ooof of nedir çektiğim benim bu dizilerden :) hele Yalan dünya tatile girince annem Karadayı'ya sardı :)
nereden başlasam ki konuya?
kaldırılan diziler ve yeni başlayan diziler, saat, gün değişiklikleri.
neyse bunlar mühim değil de. esas bizdeki mesele annemin dizilerin yayınlandıkları kanal ve günleri iyice karıştırması.
yani tabi böyle aksiyon dolu bir hayatımız olmayınca, günler birbirine benziyor ve bazen insan günleri karıştırıyor. o da var.
aramızda sürekli aynı diyaloglar geçiyor akşamları. bir dejavu yaşadım sanki!
-'iyi bugün öyle geçer ki bir zaman var'
oysa ki o gün salı değil. perşembe.
+"yok intikam var bugün"
-'aa bunlar da iyice şaşırdı, iki de bir gün değiştiriyorlar'
+"ondan değil bugün perşembe anne"
-'yaa'
salı günü zaten izlemişti öyle bir geçer zaman ki'yi. doyamamış ağlaşmaya demek.
-----------------
ben açmasam kanalı da şaşırıyor.
hani bazen odamda oluyorum falan. bakıyorum başka bir şey izliyor.
+"ne o bunu mu izlemeye başkadın?"
-'kaldırmışlar herhalde dila hanım'ı. öyle küt diye. cık cık cık'
+"yoo anne o atvde değil ki starda"
-'yaa? e niye söylemiyorsun ben kızım?'
--------------------
söylemediğimden değil artık bu haftadan sonra da öğrenmiştir diye umduğumdan. her gün aynı sohbetin versiyonlarını çevirmek beyin hücrelerime zarar veriyor. ya da diyorum ki nasılsa zaplarken bulur. ama zaplamıyor ki. günden de kanaldan da pek emin. saatleri genelde aynı zaten. iki dizi varsa da üstüste mesela yalan dünya ve kayıp şehir. zaten bir tane de olsa aynı saatlerde bitiyor..
ha bir diziyi o hafta izlememeye karar vermişsen olanları zaten anlatmıştım uzuun uzun.
her güne bir dizi var hatta çakışan da var. o zaman da yakalarsak tekrarını. 20 dakika ve kuzey güney. çakışanlar; öyle bir zaman ki geçer (^^ her seferinde değişen isimli tek dizi) ile 20 dakika, muhteşem yüzyıl ile de kuzey güney.
.......................
ay aman biliyorum ben de yok digiturk, yok d smart, yok tivibu vs.
aman deyim o zaman işler iyice karışır, hepsini izlememiz gerekir falan! ^^ aman diyeyim!
------------------
biten dizi de var. ama nasılsa seçenek çok yerine biri çıkar. mesela alev alev.
--------------
bana kalsa yabancı dizi izleyeceğiz ama annem gözlük takıp, burnunu acıtıp altyazı okumak istemiyormuş. hem yazıyı okuyacağım diye adamın suratını iyi inceleyemiyormuş.
ne zaman reklam arasında baksam, ya da dizi bitmişse, ara vermişse, bir şekilde işte yerli dizi yoksa o anda duyduğum hep aynı şeyler oluyor işte yukarıda belirttiğim sebepler...
tabi bu sebeplere anneme göre komik olmayışı, çok fazla konuşma olduğu için yezıya yetişememek de ekleniyor.
her seferinde neredeyse;
-'bizim espri anlayışımıza uymuyor bunlar' , 'bana hiç komik gelmiyor bu' , 'pek de komik değil' , 'ne var ki şimdi bunda bir de gülme efekti eklemişler' benzeri söylenmeler eşliğinde izlemeye çalışıyorum yabancı dizileri. bir de talk show meselesi var ki o da dizi durumuna benzer.
evet bazen kendi politikacıları, kendi ülkeleriyle ilgili olayların, ünlülerin gırgırını yapıyorlar ama bunun dışında anlaşılabilir sonuçta. ama annem kesin hükmünü vermiş bir kere...
--------
ya yukarıda belirttiğim gibi söyleniyor, ya izlemek istemediği için dikkatini vermeyip sohbet etmek istiyor ve konuşacak bir şeyler buluyor, kendini dinlememi istiyor, hatta bana bak diyor, hiç yoksa yarın ne yemek yapılacağı, ya da esas izlediğimiz yerli dizinin arasına giren reklam biter ve diziyi kaçırırız endişesiyle konuşuyor açalım diye.
hani zaten kumanda kendindeyken başka kanalı açtırmak mesele. hani önce özet oluyor illa ki, uzuun uzun. o sırada izleyelim the bing bang theory'i bari diyorum...
gene aynı sohbet tabi. ya özet kısaysa, ya reklam kısaysa, ya hemen biterse... sonra hadi açmaya razı oldu diyelim hangi kanalda, ohoo kumanda alınacak yan taraftan, tuş aranacak, basılıp açıncaya kadar ohhoooo..
kısa zaplama tuşu var iki kanal arasında kısa gidiş-dönüş yapıyor. ona basmasını söylüyorum diyelim. o da ayrı mesele, o tuş hangisi acaba. başka tuşlara basar. gösteririm vs. yok öyle zormuş. tamam gözü bozuk biraz göremiyor diyelim. ama illa gözlük de takmayacak. el yordamıyla da bulamıyor. eğer baştan beri kumanda ondaysa da canı bana hiç vermek istemiyor. ben hızla başka yerlere bakıp dizisini kaçırtan mapusluk bir suçluyum!
hani tek diziyse o gün özet uzun ama üstüste aynı kanalda yani iki dizi olacaksa özetler biraz daha kısa oluyor. dizi özetine bakarken bile söyleniyor bu kadar uzatmaya ne gerek varmış diye. ama izlemeden de duramıyor. dırdır için bahane oluyor. hani ya kısaysa da kaçarsaymış. bir iki kaçtı öyle arada mimliyim artık!! mimli dizi kaçırtıcısı nazlı!
---
eğer kumanda kendindeyse dönüp önce bana soruyor -'kanal d'deydi değil mi' diye. her zaman tutturduğu söylenemez. söylerken de pek emin, ama tutturamadı diyelim bir bozuk atıyor bana. düzeltmezsem de olmuyor. dizi bitmiş sanıyor işte vs. kanal kanal bir dolaşıverip bakamıyor.
sonra kumandayı alıp kanalı açıyor. ki bazen kanalın kayıtlı olduğu yeri de karıştırıp başka kanallarda geziniyor. tabi ben hemen söylemezsem. hani bazen de kızıyor. aman iyi ki söylemişim! çok bilmişim! söylemesem dizisini ve kanalını bulamasa, unutsa gene ben suçlu. niye söylememişim?
kanala bakıp reklamın bitip bitmediğine ya da ne kadar süre kaldığına bakıp karar verinceye kadar dakikalar geçiyor zaten... benim dizi kaçtı, bitti. bir de hemen döneceğini iddia etmez mi.
hani zaten kanallar bildiğin yalancı. reklamın arasına başka fragman sokup tekrar reklama girdikleri çok. hani kenarda süre yazıyor az kalmış diye boşuna bekliyorsun fragman ve tekrar reklam. aman işte benim yabancı diziye dönünceye kadar anlarsınız zaman geçiyor gidiyor.
hani eskaza o sıra kısa reklam alası tutmuş, özeti nedense kısa sürmüş, ya da biz bir şeylerle oyalanırken unutmuşuz ve başlamışsa dizisi hıh! kaçan da bir kaç dakika yani tamamı değil.
hıh işte benim yüzümden kaçmış!! ne varmış o garip dizilere bakacak?
............
diyelim kumanda bende kalmış. gene aynı. nasılsa özet bir saate yakın reklamıydı falan. bing bang i ya da how i met your motherı falan izleyeyim diyorum. ama işte daha önce yukarıda bahsettiğim aynı lafları işitiyorum.
kmik değil, altyazı hızlı geçiyor, reklam bitmiştir.
en çok da reklam bitmiş mi deyip iki de bir zap yaptırıyor. bir şey anlamıyorum ki.
aman hele ki bitmiş olsun işte suçlanacak bir kusurum bulundu, kendisi de haklı çıktı!
---------------------
neyse işte gece yarısı tekrarını izliyorum ben de. tabi geç saat kendi daha erken yatıyor her seferinde değilse de ara ara beni de deniyor şu yaşımda bile.
-'hadi yatalım artık' , 'tv de bir şey de yok, yatalım bari'
neden senkronize yatağa yatmamız gerekiyor ki?
şimdi gene iyi, bir de eskiden kavga çıkardı. hani sabah erkenden dersim varsa zaten 01.00a kadar nasıl kalayım uykum gelir. ama yoksa da.. hani erken dediğim saat 21. 30da başlardı gidin uyuyun. sıkılıyordu bizden herhalde, gürültü de yapmıyorduk ama yalnız kalıp kafa dinlemek mi istiyordu bizi yatağa postalayıp acaba. hani bu durum uzuuun yıllar sürdü. ablam üniversiteye gitti ben kaldım. bir süre sonra ben de üniversiteye başladım. ama gene devam...
hadi sabahın körü kalkılacaksa tamam da 21.30 da bebek gibi uyunmaz. yastığa başımızı koyunca gelirmiş!! iddiası buydu annemin. tabi bir şeyi elde edinceye kadar takılmış plak gibi tekrarlaması var. dokuz buçukta uyumayacağız o belli özellikle erken başlıyor ki erken pes edelim...
hani bir de tartışmaya dönüşüyor uykum daha yok biraz daha oturayım desen. gelirmiş o!! yastığa başını koy. sonra bir yüzünü yıkadın mı, dişini fırçaladın mı, tuvalete gittin mi sorgusu var. ilk okuldayken ve öncesi tamam da. artık öğrenirsin be! lise öğrencisine çişini hatırlatmak nedir?
ablam sinir mi olmazdı, tartışmadan kaçmak için mi.
illa bunlar sorulacak... yahu ben de üniversiteye başladığımda hala soruyordu. yüzümü yıkamış mıyım, dişimi fırçalamış mıyım tuvalete gitmiş miyim??
"hayır 10 gündür yıkamadım" diye ironi yapsan ne yazar, çok mu inandırıcı söylüyordum acaba? hemen ciddiye alır kavga çıkarırdı. "şaka anne! bebek miyim bunu bilmeyeceğim? pis yatsam da sana ne. mikrobum kendime"... olur muymuş. ee senin yüzün benim yüzüm.. zaten yıkamadan yatamam yağlı cilt bu.. ay neyse..
ohoo daha şu var
-'bir tuvalete git istersen!' .
tuvalete gitmeyi unutmuş olabilirim belki!!.
+"niye?"
-'ne zamandır gitmedin'
+"gelmemiş demek"
-'yaa'
sanırsın üç yıl falan olmuş..
+"gidip popomu koyarsam klozete gelir mi ki uyku gibi"
insan gelince anlar, gider yapar!!
okula gitmek için evden çıkarken sorulan en önemli soru bu aynı zamanda. çocukken neyse o zaman bile sıkılırdım da kazık kadar üniversiteliye de çişini hatırlatmak. ama ya yolda gelirseymiş derdi o zaman.
ben nasıl biriyim ne yiyip içiyorum ki bu kadar şeyimden habersizim acaba.. aha da münakaşa..
uyku meselesinde de böyle üstüme gelir sinirimi bozar iyice uyuyamaz olurdum. ben oysa ki annem hemen uyur, gerçi iddiası zor uyuması ve az uyuması üzerinedir ama. daha ben dalmadan yan odadan horlama sesi gelirdi. ben yarım saat çabalarken dalmak için o beş dakika ama bu çoook uzun!!
......
ya tamam düzenli uyku falan filan sağlık mağlık falan filan. bana ne ben sağlığı sağlıklı beslenerek bulayım gidin siz uyuyun erkenden! :))
erken kalksam bile kolay kolay uykum gelmez benim. gececiyim demek aslında ben.
neyse bu mücadeleci müdehalelerini püskürtmek için ohhooo çok uğraştım.
tv dizi derken nereye geldi yaa...
---------------
pazartesi; yalan dünya - kayıp şehir
salı; öyle bir geçer zaman ki
çarşamba; muhteşem yüzyıl
perşembe; intikam
cuma; dila hanım - beyaz show
cumartesi; alev alev
pazar; ben bilmem eşim bilir
sonra kumanda bana kalır..
....
ne zaman cnbc-e ya da e2'yi açsak 'tekrardır bu' der. her zaman.
iyi ki bir tekrar yayını olduğunu söylemişim bir keresinde. hani bazen talk showlar kısa bir ara veriyor da, eskiler yayınlanıyor ya bir hafta falan. ona denk gelmiş demek. ya da bazen dizileri izleyemeyenler için tekrardann yayınlıyorlar ya..
hem tekrardır bu der hem onay bekler.
değil desem şaşırır. ama ben tekrar demişim!!
hani sezonun ortası ne diye sırf tekrar olsun. yazın oluyor bu!
bu iki kanalın yayın düzenini anneme anlatmam imkansız. talk şovlar, diziler tekrar, filmler önceden yayınlanan şeyler...
öyle olsa bile bunların hepsini izledik mi ki? izlediğin bir şey sana tekrar olur! izlememişsen senin için yenidir ki..
ama anlatabilirsen anlat.
bazen izliyorum ama dediğim gibi alt yazı var diye dikkatini toplayacağına benimle konuşmak istiyor. ben çok dalmışsam mesela
-'ikinci kere niye izliyorsun ki bunu?? kırk kere verdikleri şeyi?'
+"yeni bu!!"
-'aa!! hayret'
tekrar yayını bu, ya da bunu vermişlerdi dediğim ya yazındır, ya hafta sonu tekrarlarınıdır. ama bir kere duydu ya mimlendiler bitti!!
-'aa yeni bölüm veriyorlar mı?'
+"niye vermesinler? sezonun ortasında"
-'yaa ben hep tekrar sanıyordum'
hani bazı kanallar yeni açılırken başka kanallardan alınmış dizi, program ve ya filmleri reklamsız neredeyse döndürüp dururlar ya (şu an tv2 de olduğu gibi). annem cnbc-e ile e2'i öyle sanıyor...
anlatsam da unutup gene aynı diyaloglar...
-'aman bu da tekrardır'
+"anne tekrarsa bile biz izlemedik ki bize tekrar olmaz ki"
-'ha izlemedin mi?'
+"yeni sezonunda nasıl izlemiş olayım"
sanki izletiyor da....
aslında izlememek için bahane 'tekrardır bu' demesi.
----------------
bir de mesela bir film izlerken ya da yeni bir dizi bölümü, yeni bir oyuncu.
hepsini birbirine benzetiyor ve benzettiği kişi olduğunu düşünüyor. galiba bir iki sene oldu bir film izliyorduk, ben almıştım filmi. başroldeki genç oyuncunun da bilinen ilk filmi. öncekinde rolü küçükmüş ve zaten izlemedik. ama annem ısrarla iddiayla o kız bilmem kim ben tanıdım. değil desem de ben hatırlamıyorum oluyor.
ama değil! benziyor evet. sarışın, uzun boylu, bebek yüzlü. ama aynı kişi değil.
gerçeğin parçaları-winters bone filmindeki Jennifer Lawrence'ı illa Charlize Theron' yaptı. iddia ediyor ki ben hatırlamıyorum kız şeytanın avukatında varmış, uzuk doğulu yakışıklıyla (Keanu Reeves uzak doğulu oldu), sonra gene bir filmde daha oynamışlar hani kız kansermiş ama gizliyormuş ya!! sonbaharda aşk başkadır'ı kastediyor.
işte bu kız aynı kızmış.
diyorum ki
+"ama bu kız daha yirmi yaşında bu neredeyse ilk bilinen filmi."
-'e tamam işte demek ki önce bunda oynamış'
+"ama bu film yeni anne, kızın adı Jennifer Lawrence, o bahsettiğin Charlize Theron. benzerler ama o değil"
biliyorum ama ne yapayım?? değil ama. hala benim yanlış hatırladığımı düşünüyor. neyime gıcık olduysa o an benim bilemeceğime inanmış.
jenerikte kızın adını gösterdim de öyle, canı da sıkılıyor. e hem bana film meraklısı diyor hem bilemeyeceğimi iddia ediyor.
(amy adams'ı da nicole kidman yapmıştı julie ve julia filmini izlerken)
----------------
ohoo fazla iddiaya da gelemiyor.
pierce brosnan olayı gibi :))
____
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder