dememiş mi sütyenleri makina da yıkama diye. teyzemin sütyen baleni makinanın içine kaçmış bozulmuş ve makina bir daha adam olmamıştı da.
bizim kızlar sütyene düşman da. evden çıkacağım bir gün bana amann evde oturmak en güzeliymiş, hem sütyen takmama da gerek yokmuş, oh ne rahatmış, en güzeli pek dışarı çıkmamakmış gibi şeyler söylemişlerdi.. sütyen takmamak için hep evde oturmak. ne güzel!
gerçekten bazen çok sıkıyor, acıtıyor insanın sırtını ama, napacan. hatta kopçasının metali alerji yapıyor ama..
bunu öğrenince teyzemle beraber takma o zaman! dediydiler...
neyse teyzemin çamaşır makinasını sütyen balenine kurban vermesi zaten sevmedikleri sütyene düşman etti onları.
ezelden beri sevmez annem de. yetişme çağında gidip kendim almıştım. ne zaman lazım desem, küçükmüşüm gerek yokmuş daha. arkadaşlarıma bakmayaymışım. derdi. mecburen gidip bir yerden ben seçmiştim, çalışan abla yardım etmişti nasıl bir şey alayım diye. annem de ne gerek vardı diye kızmıştı. o zaman daha balenli yoktu ya da bana vermemişti o dükkanda. ona göre takmaya mecbur kalıncaya kadar beklemeli.. sanki çok matah bir şeydi. benimse hoşuma gidiyordu.
ohoo yıllarca kendi bana seçmek istedi iç çamaşırını. te üniversiteli kızım bana çamaşır almış. bilmem bazı insanlar aldırmaz belki buna, arkadaşlarımdan da umursamayan vardı. iyi işte beni bir külfetten kurtardı. ama ben kendim seçmek istiyorum iç çamaşırımı... çoğu zaman kendi işimi kendim yapmak isterim de.
gene o zamanlar bu kadar seçenek yoktu, böyle renkli desenli falan. ancak büyük firmaların vardır, onu da ben alamazdım. daha sonraları da uğraştı bana çamaşır almaya, ben bilemezmişim. niyeyse. kocaman beyaz donlar alırdı. iyiymiş işte belimi tutarmış. şükür uzun don sevmez :))
uzuun zamandır kendim alıyorum elbet, ama beğendiremiyorum o ayrı. hele bu balen korkusu..
teyzemin balen olayı patlak verdiği sıralarda annem ne kadar sütyen varsa evde bulup çıkarmıştı balenleri.
ben kızınca da bunun mantıklı olduğunu iddia etmişti. mecbur çöpten geri alıp diktiydim yerine balenleri..
daha da üsümdekini de çıkarıp vereymişim sökseymiş..
kaç tanesinin böyle şekli bozuldu. balensiz iyi durmaz ki. hele askısız kullanılanın. olsunmuş, ben de takmazmışım!
o zamanlar bir yöntem buldum bende, ya elde yıkayacaktım ya da bir yastık kılıfının içine koyup ağzını bağlayıp. sonradan bu iş için geliştirilmiş bir yıkama çantası buldum. fermuarlı, içine koyuyorsun neyse de balen çıksa bile içinde kalıyor.
bunu belirtmeme rağmen çoktan unutmuş.
-'nazlı! niye makinada yıkadın ya balen kaçarsa???!!!'
+"anne, özel çantası var ya!"
-'ha öyle çıkmaz mı sanki?'
+"kapanıyor ya ağzı. çıksa bile içinde kalıyor"
-'hııı' şüpheli... kesin uyduruyorumdur :))
bunu kullanmak isteyeceğimden emin diilim ^^
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder