2.10.2012

işgüzarlık, apartman yönetimi, kim garip acaba

ben biraz abartıyorum herhalde. umarım öyledir. yoksa bir sürü saçmalık beni mi buluyor ve  garip insanlar..
(belki ben garibim de farkında değilim ^^ şüpheciliğn de bu kadarı ^^)
her fırsatta bana nereye? nereden? diye soran kapıcılardan tabi bambaşka nedenlerden ötürü kurtulduk.
gerçi bir tek bana sormadıklarını ama bir tek benim sıkılıp rahatsız olduğumu öğrendim , hatta şahit oldum.
eziğin biri, birilerine hesap vermeye alışmış olacak ki kapıcı her sorduğunda izah ediyordu...
tam işgüzar meraklı kapıcılardan kurtuldum derken, gelen gideni aratır misali yenileri geldi :((
sadece işgüzar değil şaşkın da en iyimser sıfatla.

ya sabır 1; geçende abonelikler ve faturalar için yapılmış girişteki kutuya bize bi şey var mı diye bakıyorum.
o kadar derin yapılmış ki herhalde herkes üşenip bakmamış, bir sürü posta birikmiş.
mecburen hepsini elime aldım tek tek bakarak bize var mı diye bakıyor, bulamayınca haliyle geri atıyorum kutuya.
işgüzar, süper zeka arkamda belirerek 'ben bakayım' diyor ekliyor 'okuyamıyorsan.'
bilemiyorum kaç yaşında olduğu yüzünden anlaşılamayan ender tiplerden, 40lar mı 60lar mı belli değil,
daha önce bize ve herkese övünerek bahsettiği gibi okuma yazmayı çocuğu okula giderken beraber öğrenmiş.
nedense kafasında kızlar okuma bilmez gibi bir kalıp belirmiş ki bunu diyor. tabi ilk anda hiç anlamadım
ne demek istediğini, hani gözüm bozuk falan sandı zannettim ki bu da pek hoşuma gitmeyen bir fikirdi.
insanın herkesi kendi gibi sanması teşhisi doğru demek ki... hay Allahım!.. yaa sabır.
+"niye okuyamiyayım ki?"
-'ne bileyim hanım, bilmezsin belki'
kendinin okuma bilmesiyle övünecek aklısıra sanki. ya ad aklı sıra iyilik edecek.
+"tövbe estafurullah!üstüme iyilik sağlık, herhalde biliyoruz!!" (diyorum ya gittikçe anneme benziyorum diye!!^^)
-'ne bileyim, olur olur. ben bile yeni öğrendim sayılır!'
hadi şimdi tepeden bakan, kendini herkesten üstün gören, vicdansız tipler gibi olmayayım
+"hıı dediydin, bravo iyi etmişsin!"
demek istediğimi anlamadı ki, şüpheyle ya da anlamadığı için bakıyor yüzüme bir garip. aa acaba okuma biliyorm mu ben?
çocuğum da yok ki onunla öğrenem. tövbe estafurullah!
yani insanların bir kişi hakkında edindikleri bir kaç bilgiyi bir araya getirip bir çıkarım yapamaması da nedir kuzum??
ne zamansa annem emekli öğretmen olduğunu söylemişti, ben de vardım yanların da. eee öğretmen kızının okuması olmamasının
imkanı var mı?? tee bebekliğimden beri elimde kalem kağıttı oyuncak!!
hı? bir fatura buldum koca bir tomar kağıt arasından, tepemde okuyup okuyamadığımdan emin olmayan kapıcımızla.

ya sabır 2; ne kadar zaman geçtiyse aidat toplamaya gelmiş kapıya, değişen site yönetimini anlatıyor.
dedikoduculuk ve işgüzarlıkla içeri bakarak  hayvan besleyip beslemediğimizi soruyor. çünkü yönetim demiş ki yasak.
yönetim 6 kişiden oluşuyormuş ve yeni kurallar belirlemişler falan. bilmem ney ney yönetim demiş ki yasak.
daha ney ney yönetim demiş ki yasak. yönetim 6 kişiymiş. her lafın başı sonu yönetim dedi, 6 kişi, yasak. kendine
yasakladıklarını bile bize söylüyor niyeyse.bu defa yaa sabırı yönetime de çekiyorum. altı emekli erkek bir olmuş,
ne bileyim kendilerince yasaklar belirlemiş. malumunuz evini 'yönettiği' ile yetinemeyen emekli amcalar iş edinirler
site yöneticiliğini ve pek çoğu devlet kademesinde bir rütbe gibi görür bu işi, fazla ciddiye alırlar. mahalle
muhtarından beter, daha küçük bir insan grubuyla başbaşa olduğu için daha rahat müdehale etme isteği duyarlar.
benim hep gördüğüm bu, sizinkini bilemem. ben hiç yüz vermediğim, saygılı bir biçimde mesafe koyduğum için yüz bulamayıp
daha yasak koymadılar hayatıma. zamanında baba yokluğunu bilip de bana bilgiçlik taslayanlar olduğunda usturupluca
had bildiriminde bulunmuştum.
'benim annem de babam da aynı kişidir! ve eğer hesap vereceksem, kısıtlanacaksam bu hak sadece onundur!'


bu bina da henüz tam olarak had bildiriminde bulunmam gerekmedi, daha kalabalık. kime karışacaklarını şaşırıyorlardır.
ayarlarımız kayık. biriyle sadece merhabalaşıp, konuşmasan uzun uzun, samimi olmasan seni tanıyamıyor, ya seni yumuşak
yüzlü sanıp öyle davranıyor, kaşınıyor ya da seni tanıyamadığı için şüpheli düşüncelere kapılıyor.
herkese olduğum ya da olmadığım şeyleri açıklamak zorunda mıyım?
ama biriyle de tut ki sohbetin oldu, dahasını istemek bir yana yüz de bulabiliyor. samimiyetinizden güç alarak
üstüne hiç vazife olmayan bir takım şeyleri sana sorma ya da yaptırımda bulunma gereği duyuyor...
napsan bi türlü yani.
site yöneticisinin ya da yönetiminin site sakinlerini yönetmek için oluştuğunu sanmaları da saçma. evini yönet sen amca.
yönetmiş ve doyamamışsan ya da yönetememiş ama yönetme ihtiyacı duyuorsan birilerini kendi ailene yönel! site yönetimi komşusunun
hayatını yönetmek için yok. site düzeni, bahçe ve asansör bakım ve kontrolleri, kapıcı bulma ve yönetme gibi görevler kesmez
genelde onları. işgüzarlar bakalım ne işler çıkaracak...
anneniz neden yönetimde değil diyeniniz var mı?? ben izin vermediğim için. bu kadar iddiacı ve inatçı bir kişilik üstelik
tansiyon hastası. kimse için hasta ettirmem annemi! zaten en küçük şeyde asabı bozulup tansiyonu oynuyor. hayır bazen
emekli öğretmen ve didaktik olmasından esinlenip teklif eden oluyor yönetime girin diye. aman aman tansiyonun çıkar
deyip caydırıyorum. o insanların saçmalıkları, binaların sorunları yüzünden hem tansiyonu çıkar, hem kavga çıkar papaz oluruz.
sonra konuşacak kimse de kalmaz. yani onlar açısından değil annem unutmaz, affetmez ve kincidir. biri bir hata, saygısızlık
yapsın haddini bildirir ama bir daha asla konuşmaz, konuşturtmaz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder