23.08.2018

5 dakka gözünün önünden ayrılsın başına garip bir olay gelir. ne bileyim sakar beceriksiz talihsiz bir insna oldu iyice.

sürekli kollamak ve uyarmak zorundayım;
annecim önüne bak
annecim dikkat et
annecim oradan geçme
annecim şöyle annecim böyle.

ablam da diyor ki anlamıyor hiç: bırak nazlıaa çocuk mu nasıl istiyorsa öyle yürüsün!!!
tabi senin için hava hoş, çekip gideceksin çok önemli işleri olan meşgul kızı olarak Ankara'ya bana kalacak kaprisini nazını çekmek. sen misin ayağını burkunca krem sürüp ovalayan, sen misin sırtını ovan, sen misin doktora gitsin diye ikna etmek için bin takla atan kırk kere randevu alıp vazgeçince iptal etmek zorunda kalan, sen misin gün boyu yerli-yersiz ama asla dur durak bilmeyen yakınma şikayet eleştiri dırdır ve kaprislerini çeken!!!

öyle mi dedim ben de o zaman ablama. ama başına bir şey geldiği anda beni suçluyorsunuz?

aynı annesi gibi anlamadı bel bel baktı sonra da bozuldu!!! yalan mı.

ben fotoğraf çekerken gezide, gitmiş kafenin kapısına toslamış ddüşmüş ve ben suçluyum. sen niye girmedin ananın koluna sen niye bakmadın nerede ne yapıyor diye?

2 dakka gözümü ayırdım, gitmiş bir kafede başkasının yerine oturup başkasının kahvesini şırılım şırılım içmiş!! hem tiksinmiş hem utanmış ve ben suçluyum .
e sen kollasana ananı dünyanın en mükemmel evladı sensin!! diyemedin mi o başka masa anne diye!!! dalmış gitmiş telefona salak salak annesi nerede hiiiiiç farkında değil!!
ben beş dakika daha uzun işeyemem mi yani?

ha bir de o var. tamam dışarda tuvalet kullanmamak en iyisi; ama mecburen gidilirse her işini bana yaptırır annem. kapıları ben açarım klozeti ben silerim, ben kapatırım kapıları, sifonu ben çekerim: bir kendine donunu indirip işemek kalır. ve işi bitince de tutturur da hadi çıkalım sıkıldım ben!!!!!!
e ben yapmadım sana hizmet etmekten!! ha tabi bir de annem tuvaletteyken ben kapısının başında dikilmek zorundayım ama bunları hiiiiiiiiiiç düşünmez!!
sıkılmış bunalmış iğrenmişmiş!!!
e tuvaleti gelen esas bendim esas sıkışan bendem sana hizmet etmekten işeyemedim ki!!
bir de buna bozulur bir de sıkılırbir de surat asar bir de beni mi bekleyecekmişmiş!!!
e sen git otur masaya o zaman!!!
 e gitmiş yanlış masaya oturmuş işte!!!


böyle ufak kazaları da ay yanlışlıkla oldu hahaha deyip şakaya vurmaz: çok bozulur bütün gün somurtur bütün konu hemmencik olumsuzluk olur ve çatacak yer arar. zıkkım edecek ya ben kahve içelim demişim!!! ama ablamın talebini yerine getiriyor olsak böyle davranmaz!!
ablamın istediği balıkçıya giderken kaldırımda ayağını burktu mesela; ama sus pus oturdu: ablacığımın canı sıkılmasın. ama yandan yandan bana yaptı kaprislerini.


başka bir gün ben mağazanın vitrinine bakarken annem bodoslama yürüyor; bir de zor yürüyorum iyi görmüyorum diye bir kabulü olmadığı için bazen böyle bodoslama gider. bir baktım park halinde bir motora doğru gidiyor da gidiyor. sesleniyorum ama duymuyor... zor yetiştim de durdurdum.
o da sanıyor ki aman ben de ne kadar düşünüyormuşum başkalarını!! beter olsunmuş siktiğinin motoru!!!
çarpacaksın devrilecek demişim!!! üstüne devrilirse ya manyak!!!!
daha önce bir keresinde koskoca motor üzerine yıkılacaktı da son anda neyse sahibi gelmiş tutmuştu da kurtulmuştu.
kıracak orasını burasını sonra çilesini ben çekecem.
amaaaa ben hastalanırsam fazla uzun sürerse çok sıkılıyor ha!!!

geçen gün bıkmış benim migrenimden bıkmış benim baş dönmemden.
sağ olsun niye bu kadar başı ağrıyor neden bu kadar başı dönüyor diye endişeleneceğine: kendi istediklerini yapamayacak durumdayım diye canı sıkılıp bıkmış usanmış diye söyleniyor!!!





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder