12.07.2018

yurt dışı tatili hayali

zaman zaman hortlayan bir hayal bu. yurtdışında gezmek!!!

ya sen yurtiçinde ne kadar gezebiliyorsun ki? sitenin bahçesinden çıkıncaya kadar yorulmuş oluyor ve poposunu koyacak yer arıyor! her çıkışımızda güvenliğin orada bir tabure bulup isteyip oturuyor bir süre ve sürekli söylenerek şikayet ediyor!!
hani ben kırk tane çözüm öneriyorum beğenmiyor; ama nasıl bir yere giderken benim söylediğim toplu taşımaya bir türlü inanmak istemeyip cahil cühelanın bile dediğine hemen kanıveriyor; o zaman da başka biri bişey söylerse hani beğenmiyor çoğu zaman surat asıp burun kıvırıyor ama bazen de memnun oluyor!!!
bir gün güvenliğin orada koydu poposunu 20 dakika oturup şikayetlerini olumsuzluklarını saçtı! karşısına vantiratör açtılar hafif seviyede memnun oldu. ben desem sanki ben onun boynu tutulsun da ölsün diye kumpas kuruyormuşum gibi davranır!!
yurt dışı gezisiymiş!!!?????????

birilerinden duyup heves ediyor.
bir zaman bir arkadaşının görümcesi gitmiş bir şehre, müzeleri tekerlekli sandalyede gezmiş. ay bundan o kadra hoşlandı ki! biz de gidecekmişiz ben sürecekmişim tekerlekli sandalyeyi!!!
hani sanki yetmiyor normalde tüm gün dırdır etmesi, asla memnun olmaması, bana adeta işkence etmek için yeni şeyler araması bir de 65 kiloluk vücudunu bir o kadar ağır metal bir sandalyeye koyup bana ittirecek!!!

kendisi şu kadar kuvvetliymiş bu kadar sosyal bu kadar aktifmiş o kadar sportifmiş diye övünür, abartır da abartır. neye kullandın ki gücünü? kenepeleri koltukları kaldırıp altını silmeye!! çok şahane oldu 4 tane fıtığın var ve kızında da olmasında bir sakınca görmüyorsun!! oluşsun diye zorlamaktan hiiiiiiç de çekinmiyorsun. ama ablacığıma telefonda sen yapma işleri kadın yapsın sen yorulma bişey olacak diye korkuyorum falan diyebilir!!! ama bana asla demez. anneme kalsa sabahtan akşama kadar evde bir aşağı bir yukarı kndimi yerlere atarak vurarak temizlik yapacağım tonla da kimyasal soluyarak!!! bana aman sen yorulma incinme demez.

arada bir de gemi turuna takar kafayı. bana işkence olsun tabi; denizin ortasında bir gemideki pintiliğinden suit tutacak değil minnacık kamarada kapalı sürekli annemin şikayetlerini eski kötü karamsar anı ve hikayelerini karamsar fikirlerini dinleyerek memnun etmeye çalışacağım ama asla olmayacak üstüne üstlük horultusundan beni uyutmaması yetmezmiş gibi bir de talepleri asla tükenmeyecek ve gemi karaya yanaştığında da karı-koca olan ablamlarla teyzemler kuzenler sıvışıp en yaşlıları ve çocukları bana bırakıp keyif çatacaklar. gelirken de bana bir sakız dahi getirmemeleri en olağan en hakları olan şey olacak!! köle gibi bişeyim ben insan değil.

----
geçende de bir arkadaşının kız kardeşinin avrupa turu yaptığını duymuş heveslenmiş. kızı ve oğluyla gezmiş hanım. şehir şehir ufak otellerde kalıp trenle seyehat ederek halletmişler.
bizimkisi çok heveslendi. ama mantık olmadığı için saçma hayaller.

1-yürüyemiyorsun ki
2-parana kıyıp pahalı otelde kalamazsın
3-hiçbir yerde rahat edemez söylenirsin mütemadiyen şikayet

sanki hiç ülke içinde gezmedik. her yerde her zaman her şeyden şikayet eder. birkaç günlüğüne marmaris'e gitmiştik her dolaştığımızda sürekli her şeyden yakındı asla memnun olmadı asla beğenmedi; sürekli söylendi durdu herşeyden şikayet etti. duyan insanlar alınıyor artık esnaf ya da yerlisi. gelmeseydiniz o zaman diyorlar. ama annem gezip görüp beğenmemek ve şikayet etmekten zevk alıyor ne bilsinler. etrafının iç enerjisini yok edip moral bozmaktan vampir gibi içindeki neşeyi umudu iyimserliği yaşam enerjisini emmekten yok etmekten zevk alıyor. memnun olmamak mutsuz olmak beğenmemek eleştirmek en büyük zevk kaynaklarından. bir de sürekli bişeyler talep etmek beklemek ama asla memnun olup lafın gelişi bile teşekkür etmemek.

ne panziyonda ne 5 yıldızlı otelde memnun olur. ki trenle şehir şehir gezecek???

bir kere o hanımın 2 çocuğu da yurtdışında okuduğu için ne dil sorunları var ne de yer yol bilmeme. biz öyle miyiz.

hani böyle bir gezide memnun olsa biraz, eğlense, rahatlasa falan çektiğin çileye değer ama ben tatil ya da gezilerde deşarj olacağıma içim şişip şişip dönüyorum!!! sürekli herşeyi ama herşeyi benden bekliyor sürekli birşeyler istiyor beceremiyor kendisi de ama asla memnun olup çenesini kapatmıyor. ya da susayım da kız rahatlasın moralini bozmayayım diye bir düşüncesi yok. söylesen de anlamaz susmaz hatta huysuz çocuklar gibi inadı tutar daha da arttırır kaprislerini şikayetlerini olumsuzluğunu ve suçu da sana atar; sinirini bozduğum için böyle olmuş!!!

yani herşeyi aklınıza gelecek herşeyi ben yapacağım. otel uçak ayarla vize alma işlerini ayarla asla yaranamazsın çenesi bir an için durmaz sürekli şikayetler eleştiriler. kendisi olsa daha iyi ve daha çabuk olacak zannediyor ama bişey yapmaya kalktı mı da sadede bile gelemiyor.
bankada bir hesabına para yatıracak ya bankacı kıza aile şeceresini anlatıyor; bilmem kimden kalan dükkanın alınış hikayesi ve tarihi: o kadar detaya giriyor ki kızı abandone ediyor anlamıyor mesele ne!! ya da resmi bir yerde bişey lazım adamlara laf anlatamıt-yor o kadar uzatıyor o kadar dolandırıyor ki mesele ne belli değil. hesabıma para yatıracağım ya da bilmem ne evrakı lazımmış diyeceğine dolandıra dolandıra uzatarak herkesi bekleterek saatlerce konuşmak istiyor.
doktora gidince bile; adam sorunumuz nedir diye soruyor annem taaaaaaa çocukluğundan başlayarak başlıyor konuşmaya. bıraksan akşama kadar konuşup esas sorunu söylemeye vardıramayacak bile!!

artık seyahat için ucağa otobüse trene falan binerken ne kadar şikayet edecek! ne kadar sorun çıkaracak kimbilir. hadi hepsini üstlen ama en azından bir memnun olsun bir zevk alsın bir seni boğmasın! duramıyor dayanamıyor ki. benim memnun mutlu olmama da dayanamıyor için için.
beraber avrupayı turlayarak söylenip beddualar ederek gezelim!!!!


yani evden avm'ye kadar giderken bile ne kadar şikayet ne kadar kapris yapıyor ne  kadar söyleniyor anlatamam!!! susturmaya çalışırsan da haksız olduğunu söylediğin hissine kapılıp daha çok bozulup hepsinin dozunu daha da arttırıyor inada!! ama asla çözüm istemiyor.
mesela dinlenmek için oturduğumuz kafade yarım saat aralıksız eleştirdi söyledni şikayet etti; herşeyden. mekan garsonlar içecek ve yiyecekler gelen geçen otıran ama aklınıza gelecek her şeyden şikayet etti. 2 kere yer değiştirdik memnun olmadı. ya sıcak ya fazla esiyor ya gürültülü ya rahatsız.
ben sürekli memnun olsun diye çırpınıyorum masadan masaya eşya bardak taşıyorum o devam ediyor!!!! nazlı yoruldu sıkıldı gibi bir dert olabilir mi hiç? ben bir köleyim.

şu kadarcık mesafe ve alıştığımız ortamda bile 1 dakika susmadı memnun olmadı yok bir de gemi turu yok bir de avrupa turu.

hayalinde annem tekerlekli sandalyede gezdirilecek hem de!!!!!! her işi ben yapıyorum yetmiyor bitmiyor şikayetleri bir de koca gövdesini bana taşıtacak!!!

bilmem kim santorini'ye gitmişmiş.

ya sen site içinde 5 basamak çıktın diye yorulup şikayet ettin 1 saat santorini senin neyine!? mykonos senin neyine? heryer basamak heryer yokuş. tabi onun aklında kendini bana taşıtmak var.

hani bir yere gidince yaşlı hemde çok yaşlı turistler görüyoruz; bastonla, destekle hatta sandalyeyle geziyor ama en azından keyif alıyor memnun oluyor gülümsüyorlar. annemde bunlardan da zerre yok!!
yani aktif ve güçlü gençliğindeki gibi hareket edememek insanı üzer elbet ama asla susmaz ki her zaman memnuniyetsiz şikayetçi eleştirel huysuz dırdırcı ve talepkar!! su ister gider alırsın belki almak için 45 derecelşk sıcakta güneşte yürümüşsündür; ben bu marka suyu sevmiyorum der!!!! surat asar. ya da çok soğuk ve ya olmadı çok ılık bulur suyu beğenmez surat asar.

annem gülen insanlara bile gıcık olur. o nasıl bir kafaysa ablamla ben kıkırdıyorsak bile bana gıcık olup beğenmeyen bakışlar atar. gülüşüm çirkinmiş de dişlerim de eğriymiş de kırışıyormu çirkin suratım.

çok yaşlı bir çift turist görmüştük bir gezide, kaplumbağa hızıyla yürüyor ama yüzlerinden gülücükler çıkıyor ne kadar imrendim. annem sadece kendisi gülmemekle memnun olmamakla kalmaz sen de olma sen de gülme ister.

diyelim yemek yediniz bir yerde zar zor; beğenmez eleştirir; ben beğenmişsem de daha da bir zevkle adeta tadımı kaçırmak için uğraşırcasına şevkle kötüler!!!! saatlerce beni yemeğin güzel olmadığına ikna etmeye çalışır. tut ki aynı fikirdeyiz o zaman da galeyana gelerek saatlerce kötülük olumsuzluk mutsuzluk saçan bok gibi konuşmalar yapmak ister büyük bir haz ve şevkle!! sen tatime marmaris'e git eğlenmek dinlenmek rahatlamak yerine oturup her konunun kötü örneklerinden konuşarak geçir gününü. o kadar memnun oluyor zevk alıyor ki bu karamsar konuşmalardan.....

bir de kendinin o kadar farkında değil ki; asla memnun mutlu keyifli güler yüzlü rahatlamış olmadığının sürekli eleştiri şikayet talep kapris yaptğının yürüyemediğinin hemen yorulduğunun farkında değil ki hala heves ediyor; yok yunan adaları yok gemi turu yok avrupa turu. çözüm olarak da tekerlekli sandalye kiralamak gelmiş aklına bilmem kimden duymuş bana büyük bir buluş yapmış gibi heyecanla söylüyor!!! çözüm kolay tekerlekli sandalyeye binecek!!! ben de annemi o susmayan şom ağzıyla mykonos santorini adalarında yokuş yukarı iteceğim!!!!

ha tabi ablamlar da gelir ama çeker gider istedikleri gibi dolaşırlar ben annemi iterim????????
ve demez ki nazlı yoruldu beli ağrıyacak hiç eğlenemedi falan şikayet edecektir: YAVAŞ İTİYORSUN. bilmem neyi göremedik bilmem nereye gidemedik hadi hızlı sür güneşten yandım çok susadım bu su ılık bu su çok soğuk gölgeye çek burası esmiyor.............................................................................................
....................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
hani hem kendinin yürüyemediğini gezemediğini falan anlayamıyor hala talepkar şahane çözümü de sandalyeye binmek! ama asssla asla asla bencil değil asla!!!!!!!

beni de engellediğinin hiiiiiiç farkında değil. beni de kendinden sayıyor.
mesela diline yapışmış bir haftada 1 gün markete gidip gelme yürüyüşü bize yetiyormuş.
ya da kendinin artık midesinin hazmedemediği yiyecekleri benim de yememem gerektiğine inanmış benim yeterli beslenemediğimi falan da düşünmüyor!!!
kızı değil ikizi ya da klonuyum varsayıyor.


------------

nasıl avrupa turuna çıkarız biliyor musun?????? büyük icat yapmış hevesle söylüyor. vayyyyy bu harika fikir nasıl gelmedi aklıma!!!!
kevser hanım'ın yaptığı gibi tekerlekli sandalyeye oturarak!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
kim itecek sandalyeyi bir da adam mı tutacağız?
ne adamı yaa!!! sen iteceksiiiiiiiiiiiiiiiiin.
ben?
heee?????????


ben seni iterken nasıl gezip eğleneceğim ya da belim ağrırsa dememden de hiç hoşlanmıyor duymak bile istemiyor!!!

diyelim ki cesaret ettik böyle gittik, ben sakatlanıverdim hastalanıverdim ne olacak ne yapabilecek; hiç. ben kendi kendime debelenecem kendi de utanmadan şikayet edecek!!!

mesela bir gün kendisi ayağı kaydı burkuldu forum'a giderken; tüm gün dolanırken söylendi ve nefret karamsarlık beddualar saçtı; dolaşrken de sürekli böyle konuştu. insanlar bile rahatsız olup dönüp bakıyorlar artık nesi var diye. oturup bilegini dinlendirdik sürekli olumsuzluk saçtı etrafa. hani bir süre sonra geçer ya bazısının annemin geçmez hep böyle; coşkulu anı azalsada sürdürür!! diyelim ses tonu kısılır o kadar.........
ama beni başka bir gün ayakkabım ayağımı vuruyordu diye azıcık bir şikayet ettim; yarabandı aradım ben en azından çözüm peşindeyim. kötü bir insan oldum. efem çok söylenmişim asabını bozmuşumuş!!!!!!!!!!!!!
ya sen tüm gün söyleniyorsun. ama kendisi asap bozmuyormuş ki!!! ben büyütüyormuşım ve sinir bozuyormuşum!!!

-----------------------

benim varlığımı kullanılacak bir köle olarak görüyor sağolsun. sesimden de irite oluyor hanfendi.

geçen gün geç saatte zar zar kapı çaldı. annem çoktan yatmış ben de youtube da takılıyordum. yanlış çalmışlar belli kşmse o saatte gelmez bize. açmadım gider diye düşündüm. aşağıdan çalmaları yetmedi bir de kapıya gelmiş çalıyor zarzar sarhoşun biri.
demir kapının arkasından payladım. gitti.
baktım annem kalkmış ne olduğunu soracağına bana ne desin beğenirsiniz!!!

niye bağırıyormuşum? sesimden irite olmuş uyanmış huzuru ve uykusu kaçmış!!!

zar zar çalan kapı sesine uyanmamış, adamın dışardan sarhoş lagalugasını duyup uyanmamış benim sesimden irite olmuş!!!!

sevgi saygı dolu bir ailede büyüdüm canım!!!!

başka bir gün de telefonda kendi öz ablamla konuşup gülüşmeme gıcık olmuş gelip bana sesimden ne kadar rahatsız ne kadar irite olduğundan sesimin ne kadar çirkin olduğundan bahsediyordu şikayet ediyordu!!!!!

yani ben hiç konuşmayayım hiç bir şey istememeyim yapmayayım öyle robot gibi hizmet için emir bekleyeyim sadece!!!

......................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

bu ağzından olumlu laf senede bir çıkan olumsuzluk memenuniyetsizlik şikayet ve kapris yumağı insan sadece pazara gideceğimiz zaman neşe doluyor?????????????

işe ya da arkadaş buluşmama ablamlarla görüşmeye falan gideceksem süslenmeyeyim diye elinden geleni yapan moral bozmak için çırpınan annem pazara gideceğimiz gün neredeyse sekerek hophophop dolaşacak evde. bir şevk bir neşe. gelip gidip bana neler alacağımızı sıralıyor heyecanla. ve daha ssatler günler öncesinden hatta bunları sıalarken gün içinde de heyecanla bana ne giyeceğimi ne süreceğimi soruyor ama zaten önceden düşünmüş oluyor benim için. hatta kalkıp ütü yapmamı hazırlanmaya başlamamı defalarca hatırlatıyor. özel günlerde işte falan değil pazara gideceğimiz zaman yeşil elbisemi giyip yeşil far pembe ruj sürüp saçıma da maşa yapmalıyım?????????????????????????????????????????????

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder