bir hata olduğunu düşündüğü bir dönemiydi annemin. hani üniversiteye giremezsem hayatımın mahvolacak. sanki bir kere sınav hakkım var geçemezsem öleceğim gibi bir stresle beni de gere gere bırakırdı. güya bir de beni baskı altına almayacak palavralarıyla, güya bana belli etmeden, üstü örtülü imalarla geçen zzaman. bilmem kimin kızı varmış hani üniversite okumamış mahvolmuş hayatı nutukları. kızım sana söylüyorum gelinim sen duy'un versiyonları dönemi...
sonradan anlatmıştım eda'nın yaptığını, hoşlandığım çocuğu bile bile ayartmaya çalıştı demiştim de kıza kendi de diş bilemişti.,,
kızı görünce de sevinmemi bekliyor, unutmuş anlattıklarımı.
+"hıı, merhaba" buz gibi bakışlarla.
aaa! görünce kızı niye sevinip sarılıp öpmüyormuşum? ayy ne soğuk nevaleymişim!
-'aaa ! nazlı öpsene arkadaşını! yıllar sonra görmüşsün!!'
yılan görsün yüzünü musibet! melaune! :)
benim tepkisizliğime şaşarak 'Aaaa Aaaa' diyor annem de. kızarak.
aa eski arkadaş gibisi mi varmış!
iyi bari zorla sarılt zorla öptürt!!
niye böyle yapıyor kızım diye düşüneceğine kızıyor bana. ya da elbet bir sebebi vardır diyeceğine.
oturup da yıllarca kin beslemedim kıza tabi, bir süre sonra unutuldu. yerine yeni gıcık kapılacak, kin ve öfke duyulacak kimseler geldi. gelen de gideni arattı. ama bu artık anımsamamam affettiğim, ya da hafızamı kaybettiğim anlamına gelmez. ya da enayi olduğum. benim için eda diye biri yok sadece.
neyse soğuk bir selamdan sonra aynada tulumun yakışıp yakışmadığına baktım, ilgilenmedim ki annemde salsın bıraksın kızı da defolup gitsin!
hem hal hatır soruyor kıza hem de benim yerime af diler gibi böyle bir tavırlar. nazlı da böyledir işte soğuk nevaledir! der gibisinden.
dikkatimi çekmek için 'ayy siz dershaneye de beraber giderdiniz hep diil mi nazlı!!'
kız da işte üstünkörü cevaplar veriyor napsın salak, zahir kendi de unuttu balıkhafızalı! ya da kendini haklı görüyordur. insanların böyle huyları var hatasını kabullenmemek için, zaten özürü bir kenara bırakalım, vicdanı , suçluluk duygusunu da...
o kadar ısrar etti ki kızla ilgileneyim diye (kabalık ediyormuşum diye bir fırsat bulup fısıldıyor bana kaş göz işaretiyle de destekliyor). e bir yere kadar! patladım bende. ama sanmayın ki yellozca. şakaya vurarak.
+"annecim önce bir sevgili, koca falan yapayım da öyle arar sorarım eda'yı, hah hah haaa! gelsin de çalmaya çalışsın diye! hah (gülücükler saçıyorum) "
telefon konuşması bahanesiyle uzaklaşıyor kız, ay zaten bana da pek meraklı değil, ama annemin ilgisi hoşuna gitmiş belli ki ondan kalmış orada. sanmış ki zahir ben de öyle davranacağım. herhalde.
+''unutmuşsun anne galiba!? dershane zamanı hoşlandığım çocuğu elde etmek için yaptuklarını, anlatmıştım ya hani''
-'haa bu o mu?'
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder