21.08.2012

ben de geleyim

bir arada da annemin 'ben de geleyim' takıntısı vardı. nereye gitsem benimle gelecek illa.

 artık o sıralardaki takıntısı ya da korkusu neyse. anlatmaz da. bi ara çıtlatır gibi olduydu.

gazetelerde kötü haber okuyunca korkuları depreşiyor. başıma kötü bişey gelmesinden korkuyor.

 onun yanındayken ben güvendeymişim, asla izin vermezmiş. (bunu o zamanlar 28-29 yaşında, 165cm boya 61 kilodaki kızına söylüyor. yani öyle minyon falan da değilim hiç.)

tamam da annecim ben artık yetişkinim, kendimi koruyabilirim, insanları tanıyabilirim, hem öyle gece yarıları ne olduğu belirsiz yerlere de gitmiyorum ki. yalnız olmaya alışmalı, herşeyi yalnız da yapabilmeyi becermeliyim falan fiştan..  olsunmuş omuz silkiyo.

peki evlensem başka şehre gitsem. off nazlı! gelmemi istemiyorsan söyle! der. söyleyince de gücenir. yapışık ikiz gibi ellek gezmeliyiz ona göre.. sürekli kolkola, elele, yanakyanağa... (bi sonraki yazı da değineyim buna konuyu çok saptırmayayım)..


kız arkadaşlarımla kırk yılda bi görüşeceğiz aa ben de geleyim

yürüyüş yapacağım aa ben de geleyim

alışveriş yapacağım ben de geleyim

 zaten tüm gün bi evin içinde beraberiz, dışarda biraz yalnız kalayım. anlatabilirsen anlat!!
Pinned Image
peki der sonra arkadaşlarla oturuyoruz bi bakarız ki annem; geçerken uğramış, oralarda geziyormuş!!
bir de bilmiyormuş orada olduğumuzu, şaşırmış numarası yapar ki eh! beş dakka uğramış..

 aptal kızlar anlamazlar tabi, herşeyimi bildiğini, her an beraber olduğumuzu, buluşmamızdan haberi olduğunu da.

 'beni hiç yalnız bırakmıyor, her an beraberiz, kontrolu altındayım her an' demiş olsam da. e ne güzel işte derler.

annelerini çok sevdiklerinden, özlediklerinden değil aslında aptal, bağımsızlıktan korkan, yapışkan tipler çünkü.... arkadaşlarımı da hemen karaladım ama gerçek bu. onlara da bi ara değinirim...


o beş dakika beş saat olur!... benim zaten defalarca dinlediğim, bildiğim olaylar benden rol çala çala kızlara heyecanla anlatılır, deşarj olur,

benimle tartışır gibi yapılır ve biliyor musun nazlı?? deyip çoook iyi bildiğim bi durum ben bilmiyomuşum gibi anlatılır.

sana bir şey söyliim mi nazlı diye başlayıp benim yaşadığım bir durumu bile ben bilmiyomuşum gibi anlatır!! aptal kızlar da bu tiyatoroya inanır. gerçekten annem bilmiyo sanır salaklar..

e ben anlatmışım ki o da size anlatabiliyor nihal! desen de şüpheli kız; hıı doğru ya!!!...

bi ara her alanımı işgaldeydi annem. benim için endişeleniyormuş. neden? ne yaptım da? hiç bir şey yaptığım da yoktu.
 bazen bir haber okuyor çok duygulanıyor, etkileniyor ve annelik içgüdüleri fazla kabarıyor.

 beni korumak istemesi elbet normal ama beni hiç yalnız bırakmayıp boğarak değil. benim yalnız kalmayı da sevdiğimi bilmesine rağmen..
bir ara kaçırılan bir kızın haberinden, bir ara da bunalımdan sonra canına kıyan bir kızın haberinden etkilenip korkmuştu. çaresi de beni yalnız bırakmamaktı.
hani çocukken, yana küçük genç kızken bazı şeyleri bilmememin, anlayamamamın verdiği toyluktan, tecrubesizlikten korksa haklı..
birisine kapılabilir, etrafında kötü niyetli manyakların olduğunu farketmeyebilir insan o yaşta ki benim algılarım hep güçlü ve hep şanslı oldum. küçük kıskançlıklar, entrikalardı gördüklerim ancak. manyak, sapık, katil ruhlu kimse çok şükür rastlamadı bana.

 ama insan 29 yaşındayken bile... e sinirine dokunuyor. seni aptal enayi yerine koyuyormuş gibi geliyor çünkü,,, başına bir şey gelir denmesi.
 söylesen de ben senin iyiliğin için.. der..

 bi süre sonra planlarımdan hahsetmemeye başladım, çıkacaksam son ana kadar bilmedi. böyle bir daral gelmiş de kendimi sokağa atmışım havası verdim.. oysa günlerdir planladığım durumlar vardı.. davetli olduğum yerler. ayy son dakka haberim oldu falan yaptım.


gelemeye gelemeye anladı. ya da eve tek parça dönmemden korkularını atlattı... tam yok olmadan önce korku hani nispeten önemli durumlarda  'ben de geleyim mi' ler başladı.

dişçiye gidiyorum, ya da ayağımı çok fena incitmiştim doktora gidiyordum, lazer epilasyona gidiyordum soruyor. kendimi kaybedecek gibi olsam aman allah vermesin ama neyse de. durduk yere...

böyle insanlar tanıdım ama hiç bir şeyi tek başlarına yapamayan. illa yanlarında birini isterler, sohbet aradığından da değil.. nedense..

yani güçlü, bağımsız, cesaretli (hani sonuçta maceraya atılmıyorum ki günlük yaşam işte ama) falan biri değil de sırnaşık bir ödlek tavuk olsam, 'gel nolur ben çok orkarım elimden tut anne' desem sevinecek neredeyse...




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder