'ben de geleyim' yazımda belirttiğim konuya değineceğim.
mesafeli biriyim elleşmeyin benimle!! :)
anneme göre yapışık ikiz gibi ellek gezmeliyiz.
ona göre sürekli kolkola, elele, yanakyanağa... hiç sıkılmaz.. hatta bazen yaşı küçük insanları örnek gösterir. ayy bak ne güzel anne-kız sarılıp geziyorlar diye...
kızım sana söylüyorum gelinim sen duy yapar bazen de.. ya da benim arkadaşlarımla samimi olup kendine sarıltarak nispet yapar gibi...
arkadaşım annemin esprisine gülüp teyze çok alemsin deyip sarılmıştı bir gün. annem bana nispet yapar bakışı atıyo. sanki ben bırakıp onu kızı yapabilecek.. 'Allah ayırmasın!' dedimdi... :)
bir gün fena tartışmıştık... off anne kendine bir sevgili bul en iyisi! ben sevgilinin vermesi gereken sevgileri, tatminler telafi edemem! çıktı ağzımdan. o da küstü.
altı üstü onun öpülmek istediği anlarda onu öpmemmiş istediği, sevgi göstermemmiş, ihtiyacı varmış, başka kimseden de istemezmiş sevgi mevgi... ben sevgimi öperek, dokunarak, sarılarak değil davranış, bakış, hediyeler falanla gösteririm..
bana yapılacak büyük kötülüklerden. işkencelerden biri de bu! beni sarmaşık türünden bir insan evladıyla kelepçelemek! :)
işte damak tadından sonra bir konuda daha hiç benzemiyoruz birbirimize. annem kedi gibidir. sırnaşmayı, sarılıp, öpmeyi, dokunmayı çok sever.
ona kalsa şu yaşımda çoğu zaman koyun koyuna yatarız, tv izlerken elele tutuşuruz, yolda sokakta sarılıp öpüşür koklaşırız (özellikle toplum içinde).
bense mesafeliyimdir, çok sevdiğim birisi için yapmayacağım şey azdır (nasıl istediğine de bağlı), ama öyle çok sarmaş dolaş, oynaş koklaş sevmem..
annemi bu huyum deli eder her zamanki gibi didaktik taktikler geliştirir...
önceki yazıda bahsettiğim arkadaşlarım iyidir hoştur da işte onlar da sarmaşık türünden biraz maalesef. bu yüzden beni anlayamazlar, anlayamadılar.
çok kardeşli falan büyümelerinden alışıklar belki, ya da karakterlerinde var, bilemeyeceğim artık o kadarını.
allah bunların sevgili ya da kocalarına sabır versin... her an sarılıp uyuyacağım diye adamları çıldırtırlar.
bi de böyle sarmaşık türünden canlılar karşısındakini ya anlamaz ya takmaz, ya da alıştırmaya çalışır, neyse artk, illa sarılıp dolanırlar. kelimeler, davranışlar, küçük jestler, hediyeler o kadar da mühim değildir, illa okşayacan!
yok olmazsa istedikleri triplere girerler. çeşitli yollar denerler çocuk taklidiyle 'ama sen beni sevmiyorsun!' gibi.
annem bu yaşımda yapar bazen bunu öpmüyormuşum hiç, o zaman sevmiyormuşummuş.... alıştırmaya çalışıyor beni güya... bu yaşta bile.. ağaç yaşken eğilmiş işte eğileceği kadar.
kocanı da böyle sevmezsen olmaz ki kızım dedi bi gün. aynı şey değil dedim. koca ayrı ona karşı cinsel arzuların olur ama böyle bir fikir besleyemeyeceğin insanlarla fazla temas anlamsız ve gereksiz..
bi defasında avm'de bir şeyler içerken beni 8-10 yaşlarında çocukla kıyasladı, çocuk annesini cafede öpüyor falan. ben öpmüyormuşum. Allahım yaa!
herkese garip gelmiyor belki yetişkin yaşta birinin, hatta karta kaçan :) bu kadar çok öpücüklü olması.
hani ayrı kalmış özlemiş olsam, ki öyle zamanlar da yaşadık, sarılır öperim.. ama annem gün içinde bekliyor. bilmiyorum yani adeta şimdiye kadar alamadığı, doyamadığı bir sevgiyi, ilgiyi benden başka türlü biçimde bekliyor..
bi sır vereyim çok sırnaşık olmamakla beraber sevgilime uygun durumlarda sarılamayı, öpmeyi severim. ama bayacak kadar değil. hani öf yeter yapıştın kızlar var, ben ondan değilim ayarımı bilirim. hem insanın yakınlık isteyeceği zamanlar var istemeyeceği zamanlar var.. şimdiye kadar da şikayet almadım. hani öyle çok şikayet edebilecek kişi de olmadı ama...
bu kızlara bıraksan vantuz gibi yapışıp bırakmazlar ama. sırf öpücük anlamında da değil. bunlar adam ayrılmak, boşanmak falan istese bin dereden su getirip, çektirirler. zaten birini biliyorum biraz.. vantuz kızı sonra bi ara yazarım..
çocuk taklidiyle 'ama çen beni çevmiyyoçun!?' taktiğini bana uygulamaya kalkanlar oldu da. yoo erkek değilim, valla klasik bi Türk kızı tipindeyim. koca popomla mahsuscuktan erkek kılığına bile girmem imkansız benim :)
çok kalabalık, akrabalı falan yerde yatıya kalmiycan anacım... :) hani ben engellemesem bana sarılıp uyuyacak manyak kızlar...
e bi keresinde 'la evlen de beyine sarıl yat! koca taklidi yapamam sana!' diye çemkirdiydim.
mecbur kaldım, valla tacizkardı.
ellemiyor oramı buramı tabi ama hoşlanmıyorum lan! gelmiş sarılmış koluma, belime, kafasını hafifçe dayamış omzuma öyle uyuyacakmış. beni çok seviyomuş da ondanmış, ben onu sevmiyo muymuşum??
bir de bencil bir de bencil sanırsın ben mecburum bu zevki vermeye ona... bilinçaltından gelecekteki kocasını yerine beni koyup uyuyacak, alıştırma yapacak manyak! evlenmeden sevişemiyor ya böyle tatmin olacak sanırsın..
paronoyak değilim ben bu böyle!! hafif lezbiyenliğe, biseksüelliğe meyilliler de işte bu toplumda anlayamıyor, farkına varamıyor ihtiyaçlarını böyle gideriyorlar sanki..
herkesin sevgiye ihtiyacı olur tabi ama bu mıncıklık, bu cıvıklık nedir? sevgilinle giderebildiğin yere kadar gider, beni karıştırma... normal değil bu yaa!
tabi gene ben suçlu oldum, eşcinsel gibi bana dolanıp uyumak isteyen, masum ayaklarına yatan kız değil de... yani 20li yaşlarının ortalarını zorlamış bir genç kızın (26) yine kendi yaşlarında bir akraba kızına dolanıp sarılıp uyuma isteği normal de benim istememem ve sinirlenmem anormal. insanımız hala kızkıza ne olacak ki? :) görüşündeler...
eşcinseller alınmasın lütfen, ayırdetmiyorum onları. bilakis insan nasıl mutlu oluyorsa öyle yaşamalı. ben sadece dokanmatik değilim sınırlarım var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder