sadece tarih diil benim hayatım da tekerrürden ibaret - ılık su

ooof of sadece tarih diil benim hayatım da tekerrürden ibaret :))
fotoğraftaki kadar da tatlı diilim üstelik... :)


bu sabah da neredeyse her sabah olduğu gibi aynı sahne gerçekleşti. acaba dejavu muydu?
hayır kostümler değişik oluyor hep..

kış ya boğazım hassas benim. suyumu ılıştırmadan içemiyorum. eminim bunu yazmıştım. yazımı okuyanlar bile öğrenmiş, hatırlamış ve aynısını mı yazıyo diye düşünebilecekken annem unutuyor her seferinde..

sabah benden önce kalktığı için (bunu da zor kabul ettirdim ya) kahvaltı sofrasını kuruyor benim için de. her zaman da silme dolu bir bardak su. buraya kadar iyi. ama suyumu ılıştırmam lazım işte. elimde bardağı gördüğü an sinirlenip aynı şeyi söylüyor, bugün de.
sitemkar bir hiddetle. ah nazlı ah!
bir öğrenemedim annem dolduruyor onu. yahu başka kimse yok zaten evde! ama herhalde anneme göre ben unutuyorum, öğrenemiyorum annemin bana bir bardak su doldurduğunu. öyle bir ses tonuyla söylüyor işte. bir de aceleyle, ki dökmeyeyim. hatta yakınsak yetişip elime yapıştığı ve azarlayarak elimden bardağı almaya çalıştığı da oldu. kış ayları hep aynı. hani kışın başında olsa geçen seneyi unuttu dersin yoo.. aralık hatta kasım gibi benim faranjit azar, dikkat etmem gerekir.. tee şubata geldik, demek ki 2,5-3 aydır bu durum var... ama hergün yeni bir gün...

_'ben doldurdum onu!! temiz su o!!'
+"biliyorum anne! ılık su katacağım"

şaşırarak -'yaaa?!'

bazen nedenini de soruyor. hala öğrenemedin der gibi sitem edersem de bana kızıyor, ne bilecekmiş benim aklım belli mi olurmuş?
sanırsın raporlu deliyim..
bazen de suyun içine bir şey uçmuş oluyor masada beklerken. giysi kılı mesela.

-'ne döküyorsun ben doldurdum onu!!'
+"içine bir şey uçmuş"
-'ne uçmuş! tertemiz duruyor kızım!'
+"giysi kılı uçmuş işte"
-'hani bakayım'
bakıyor ama göremeyeceği belli lakin bunu kabul etmez.
-'hani tertemiz duruyor bu, nazlı!'

sanki giysi kılı deyince topak topak böyle pinpon topu kadar bir şey olacak illa...
+"içinde işte"
-'aman sen de'

ben göremiyorum diyeceğine, kendi doldurduğu suyu beğenmediğimi iddia ettiği de oldu!
göz göre göre de içilmez ki içinde kıl olan su yaa...
-------------
bazen de çaydanlığın altından suyuma sıcak su eklerken yakalanıyorum, sabah mahmurluğuyla yanlışlık yapıyorum sanıyor.. bazen.
annem de öğretmen olduğu için benzer şeyler yaşadı ama emekli olunca herhalde unuttu. sigara da içiyor üstelik. hatırlıyorum tüm sınıfa sesini duyurmak için hep yüksek sesle konuşmaktan boğazı tahriş olurdu, nadiren de olsa sesi kısılırdı, sinirlenirdi bu duruma, sinirlendiği için de daha da yüksek sesle söylenirdi boğazına... bi şekil soya çekim benimkisi işte..
ama işte Türk'üz ya aklımız sonradan gelecek illa. şimdiden önlem için ılık su içeceğime sonucu beklemeliyim  sanki :)