her hafta bana eve gel demesi için bir bahanesi var.
bana bayıldığından değil ya da yoruluyorum diye kıyamadığından değil.
huzursuz etmekten hoşlanıyor ve hizmetkarı gibi sürekli evde olup hem işlerini görmemi hem de o sırada kah kötü anılarını kah övünmelerini kah laf sokmalarını ve eleştirilerini dinlememi istiyor.
sen senelerce okuyacaksınız işiniz olacak falan diye baskı yap, tuvalete giderken bile odandan çıkmasını isteme, kafasını ütüle, istediği bölümü okut, okumamış anca evlenmiş kadınlar hakkında atıp tut, iş bulamadın atanamadın diye lafları sok şimdi de eve gel de eve gel. işten ayrıl gitme yazlığa yerleşip emeklilik yaşayalım. sanki ben yaşlı emekli kocasıyım.
telefonu çalmış açamamış hemen arkasından mesaj gelmiş nasıl açılıyormuş bu?kim aramış nasıl öğrenecekmiş yapamamış eve geleyimmiş!!!
telefonda nasıl tarif edesin ne yapılacağını anlayamıyor ki! hayatında ilk defa cep telefonu kullanacak birine anlatsan bundan kolay olur! hen anlayamıyor hem beceremiyor hemde ölesiye korkuyor. sanırsın bir bombayı etkisiz hale getirtiyorum telefonda.
salak ablam da anneciğini hep cepten arar eğer annem açamazsa da anlayamaz sabit hattan aramak aklına gelmez, onun yerine mesaj atar!
ama ben öğretmiştiiiim diyor mesaj atmayı. öğrenemiyor işte kadın!
ben yüz kere anlattım ablam defalarca bu bilgi sadece 24 saat kalabiliyor aklında.
whatssapp'tan yazmaya kalkmıştı bir ara. yazacağı bir cümle ama kelime kelime atıyor, tek bir kelimeden anlamanı bekliyor. kelimeler arası 10 dakika geçiyor. bu süre zarfında da sen telefonu elinde tutup gözünü ayırmayacakmışsın!!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder